26 Kasım 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

26 Kasım 1934 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cüzamildarın a Mezarlığı Bi , Üyük zabıta romanı Deli hek i“_klnlı._heyecınını zaptet - h “Yor gibiydi. Almında de - İt düşünce ve tereddüt çizgisi '_"!'hu;tu. N, 'et Hanım, onda bu ifade- | Müdiyo kadar ssla görmemişti. €k, perdeyi aydınlattı. X Bunu kaldırmalı! -dedi. — | BB j k;ıl;ik'ın. ne yapacaksın! Söy - ": Bekliyeceğim... Oradan ka - .'.ı'îlcık. Bu merdiven, — tavan | hi n biricik geçididir. Haydi, &. Ben, burada bekliyeceğim. | dın, münakaşa edecek vazi- | %*deşiıdi. Ne yapabilirdi? Ne | “Yebilirdi? Nd_öndu. Odasına girdi, Giyin- İ n Ni çabucak tamamladı. Son - 'ukun yanına döndü. İm, Acaba Adnan Beyi kaldır- An M? Hemen, — gerisin _uhu'l yüzü buruştu. Bir mem - * “Yetsizlik alâmeti ifade ettiği- dın, farketmişti. >Hayır, hayır... — Peki? : 1 — Kendiniz gidiniz! — Yalnız Mliza... Ne yaparsanız yapınız, 8i haberdar ediniz... Peki, şimdi, şimdi... .K.Ğın. merdivenleri acele ace- '*:ıdi- Gözden kayboldu. Nuh, İdi: ".îirayd Hanım, sofada, el yor- içle tutuna tutuna yürüdüğü Yavaş yavaş ilerliyordu. Zira, ) k:kuk Ffena aydımnlatılmıştı. L açıldı. p ı%]ı kapandı. , gi &, Sarda, fırtına devam ediyor- | ,.;:l»lki dekapının hızla ka - K “sina, bu, sebebiyet vermiş - Pîltııt o ne? K '*ğerse, kapının vuruluşu ka - %'mllmdan ileri gelmiyormuş... !ş$ ve arkaya çarpmış.. olmuştu? )b.b_dilunlı. tereddüt etmeksizin, h öden ayrıldı. Merdivenleri hız : inerek aşağısını boyladı. Anın lâmbası yanmıştı. Kapı- N:_?nnmdı, Dirayet Hanım, iki ıqn:'"' Çömelmişti. Nefes nefese mm:rd"— Başını duvara daya - li,x:'“l'“n gözüne, ancak Dirayet İ görünüyordu. Derhal se - . *k ona yardım etti. Kaldır - S Y - aralandınız, değil mi? Yş. adm, son derece €n kalkamıyordu. Bi ; Nağını uzattı. Salonun ka- E'l(lonerdL x! » Sualini tekrarladı: < g " alanmadınız ya?... Haa ”— Orada... S V parann h 'ı' Tmağını uzatmış, kapı- T gösteriyordu Nah, yi Tak j bir adım attı. Kapıyı aç - 'Oordu. İstiy solgundu. adı e ”İnı.ıl 'A, elini uzatıp ona — mâni Erke, "etini kendinde buldu. d_Ey“ * sofaya kadar yürüdü. r'-.S. '.:.“ık_ık kapısı kapalı değil- :"ni.. İ 1ğa çıktı. Salon pence - eyi 'lıl:ık Olduğunu görerek her Di, T gibi oldu. & TYve H N anımın yanıma dön- ER da bit n ,'E:"' vardı, değil mi? | ğim sırada, salon kapısının ardına | kadar açık Nakleden : Vâ - NÜ — Kim olduğunu mü?. — Hayır... Biraz soluduktan sonra: — Elektrik düğmesini çevirdi. gördünüz gördüm. tuttu olduğunu Tam o aralık, kapıyı bir el ve hızla itti. Delikanlı, bu salonun kapısını, tereddüt etmeksizin, açtı. Açık pencereden, salona yağ- mur giriyordu. Evvelâ pencereyi kapattı. Dirayet Hanım, şimdi, den kalkmıştı. yerin- HABER — Akşam Postasr LsSoy Adları | Okuyucularımızın seçtikleri adları yazıyoruz İ | — Can — Beyoğlu Belediyesi T. | Şubesi Tahakkuk Memuru Necmi Bey Çetin — Firuzağada Sakabaşı mahallesi İsmail Bey apartmanın - da Mustafa Fuat Bey. Erönü — Muammer Cahit Bey Özer — Ekrem Nijat Bey Sözen — Muharrir Meliha Avni | Hanım Atalay — Divan yolu Türbe yokuşu Tütüncü Zekeriya Meriç — Paket postahanesi mü badele dairesi Başmemuru İrfan Hayati Arin (Kardeşler — Çanakkale Jandarma kumandanlığından mü tekait Binbaşı İhsan Akın Nuh: — Yukarı çıkalım! -dedi. | Karidora vardıkları sırada, sağ taraftan bir kapı açıldı. Adnan gö | rünerek onlara yaklaştı: — Ne oluyor, kuzum?.. va: ?... «diye sordu. Nuh, cevap verdi: — Buraya, evimize, iki kişi gir- miş. Dirayet Hanım, bunlardan birini bastırdı. Diğeri de yukarda, tavan arasındadır. O, oradan ka - çamıyacak. Adnan Bey, işi anlıyamamıştı. Saşkın şaşkın, dedi ki: — Yuükarda, tavan arasında mı?... Nuh, şimdi, dar - merdivenin basamaklarından yukarı çıkıyor - du. Dirayet Hanım; arkasından: | — Nereye? -diye seslendi. (Devamı var) — | Ne' Bugün İSTANBUL: 1M -Fransizca dere. 1830 Plâklar ile neşeli | musiki, 19,50 Dünya haberleri. 19,40 Grap- Mmusikisi piyanola kuartet: Salelar, 2016 Be- lm Sirrr bey tarüfnidan - könferans. — 2080 | Plâk ile sos musikisi. 2113 Ajana ve borsa haberleri. 21,90 Badriya Rasim hanım tara - | fmdâsn türkçe sözlü eserler. — Radyo caz ve fango orkestrasşı ile birlikte, — (Haya mülasit oldukça garp memleketleri neşriyatı progra- mrmıza ilâve edilecektir.) 223 Klz. VARŞOVA, 1845 m. 1845 Hafif masiki. 1745 Ders. 18 Halk havaları ve popüler (Koro ile) 18,50 Musa- habe. 19 Ziraat, 1910 Musahabe, 19,15 Fiya- | no musikisi, 1945 Çocuk programı. 20 Mu- sahabe, 20,25 Muhtelif. 21 Fopüler Senfonik komsor, 2LAS Haberler. 2? Keman — Viyolon #el komseri. 22,45 İthilâlli konferana, 23 Rek- Jâm Könseri. 2815 Dams dersi. 29,35 Dans Müsikisi. 24,05 Dazin, Bil Kbz. BERLİN, 357 m. 1005 Kış sporuna dair. 19,80 Piyano kon- seri. 20 Şalr saati. — 20,20 Karışık şen neşri- yat. MM40 Aktaalite, haberler. — 21,10 Kısa üç skeç, 2140 Neşeli neşriyat. (Küçük Ber- lin radyo örkestraaı.) 22,30 Framkfuttan ma- Ki 28 Son haberler. 23,20 “Ürun geceler, isimali gilr (arada munlki ) 823 Khz. BÜKREŞ, 364 m. TRADYO | Akay işletmesi Kadıköy iskele- si Başmemuru Baki Akın Eren (Kardeşler) — Mülga Ha deme Birinci smıfından mütekait Ihsan Eren V Kandıra Şube Talât Eren. Akay işletmesi Kadıköy iskele- si yük memuru Cevat Eren Altay — Divanyolu tahsil baş memuru Alış Ekrem ey. Barbaros — Divanyolu tahsil kâtibi Hayri Bey. 'Tekin Alp — Divanyolu tahsil kâtibi Yusuf Bey. # * * Barlas kardeşler Anadolu ajansı baş yazıcıların- dan İhsan, Topçu yüzbaşısı Sa- lâh, milli reassürans kontrol mü- dürü Sadi Beyler Barlas soyadınt seçmişlerdir. Açık görüşme Reisi Yüzbaşı Mütekait İhsan, yüzbaşı Talât ve Akay işletmesinde Cevat Bey- lere: Eren soyadını yazıcılardan Ö- mer Rıza Bey'seçmiş ve kullan- mağa başlamıştır. Y ENi KiTAPLAR İvan Turgenief in Meşhur eseri İLKBAHAR SELLERİ Çeviren : Sümi zade Süreyya | | | | Bu kitabı. mutlaka alıp o« kuyunuz. Bütün tanıdıklarını- za tavsiye edilecek güzel bir eserdir. Fiatı 75 kuruş Her kitapçıda vardır. Tevzi yeri: VAKIT Matbaası. İ caddesi. Ankara B istanbulğEN 18 Plâk (15 € kadar) 18 Radyo örkestra- ©. 19 Nat ayarı. İ8ÇİS Radyo örkestrası. 20 Könferana, 20,20 Romen plâkları, 21 Ku- artet oda mmasikisi. 21,45 Dans nsusl Yeni plâklar. — 2345 Kahvehanadı konsar, 545 Khz. BUDAPEŞTE, 560 m. 18,35 Salan takımız, — 19,80 Plâklarla darın müsikisi. 20 Konferana. 20,40 Filharmanik takım tarafından ve keman virtucru ERİRA tAS len | Mendelssolnun eserlerinden — büyük komser, 22,50 Haberler. 14,15 Dans musikisi. Ihsan YAVUZ Kadın ve erkek terzisi Bütün şıklar hep orada gi- yinirler. Her keseye ve her arzuya uygun elbisenizi ancak orada yaptırabilirsiniz. - İstanbul Yenipostahane kar- İ srsında Foto Nur yanında Leta- || fet hanında, MORİNİ'nin iştirakile Beethoven, Bartok ve | 4'rıımmııınıııııııııııuuıııııımııı AKBA,! Ankarada A K B A kitap evinin birinci şubesi modern bir şekilde Maarif Vekâleti karşısında açılmıştır. AKBA her dilde kitap, mecmua, gazete ihtiyaçlarına sevap vermektedirler. Gerek kitaplarınızı, gerek kırtasiyenizi |Ş en ucuz olarak A K B A kitap evlerinden tedarik edebilirsi- niz. Devlet Matbaası kitapları ve VAKIT in neşriyatınm An- E karada satış yeri A K B A ki- tap evleridir. B AKBA Merkezi Telefon Birinci şube ” | İkinci şube: Saman Pazarı Üamrzmaamunanonuramrunannelİ kitap evleri 3137 1761 Her parçası ayrı bir heyecanla okunacak macera, kıskançlık, kuvvet, aşk ve seyahat românı ASLANLI HÜKÜMDÂR SÜLEYMANIN OĞLU Tefrika No. 98 'Tam bu sırada, çok yakınlarda işittiği bir aslan gökremesiyle he - men harekete geçti. Merzukayı ge- ne yakalıyarak ağaca tırmandı. Aradan oldukça zaman geçme- sine rağmen gökreyen — aslandan bir eser görünmemişti. Goril tama- Ş mile dikkat kesilmiş bir halde et- | rafı kollayor, bu gökremenin mev kiini tayine çalışıyordu. Bunda muvaffak olamıyacağı - n anlayınca döndü ve yeniden Merzukanın yanına geldi. Merzu - ka yavaş yavaş kendisine gelme - ğe başlamıştı. Gözlerini açtığı za - man yanında goörili görememişti. Geçen hâdisenin dehşetiyle tekrar gözlerini kapadı, omuzlarını kıs - tı. Bu esnada goril yerinde dura - mıyor, yakınlaşan bir tehlikenin önünü alabilmek için plân hazır -« ladığı anlaşılryordu. İşte bu dallar üzerinde oradan buraya, buradan oraya, oradan şuraya gidip gelme- leri bunu anlatan emarelerdi. Mezruka onun bu gayri tabit halini tetkik ediyor, yeni hâdise - lerle karşılaşmak endişesini göste- riyordu. Filhakika, kısa bir zaman son- ra ağacın tam altında bir hışırtı ol- du. Devrilen bir ağaç bütün şidde - tile ormanı gürültüye boğdu. Si - yah, iri bir vücut dağ gibi, devrile devrile geliyordu. Bunu Mezruka görmüş ve dal- ların gölgelendirdiği noktada ka- yân bu gölgenin kime ait olduğu - nu tanımıştı. Bu Şerifti.. Şerif. Aslanlı ada « mın en iyi bekçi, en sadık arkadaş diye söylediği Şerifti. Mezruka onu tarıyınca bütün kuvvetile bağırdı. İşim hakikatini söylemekicap ederse bu bağırıştan goril bile korkmuş ve çekilmişti. O zamana kadar karşısında sessiz sadasız duran bu kadının böyle birden bire bağırması - sinirlerini germiş, yüzünü buruşturmuştu. Şerif, yukardan gelen kuvvetli sesin kime ait olduğunu anlamış ve daha çevikleşmişti. Önüne ge- | len her şeyi kırıp duruyor, bulun- duğu yeri bir harabeye çeviriyor - du. Mezrukanın bulunduğu ağaç kalındı. bunu kolay kolay devir - | mek imkânı yoktu. Bununla bera - | ber vücudunu dayayarak şarstı. y daha rahat bir yere bıraktı. O, go- rilin, onu bırakmıyacağını biliyor ve geriden yetişmesine fırsat ver - den Mezrukayı rahata kavuştur - mak istemişti. Şerif geriye döndüğü gorili sırtında buldu. Onun kork- tuğu başına gelmişti. Fakat, soğuk kanlılığını kay - betmemişti. Hortumunu geriye, sırtına bir kamçı gibi salladı. Bu ağır ve büklüm büklüm sinir par- zaman, | çası gorile öyle bir çarpmıştı ki serseme döndü. Kendisini kolay kolay topliyamıyacağı — anlaşılı - yordu. Şerif, salladığı hortumun bo - şa gitmediğini görmüştü. Salla - mak ve sinirlenmekle sırtına ya « pışan bu çelimsiz mahlüktan kur- tulacağına kani idi. Bunun için a- zıcık yürüdü. Dalların birinin al « tından geçerek, onun ağaca sarıl- masına imkân vermeyi düşündü. Böyle yaptı. Filhakika düşündüğü gibi oldu. Yere düşerek ağır vü - cudunun hurdahaş olmasından korkan goril dala sarılmış ve ağa. €a tırmanmağa savaşmıştı. Fakat Şerif, onun böyle bir hareketeine Kendisinden meydan vermedi. | beklenilmiyen bir çeviklikle geri dönerek hortumu - ile boynundan kavradı ve çekti. Garil bir kurşun külçesi gibi yere düştü. Aynı za - manda keskin bir çığlık kopardı. Şerif, onun bağırışna ehemmi- yet vermedi. Hortumu ile tekrar kayradı. Sonra, hortumunu bir baston gibi kullanarak kıpırdamamasına ça » lıştr. Bir sütun kadar kalın ayak - larından birini onun midesine ko- yarak ezdi, ezdi. Berif bu suretle, kendisine e - manet edilmiş Mezrukayı kaçıran gorilden intikamını almış ve Mez- rukayı kurtarmış oluyordu. Şerif, gorili artık bir daha kal- kamıyacak bir hale getirdikten sonra Mezrukanın yanına - gitti, aynı zamanda hortumunu havaya kaldırarak ince sesile bağırmayı ve galibiyetiin ilân etmeyi deu - nutmadı. O yaklaştığı zaman Mezruka | kayı hortumu ile kavrıyarak kal - ıx: Bundan bir netice alamadı. Ağaç ayağa kalkmıştı.. Şerifin HUN südaradi bile.. liğini hiç bir zaman unutamıya - Bu vaziyet dahilinde, kurtul - caktı. Onun buruşuk hortumunu mak yalnız Mezrukanın elindey - ince ve beyaz ellerile okşadı.. di. Ne yapabilirse o yapacaktı. | — ç ZF Grada bir dakika daha Kurtulmak çaresini aramak, bul * | Çij bulunmak istemiyordu. Hor - mak, yalnız kendine düşüyordu. tamuana Mei aa ni gL Ne olursa oslun kurtulmatıydı. Bu rerek yürümesini hatırlattı. Dar ânt kararını tatbika kalktığı za - ve karışık dallarla örülü yollar * man bacaklarında hal olmadığını | , » geçebilmek için yürümek mec gördü. Değil koşmak, 'lutunrnık bariretederi. kabiliyetinde bile değildi. | Biraz sonra, meydanlığa çıkın- Buna rağmen kendini sıktı. Bü- ; ca filin üzerine atlıyacak ve o ne- tün kuvvetini topladı ve ani ola - | reye götürürse oraya gidecekti. rak bir daldan aşağıya dala sark - :ımı:rmr(ım"ml var) tı. Göril onun bu çılgın hırek;_t'ı DÖKTOR karşısında azıcık duraklamıştı. Fa « 'e " kıl'ıonrı peşini bırakmadı. Ama, |fj Aıl lsmalı iş işten geçmiş, Mezruka kendisini 'Hi Haydarpaşa - hastanesi “bevliye #ğaçtan aşağıya, Şerifin ayakları mütekassısı dibine yıkılmıştı. ÜUrologue * Operateür f ğ i i Meserret cteli so. No. 88 Tif, yere yıkılrveren Mezru - (# Babıali caddesi 7 M Hergün öğleden E sonrâ ikiden sekize kadar TELEEREERLEEREEGUNUN dirdi. Azıcık ileride daha sakin, EÜKLANEETİNEZERRTERİEENRARM AD maai Bi şükla aöi Glaşme aa di ĞĞĞÜNC adat HĞDi GÜREDİNDİŞLİLln gaa ça A KA n d GÜŞÜ ll d lli cane

Bu sayıdan diğer sayfalar: