13 Kasım 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

13 Kasım 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Dünkü cinayet (Baştarafı 1 inei de) Fenerde Tahtaminare cadde - sinde Kaçak altılık köylü sigarası sattığı için kaçakçı denmiş olan Cideli (o Ahmet isminde biri var dır. dpor Hayri Celâl Beyin raektubu (Baş tarafı 3 üncü de) ettiğimiz zatın hakemliği bir emri va- ki haline konuldu. Zaten bu meselede Ahmet, kendi memleketlisi 0- | en doğru hareket hususi ve amikal bir lan Fatma isminde bir kadınla o | maç olmak itibariyle (iki tarafın civarda Yıldırım caddesinde 95 | reyini almak olurdu, Maçtan bir saat numaralı evin bir odasında otur- makta ve bu Fatma ile on altı se- nedenberi metres hayatı yaşa - maktadır. Fatmanın, kalafatçı Hakkı is - minde bir hemşehrisi daha var- dır. Ahmedin gözleri oağrılıklı ve ikide birde bu yüzden evinden çıkamamakta olduğu için hem Ahmedi yoklamak (ve hemde evvel mıntaka ve Futbol Heyetlerinin Reisleri huzurunda bu itirazı tekrar ettik. Mıntaka Reisi Beşiktaş takımı nm kaptanmı çağırdı ve bizim itirazi- mızı tekrar ederek aynen: “Bu bir hayır işidir. Fenerbahçe de bir cemile olarak bu emri hayre iştirak etmiştir. Siz de onların istediklerini yaparsa- nız İyi olur... dedi. Beşiktaşın kaptanı derhal reddetti ve “ister oynasınlar, ister oynamasınlar, bizim başka hake- me İtimadımız yoktur.,, cevabını ver- hemşehrisi Fatmayı görmek üze- | mekte tereddüt etmedi. Burada benim re Hakkı, bu eve girer çıkar. Ka- lafatçı Hakkının kendisine gös - söylediğim mmtaka reisinin söyledik. lerini tekrardan başka bir şey değil terilen hüsnü kabulü suiistimal et.| dir. Bu mükâleme “Haber,e başka bir tiği görülmüş Fatmaya göz koy- muş ve bu yetişmiyormuş gibi ö- tede beride Ahmedin karısı be - tarzda geçmiş. Memba Beşiktaş oldu- ğu için hayret etmiyorum, Hakem Suphi Beye bu maçı idare etmekten vazgeçmesini rica eden be- nim olacaktır diye söylenip duru- | nim, Aziz halkın daimi ve candan te yormuş. Bundan bir (o buçuk ay evvel Cideye gitmek için vapura bin- miş, ancak burada birisine hayli- ce borç para bıraktığı için alack- lısı gittiğini haber alarak doğru - ca vapura gitmiş, Hakkıyı bul - muş, derhal parayı vermesini, ak- veccüh ve alâkasının baha biçilmez kıymet ve ehemmiyetini (o bildiğimiz, Şeref gibi değerli bir arkadaşın hatı- rası ve çocukları mevzuubâahs olduğu ve bilhassa büyük fedakârlıklarla ge- Tip sahayı dolduran halkı istihfaf et- mek küsftahlığına mütecasir olmamak için, mmtaka relsinin de muvafaka- tiyle, kendisine müracaat ettim, Şalı- si takdirde hırsızdır diye polise | sının takım haleti ruhiyesini ve ma- tutturacağını söyliyerek korkut - muş... Hakkı bu tehdit karşısında is- tediği parayı fazlasiyle vereceği « ni polise haber vermemesini, va - purda yalnız olmadığını Ahme - din karısını da beraber götürdü - neviyatımı obozduğundan bahsettim. Kendilerinden aldığım cevap — Ha- ber'de intişar etmemiş! — “Benim bu günkü hakemliğime Fenerbahçe top- la, tüfekle mâni olamaz. dan ibaret kaldı. Bu hava içinde, hele Şeref'i ve halkı düşünmek yalnız bize terettüp ettikten sonra, maçın İnkitaa uğrama- ğünü söyliyerek borcunu ödemiş | sına şaşmamalıdır. Zaten maçın tarzı Hakkının Ahmete an- ve Cideye gitmiştir. alacaklısı meseleyi latmıştır. Hakkı Cidede işlerini bitir- dikten sonra İstanbula dönmüş. Hakkının döndüğünü haber alan Ahmet: — Hakkı, bundan böyle benim düşmanımdır. o Bana gözükme» sin... Diye Hakkıya haber gönder - imiş... Hakkı bunu öğrendiği halde evvelki gece Fenerde Tahtamina- re caddesindeki bir kömürcünün dükkânma glerek (Okonuşmağa dalmıştır. Ahmet, Hakkıyı gör - müş ve oralarda ne gezdiğini sor - muştur. Bu sorgu ile başlıyan kavga, boğuşmaya ve binnetice de vuruşmaya müncer olmuştur. Bir aralık Ahmet bıçağını çekin - ce Hakkının karnıma ve vücudu- nun iki yerine saplayarak oraya düşürmüş ve bıçağıda bir yere savurmuşlur. Bir kaç dakika sonra polisler yetişmişler, Ah- medi yakalamışlar,, Hakkıyıda Balat musevi hastahanesine kal - dırmışlardır. Yaralı oHakkınm üzerinde bir bıçak bulunmuş, fa- kat, Ahmedin kullandığı bıçak bulunamamıştır. Ahmet. Hakkmın kendi bıça - giyle yaralandığını iddia etmek- tedir. o Polis tarafından Hakkı. nın üzerinde bulunan bıçakta kan lekesi olmadığı için Ahme- din sözüne inanılmamakta ve iki | cereyanı ân bu endişelerimizde ne ka- dar haklı oluduğumuzu İspat etmiş- tir, Fanerbakçe takrmrı, hakir olarak sahayı terkettikten sonra, maçın mad- di ve manevi avakibinin mesuliyetle. rini omuzlarına alarak, tekrar sahaya çıkaran da benim, Acaba “Haber, bu cesaretimden ve mes'uliyetten kaç- mamaklığımdan dolayı mıdır ki bana “iyi olarak tanınmış bir zat, tabiriyle iltifat buyurmuştur? Saygılar efendim sene evvel kocasından boşanmış- tır. Hâlen kendisi bir çocuğiyle dul kalmıştır. o Gündüzleri bir fabrikada çalışmakta, geceleri de Çeşme meydanında oturmakta - olan Cemal isminde 22 yaşların- da bir gençle düşüp kalkmakta - dır. Münevverin oturduğu sokakta Hava Gazı şirketi amelelerinden Mustafa isminde biri daha otur- maktadır. Mustafa, her kafayı tütsüleyişinde Münevverin kapı - sına gelip bağırıp çağırmakta ve kadını rahatsız etmektedir. Münevver de Mustafanm her gelip bağrışını, metresi Cemala anlatmaktadır. Bu sebeple Ce» mal, Mustafaya diş bilemekte - dir. Evvelki gece, Cemal rakı iç » miş, sarhoş olmuş, o Beyoğlunun Ziba sokağında bağırıp çağırma- ğa başlamıştır. Her nasılsa Cemalin bu hali Münevverin kulağına gitmiş ve gi i ğ > Münevver oraya çıka gelmiştir. gündenberi Ahmedin kaybetmiş | N y olduğu bıçak aranmaktadır. Ah- Metresi Cemali oradan alıp eve met, dün müddeiumumiliğe tes - lim olunmuştur. o Hakkının ya- rası çok ağırdır. Beyoğlunda vukubulan cina - yet aynen şöyle olmuştur: götürmekle meşgul olan Münev - verin bir aralık gözüne komşula- rı Mustafa ilişmiş, Münevver, Ce- mali dürtmüş, Cemal de işin far. kında olunca Münevverin elin - Münevver Hanım isminde bir | den sıyrılarak bıçağı çektiği gi- kadın vardır. Bu kadın, Kasım - paşada Hâkim sokağında otur - maktadır. Münevver Hanım. üc ! bi Mustafanın karnına yerleştir - miştir, Mustafa. bıcağı ver vemez o- HABER — Akşam Postası Hitlerin plânı (Baştarafı 1 inci de) tere Avam Kamarasında Başvekil muavini Mister Baldvin, “İngilte - * re hükümetinin bu defa Cenevre « ye, silâhlara kat'i bir kontrol te min etmek emeliyle gideceğini, söylemiş, silâhsızlanma konferan- sı reisi Mister Hendersonla bu me sele hakkımda görüştüğünü, İngi- liz noktai nazaran uygun bulun- duğunu bildirmiştir. Diğer taraftan Her Hitler, 1932 de Almanyaya “müsavat hakkı, vadedilmesinden sonra, Alman - yanın Versay muahedesinin takyi- datından kurtulmuş sayılabilece- ğini ileri sürmektedir. İşte meselenin ince tarafı bu- rasıdır: Almanya, diğer devletlerle “mü savi haklara sahip, bulununca tekrar Milletler Cemiyetine ve si- lâhsızlanma konferansma döne bilecektir, Maamafih Hitler, gayri resmi surette herkesin fikrini yoklama- dan resmi teşebbüslere girişmiye- cektir, Hitlerin gizli murahhasr, bunu İngiliz Hariciye Nazırı ve silâh- sızlanma murahhasma anlattıktan sonra, kısa bir müddet için Skoç- yaya seyahate çıkacak ve dönüşte yeniden İngiliz nazır ve murahha- siyle görüşecektir. Bu seyahat dolayısile, İngilizle- re, düşünmek ve müşavere etmek için fırsat verilmiş olacaktır. Hitlerin murahhası, İngilizleri bu Alman fikrine yakm veya alâ- kadar bulursa, belki Parise gide- cek, ve ayni surette, gayri resmi olarak bu meseleyi orada Fransız nazırlarile konuşacaktır.., 1932 Kânunuevvel 10 tarihinde Almanyaya ve silâhları tahdit e- dilmiş diğer devletlere verilen söz şu idi: “Bütün millletere emniyet ifa- de edecek bir sistem dahilinde hu kuk müsavatı..” Bunun altımda Mister Mac Do- nald, Sir Con Simon, Mister Nor- man M. Pol Bonkur, Baron fon Norat ve Baron Alosi'nin imzaları vardır, Almanyanın Milletler Cemiye- ti misakına girmesi ve bu vaziye- tin Lokarno © muahedeleriyle de tersini, Almanya murahhasının bildirmek istediğine göre bü- tün milletlere pek âlâ © emniyet ifade edebilir, i Bu kâfi gelmediği takdirde, Alman hükümeti lâzım gelen di- ğer kuvvetlendirme (tedbirlerini alacaktır, Ayrıca, Almanya İngiltereyle ve bütün komşularile de, —Lehis- tanla yaptığı gibi— yeni “ademi tecavüz,, misakları imzalamağa hazır bulunuyor. Sar meselesi tatminkâr bir şe- kilde neticelenirse, Almanyanm Fransa ile de çok yakın bir surette teşriki mesai edeceği son gelen ec- nebi gazetelerinde okunmaktadır. Tashih 11 İkinci Teşrin tarihli sayı - mızın altıncı (o sayfasında birinci sütununun 63 üncü satırındaki “uğursuz,, kelimesi bir tertip ha - tası olarak böyle çıkmıştır, yazı. da böyle bir şey yoktur. Tashih ve itizar ederiz. raya yıkılmıştır. Cemal, polisler tarafından yakalanmıştır. oCe- mal ile beraber Münevver de zan- altındadır. | Zebirli balıklar (Baştarafı 1 inci de) idir. e Çünkü bayat (balık pek fenadır. Balıkhaneye gelen bü- tün balıklar bir heyet tarafından ayrı, ayrı muayene edilir ve taze oldukları anlaşıldıktan sonra ge- tirene satmak müsaadesi verilir . Bayat balığa tesadüf edilirse he- men imha edilir. Balıkhaneden çıkan balıkların hariçte koktuk - tan ve bayatladıknta sonra sat- tırmamak bizim vazifemiz dahi - linde değildir.. Bu iş belediyenin vazifesidir. Bayat balık pek ça- buk ve kolayca anlaşılır. Kulak - larının altı kırmızı olan balıklar tazedir. (Kırmızı değilse bayat- tır. o Bazan balıkların kulakla - rının altına kırmızı boya sürerek taze olduğu hissi verildiği de va- kidir. İşte zabrtai belediye me - murlarının balıkçı dükkânların, hattâ lokantaları sık, sık kontrol- dan geçirerek bayat balık satıl - mamasını temin etmeleri lâzım - dır. Belediyenin ihmali yüzün - den vuku bulan zehirlenmelerin memleket ihracatma büyük tesir- leri olabilir. Bu sene Yunanista - na, İtalyaya, Romanyaya, hattâ Bulgaristana pek fazla miktarda torik ihraç edilmektedir. Yunanistandan vapurlar, mo - törler gelmekte, ve her gün 20 — 30 bin çift torik yükletilmektedir. Torik akını daha bir buçuk, iki ay süreceğine göre ihracat ta de- vam edecektir. Bu ayın birinden dokuzuna ka- dar harice gönderilen balık mik - tarı şöyledir: Ayın birinde kırk üç bin çift torik, 512 çit pa lamut, ikisinde 39000 çiftto- rik,400 çift palamut, üçün de 53000 çift torik, 2300 çift pa- damut, dördünde 36000 çift torik, 690 çift palamut, beşinde , 12000 çift torik, 1700 çift palamut, altı. sında 18000 çift torik, (600 çift palamut, yedisinde 14000 çift to- rik, 1500 çift palamut, sekizinde 25000 çift torik 1100 çift pala - mut, dokuzunda 22000 çift torik, 300 çift palamut çıkarılmıştır. Memlekete para getiren balık- larımız zehirli değildir. Yağlı ve büyüktür. Belediyenin icap eden tedbirleri alması zamanı gelmiş - tir.,, Doktorlar ne söylüyorlar? Zehirlenme hâdiseleri etrafın- da maruf dahiliyecilerimizin de fikirlerini almayı muvafık bul - duk. Doktor Süreyya Hidayet Bey şa sözleri söyledi: — Zehirlenmenin esas sebebi balıkların bayat olmasıdır. Torik gibi hazmı güç yağlı balıklar bi - raz bayatlayınca derhal zehirle » şirler. Şunu ilâve edeyim ki, yalnız balıklar değil, alelâmum albü - minli gıdaların hepsinin bayat o- İlanları insanı zehirler. Ben haya- tumda döner kebapla Zehirlenen bir çok hastalar kaydettim. Zehirlenme hâdiselerinin bir sebebi de halkın ucuz balık bu - lunca haddinden fazla yemesi ve bunun neticesi tesemmüm etmesi- dir. Sonra bizde balıklar çok fena bir'kerait altında (o nakledilir ve satılır. Ekseriya Kavaklar gibi u- zak yerlerden yakalanan balıklar gayrı muntazam birşekilde üst- üste yığılarak balıkhaneye getiri- lir. o Bu balıklar yolda sarsıntı - dan ve tazyıktan harap (olur ve çok çabuk bozulur.. Buna mâni olmak için yapıla « bilecek yegâne şey balıkların fen- <İ ni seraiti haiz hallerde muhafaza i zacılar dün bir toplantı yapak 13 ikinci teşrin 1934 Eczacılar Eczahanelerin 838 9da kapanması! istemiyorlar Eczahanelerin akşamlar! kuzda kapanmaları hakkında lediye daimi encümeni taratın verilen karar tatbik edilmek “Nat zere şubelere | bildirilidöini öö” yazmıştık. Bu karar ec 1 itirazları ile karşılanmıştır « İstanbul ve Beyoğlundeki ©” bu karar etrafında görü ii dir, Neticede eczahanelerin ok” şamları saat ona kadar açık bi” lundurulmalarının teminin?” bu hususta belediye daimi en meni ile görüşmek üzere bir be” ki et seçilmesine karar veri! Bu heyete şehir meclisi azalar dan eczacı Necip ve Celâl Bey Beşir Kmal eczahanesi sahipl8* rinden Cevdet Bey seçilmiştir. Eczacılar diyorlar ki; “— Berberler, loka r hamamlar istedikleri saaate # dar açık bulunuyorlar. Eczah ler bunlardan daha mı lü yerlerdir. Beyoğlunda ve d bir çok yerlerde eczahaneler işlemektedirler. Yalnız n nündeki eczahaneler piyasa rinde olduğu için bundan mi nadır. i Eczahaneler hâlen ona kad” açık duruyordu. Daimi encüm#” nin kararını bir saat daha uzsi” ması hem halk için ve hem de,” zim için faydalıdır.,, Ve velr e ra ei Kıtap, gazete ve EET REY Rİ AKBA İLCİ EE TNT TİRİL le VR EE Zİ Ta har LTE NR ÇA ŞT Ya) ei LE tiye re EU Her türlü Fotoğraf a Yar e e İŞTE Rİ Tİ Etem Pertev ıtriyatı | rl te ETİ Gandi amal (Baş tarafı 1 “Şimdi bu köy sanayii z berliğinde de muvaffak olabil 4 ğini zannetmeyiz, çünkü yenik mek ve inkişaf ettirmeği d dükleri eski Hint sanayii vasi parmakla gösterilecek kadar dır, Seri halinde fabrika bütün mıntakalarda takdir miş rağbet bulmuştur. Gandi, saati geriye doğr” * rütemez.,, ei edilmesi ve satılmasıdır. va bu şekilde kontrolüne imkâ? tur. “ Gene maruf dahiliyecilei den Ekrem Şerif Bey de $U söylemiştir: — Zehirlenme bel sebebi balıkların bayat göt” dır. Balıklar bayat kaldik le 'atle toksinleşir ve bu çoğ?” insanı öldürecek dereced? * gi * lr. Balıkla zehirlenmek şe gg yenlerin yapacağı yegân* 107€ ol” tın alacakları balıkların i malarına dikka etmeleriğ” di yi” Orarme sesi BTE EZESE SEFİL LEŞ Jİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: