15 Temmuz 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9

15 Temmuz 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 TEMMUZ — 1985 Bir gönül | Çinde Seyaha dalaveresi Yüzünden petrol kralile nasıl bozuştu? Beyaz Rus Generalinin güzel kızı Lidi “Petrol için kizli harp,, kita- bından: ı Lidi Pavlova ihtilâlden sonra Mevkiini kaybetmiş Rus general - :er'ınden Faul Kudoyorof'un kızı- ir, Bu kız için dünyanın en güzel kızı derlerdi. Uzun boylu, harı - kulâde mütenasib vücutlu olan bu Sumral güzeli bir gün Pariste Gül- kiyanın Avenuel d'lenada'ki Muhteşem köşkünde zengin er - Meniye takdim edildi. Bu esnada beyaz Ruslar Rus - Yadan yeni kaçmışlardı. Her gün | tski vaziyetin iade edileceğini ve Usyaya döneceklerini umdukla -< Tından bir iş tutmak için çalışmı - Yorlar, - beraberlerinde getirdikle- ti paraları ve kıymetli — eşyaları ';'—IP yemekle vakit geçiriyorlar - ı Fakat günler geçiyor. Rusyada- | Muvakkat sandıkları — durum bir türlü değişmiyordu. Bilâkis bol - tevik rejimi gün geçtikçe kuvvet - leniyor, ve sağlamlaşıyordu. Ar - | Siveakiden olduğu — gibi milletin *Etndan geçinmek imkânları kal- mî:“',lı. Beyaz Rusların artık - varları Yokları ellerinden gittiğinden unlar şaşırıp kalmışlardı. Müthiş ir sefalet baş gösteriyordu. Rus asilzadeleri boğaztoklu - bulaşıkçılık edecekleri bir ıokln!ı bulmak için sabahtan ak- #ma kadar sokak — sokak sürtü - Yorlar, Kibar Rus kontesleri bir *yaz ekmeğe mukabil vücutları- M kiralamakta bir mahzur - gör - Tüyorlardı. General Kudyorof — ailesi de bu sefalet çamuruna düşmek ü- Sere idi. Gülbekiyan vaziyeti ga- Y&t vazıh olarak görüyordu. Bir îe% tatlı bakışlı Palvovayı bir *nara çekerek kendisine şu söz - ı"'i söyledi: — Yarm sabah Teksas - Oil c'“"boı'ılimı petrol şirketinin his- 4 senetlerini mümkün olduğu ka- âr şatın alınız.. Ve öğleden son "A saat 2,45 de hepsini satınız . K Gülbekiyan gibi bir adamın ağ- “üdan çıkan bu lâflar şüphe yok Taltından da, plâtinden de, el- astan da daha kıymetliydi!. Pavlova güzel olduğu kadar da A"l bir kızdı.. Ertesi günü borç » harcetti, nesi var, nesi yok - ğ_—ım.. Sabah erken bahsedilen Ko senetlerinden mümkün ol - ğ:i“ kadar fazla satın aldı. Ve k.l:den sonra da saat tam 2,45 de sİni sattı. Bu borsa numarası güzel Pav - l.,,_" ümid ve tahmininden fazla :şı"lin etti. Bu suretle Kudoyorof p, Si düşmekten kurtuldu. Güzel b:""ı ermeni milyonerinin evi- * “tk daha süslü elbiselerle gi- Ordu, “m Gülbekiyan kendisine âşık ol - Suttu, Hesabımr gayet iyi bilir bir olduğundan söylediği söz - -petrol kralma takdim Pavlova lerin değerini yüzde kaç - faizile dilber Rus kızından çıkardığı bel- | li değildir. Yalnız iki âşık (!) ar- tık her zaman beraber bulumu - yorlardı. Nitekim Ruayyal Daç petrol tröstü direktörü Harri Deterding bir gün aziz dostu Serkis Gülbe - Harri Deterding kiyanı ziyaret ettiği vakit dilber Rus kızını gene zengin ermeni ile buldu. — Gülbekiyan genç kadını giti. | Deterding de Gülbekiyan gibi ihtiyar ve çirgin bir adamdı. Bu - na rağmen nasıl ve neden - oldu hiç anlaşılmadı, ertesi günü Lidi Pavlova ortadan kayboldu. Nereye gittiğini ancak bir kaç hafta sonra gazeteler petrol kralı Deterding'in Londrada bir beyaz Rus kıziyle evlendiğini yazdıkla- rı zaman öğrenebildiler. Pavlova her nedense Deterding'i Gülebe - kiyana tercih etmiş ve onunla ev - lenmişti. Bazı kimseler Deterdin - ge, bazı kimseler de Gülebe' na acıdılar. Bu gönül dalâveresi iki ihtiyar | kurdun arasını açtı. İki kartal a - | rasında merhametsiz bir mücade- le başladı. Gülbekiyan, eski ortağı ve hat- tâ bir bakıma göre velinimeti olan Deterdingi mahvetmek için bütün kudretini ve körleşmeğe yüz tut - muş şeytanlığını kullanıyordu. llk darbeyi kendisine 1931 se - nesinde vurdu. Evvelâ bir manev- ra ile Cenubi Amerika hükümet - lerindeki petrol kumpanyalarını Deterding tröstünden ayırdı. Ruayyal Doç İngiliz petrol şir - ketiyle İran hükümetinin Abadan petrolları — hakkında yaptığı v İngiltere için hayati bir ehemmi - yeti haiz olan mukaveleyi feshet - tirdi. Bütün dünya — matbuatını tröst direktörü Harri Deterdin - gin aleyhine çevirdi. Borsada baş döndürücü bir pa> nik oluyor, Ruayyal Doç şirketi - nin hisse senetleri baş aşağı gö - rülmemiş bir hızla yuvarlanıyor - | yordu. 80.000 franga satılan es - ham 12.000 franga, yani aşağı yu- karı eski kıymetinin yedi de biri- ne düştü, Varlarını yoklarını bu hisse se- netlerine vermiş olna bir çok mü- esseseler, bankalar iflâs ediyor, HABER — Akşam Postam Ejderlerin ülkesi Türkçeye çeviren: Ahmet Ekrem No. 2 Bu adam Konfuçyusun ağabe- yinden inen sülâlenin 76 ıncı — torunu olduğunu söyledi. 1 Hâkikat bu merkezde olunca bü - tün işler tarlanın üstünde toplanıyor. Çin medeniyeti ülkenin ahval ve şart- harına göre öyle elverişli bir biçimde uydurulmuştur ki Çinli bütün ihti - yaçlarını topraktan alır. Kullandığı taş ve balçığı da toprak yermektedir. ... BÜTÜN ENDÜSTRİLER CILIZDIR Ziraatin Çin hayatı üstünde çok df' rin tesiri vardır. Anlaşılmaz gibi gö- rünen birçok hâdiselerin sebebini bll rada aramak lâzımdır. Çin ıhıl!ılnıı_ı büyük kısmınm yaptığı ziraat ıqlen. yüksek derecede sosyal bir ılblrllzi)vı kooperasyon çalışmayı istilzam ettire cek biçimde değildir. Toprak ııııııı_ııl ; yetler küçük küçük parçalar halinde elde tutulmaktadır. Burası ya bir tek kişi, yahut ta bir ailenin efradı ta - rafından ekilmektedir. Ziraatten gayri olan endüstri (sa - nayi) o kadar cılızdır ki bunda da ma- lenlerine ve büyük endüstrilerine dayanan batı ülkelerinde olduğu gibi yüksek bir sosyal kooperasyona lüzum | yoktur. Çin yaşayışile kendi yaşayışımızı karşılaştırınca, aradaki büyük fark - ları görürüz: Meselâ biz demir ve kö- mür çağında yaşamktayız. Kömür ve demiri İstismar için yüksek derecede sosyal kooperasyon lâzımdır. Halbuki Çin toprak mahsulü çağından ileriye gitmemiştir. Orada sosyal bir elbirli - ğine ihtiyac görmezler. Çin modeniyetikin ytraf karakteri ve Çin hayatının, ülkenin zirat karakte - rine çok elverişli bir surette uymuş ol- ması eski Çin medeniyetinin hiç ke - silmeksizin sürüp devam etmesi sebep lerini anlatacak mahiyettedir. Medeniyetimiz, ekonomisinin temel taşları olan demir — ve kömürümüzü bitirince bile Çin şimdiki medeniyeti ni hiç bozmaksızın ayni şekilde devam ettirebilir. Çinlinin sürdüğü hayatla bu hayatın icabatı arasında tam bir muvazene kurulmuştur. Biz ekseriya Çin medeniyetin en es- ki medeniyet olduğunu söyler durur. Ancak bu sözlerimizin tam anlamını idrâk edemeyiz. Çinde iken Kung adlı birisile görüş tüm, Bu adam Konfuçyusun ağabe - yinden inen sülâlenin 76 ıncı torunu olduğunu söyledi ve Konfuçcyus da İsanın doğumundan önce 550 den 479 yıllarında yaşamıştı, Merak ettim bir- likte aile şeceresini araştırdık ve söz- lerinin doğru olduğunu, kat'1 deliller karşısında, kandım. Dünyanın herhangi bir yerinde bu kadar eski bir aileye intisap İddiasın- da bulunabilecek ve bunu mazbut bir gecere ile isbat edecek kimse var mı- dır bilmiyorum. Baştan ayağa kadar hep pamuk Çin çocuğu soğuk alınca, annesi o na giydirecek yün bulamaz. Fakat bir kat daha pamukhlu giydirir; x0 Şuk arttıkça pamukluların da katı boyuna artar — , Konfuçyus adı Kung - Fu - tze sö- zünün lâtinleştirilmiş şeklidir. ve “Usta Kung,, demektir. Kung familyasının Şantung malikâ. nesindeki aile mabedinde ailenin İsâ- dan önce 550 yılından başlıyarak bu- güne kadar olan evlâtlarınımn gecere- si tabletler halinde görülmektedir. Şurasını da söyliyeyim ki Konfuçyus da yaşadığı zaman kendisinin olduk- ça eski bir aileden geldiğini söylemiş ve ilk dedesini 700 hattâ 1000 yıl ön- ceye kadar çıkarmıştır. bir çok aileler mahvü perişan olu- yordu. Harri Deterdingin vaziyeti çok nazikleşmişti. Pek çok kimseler yüzde yüz bir kanaatle mevkiin - de barmamayıp düşeceğini, yeri - ne muavinlerinden Kesler, veya Kok'un geleceğini sanıyordu . Gülbekiyan partiyi kazanmış , Deterding mahvolmuştu. Fakat işte tam bu sıralarda işe bir dev - let karıştı... İngiltere imparatorluğu resmen Deterdingle beraber — olduğunu ilân etti. Gülbekiyan ne kadar kuvvetli olsa da dünyanın en kuvvetli ve büyük bir devletine karşı yalnız başıma harbedemezdi. Ortadan çekildi. Ruayyal Doç, İran petrollarma 40 milyon İn."il z Tirası sermaye koymuştu.. Bu işi kaybetmek hiç işine gelmiyordu. İngiltere hü - kümeti Tahrana şirket müdürle - rinden Sir Con Hodman'ı gönder- di. Bir taraftan da İngiliz donan - ması Basra körfezine gitmek em- rini aldı.... Londra borsası derhal İrana o - lan bütün kredileri kesti.. — İran, İngiltere tarafından âdeta ekono- mik, bir abluka altına alındı. Ve bu hal aşağı yukarı bir sene de - vam etti. Neticede Anglo - Persan petrol şirketi İran hükümetiyle yeni bir mukavele imzaladı. Ve bu suretle vaziyet düzeldi. Deterding'in sırf İngiltere imparatorluğunun saye - sinde itibarını yeniden kazanma - ğa başladı. Bununla beraber bu iki kartal arasındaki mücadele bitmemiştir. Şimdiki halde gizli olarak devam ediyor. Fakat günün birinde ye- | niden patlak verecektir. Gülbekiyan bütün bu manev - raları yaptığı esnada Ozsmanlı te - baalığını muhafaza etmiştir! Ya - kın bir mazide ise Türkiye hükü- meti kendisini tebaalığından is - kat etmiştir. Gülbekiyan milyonlarla oyna - | dığı halde ne memleketine, ne de | akraba ve dostlarına — kat'iyen | yardım etmemiştir. Bütün yaptığı | fedakârlık Ermeni hastahanesine yılda 500 lira yollamaktan ibaret kalmıştır. Murad SERTOĞLU (11) İlk yazı dünkü sayımızda çık- maıştır, ÇİN MEDENİYETİ HARİCI TESİRLERDEN MÜTEESSİR OLMAMIŞTIR Çin medeniyeti yalnız eski olmakla kalmıyor. Ayni zamanda hiç kesilmi- yen bir teselsül takip etmektedir. Av- rupa medeniyeti köklerini Yunan ve Romadan almıştır. Cermenlerin istilâ. sile Roma İmparatorluğu düşünce, ve Asyadan hıristiyanlık tesirleri ge - lince Roma ve Yunan medeniyetleri birçok değişikliklere uğradı. Halbuki Çinde bunlardan hiçbirisi olmamıştır. Çin eskiden nasılsa şimdi de öyle, hep aynı mesele ve ihtiyaç -« larla karşılaşmış ve karşılaşmakta - dır. Dışarıdan gelen birtakım tesirler hayat ve âdetlerini değiştirmek için tazyikler yapmış olmakla beraber, Çin bunların hepsine mukavemet edebil - miştir. Meselâ Şimal sınırlarında çok savaşçı bir komşusu vardı. Bunlar Mogollardı. Eski günlerde Cermenler Roma İmparatorluğuna ne İdi ise, Mo- gollar da Çin İmparatorluğu için öyle idi. Mogollar Çin ülkesini en azı iki de- fa istilâ etmişlerdir. Birincisi on ü- çüncü yüzyılda Kubilay Han, dedesi Cengiz Hanın Avrupayı hemen he - men tamamile istilâ ettiği gibi o da Çini elegeçirmişti. İkincisi de Man - çuların günlerinde 1664 de Şimalden aşağıya inmişlerdir. Büyük Çin duvarı Mogolların isti. lâsına karşt olmak üzere İsâdan 200 | yıl önce yapılmış olup kayn> , dan Peçili körfezine ve buradan da gene memleket içine doğru 3000 kilo- metre kadar uzanmaktadır. Bununla beraber Cermenlerin Ro- ma İmparatorluğu üzerinde yaptığı gibi Mogollar Çin medeniyeti üstün- de bir tesir btrakamadılar, Mançular da bu medeniyeti tadil edemediler. Mançular ise Çinde kendi dillerini bile hırakarak Çin yaşayışından hoş- landılar ve bu tarzı kabul ettiler. Runlar şimdi çince konuşmakta ol - dukları gibi yaşayışlarında Çinliler - den hiç farkları yoktur. Yunan ve Roma medeniyetlerinin hıristiyanlık tesirleri altında kalmış olduğu gibi Çinliler de az çok ya - bancı bir inancın getirdiği tesirler al- tında kalmışlardır. Hiristiyanlığın ilk yüzyılında Çine Budizm gelmiş ve burada tam anlamile Çinlileşmiş. tir. Şimdi burada Budizm okadar de Bişmiştir ki meselâ Burma'da olan Budizm ile Çindeki arasında hiçbir benzerlik yoktur. * KONFUÇYUS İNANCI HEM AHLÂKİ HEM DİNİ BIR KUVVETTİR Böylece Çin medeniyeti hem çok eski, hem de sürüp giden bir medeni « yettir. Bu medeniyet Konfuçyus gün. lerinde inkişaf etti. Söylendiğine gö- re bu adam insan oğulları üstünde buşka herhangi bir adamın yaptığın. dan çok daha fazla tesir bırakmıştır, Bununla beraber Konfuçyus bir yara- tıcı değildir ve bunu da iddia etme « miştir. O, bulmuş olduğu ve doğru sandığı şeyleri sadece bir araya top- lamış ve düzen altına almıstır. Aşzı_ğı yukarı bir din mahiyetinde o- lşn Konfuçyunizm'in hiçbir vakit ke- şişleri lıuhııınınmış(ır. Kamu bakı . :nıfı_dnn keşişlik Pekin'de oturan ve 'Göğün oğlu,, lâkabı verilen İmpara- :[ lır:ıiî;ndın. vilâyetlerde de onun ümessillerince temsil edilmişti. Pay- tahtta herkesin gidip ıünliiğlîi luny- zaralardan biri “Gök Tapmağı,, bi - ııg.sıdır ve buna daha doğrusu “Gö « kün mihrabı,, denmelidir. , « (Devamı var),

Bu sayıdan diğer sayfalar: