20 Haziran 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

2') HAZIRAN — 1985 HABER — Akşam Postası l Bi Kullanınız. Müz'iç istirtabınıza — muvaffakiyetli Umum yaralarda,yanıklarda,baş ve vucut çıbanlarına karşı SıKATRıN İK — hiz tedasi tathuk etmiş olurslnuz. Döposu 7a Baakam .ğ'" KiNiN KOMPRiMELERi #eş SITMA, GRIP, NEZLE Ma,ç Birtek Kinin Komprimesi sizi bü. tün bu hastalıklardan — kurtarır . Eczanelerden Kinin alırken daima 2 lik zarf ve yahut da 10 adetlik tüpler içerisinde E. NEŞ'ET kinini israrla isteyiniz Deposu: Ankara Cad. N. 88, HAVAGAZI De işliyen FRiGELUX Buz Dolaplarının En vevzudur Ayda 5,50 lira İşlelmesi garanti Istiklâl caddesi 101 No. da izahat verlir. OLİMPOS GAZOZ FABRIKASI Si'ıhi ve en leziz gazozlarımızı bugünden itibaren 24 şişe bulunan sandığını S0 buruşa indirdik, Bu sebeple müşterilerimize saygılarımızı sunarız. Müdüriyet “Gençlik Tılsımı,, SEKSÜLİN Eger iktidarsızlıktan şikâyetci iseniz, eğer birçok ilaçlar alıpta hiç birinden fayda görmedinizse size son bir TECRÜBE tavsiye edeceğiz. SEKSÜLİN kullanınız Bu şayanı hayre LÜ Kanı, Sinirleri, Beyini ihya edici unsurlar sayesinde iki kelime ile GENÇLİĞİN. TILSIMİ dir KUTUSU 200 K BEŞİR KEMAL - MAHMUT CEVAT ECZANESİ SİRKECİ İstanbul asliye üçüncü hukuk “malıkemesinden : Hiristo Pavlidisin Taksim Ci - hankir Somuncu oğlu — sokak 9 No. Adilin evinde oturmakta i- ken şimdi yeri bilinmiyen karısı Olğa Pavlidis aleyhine açtığı | terk sebebile boşanımna davasında Olganın ikametgâhının meçhuli - yeti hasebile ilânen tebligat ic - rasına karar verilerek ve yemvi muhakeme olan 15—7 —935 pa . zartesi saat 14 te tayin edilmiş ol- duğundan yeymi mezkürda mah- kemede isbatı vücut etmeniz ak- si takdirde tebliğ makamına ka - tm olacağı ilân olunur Göz Hekimi Dr. Şükrü Ertan Bebelt, Ankara caddesi No. 60 Telefon: 22806 Sah günleri meccanendir.. FLİT orDürürı Sinekleri ÖLDÜRÜNÜZ Bir takım (haşarat öldürücü mayı ) ler hatta en hafif ve tesirsizleri bile #l. nekleri yere düşürürler ve anları Öl- dürecek yerde #adece bayıltırlar. Onlarda biraz gonra tekrar canlanarak uçuşmağa başla Huzur ve emni« yetiniz için münhasıren ve musirren FLİT isteyiniz. FLİT, hakikaten ve ebediyen öldürür. Leke yapmaz, taze ve lâtif kokuludur. Siyah kuşaklı ve asker reşimli sarı tenekolore dikkat! ediniz. Piatlar tenzilâtlı. Umuml Ozpota : 1. ÖRESPİN, İst. Galata, Veyvoda Has $ | Devlet Demiryolları ve Jlmanları işletme Cmum İdaresi İlânları | Ailelere mühim tenzilât Bu yaz, mezuniyet ve,istirahat günlerinizi en sıhhi ve iyi şartlar t içinde geçirmek istiyorsanız Devlet Demiryollarında ailelere yapılan büyük tenzilâttan istifade ediniz. Bu tenzilât, beş kişilik bir aileiçin 95 64 “Sekiz kişilik bir aile için de 9ç 70 Nisbetindedir. (3208) BEİ_UE“LEI YATAĞI Tüiyleri meydanmdaki evin civa-. vında saklandı.. —- Eğer bu herifler kaçmışlarsa Beklemekle bir şey kaybetmeyice- ğim,: .Fakat kimsenin çıktığı gö » rülmediği için ihtimalki kimse çık- | güzel bir| mamıştır. Eğer krala haber verebilirsem beklemekleçok şey kazanmış olacağım, Bu suretle Lö Mabü ihtiyar ka » vak ağaçlarının arkasına gizlene- rek dikkatle gözetlemeğe başladı. Bekleyiş epeyce uzun sürdü.. Ve tam usanıp gitmek üzereyken ev - den birinin çıktığını gördü., Fakat Lö Mahü pek kurnaz ol- duğu için yerinden kıpırdamadı ,, Bu hakikaten etrafta kimsenin ©- lup olmadığını anlamak için dışa- rıya çıkan Madlen Ferron idi, Lö Mahü sevinçle titredi, Uzun zamandanberi peşinden koştuğu altın deposuna artık kavu- şacaktı.. Kadın geri dönerek tekrar eve girdi. O vakit Mahüz — Daha beklemek lâzım!, Ga - liba repsi de evde olacak., Nerede ise çıkacaklarına eminim! diye düşündü, Hakikaten on dakika sonra bir. ışık göründü. Mahü: — İşte bizimkiler !diye mırıl - dandı. Evden bir genç kadının, bunun arkasından başka iki kadınım ve nihayet iki de erkeğin çıktığını gördü, En arkasında giden İspada Kııi yanın elli adım gerisinden Mahü bu küçük kafileyi büyük bir ihtis yatla takibe başladı. Şosenin ortasınnda Kleman Ma ronun bestelediği bir sarhoş şar « tum söyliyerek — ilerlemeğe baş- dı, Bu suretle İspada Kapyayı Ragastanı ve üç kadını geçti. Lö Mahünün plânı bu yüzler » den birini görebilmekti: İIspada Kapya ile Ragastanı gördü. Bunları hiç tanımıyordu. Kadınlara gelince, bunlar da © kadar örtülü idiler ki yüzlerinin bir noktasını bile görmek imkân haricinde idi. , Fakat lö Mahünün talii bu gece çok iyi gidiyordu. Şiddetle esen bir rüzgâr kadın- lardan ikisinin yüzünü birdenbire açtı. Bu vyak' a onların bir meyhane- den sokağa dağılan aydınlığın tam ortasında bulundukları sırada vukua gelmişti. İki kadın, tekrar kukuletelerini başlarına geçirdiler, Fakat Mahü — bunlardan biri ni tanımıştı. Şarkının dördüncü mısrarmnı ava zı çıkdığı kadar bağırarak söyler- ken birdenbire hayretle sesini kesti. Fakat bunun sebebini göster - mek istiyormuş gibi şiddetle ök - sürmeğe ve tekrar şarkıya baş'adı. | Ve ilerliyerek önlerinde kayboldu Kendi kendisine: SERSERİLER YATAĞI — Bu çingene karısı kimdir? — Jipsi Ana.. Şimdi bile bâlâ aramızda bulunuyor. — Onu görüp kendisiyle konu- şabilir miyim? Hayrette kalan Manfred: — Hayhay.. Fakat Mösyö, ge- ce yarısında bize hücum edilece ğini söylemiyor miydiniz? dedi. Ragastan alnından dökülen ter damlalarını silerek kendisini toplamağa çalıştı. Metin bir ses- le: — Hakkınız var.. Müdafaa iş- leriyle uğraşalım, dedi. Manfred en ceşur serseri reis - lerini çağırdı. Bir harp meclisi kuruldu. Ragastan gayet tuhaf bir va- ziyette bulunduğunu gördü, Etrafmda bulunanların hepsi- nin serseri, ipten kazıktan kurul- ma adamlar olması canını çok sı- kıyor ve bu haydutlar için kılıç çekmeğe mecbur kalacağından dolayı müteessir oluyordu. Fakat bakışları Manfrede rast- Jadıkça bu üzüntü ve teessürünü unutuyordu. Ya bu delikanlı oğluysa!.. Ve Birinci Fransuvanın söyle- diği sözleri dehşetle hatırlıyordu, Bu hücuma sebep Manfredle Lantenenin akalanmasıydı. Güneş doğarken Manfred Tra- hoyar meydanında asılacaktı, Ya Manfred kendi oğluysa! Ragastanın şakakları âtmağa başladı. Bu anda kendisinde deli- kanlıyı kurtarmak için bir ordu ile muharebe edecek kadar bir. kuv- vet hissediyordu vet ve cesaret duyuyordu. O vakit Manfredin polis mü- dürünün eline düşmemesi için bütün varlığı ile çalışması lâzım geldiğini düşündü. Keskin görüşü bir bakışta Ha » şarat Yatağını ihata etti. Buraya üç sokak nihayetleni- yordu. Her üçü de müdafaa hali- ne konmuştu. Şövalye: — Silâhlarnız ne kadar? diye sordu. — Üç yüz kadar tüfek ve bir © kadar da tabanca!, *— Cephaneniz?, — Lâzım olduğu kadar var.. — Nişancılarınız?. — Gördüğünüz bu adamların hepsi de birinci derecede nişancı- dırlar. — Kadınlar ne yapabilirler? — Her şey.. — Peki.. (Sen Solvör sokağını göstererek) yüz kişi buraya. (Mon torgöz sokağını göstererek) yüz kişi buraya. (Piyetr sokağını gös- tererek) yüz kişi de şuraya.. Her “nişancı takımımın arkasına, siper- de kalacak surette yirmi cepaha- neci kadın koyunuz. Bu kadınlar tüfenkleri dolduracaklar.. Ragastan bu emirleri verdikce derhal yapılıyordu. Bu anda Sen Östaş kilisenin çant gece yarısını çaldı. Şövalye devam ediyordu: — Her tüfekli kıtanın gerisi -