17 Kasım 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

17 Kasım 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“Yangın kulesinin ihtiyar (Baş tarafı | İncide) l dar olan çok geniş sahadaki ev . lerden çıkacak ufak bir yangını gözetliyen, saatlerce <linde dür. bün kulenin sahanlığını fırıl fırıl dönen seksen yaşındaki kule ağası Belediyeden tekaütlüğünü istedi. Bu isteği kabul edilirse ve ken-| disine kırk lira gibi ufak bir teka-! ütlük ücreti v-rilirse Şehreminin - deki ufak evinde istirahat edecek, dinlenecek!.. | Şükrü ağayı mezun bulunduğu için Şehremininde Mustafa pehli- vanın kahvesinde buldum. Biraz evvel Saray meydanındaki pehli - van güreşlerini seyirden dönerken, iyi kahve pişirmekle Şehreminin - de tanınman pehlivanın kahvesine uğramış, elinde tarihi hııtonımu, dayanmış höpür höpür kahvesini | içiyordu. Bir yandan da eski yan- gınlara nasıl gidildiğini anlatıyor- yordu.. Şükrü ağa kendisini hatırladı - ğgımdan dolaymolan memnuniyeti- ni söyledikten sonra hayatını şöy- le anlattı: — Seksen yaşındayım, elli sene yaz, kış merdiven tırmanmak be- ni ihtiyarlattı. Eski çeviklik, eski| pehlivanlıktan da eser kalmadı. Koca Mustafapaşa Askeri rüştü - yesinde okudum. Bahriye hasta - hanesinde eczacılık yaptım. Son- ra Uzun çarşıda tarakçılık yaptım. O zaman Uzun çarşıdaki tarakçı - lar, ağızlıkçılar, yağlıkçılar, diğer bütün sana't erbabı köşklü vazife- sini görürlerdi. Bunları göre, göre bana da yan- ginlara gitmek, köşklü olmak he - vesi geldi. Bir müddet bu vazifeyi! yaptım. Sonra kule ağaları ara - sına dahil oldum. Bu arada pehli- wanlık ta yapardım. Kanım çok kaynardı. İzin alır, — Anadoluda, Rumelide ııüııhıkılın gider - dim.. Şükrü Aiıyı — Kule ağaları, ne yaparlardı, * diye sordum. Şöyle cevap verdi: — Kulede 40 — 50 kule ağası| vardı. Bunları vazifesi yangını saray 7-1 Süleymaniyeyi mağlüp etti. Gençler Gençler maçında 3-0 Galatasa- ray Süleymaniyeye galip geldi. Topkapı - Kasımpaşa Taksimdeki ikinci küme ma - çında Topkapı ve Kasımpaşa kar- şılaştı. Maç çok heyecanlı - oldu. Birinci devre 2-1 Topkapının ga - lebesile bitti. İkinci devrede bir gol daha atan Topkapı 3-1 galip vaziyetine girmişti. Fakat Kasım- paşalıların devrenin — ortalarına doğru biraz canlandılar. Büyük bir gayretle rakiplerini sıkıştırma- | ğa başladılar. Ve üç gol yaparak 4-3 neticeyi lehlerine çevirerek muhakkak kaybedilmiş bu maçtan galip çıktılar. İzzet Muhiddin (B) Takımları (B) takımları maçını Vefa gelmediğinden Fener hükmen ka- zandı. Gençler Gençler maçında Fener 3-0 Ve- fayı yendi. Topkapı - Kasımpaşa Altınordu — Hilâl takımları a- rasındaki maç Hilâlin hâkimiye - ti altında 2-1 bitmiştir. İstanbulepor ile Ateş Güneş a- rasmdaki antrenöman maçı Atoş Güneşin 3-0 galibiyeti ile netice - lendi. di eei bekcisi görür görmez aşağıya bağırmak, kuleden fırlayıp şehrin — dört bir| tarafına gitmekti. Yangın oldu mu Uzun çarşıdaki esnaf ta — kulenin dibine gelir, yangın haberini alır, almaz yıldırım gibi — şehrin her semtine koşarlardı. Kule ağaları ellerinde harbileri, evvelâ büyük makmalar girerler, yangını bildir- dikten sonrâ semtlerine koşarlar - dı. Ağaların 150— 200 kuruş ka - dar aylıkları vardı. Bundan baş - ka da hediye falan alırlardı. Şükrü Efendi sizin — ağalığınız nasıldı? — Ben de yangın görünce har- biyi alır, kuleden çıkar, Uzunçar- şıdan kendimi gösterir, Mercan yukuşundan iner Gümrük, Topha- neye uğrar, oradan Yıldıza çıkar, Saraya haber verir, tekrar iner ve Bebeğe giderdim. Bu yolu bir saat zarfında, bazan da kırk beş daki- kada alırdım. — Galata kulesindeki ağalarla aranız nasıldı? — Yangını onlar da görür, ağa-, lar semtlere dağılırlardı:. Fakat çok kere Beyazıt kulesinin ağaları Galata kulesininkileri geçerdi. A- ma bunlar eski günlerde idi Bir gün Almanlarla Beyazıt a- ğgaları Yıldız yokuşunda yarış yap- tlar. Bizim ağalar, Almanları yarı yolda bıraktılar. Bunun üze - rine iki ağa saraya tüfekçi alın - dı, onar lira maaş bağlandı, üste- lik birer evde verildi. — Başınızdan geçen vak'alar? — Çok, pek çok amma şimdi böyle sorunca akla gelmez ki.. Abdülhamit zamanında bir gün kulede idim. Metris çiftliği isti - kametinde yangın gördüm. Saraya haber verdim. Askeri itfaiye teş - kilâtı vardı o zaman..... Atlı itfai - ye metrise gitmiş, yangınt bulama- dan dönmüş.. Zaptiye nazırı Şefik Paşa idi. Kendi adamlarında E- renköylü Mehmet Pehlivanı yanı - ma kattı: — Padişahı aldatmak olur mu? Bunun cezasının sürgün olduğunu unutuyorsun galiba! Git, bekalım, kuleden gördüğün yangını bul, çıkart! Yoksa halin duman olur, Fizanı boylarsın, dedi. Mehmet Pehlivanla — tabanları kaldırdık. Metrise gittik. Çocuk- tan al haberi derler. - Çocukların eline bir kaç kuruş verince yangı- nn olduğu yeri bize — gösterdiler. Mehmet Pehlivan yangını gözüyle gördü ve bu suretle sürülmekten kurtuldum.. Bir de ölüm tehlikesi ıoçirdnıı Yangın olunca sepetleri kule - nin kenarlarına çekeriz. Çok rüz- gârlı bir havada üst çanaklıktaki sepetleri çekerken ip koptu ve ben aşağıya doğru düştüm. Fakat da- ha yaşayacakmışım. Alt çanaklığa düştüm kurtuldum. Bir zamanlar Bekirağa bölü - ğüne getirilen mahkümlardan ilti- maslı olanları kuleye verilirdi. Bunların vazifesi bu sepetleri çek- mekti. Biz bunları da muhafaza ederdik.. —Kulede başka kaza oldu mu? — Oldu, zavallı bir asker ze - mine yakın delikler den bakarken düşüp parçalandı.. Bir arkadaşiyle kuleye — gelen İzmirli bir asker, deliklerden İz - miri, memleketini görmek hevesi - ne kapılmış, uzanmış, sonra ken - disini geri çekemiyerek yere düş - müş, — Öldükten sonra haberini aldık. — Yarım asır zarfında en bü -| Almanyada iaşe diktatörü (Baş tarafı T incide) tor Gördeler, çok eski bir milli sosyalisttir. Yeni komiser sadece gıda mad- | delerinin fiyatlarını değil, fakat tröst, kartel ve sendikalar da dahil olduğu halde bütün iktisadi mah - suller fiyatlarını kontrol etmeğe selâhiyettardır. Brinci derecede lüzumlu yeye - cek ve içecek ve giyinecek mad - deler fiyatlarının yükselmesinden endişeye düşen halkı — teskin için, tedbirler alınması, milli sosyalist hükümeti tarafından bugün birin - ci derecede ehemmiyeti haizdir. Esâşen bu düşünce iledir ki ye- ni komisere tam bir — selâhiyet verilmiştir. Diğer taraftan fiyatlar, bugün, iki misli artmıştır. Halbuki ça - hışan smıfın gündelikleri artmış değil, bilâkis azalmıştır. Halbuki| Mösyö Hitler, kazanmadan çalı- sınıfın fazla masraf ile karşılaş - mamasını istemektedir. Alman gazeteleri diyorlar ki: “Rejime sadık olan — çalışan sınıf arasına endişe girmemelidir. Ve bütün bu sınıf mensupları mil- let düşmanlarınm propagandaları- na karşı müdafaa edilmelidir.,, Yeni kömiserin vaziyetli kolay değildir. Pek tabil spekülâsyon yapan bir çok tüccarlar tevkif edi- lecektir. Yalnız fiyatların yüksel - mesinin sebebi sadece spekülâs- yon yüzünden değildir. Daha zi- yade takip edilen ziraat siyaseti neticesidir. Bu işte de başlıca saik, zirai mahsuller ile mamulâtı yeri- ne kimya mamulât kullanılması, meselâ sabun ve zeytin — yağının hemen hemen ortadan kaybolma- sı, bunların yerine üçüncü dere - cede kimya maddeleri kullanılma- sıdır. ıl'""'wnlıııl"""lnnpwmluınmmlm yük yangın hangisidir? Fatih yangını en büyüğüdür . Sonra Çırçır gelir.. Fatih yangını Müftü hamamından başladı. Koca- mustafapaşaya kadar — dayandı. Bütün o semt yirmi dört saat zar- fında kül oluverdi. —Eski kule ağalığı ile şimdiki nöbetçilik arasındaki fark!. — Şimdi nisbeten rahattır. Yan- gını telefonla bir kaç saniye zar - fında itfaiyeye haber verebiliyo - yoruz. Yalnız müşkül olan tarafı altr saat mütemadiyen ayakta İs - tanbulu tetkik etmek, en ufak bir dumanı bile kaçırmamaktır. Ben gözümle duman görmeyince itfa - iyeye haber vermem. Elli sene de İstanbulun erkânı harbr. oldum. Trenleri yoldan çıkaran adam — (Buştaraf'ı 1 inci de) kadar bir çok trenleri berhava et- ı tiği ve yüzlerce insanı öldürdüğü | aa M NUŞK "İ" A | —et N ayrı ayrı selâm vermiştir. h | mış üç kişinin ekserisi bu © can'nin suikasti neticesinde © p tahakkuk eden bu azılı haydudun | | kimselerin ailelerindendi. » | muhakemesini dinlemek üzere bü- Matuska en son olan 5—10—934 tarihinde — Viyana — Budapeşte sürat katarını büyük bir asma köprüden geçerken uçurmuş ve neticede 22 zavallı ölmüş, 14 kişi ağır ve bir çok kişi de hafif suret- te yaralanmış ve b'nlerce liralık maddi zarar olmuştu. Matuska aslen Macardır. Fa- kat hayatınnı büyük Bir devresini Viyanada geçirmiştir. 42 yaşında Yyük bir kalabalık hücum etmişti. | duğu zamanda: Ü 4 | | zayıf fakat çok gayri tabii bir a- damdir. Ist'ntakta ve muhakeme huzu- runda yaptığı bir çok hareketler- den kendisine deli süsü vermek is- tediği zannedilmektedir. Bunun i- çin Peştenin en maruf asabiye dok torlarından doktor Albert Marton ve iki tane hukuk asistanı bir haf- tadan beri mütemadiyen kendisini müşahede altında bulunduruyor- lardı. Muhakemeden evvel doktor Albert Marton mahkemenin önü- ne gelerek Matuskanın deli olma- dığını ve yaptığı cürümlerden do- layı mesul olabileceğini söylemiş- tir. Bunun üzerine muhakeme baş- lamıştır. Reis suikastçiye evvelâ kaç ya- şında olduğunu sormuş Matuska: — Yaşım 40 ile 60 arasındadır ama, kaç yaşımda olduğumu - bil- miyorum diye cevap — vermiştir. Bundan sonra davacı tarafını teş- kil'eden 63 k'şiye dönerek bepsine Beîıkta 'aş tarafı & incide) şütle Beşiktaşa dördüncü gölü kazan- dırdı.»Biraz sonra güzel bir kurtarış yapan Kandilli ufak bir Ârıza geçirdi. Fakat çabuk kalktı. Beykozun Bahadir ve Şahap vası - tasile yaptığı iki akın baş gitti. Bugün Beykoöz iyi bir gününde değil. Tulisiz. likleri var. Nebi de oyunun başlan - giıcindan beri epey aksadı. Beşiktaş i- şi gevşetti, Beykoz çalışmaya başladı. Bir sayı olsun çıkarmaya çalışıyorlar amma nafile. Nuri çok güzel kesişler yapıyor. Beykoz sağlı, sollu iki kor- 'ner kazandı. İki kuvvetli şült, ikisi de kale istikametini buldüu. Fakat biri Hakkınm, diğeri Nurinin kafası ile geri döndü. Oyun Beykozun hâkimi- yeti altında kapandığı zaman netice 0—4 aleyhine idi. (B ) TAKIMLARI Sahaya liyakatsiz gelen Beşiktaş - lıların hükmen mığlnMy_ıtlndııı son- Kulenin tepesinden size mahalle - va hususi şekilde yaprlan ekzersizde ri teker teker sayabilirim. Şükrü ağa ile hayli görüşmüş - Beykoöz 3-2 galip geldi. Orta akmcı oynayan Sudi ile ikinci devrede de tüm. Bütün hatıralarını toplaya-| $0l iç oynayan oyuncunun sempatik mıyordu. Hakikat yorgün görü - nüyordu. Biz konuşurken şehir meclisi azasından Bican Beyle Şehremini nahiyesi — azasından Mehmet Bey önümüzden geçiyor - lardı. Onlar da geldiler. Bir müd- det görüştük. Bican Bey, Şükrü ağa hakkında çok iyi sözler söyle- di: — Bu ihtiyar semtin en sevilen, fakir babası çalışkan insanların -| dandır. Evinde istirahat — ederek daha uzun müddet yaşamasını te- menni ediyor.. Şehreminlilerin çok sevdikleri HABER'de ağanın ha - tıralarını yazmanızden dolayı şim- diden teşekkür ederiz. Yarım asırlık kule ağası Şükrü Efendiye uzun ömürler dileyerek ayrıldım. Yekta Ragıp hareketleri etrafta neşe uyandırdı. Eyup - Anadolu İkinci küme maçında günün iki kuvvetli takımı Eyüp ve Anadolu karşılaştılar.. Oyunun beşinci dakikasında Ana- dolu lılodniılı hatasından — Eyüp, bir gol kazandı. Oyun bir müddet iki tarafın bariz bir hâükimyet tesis ede « memesile geçti. B Bu arada gol açtığın bir gol ka - çırmasma mukabil — Ahadolu soldan çekilen bir firikiğin neticesi kale ö - nünde hasıl olan kargaşalıktan bilis « tifade Salih vasıtasile beraberlik go - lünü çıkardı. Oyun sert bir cereyan almıştı. Hakem hatalı bir harekette bulunan Anadolu santrahafını oyun- dan çıkardı. Müsavat — içinde birinci devre bitti. İkinci devreye on kişi Hle çıkan A- nadolulular güzel ve hâkim bir oyun ile onuncu dakikada ikinci ve gall - biyet göllerini — kazandılarsa da iki MRRERNAACEUNUKKKANACE KĞS EYANERERSE N EPUNU M KK MA A BAA YEENEN Reis bunları niçin yap! — Ben kimseyi aıamıei medim, Yalnız bir suikast 1677 besi yapmak istedim demiştif' » Matuska bundan sonra &! le yüzünü kapamış ve otul yerden herkesi büyük bir na düsüren şu gözleri ıdyloj m — Benne yaptığımı bİW rüm reis bey, Bir kaç sene VW? | irademi kaybettim. Müthi$ kuvvetin, mahiyetini bile anlıyamadığım bir kudretin t7 altındayım, Bu kuvvet beni © | kaste, cinayete sevkediyor. Pt? dan üç sene evvel Viyanada " h İpnotizör beni ipnotize etti, İ mi aldı. Ondan sonra ben #W £ bir kalıp haline geldim. Bana kin ettiği şeyleri bilmiyerek, lamıyarak, istemiyerek - ya| İ rum, Ben deliyim. Allahtan v€ şeytandan geldiğini bir türlü taf İ edemediğim bu korkunç, tüyl pertici cinayetleri yapmalı buriyetinde kalıyorum. ! Katilin bu sözleri herkesin * tünde büyük bir tesir yapmı Fakat muhakeme heyeti sözü kesmiş ve kendisine bir takım f aller sormuştur. Matuska — bunfil! rın hiç birine cevap vermemiş, f nız bir aralık: — Hiç bir şey bilmiyorum, nız yüzlerce ölü insan görüyo diye sayıklamıştır. 'İk l # İ İş kanunu | Ankara, 16 — İş kanunu k kaza sigortaları hakkındaki k: Tâyihalarının — Devlet Şürasi müzakereleri bitmiştir. Bu lâyi , halar üzerinde Iktisat Vekâleti Y | niden tetkikler yapacaktır. İş kanunu ile kaza siğol hakkındaki lâyihaların yeni mt lisçe müzakere edileceği an ? maktadır. İi Kafe Türk nespa" (Baş tarafı 1 ıııddl) 3 — Kafe Türk Nespa? Bunun üzerine şaşırdık. Ti yede bir Türk şehrinde yüz bi ce Türkün yaşadığı bir yerde *' hassa “kahve,, diyince adamın tırına ne gelmesi lâzımdır? Biz, tesadüfen “Fransız lılw si,, isteseydik, bunu böylece ' ederdik... - Bu hal, bir çok puuull”. çalgı bulunan oturma yul 3 tekrarlanıyor. — “Türk kahvesi,, mi isti: ', nuz? Diye belki Türkiyenin FT her hangi bir memlekette gor” g Fakât Türkivede, hele T! M başka bir dille müşteriden ve tekrar bunun nevini M 4 'ı kalkışmak - vabancılığını gütmemelidir! göstermemelidir ! __/ 4 dakika sonra Eyüplüler iki ile beraberliği kurmağa m' e”v" dular. 10 dakika sonra da ÜSÜ" lerile galip mevkiine Eyüplüler 'bir dördüncü ':M zandılarsa da hakem - ofs8Yf penal ” Buna mukabil Anadolulular .,,,. tıdan çıkardıkları ulnf' -i belâ beraberliği temin eti yun da bu netice ile kal M

Bu sayıdan diğer sayfalar: