24 Ocak 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

24 Ocak 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— Bnetktnen 1 Maaaaeam eee serena öase senaAAAA AAA BedeEEARA AA K AaR aa. ANKARA TELEFONU i' 2 Harçları öden. 'Miyen beratlar Ü ”” "mhl!ıince Senmiyen ömden Yermiştir, 9Y zarfında İtiraz edebileceklerdir. B Ü f,on işleri düşürülmesine UKUK mi Bakanlığı Ü tgitmeden önce S GAS A ılE öce, nalm; İmiştir. — ğ afyon gönderilmişti. $e Yaramıyan evrak nkara, 24 (Telefonla) n *i dairelerdeki işe yaramaz MN nasıl yok ed'leceği keyfi - et Şürasında konuşul - Zamnamedeki yok edilme Ssinin yakılmak veya kâğıd sında hamur haline sokul - YAi Devl, Tüş; ni fabrikka, "'ı!ın“k' a "."]'k etmiştir, A_;:.:llu n Rnkarzda a Başba bu 'ibqhn Gencral İsmet Tafın b rşılandı. SKM gggg Tet Loid Corc €nkitlere cevab Eeki veriyor İngiltere .M'lrnaı. , Püutuk Sİ nt ğ . BN | P Vermiş ve « aa herti d tü,n.d" çoktur,, elerin, bütü z Viület n, ün teferrüatı tef, * Mediğini 'leri örlere bi tmişti Hel Ti Vil e ilş, *in âdeta i lüve #'miştir, a t #denlere Hamış ve « d:" İ$diz kala : rşr: aa !ıııle.,-in w Va iş bi a în itibariyle N çç * İtsizlerin Yeca © Sanayide, lşanj, * Biyecek işi t Bi demiştir. iz), Sün hüküm dizi et 4çle hiç b S '"1_ Yardım ücretin?, z 24 (Telefonla) — ömi Bakanlığı — yıllık taksit harçları vadelerinde 432 îçlğrı beratının hü- | karar Bunların sahipleri bir bakanlığa baş vura - Ök, Sa, 24 (Telefonla) — Ehnn ü Türkler ve | b lll_ elinde bulunan afyon - Yeni mahsulün çıkmasından Sİsatın alınmasını kararlaş - | Siştır. Afyon işleri üzerinde '..h:ıntk için gelen İzmir ve İs- Ü heyetleri bugün Akça Ba - l“dh—h"fmd.n kabul edilecek - İnhisar Müdürü Ali Sami İstan- Japonyaya 'N afyon bedel'erinin yakın - ğini ve inhisarım bemen işine başlayacağını söy- Japonyaya 800 san - Mahkemede Eski posta müdürü | Ankara, 23 (HABER) — Bu- gün Asliye birinci ceza mahkeme- sinde eski posta ve telgraf umum müdürü Fahri, posta ve telgraf teftiş heyeti reisi Subhi, eski tel- graf müdürü İhsan Cemalin mu- hakemelerine başlandı. Her üç suçlu da mahkemeye| gelmişti. Hâkim Asım suçluların hüvi- yetini sorduktan sonra Devlet Şü- rası umumi heyetinin lüzumu mu-| hakeme kararı okundu. Kararda, sterlinin miyar telâkkisi hususun- daki esbabı mucibeyi yanlış göt- termek, şirket tarafından teklif olmadığı halde şirketin mukavele- sine altının ilâvesi için Bakanlar Heyetine başvurmak, Devlet Şü- rasının kararından sonra her iki noktayı nazarımı birleştirilmesini esbabı mucibesiyle Dahiliye Ve-| kâleti hukuk müşavirliğinden sor- mak ve yeni mevzu imiş gibi baş- ka bir mikyas aramak hususunda Bakanlar Heyetine müracaat et- mek, Nafia Vekâletinin bir tebli- ğini on sekiz gün alıkoymak, Ve- dinde olduğu neticesine N ; iür. Bakanlar Heyeti bu - 24 (Telefonla) — İnönü Yönd Ankaraya geldi. İstas - $e Bilf-nnhır ve Saylavlar ta « 1 İng'liz sryasacısı Loideorç, için hazırladığı plânmı | Üzere vermeğe başladı - | 'ardan ikincisinde. bir'n- Yapılan tenkitlere ce- vasati zekâda o- h angi biri proğramda yan- y bl'llibıl Te Ve bu zekâ ne ka- or. MAti olursa bulacağı kusur demiş, söylediği | ihti- sürerek türlü ' yüzden uğradığını i- ç &, Maliye Nazırı Mister Ne- Lmı!:'l.ıhıîl.ıyn'm_ bu nutuk hak- h" 1 düşüncelerine gelince, on UK e' hıı:ııışık bulduğunu söy- .** yolunda daha ileri git- cesaretlendiğini fra, işsizlere ziraat sahasın- mak üzerindeki teklifini c€evap vermeğe mensucat sanayiin- kde ıı!ınn_ ıiru.ıı yolun- P"'!erek_, Mıyacağını,, ileri sü- yarısına doğrudan Mlursanız, işleri umu- ” yoluna koymuş diğer yarısı geli- ;lıkliyullı, yi $ e lerinde, ve ça- il!iı.;: Sİn ev, döşeme ve dî;:r t vasıtaları temininde kul- K tarafından iş- ir şeye karşılık olma. : gö Şevirmekle, halkın kilin emrine karşı şirket lehinde itiraz zemini hazırlamak, telefon ücretlerinin indirilmemesi için ta rife komisyonunun içtimaında lü- zumsuz münakaşalar açmak, şir- ketin zarar edeceğini söyliyerek mukaveleyi tatbik cihetine gitme | mek gibi suçlardan dolayı suçlu- ların lüzumu muhakemeleri bildi- riliyordu. Karay okunduktan sonra Sub- hinin vekili, Hayrullah Dahiliye| hukuk müşaviri,, Ekremin meni muhakemesini icab ettiren sebeb- lerin müekkili hakkında da varid oldu ğunu, tahkikatın açılması hak kındaki kararnamede bahaedilen yedi maddeden ikisinin müekki- Hine taallük ettiğini ve — bunlar'ın da af kanununa girdiğini söyliye- rek evvelce bu hususta bir karar verilmesini istedi. İhsan Cemalin vekili de dedi ki: — Arkadaşımın ileri sürdüğü voktai nazar bir hukuk prensipi- | dır. Devlet — Şürası —umu-| mi heyeti af kanununun müekki- limin vaziyetinde müessir olub 0!. madığını tasrih etmemiştir. Bu ci- hetin sorgudan evve! mahkemece kararlaşması lâzımdır. Fahrinin vekili Cemal Hazım, da bu müdafaalara — iştirak etti. Neticede suçluların sabıkaları o - Tub olmadığının sorulmasına ka - rar verdi ve muhakemeyi 1 Şuba - ta bırraktı. AMttüryeçeTERORARa opi İNT gayçagizİİFTTTMıyggaefTEP TT ayiyaea T Askerler dönecekler Cenevreden bild'rildiğine gö- re, Sar havzasındaki beynelmilel polis kuvvetleri Şubat birden iti- baren yerlerine dönmeğe başlıya- caktır. İtalyanlar Anre Aönecektir. Karnera galip Rio de Janeiro, 23 (A.A.) — jız ravund döğüşülecek bir boks maçında, Primo Karnera, Eston- yalı Klausnera galib gelmiştir. Hakem, maçı 6 ıncı ravundda dur- durmuştur. 30.090 kişi, Dış İşleri Bakanı ve İtalya büyük elçisi maçta hazır bulunmuşlardır. satın alma kabiliyetinin çoğala- cağını ve bundan mensucat sana- yünin de ist:fade edeceğini söyle- miştir... #ABENR - Akşam Postnet * VcE$E UT SAFTAN yazASTIN KST T Vai TTT Ngaef TT ça TT A GAT YA gç | Çok Gezen Çok Bilir Seyahat Notları Batumdan Tiflise giden demir yolu Suram tepesini aşar, bu yo- lu gündüz trenile yapmak — daha iyidir. Çünkü manzara çok güzel- dir. Bu yüksek tepeyi aşan tren, esk'si gibi manda arabasına ben - | zemez. Elektrikli bir trendir. Ku- ra nehrinin suları ile çalışan Ze - | mo Avçalı su elektrik istasyonu bu trene ve ayni zamanda Tiflis şehrine cereyan verir. — İstasyon, şehirden on beş kilo metre ilerde- dir, Tiflise gelir gelmez ilk bakışta bir fevkalâdelik — göremezsiniz. Hattâ bir soğukluk çöker. Çünkü | insan bu çok eski ve meşhur şehi- re gelince bir şeyler göreceğini ü- mit eder. Halbuki karşısına alelâ- de, hattâ bir vilâyet şehri manza- rasını andıran bir şehir çıkar, Va- kıa yollar İstanbulun yollarından daha temizdir, amma, ne de olsa alelâde bir şehir, Fakat bir defa şehrin merkezine ve Rustaveli caddesine gelince, manzara tama men değişir, burası tamamile bir Avrupa şehridir. . . . Tiflis şehrinin nasıl kurulduğu na dair garip bir masal anlatırlar. Beşinci asırda, Gürcü Kralların- dan Vaktang Gürkaslan bugün- kü şehrin yerinde olan ormanda avlanırken önüne çıkan bir geyiği yaralamış. Geyik koşmuş, oralar- da olan bir kükürt membamm kaynar suyuna girmiş ve biraz sonra tamamen diri olarak fırla - mış çıkmış, Gürkaslan bunu — gö- rünce membain olduğu yerde bir şehir kuruvermiş ve ona Tibilisi Kalaki (sıcak şehir) ismini — ver- miş. Buna benzer, Tiflisin kuruluşu- na da'r bir çok masallar daha var dır. Tiflis şehri, bin beş yüz sene- denberi, yirmiden fazla — istilâya uğramıştır. Bu itibarla, her istilâ | | dükkân gezerek topladılar ve bu- eden millet kend'sinden bir eser bırakmıştır. Hem ahlâklar üzerin- de, hem de mimaride, W VU a Tiflisin meşhur şatosu Meteki ye gidiyoruz. Yol, So'a!laki dağla- rmın arasma sıkışmıştır. Ve kum- lu, sarı renkli Kura nehrin'n kena rındadır. Tamamen yalçın bir te - penin üzerinde Meteki şatosu bir hayalet gibi yükselir. Beşinci asır da temeli atılmış ogın bu şato b'r çok defalar yıkı'mış ve tekrar ta- mir edilmiştir. Burası sıra ile ki- lise, sonra cami, sonra baruthane ve Çarlar zamanında da hapisha- ne olmuştur. Şimdi şatoya girerken, 'nsanm gözüne şu yazı çarpar: “Burası hapishane değil, artık bir müzedir.,, Hakikâten burası bir müzedir, hem de kendi kendine yetişm'ş meşhur Gürcü ressamı Pir Osman Velinin eserlerinin saklandığı mü zedir. Pir Osman Veli garib bir adam ömiş. Ona, isminden de an'aşıla - cağı veçhile Pir ismi verilmiş, Gürcistanda, ötede beride dola - şır, kimseye boyun eğmez, kimse- den para istemez, mütemadiyen resim yapar dururmuş. Kend'sine kaç kereler müracaat etmişler, ip- tidal resim san'atını ilerletmek i- çin akademilere sokmak istemiş- sorguya çek“dl Lıwwwı—_Wı—un——.ı—umı_—— Gürcistanın merkezi Tiflis Gürcislanda Ruslavelli ler, fakat bu serazad ressam ka - bul etmemiş. Tamamen kendi kend'ne yetişmiş olan bu iptidat ressamın tabloları, hiç bir mekte- | be uymamaktadır. Onun eserleri- | ni Fransız iptidaf ressamlarının eserlerile ölçmek istemiş!lerse de bu da kabil olamamıştır. Çünkü Pir Osman Veli, ömründe kendi res mlerinden başka resim görme diği gibi, yalnız kendi ilhamı ile resim yapmıştır. Pir Osman Velinin tabloların çoğu meyhane'erin duvarlarına a- sılmak üzere yapılmış yağlı boya res'm'erdi. 1918 senesinde — sefil bir halde öld”sten sonra, Gürcü güzideleri onun bütün eserlerini toplamağa karar verdiler, dükkân günkü müzeyi meydana getirdi - ler. Bu müzede ressamn yüzden fazla tablosu vardır, .6 b Şatodan dönüşte, eski Tatar mühallesi olup pazar kurulan ve “meydan,, ismin' taşıyan yere ge- Tiyoruz. Tiflisin meşhur xaplıca - ları buradadır. Bu kaplıcalar su- | larının hararfeti 24 ile 47 derece | arasındadır. Artık akşam oluyor, her taraf- ta e'ektrikler yanıyor. Eğer şeh- rin gece manzarasını görmek isti- yorsanız küçük bir tünel 'le Da- ti yatrosunda Gürcü aktörler vud dağı denilen tepeye çıkmız. Oradar bütün şehri bir haritadan takib edez gibi görürsünüz. . » « Şimdi Rustavelli tiyatrosunda- yız. Rus'aveli Gürcistanın m'lli şa- iridir, On ikinci asırda yaşamış o- lan bu şairin en meşhur eseri “kap lan derisi,, eser'dir. Bundan on sene evve| genç'er tarafından kurulan ve bugün mil- Hi artist ünvanını taşıyan Sandro Ahmetellinin 'daresindeki buliyat ro, Rustaveli ismin: boşu boşuna almamış'ır. Bu tiyatro, Gürcista « nın mi!li tiyatrosu olmuş ve (fev« kalâde çalışmıştır. Bugün, bu ti - yatro sayesinde bir milli Gürcü san'ati ortaya çıkmıştır. Ogün, tiyatroda Ş Iler'in “hay« dutlar,, eseri veriliyordu. Bu piye sin oynanışı, sahneye mükemmel surette konuşu, Rustaveli tiyatro- sunun ne dereceye yükseldiğini gösteriyor. Pek tab'i, eserin Ahmetelli ta- rafından ötesi berisi düze'tilmiş, daha doğrusu Gürcüleştirilmişti. Tiflis şehrinden ayrılırken bi « le, o geceki p'yesi hâlâ unutama « mıştım, Lisanlarını adam — akıllı bilmediğim Gürcülerin cyun'arı, artistlerinin kabiliyeti beni o ka » dar mestetmişti. K Yolcu Bilir misiniz ki; bB" kı'lnbın_ önlıi dezdaka zi ArE Dün ve Yarın, — tercüme güllıyatı hiç ölmiyecek eser erdir. Bunları mutlhka k. tüpanenizde — bulundurunuz 3bone — yazılmakla — hener virden faydalıca almış olur

Bu sayıdan diğer sayfalar: