14 Mart 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 15

14 Mart 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

*At Sö- Sçta & S CA . S da SŞ Ü NK A * < MMART — 1935 - , HABER — Akşam Postası Türkce - Osmanlıca - Fransızca SÖZLÜ Dictionnaire Turc - Ottomane - Français İsmail Hami Danişmend tarafından meydana getirilen bu tügat öz Türkçe kelimelerin şimdiye kadar kullanılmakta olan Osmanlıca ve Bynı zamanda Fransızca karşılıklarını göstermektedir. i “Herkesin ve hattâ ecnebilerin istifade edeceği bu SOZLÜK | İntişar etmiştir. Fiatı 100 kuruştur. t Kanaat kütübhanesi.... Bakırköyünde Kartaltepe Meşrutiyet caddesinde 13 diğe- ri 11 numaralı vasi bahçeleri her | tarafa nezaretli elektrik, — suyu | mükemmel biri 10 diğeri © odalı havadar sanatoryom gibi köşk- ler tamamen veya kısmen ayrı ayrı ucuz kiraya vrileceğinden munaunu Bayramda uuu | Hilâliahmer Gazetesi | Birinci gün akşam,, ikinci, üçüncü ve dördüncü günleri sabah |) olmak üzere (4) nsüha çıkacaktır. | Bayram günlerinde bütün Türkçe gazeteler yerine yalnız B Hilâliahmer gazetesi çıkacağından, Hilâliahmer gazetesine ilân Terecek ticarethane ve müesseseler, âzami istifade görecekler ve Yyni zamanda Hilâliahmer Cemiyetine yardımda bulunmuş *lacaklardır. ı l Galatada Kredi Lione bankası Hân ücreti: Son sayfalarda santimi 30 kuruştur. yanında Melek hanında 7 numa- Müracaat yeri: İstanbulda, Yeni postahane karşınsında, raya müracaat. — (4086) Hilâliahmer Satış Bürosuna. Telefon (22653) veyahut Ankara caddesinde Kahramanzade hanında İlâncılık Şirketi. Telefon 20094 — 5 — inhisarlar U. Müdürlüğünden| Göz Hekimi Dr. Şükrü Ertan Babdâli, Ankara caddesi No. 60 Telefon: 22566 Salı günleri meccanendir.. ı Istanbul Belediyesi — Fatih askerlik - şube- İ'ı g Denizli 'ıasi-saıı—elekırikı'n Canonim şirketinden: Denizlide yapılacak idro elektrik tesisatı 10/mart/935 tarihinden itibaren otuz bir gün müddetle münakasaya — konulmuştur. Müharrik jhıwıt olarak şehre 13 kilametre mesafedeki Gökpımnar suyu kullanıla- caktır. Buna ait bütün proje ve iza hatnameler Denizli iktisat banka - |sından 25 lira mukabilinde satın almnabilir. Münakasaya iştirak etmek istiyen müesseseler» eksiltme ve acttırma kanunundaki ahkâma göre vesaitini ve ilk teminat olarak 10000 lira Muteber bir banka teminat |mektubunu vermeleri lâzımdır. Bu teklif mektupları 11/nisan/935 per B şembegünü saat 14 te Denizli iktisat bankasında elektrik Türk anonim 'şirketi heyeti idaresince açılarak üç gün müddetle tetkik ve en müsait şartlar teklif eden müesseseye had di lâyik görüldüğü takdirde ihale edilecektir. Hânları 936 senesi Mayıs ımunı_hm:u;d_gen (az 48, en çok 290, Cerrahpaşa hastanesi için en az 145, ençok 212, Beyoğlu hastanesi için en az 33, en çok 58 ve Emrazı Zühreyiye için en az 2,5, en çok 10 litre pastolize edilmiş süt kapalı zarfla eksiltmeye konulmuştur. Südün beher İitresinin tahmin fiatı 15 kuruştur. Şart- name 196 kuruş bedel mukabilinde levazım müdürlüğünden alınır. Muvakkat teminatı 2931 liradır. Bu işe istekli olanlar 2490 numaralı arttırma ve eksiltme kanununda yazılı vesikalarla teminat makbuz ve- ya mektubunu ve teklif mektuplarıni havi kapalı zarfları ihale günü olan 21/Mart/935 perşembe günü saat 15 e kadar daimi encümene vermelidir. (1106) Beşiktaşta tramvay caddesinde büyük Türk denizcisi Barbaros Hayreddinin Türbesi etrafında fuzuli olarak gömülmüş olanlara ait mezarlar kaldırılacaktır. Barbarosla veya ünlü Türk denizciliğiyle a- lâkası olmryan mezarların sahipleri tarafından bir ay zarfında kaldı- rılmak üzere mezarlıklar müdürlüğüne müracaatları. (1130) Flwık YENIİ ÇIKTI | sEeAş NNNT KTT Niğiiiem ZAYİ 345 M3 Beyaz Tahta — Tam boy sinden aldığım terhis teskeremle Alafrangâ — de alaturka t Üa TEr çe SADA L S A Gee trmri nda Yare YEMEK: ve TATLI KITABI daremiz ihtiyacı için da cins ve yazılı -| Terini tmdan eskilerinin hü- | Te ğ i Hürtnamesi mucibince r—u:lıklı satm almacaktır. Vermek bıiy_ııı- kümleri yoktur. Kİ Cai 125 :;'Ş'_';hâ'l—";;_ :z:ı':hn VE tarlıların Tisresini Ve yapılışlarını 'n 21/3/935 Perşembe günü saat - 14 de 9> 7,5 güvenme paralariyle Balıkpazarı — Tahmis| Bcinsiz 100 SDi seri: aei Kai GAĞi No, tü lide levazım ve mübayaat şubesine gelmeleri. (1092) sokağında seyyar yemişci kuroş z K l6 — Hakkmız var Şöyalye!. Ne olurdu | sizi daha evvel tanımış olsaydım ! İ Hayvanlar bütün gece dinlendiri - | lerek ertesi günü saat sekizde hareket edildi. Geçtikleri yer dağlıklı., Sarp gra - nit kayalar arasında yükselen yol birdenbire bir yayla ile bitti. Kont Alma durdu. Bir saat kadar uzakta görünen beyaz evlere doğru kolunu uzatarak: — İşte Monteforte! dedi.. $ —— PRENSES MANFREDİ Ragastan Monteforteyi gördüğü | zaman yüzü sapsarı kesildi, Biraz sonrâ orada bulununca Primveri gö - receğini düşündüğü anda duyduğu heyecan, genç kızım kalbinde ne kadar büyük bir yeri olduğunu ona anlattı. Aklımndan: | — Bugün hayatım ve ölümüm bel- li olacaktır!. Gözlerimle l:uıılııacalıl İlk bakışı benim için ya düşünemiye- | ceğim kadar büyük bir saadelin ilk aşıkları, yahut ta Borjiyaların — zul- | münden daha ağır bir yara olacak - tır, Fikri geçiyordu, Sonra kendisini toplıyarak Kont Almaya döndü: — İşte Monteforte!.. - Hakikaten €o$ silzel bir şehir... Sizi tebrik ede - Yim, — İstihkmlar için ne dersiniz?. — Böyle bir kale yirmi bin kişiye tamam bir sene karşı durabilir. — Fakat zayıf Bir nokta yar.. — Evet görüyorum. Şu geçtiğimiz boğaz gizlice yaklaşmağa ve bir bas « kın vermeğe elverişlidir.. — Çok doğru. İşte vaktile Sezar Furadan hücum etmişti. » Püskürtüldü mü idi?. — Güçbelâ!., Haydi Şövalye hay - vanları dörtnalâ kaldıralım.. Biraz Sonra Monteforteye varabiliriz. »lOlJİ'AA A — — Alkışlarla karşılanacağınızı id- dia ederim.. Artık şehirden yükselen tuhaf gü - rültüleri, çan, boru ve trampet seşle- Ti tamamen duyuluyordu. Kont benzi sapsarı kesilerek?. — Bu ne demek oluyor., dedi. — Şimdi görür ve anlarız.. Cesaret Kont! Kendinizi pişman olarak geri dönen bir kaçak değil, harpten gelen galip bir ordu kumandanı gibi göste- riniz.. Bu sözler Kontun yumuşak tabla - tini sertleştirdi: — Hay Allah razı olsun!.. Ne ka - dar doğru söylüyorsunuz! Bir dakika sonra geçidin bittiği Monteforte — kapısına — varmışlardı. Köprüyü koruyan askerler Konta alık alık bakıyorlardı. Karakol zabiti şa « şırmıştı. Ragastan hemen zabite doğ - ru giderek: — Efendi ne yapıyorsunüz!.. Ak - lınızı mı kaçırdınız?., Efendiniz Kont Alma canımı ortaya koyarak yaptığı tehlikeli bir keşiften geriye dönüyor. Lâzım gelen hürmeti — göstermekten niçin geri duruyorsunuz?., — sözlerini söyledi. Bu sözler hem zabiti tekdir ediyor, hem de Kontun son hareketinin sebe - bini anlatıyordu. Herkes gibi, Kont Almanın Romaya gitmek için Monte- forteden kaçtığını sanan zabit bu bek- Tenilmiyen geri dönüşten evvelâ bir gay anlıyamamıştı. Lâkin Ragastanın Bözleri düşüncesinde bir değişiklik yaptı: — Monsenyör!, Kölenizi af buyu - runuz.. Sevinç beni şaşırttı. Ortadan kayboluşunuz bizi o kadar meyus et- mişti ki.. kelimelerini kekeledi, Ve hemen yanındaki yirmi neferi harp saffı şeklinde dizdi, Ragastan Konta: — Askerlere bir kaç lâkırdı söyleyi- niz, dedi. Kont zabite ve neferlere döndürt — Efendi! Sizi affediyorum. As « Üıııgr oğlu Hüseyin 324 BOISJIVYA 7a Kont Alma da Şövalyeyi gizli giz- li süzüyordu. Onun mertliğine, kuyvet ve yakışıklığına hayran kalmıştı, Bir- denbire: — Mösyö! Sezar Borjiyanın benim için tasarladıklarını açıkça söyleyi - niz!.. Çünkü artık yanımızda ne Ba - ron ahmağı ne de kinci papas var.. Tamamen yalnızız.. dedi. — Kont Alma, zannedersem — siz henüz hakikati tamamen anlıyama- mışsınız!. — Ne demek istiyorsunuz delikan- h? — Çünrkü bilmiyorsunuz. ve hâlü anlamııyorsunuz ki demin gözünüzün önünde canlarını kendilerine hağışla- dığını Baronla papastan hiç bir kor - kum yoktur. — Demek ki bunların Romaya dön- | dükten somru Sizi Sezar Borjiya - ile Papaya şikâyet etmelerinden çekin - miyorsunuz?., — Papanın da ona mensup olanla- rın da hiddeti bana vız gelir.. Bakımız Borjiyaların kudretine olduğundan çok fazla kıymet veriyorlar. Halbuki bunların elinden adam zehirlemekten baska bir şey gelmez.. Fakat bir ada - mı yemeğe cağırıp — zehirlemekten başka türlü öldürmek icap ederse adi bir haydut gibi dayranmaktan da çe- kinmezler. — Bu hususta çok bilgili gibi lâkır- dı söylüyorsunurz”.. — Evekl; çünkü bunları pek yakın- dan gördüm.. Sezar Borjiya beni Sent—Anj şatosunun en karanlık, en korkunç bir zindanıma attırdı. Ben de Sezarı kendi yerime zinelre vurdum. Lükres zehirli bir kama ile beni öldür. mek istedi, bir kadını öldürmeği zillet saydığım için hâlâ yaşıyor. Papaya gelince, o da benim elimdeydi. Eğer iİsteseydim onu da öldürmek veyahut kaçırmak çok kolaydı.. Sözlerime ina- nınız Kont!.. Herkesin müthiş sandığı bu Borjiyalarda riyakârlıktan başka zasçan bir silâh yoktur. Bu da bir insanı kar- şısında titretecek derecede mühim bir kuvvet değildir.. Kont önlerinde bütün İtalyanın korkudan titriyerek diz. çöktüğü za - limlerden böylece bahseden adama hayretle bakıyordu. Bir kaç dakika sustuktan sonra: — Borjiyaların benim hakkımdaki kötü niyetlerinden tamamen emin mi- siniz Şövalye? dedi. — Sezarın sizin için bir zindan ha- zırlamalarını emrettiğini kulağımla işittim, Kont başını önüne eğdi. Fedakârlı. ğının boşa gitmesi ona, vatanına hiya- netten daha fazla istırap veriyordu. Bulunduğu vaziyetin dehşetini iyice anladı. Kont gerçi zayıf kalpli idi. Fakat kendisine maddi bir istirahat, ve va - hat bir yer temini için kızını, dostları- nı, vafanini gözden çıkarırken çok İse trap çekmişti. Şimdi ise bütün bu fe« dakârlığa karşı kazanacakları da e - linden gidiyor ve ona hiç bir kurtuluş kalmıyordu. Romaya gitmek Borjiya- ların zindanma ayağı ile düşmek de - mekti, Bu hususta hiç şüphesi yoktu. O haldene yapmalı?. Moönteforteye “dönmek!., Fakat orada nâsıl karşıla - natak?. Kendi idaresinde bulunan bir memlekette tevkif edilip hapise atıl. mıyacağı ne malüm? Ya büyük meclis kurulduğu zaman kaçışının sebepleri ortaya çıktıysa? Bu suretle hangi ta « rafı tutsa daha fena, daha ağır ve das ha feci neticelere varıyordu. Bir an için intiharı düşündü, Fakat bunun için de —Kontta bulunmıyan— cesaret Jâzımdı. — Eyvah mahvoldum!. kelimeleri ağzından döküldü.. Sonra tekrar Ra « gastanla könuşmağa devnm etti: — Şövalye! Başmızı getirene para vadedildiğini söylüyordunuz... — Evet, fakat bundan dolayı camı - mın sıkıldığını sanmayınız., Wüh, İnkılâb Kitabevi —W

Bu sayıdan diğer sayfalar: