2 Ekim 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

2 Ekim 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İsveç veliahtı bu akşam geliyor İktisat: 5 | Türkiyede tiftik | . .ve |. .| ipliği yapılabilir mi! Merkezi Ankarada bulunan | tiftik cemiyeti reisi Yozgat meb - usu Sırrı Bey bir kaç gündenberi şehrimizde bulunmaktadır. Sırrı Bey Bursada tiftik ipliklerinin krep döşin fabrikalarında kulla - | nılması mümkün olup olmadığını tetkik için gelmiştir. Bir iki gün sonra Bursaya geçecektir. Son zamanlarda tiftik fiatları- nın - biraz daha canlanmış olma- smdan dolayı memnun görünen Sırrt Bey şu beyanatta bulunmuş- tur: ; — Hali hazırda tiftik Fiatı kilo | başma elli ile altmış kuruş arasım- dadır. Bütün emelimiz tiftiğin memleket dahilinde iplik yapıla - rak tiftik sanayiini inkişaf ettir - mekti. Bu hususta yaptığımız te- şebbüsler iyi neticeler vermekte - dir. Dün Feshane fabrikasını gez- dim, Orada bizim teşebbüsatımız üzerine getirilmiş olan yeni maki- neleri gördüm. Bu makinelerin bazısı kurulmuştur. Tiftikten ip- lik yapılmaktadır. Bugün yirmi numaraya kadar iplik çıkarılıyor. Daha inceleri de yapılacaktır. Di- Yer mMmakineler de kurulduktan sonra yevmiye altı yüz kiloya ka- 'dar tiftik işleneceğini bana söyle- diler. Feshane fabrikasının işlet- me mühendisi Sıtkı Bey bu işte hakikaten şayanı takdir surette çalışmıştır. Son günlerde Almanyadan bir | mektup aldık. Bu mektupta Tür- kiye tiftik cemiyetinin tiftik ipli- ği yaparak satmakta olduğu bildi- rilerek fiatı ve muhtelif cinsleri hakkmıda malümat isteniyor. Bun- dan anlaşılıyor ki memleketimiz dahilinde tiftik ipliği yapılacak o- hkursa bunu yalnız Türk sanayi er- babı kullanmıyacaktır. Ayni za- manda ecnebi memleketlere de ih- raç etmek mümkün olacaktır. Bu cihetten memleketimizde iplik yapılmasımı ben çok ehemmiyetli görüyorum. Bir kaç gün sonra Bursaya gi- deceğim. Orada tiftik iplikleri - mizin ipek makinelerinde kullanı- | larak dokunulup dokunulamıya - cağını tecrübe edeceğiz. Eğer bu tecrübe muvaffak olursa bu tez - gâhlardan bir kaç tane de Anka- rada kuracağız. Cemiyetimizin Ankarada yap- tığı tiftik mensucatı son zaman - larda çok zarafet kesbetmiştir. Ne kadar yapılırsa © kadar sarf ediliyor. Bugün eski Ankara so- funun tam aynini yapıyoruz. Cemiyetin bir teşebbüsü de tiftik müstahsillerinin iştirakiyle ihracat kooperatifi yapmaktır. Bu- nün nizamnamesini hazırlıyoruz. Bu sene bu nizamname mucibince kooperatifin teşkil edilebileceğini ümit ediyorum.,, GEKVLSUETECEDANLDCDETE Göz Hekimi Dr. Süleyman Şükrü Bebilli, Avkara caddesi No. 60 Telefor 22566 İi B Resimde gördüğünüz büyük a - ğaç Habeşistanda Kurmuk civa- rındadır. Yerliler ağacın ortasın - daki büyük kovuğu — düzelterek Şirket işçiden öç alır mı? Telefon Şirketinde çalışan bir işçi, şirketi gâzetemize şikâyet et- tiğinden dolayı haksızlıklara uğra tıldığını bize yazıyor. Bu işçi mektubunda diyaor ki: “Şimdi ben size — gönderdiğim mektuplardan dolayı şirket naza: | rıtda bir suçlu halini aldım. Her gün haksız bir muamele ile kar$şı- laşryorum, İşte bir misal: Bir gün, | benim Bakırköyüne, - Yeşilköye gitmem icap ediyordu. Gitmek - i- çin hazıtlandım. Yol masrafımın verilmesini beklerken: — Sen gitmiyeceksin, senin ye- rine başkası gidecek! Şikâyetin varsa kapı dışarı... dediler. Hem de bunları bana söyliyen bir Türk memuru idi. Bu vaziyet- ler doğru mudur, Sorarım?,, Bu, işçinin bir mektubundan parçadır... Neticede anlaşılıyor ki, işçi şirketi şikâyet ettiği için ken- disinden öç alımmak isteniyor. Fakat, herhalde, bu, yaranmak istiyen bir memurun gayretkeşli- ğidir... Yoksa, koskoca bir şirket, kendi mesleki vaziyetinin mesi için, gazeteye yazı yazan, hem de buna imzasını atmak ce- saret ve samimiyetini — gösteren, (imzam mahfuzdur) dedirtmiyen bir işciden öc almağa kalkışmaz. Türkiye Cühuriyetinde neşriyat serbesttir. Herkes, istediğini ya- zar, Elverir ki, tenkit müspet sun.., Bir hayırlı gayeyi - istihdaf ol- muntazam bir şekle — getirmişler, | bu kovuğa bir de kapı takmışlar- | dır. Ağaç, şimdi bütün köyün — su Felkiyenidir. Bu civarda bil. AF VE Seyyar satıcılarla dükkân- cı rekabeti Gedikpaşa çar- şısımda sebzeci Abdullah Efen - di diyor ki: — Ben bura- nn ikinci dere - cede hali yerin - de esnafı sayılı - ram, Fakat ma - alesef altı aydır, kazanç vergisi - Aptullah Ef. nin daha birinci taksitini veremedim... Bütün bu fena vaziyetimize se- bep, bu sene burada çıkarılan â - dettir. O da bir senedir hergün pa- zar kurulması.. Geçen sene bütün esnaf bu me- sele hakkında istida verdik. Fakat ne yapalım ki bir şey çıkmadı. Bütün esnaf bu pazardan muta- zarrır olmuştur. Beyazıt — Kum- kapı — Gedikpaşa esnafı kâmilen bu pazar yüzünden işsiz kalmış ve sur olduğundan ağacın kovuğunda gayet soğuk duran sular köy için çok kıymetlidir. IŞÇI Bir manavın mâkul düşünceleri Çarşıkapı manav Hüseyin Efen di: — Bütün şikâyetim meyveleri- mizin çok çabuk çürümesidir. İşi- tiyoruz ki Avrupada bir çok şehir- lerde soğuk hava depoları varmış. Meyveler orada muhafaza edilir- miş, Halbuki bizde öyle şey yok- tur. Meyveler zaten Istanbula ge- linciye kadar yarı yarıya çürümüş ı oluyorlar. Biz de alıp iki tamazsak tamamen ÇÜ | dan hem biz çok zarar görüyoruz. Hem de bilmecburiye fiyatları | yükselttiğimiz için halk zarar gö- | rüyor. Esnaf kredi istiyor 'Topkapıda bakkal Hüseyin e - fendi diyor ki: “Seyyar satıcıların bize mühim bir rakip olmalarına rağmen be- iyileş- | çok fena bir vaziyete düşmüştür... | nim işim iyidir. Çünkü ben niha- Böyle hergün pazar kurmak, | yet bir mahalle bakkalıyım. Sattı- (hem de ayni yerde ve çarşının | ğim malın iyisini bulundurduğu - yanı başmda!) Nerede görülmüş - | mu ve temizliğimi bütün civar bi- |tür? Sonra da pazarda satılan | lir. Onun için alışverşim durgun | mallar bozuktur. Seyyar oldukları | değildir. Biz de geçinip gidiyoruz. için kontrolsuzdur. Satış yapanla- | Yalnız bir mesele var: Biz tüccar- rın bizim gibi, sıhhi cüzdanları | dan mal alırken paranın bir. kıs- | 274 |2-10-1934 | iktibaslar birleşik Amerikada buhran “TI Popolo d'İtalia,, gazetesin- den: | Malüm olduğu üzere, Birleşik Amerika Devletlerinde grev var- dır. Grevi bastırmak için, M. Ruz- velt bir hakem komitesi tayin et- miştir, Bu hakem komitesi — işsiz- | lerle sermayedarlar arasmda vası- ta olacaktır. Son gelen haberlere göre, bu grevin fabrikatörler aley- hinde değil, Ruzvelt'in sistemleri aleyhinde olduğu — anlaşılmıştır. Birleşik Amerikanım fabirkatörler cemiyeti reisi, bu vaziyeti M. Ruz- velt'e bildirmiştir. Şimdi bu komite, hakem mahi- yetini terk ile devleti müdafaa va- zifesini üzerine almıştır. İşçiler haftada 34 saat işliyerek 40 saat için tediyat yapılmasını is- tiyorlar, İş saatlerinin azalması iyi bir tedbirdir. Çünkü işsizlerin azalması buhranı tahfif eder. A- merikadaki işsizlerin adedi gün - den güne çoğalmaktadır. Hali ha- zırda, Birleşik Amerikada on mil- yon işsiz mevcuttur. Bumnunla beraber çalışılmryan saatler için para istemek doğru bir hareket değildir. Bugün Japon ameleleri çok iş - lemekte ve az para almaktadırlar: | Ametika amelesinin hayatr- Ja- | porlra nazaran büsbütün başka- ı der. Bu sebeple arzuları yüksektir, / Hakikat sudur: Birleşik Ameri- | kada on milyon işsiz vardır. Ruz * | velt hükümetinin iktisat sahasır” daki sistemleri şiddetli bir Mmuka- vemete marüz kalmaktadır. Ruzvelt tarafından teşkil edilen | kalkınma komitesi âzaları arasın- | da büyük bir ihtilâf zuhur etmiş - Ütin | — Sonhaberlere göre önümüzdeki mevsiminde, Birleşik Amerika da işsizlerin -adedi, her ay yarrm milyon çoğalacaktır. Açlık ordusunun Birleşik Ame- rika devletlerinden makine mede- niyetini tadil ve tebdil etmesini ta lep edeceği gün uzak değildir. | Kadın ve erkek terzisi Bütün şıklar hep orada giyi- nirler. Her keseye ve her arzu- ya uygun elbisenizi ancak ora- da yaptırabilirsiniz. İstanbul Yenipostahane kar- şısında İetafet Han. 10 ve 15 liraya kışlık palto Son moda ve sağlam yerli ku- maşlardan ölçü üzerine 48 saat zarfında palto giymek istiyenler Ankara caddesinde Orhan Bey, hanında “Kolaylık Terzihanesi,, bile yoktur. etsin... Telefon Şirketinin mevzuu bahs işçisi, müspet bir tenkit yap- mıştı. İş kanununun çıkması are- fesinde, mesleki bir vaziyetinden bahsediyordu. Herhalde bundan dolayı zarar görmiyecektir. mını peşin veririz, bir kısmını da hafta başlarında alırlar. Halbuki biz paralarımızı müşteriden an - cak ay başlarında alırız. Onun i- çindir ki; bizim bir kredi müecsse- sesine çok ihtiyacımız vardır. Bize kredi açılırsa, daha çok iş yapar, kazanırız. Biz çok kazan- ne müracaat etsinler. Gerek kumaşların — nefasetin- | den gerekse yapılmasından kulla- nış itibarile de çok memnun kala- taklardır. (3176) KaeU LAĞ EETEERA KELLAr SA SESEN irüe ee çENEmR dıkca süphesiz hükümet de istifa- de eder,

Bu sayıdan diğer sayfalar: