5 Haziran 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

5 Haziran 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

*'HABER — Akşam Postası ERESERRAREİEEAREEKÜREEEEİNEZEŞERCZER LİTÜRAİREİSTATAŞMARAZSŞRRETARENMİTEARNES ARAETLITEAETAUNAANLANNE YAY DANANİ2021012201! Beşeriyete belâ olan fareleri imha ediniz FAR HASAN Fare zehiri Fare ' Zehiri Macunu Fare Zebiri Buğdayları Bir parça ekmek veya pastırma veya yağlı Farelerin bulundukları yerlere - serpiniz gıdalara sürülerek farelerin bulundukları Bilhassa küçük farelerle fındık fareleri yere bırakınız. Bilhassa sıçanlar derhal ölür. derbal ölürler. 25 kuruştur. 25 kuruştur. Macun ve Buğday ikisi bir arada Bazı fareler buğday zehirinden hoşlanır ve bazıları macun yemek ister. Bazı fareler sabah yediklerini akşam yemezler. Busun için farelere her iki çeşidi vermek lâzımdır. Bunun © içindir ki her ikis'ni istimal eylemek çot murafıktır ve bu suretle farelerin ana, baba ve silsilesi muhakkak ve kat'i surette ölürler ve kokmazlar, ikisi bir arada 40 kuruştur, 5 HAZİRAN — 1935 ——— ——— —— HG MREEEEREEE AT R MNNi GEMÜNMTDİETERTEKAEAİRATIN Banz Cildiye ve Zühreviye mnm| n mütehassısı ğ a Dr. Bahattin Şevki! Bahçekapı Taş Han 2 inci kat Bmu; SAat 9 dan 7 ye kadar. ,,, ça »' daa n AAARRAKITMA IAT TUTLARLUL MA KAT TTAYULDASIT T Yazlığa gideceklere ! ı Karyola »- sandalyaların envar Istanbul Rızapaşa yokuşu No. 66 E T ASRİMOZİLYANAĞAZASI Teleton 23407 Şirketi Hayriyeden : Perşembe akşamlarının gece seferleri ter- tibi şimdiden sonra aynen Cumarlesi akşam- ları yapılacaktır. SPOR POSTASI,| Memleketimizde ve ccneb: memleketlerinde bütün spor ve || gençlik hareketlerini ve sporcu gençliğe verilmesi lâzım gelen yeni şekiller hakkındaki yazıları muntazaman takip etmek iste- yenler münhasıran SPOR POSTASInı okumalıdır'ar. Her yerde fiatı $ kuruştur. mutlak okuyunuz. İstanbul ikinci iera memurlu - İpotek cihetinden 934/2143 No, dosya ile paraya çevrilmesi mu- olup açık arttırma günü ve |( Matleri ile Haber gazetesinin 9— VETERİEERİRUNRD 935 günü ve 13 üncü sahife - | tinin 3 üncü sütunu ve Kurun ga » ; Zetesinin 9©—5—935 gün ve 14 ün- | SÜ sahifesinin 3 üncü sütununda Yazılı gayri menkulün birinci art» | günü kanunu ahir mucibin - | €€ tatil gününe tesadüf etmesi iti- ile birinci açık arttırmanın 10 —6—935 pazartesi günü saat 14 | den 16 ya kadar ve ikinci artırma- fının ise 25—6—935 salı günü yi- e saat 14 den 16 ya kadar dııre | Mizde yapılacağı keyfiyeti tavzi - n ilân olunur. (7512) Satılık yeni hane Tahtakale Telefon Şirketi sıra - tında Tomruk sokak No, 38 dör: Oda, mutfak üç tarafı açık, maktu- &n iki bin liraya satılıktır İçindeki- | İere müracaat. x___,_—__— Bümezus Diş Tabibi amantasısız Mehmed Rifat Atayâ İstanbul Be'ediyesi karşısıma nakletmiştir. Hasao deposu: Ankara, Istanbul, Beyoğlu SERİZELESARANNEEEEESAN HAVAGAZI ile FRiGELUX Dünyata tanınmış markalı bir BUZ DOLABIİ İŞLEMESİ GARANTİ MÜSTESNA FİAT Ayda 5,50 lira Veresiye satış 101 İstiklâl caddesi GRIP'“İBA Bi NEVROZİN AGRII__AXRINI KESER z Satılık ev ve arsalar, Meşrütiyet mahallesinde satılık ılıl lırçı “arsa ve bahçeli 12 odalı bir ev Nişantaş Vali konağı — caddesinde | k':::n 382 aile kasabr. Bay Hasan (!ı etten sorulacak, (1370) — RAGASTANIN OĞLU - 206 212 — RAĞASTANIN ÖĞLÜ — Delikanlı korkunç bir vakarla: — İşe tatlılıkla başlanacak, dedi. — Mösyö, bu tabiri kullandığımın Loyola susuyor ve dalgın dılıın[ meç talimi yapardı. Ledu korkunç bir surette güldü. hiç bir heyecan eseri göstermiyen de.| — Krlıç şakırdısı devam ediyordu. tetkik edi- — Ben sanatimi bilirim Mösyö! sebebini şimdi söyliyeceğim, cevabını Hkanlının sakin yüzünü yordu, Lantene: Lantene evvelce her kavgada yap- tığı gibi düşmanımı yoruyor ve ara sıra zehirli sözlerle çileden çıkarıyor- — Karar verdiniz mi Mösyö? diye| du. — Demek hazır bulunacaksınız, öy-| verdi. l Bu meçhul şahıs hakikaten bir de- — Eveti Jikanlıydı. sordu. Loyola hücumlarına devam edi- — Verdim delikanlı.. Bütün teklif- | yordu. Delikanlıyı evvelâ çok kolaylık- lerinizi reddediyorum, Ve beni de öl- düremiyeceksiniz! Loyola bu sözü söyler söylemez, elinde hançer olduğu halde Lantene- nin üzerine atılmak için boşanan bir gemberek gibi yerinden fırladı.. Yüzü değişmişti. Siyah gözleri ateş saçıyor, hiddet- le bükülen dudakları arasından sivri ve beyaz dişleri görünüyordu. — Geber Mel'un! Üstadın nasıl ge- berecekse sen de öyle geber? diye ho- murdandı. Ayni zamanda hançeri Lanteneye yapıştırdı. Fakat delikanlı yan tarafa doğru fırlamıştı. Hançer yalnız. eceketinin — kolunu yırttı. Lantene: — Ah sefil! Ben sana vurmağa gekiniyordum! diye bağırdı ve biran- da kılıcını çekti.. Loyola da hiddetinden kudurarak hançeri yere fırlatıp kılremı çekti. İki çelik namlu biribirine dokun- lu_w İki düşman bakıştılar, Lantene devam etti: — Hele şükür!.. Demin bir insan| Yüzü takınmıştınız Mösyö'., Şüphe-| Biz bu sahteydi.. İşte gimdi asıl cana- Var suratınız meydana çıktı. Size ne kadar yakışıyor. Loyola şiddetle hücum etti. Kılıcını çok büyük bir ustalıkla kullanıyordu. Çünkü kendisi papaz Olmakla beraber her gün iki üç saat Ja tepeleyeceğini sanıyordu. Lâkin iş- te dakikalar geçmiş, kendisi yorul- mağa başladığı halde bir netlce ala- mamıştı. Bildiği en öldürücü —manevralar- dan bir kaçını yaptı.. Ve bunların hiç birinin işe yaramadığını — dehşetle gördü, Lantenenin kılıcı önüne delin- mez çelik bir duvar örmüştü. Delikanlı papazın artık adamakıl- h yorulmağa başladığını hissetti. Bileği gevşiyor, kılıcını — istediği gibi çeviremiyordu. O yakit hücum sırası kendisine geldi. Soğuk kanlılıkla birbiri ardınca şiddetli hamleler yaptı.. Loyola geri- lemeğe mecbur oldu. Sağında, solun- da dolaşan, kendisine bazan bir kaç parmak kadar yaklaşan Lantenenin kılrer onu odanın bir köşesine doğru sürüyordu. Papaz, en müthiş darbeyi en sona saklıyordu. Nihayet tamamen sıkış- tığını anlayınca bunu — kullanmağa karar verdi. Şaşırtma bir hareketle kılıcına delikanlının sağ dirseğinin üzerinden aşağıya doğru bir kavis resmettirdi. Bu suretle gayri — irad! bir hareketle onun kılıcını sağa doğru çekerek ufki bir vaziyet alan göğsü- ne, kavisi bu sefer tersine — res- mederek seri bir darbe indirecek — ve onu tam kalbinden öldürücü bir yara ile vuracaktı, Bu manevrayı pek iyi bilen Lan- tene aldanmadı, bilâkis Loyolanın — Birisi gelip sizi çağıracak.. Siz onu taikp edeceksiniz! — Onu nasıl tanıyayım? »— Bize Şövalye dö la Vierj namı» na! diyecek. Ledu eğildi. Loyola ona son bir kere baktıktan sonra çıktı. Sokakta kendi kendisine şöyle düşündü: — Bize en çök lâzım olacak adam budur. Samson kadar kuvvetli.. Ve a. kıldan mahrum. Yalnız itaat etmesi- ni bilir bir herif.. Yavaş yavaş Tru Pünez'e doğru gitmeğe başladı.. Oraya vardığı za- man saat on buçuğa gelmişti. Dalgın dalgın merdivenleri — çıka- rak kapının önüne geldi., İçeride Jâm- ba yanıyordu. Loyola bunu giderken yanık bırakmıştı. İçeriye girdi kapryı kapatmak is- tedi. Kapı mukavamet etti. O vakit Loyola geri döndü. Ve karşısında bir mantoya bürünmüş şapkasını gözle- rine kadar indirmiş bir adam gördü. Loyola çok cesurdu: — Ne istiyosunuz? diye sordu. — Mözsyö Loyola sizinle konuşmak isterim... cevabını verdi. — Siz kimsiniz?.. — Etyen Dolenin oğlu! —-—İi1-— KONUŞMA Bu sözleri söyliyen adam kapıyı İçerden sürmeliyerek mantosunu çe karıp bir sandalyenin üzerine attı. Loyola hiç bir heyecan eseri göz. termeden: - Ben Etyen Dolenin bir oğlu ol. duğunu bilmiyordum! dedi. e— —— — — — —C NON Loyola kendisini hiç tanımıyor- Okuyucularımızın Lantene oldu- &unu anladıkları bu gencin hal ve tavırlarını, mağrur alnını, mütenasip vücudunu pek beğendi, ve: — Zannedersem konuşmamız biraz uzayacak. Lütfen oturumnuz.. — dedi, Ve bu tuhaf misafire — bir gösterdi. Fakat Lantene başıyle red işareti yaparak yalnız iskemlenin arkasına ellerini dayamakla iktifa etti. Ayni zamanda Loyola da sırtında- ki papaz elbisesini çıkarıp ayağıyle bir köşeye fırlattı. O vakit göğsü zırhla örtülü, ayak- Tarı çizmeli, yan tarafında uzun kılı- € bulunan bir muharip meydana çe karak eliyle belinde taşıdığı kısa bir hançerin gümüş sapıyle oynamağa başladı, ve: — Müsaade ederseniz her yorgun adamın bir iskemleye oturmak husu- sunda malik olduğu haktan istilade edeyim! dedi. Sonra oturarak ayak ayak üstüne attı ve alaylı bir sesle: — Sizi dinliyorum Mösyö! Gerçi böyle bir saatte bir kimsenin evine böyle münasebetsiz bir tarzda girme- niz doğru değilse de... Bana söylemek istediğiniz nedir bakalım?, dedi. — Mösyö, zannedersem karşımda bir kabadayı iskemle gördüğümden dolayı Forma: 27

Bu sayıdan diğer sayfalar: