22 Ekim 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

22 Ekim 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 İLKTEŞRİN — 1935 — İNT IK AşMEZ Tefriks numarası : 4 Hasan : “Dur hele! şunların âkibetleri ne olacağını anlamak için bu gece bir istihareye yatayım! ,, dedi... Gaçan tetrikanın hulâsası Zübeydeyi seven haremağası Ramarama, one bir zehir içiri Yor; yüzünü gözünü şişirtiyor, Fakat, Zübeyde, bu felâketini Prenses Anila'dan bilerek, ka dırpanın kıç kasara altında, Kont gAmbro'ya Anita ile Hı Mr aşk macerasi fayediyor. | Kont, premtesi sermektedir. Bir müddet sonra, onun muhitine tekrar dönecektir. Muhaverenin cereyan ettiği kamarada, Hızı rın esldilığı küçük Hasan uyu makladır. Kont d'Ambro alâka ile dinli Yor, n , Zübeyde ise, kin ve nefretle Marla dız — Meryem ananın sağ bacağı tibi masum vetemiz görünen pren » yok mu7?.. Meğer o neymiş 0?.. g7 ki gece, sinsi gibi, Hızırm #iresinde yakaladım... Ve, anlatmağa başladı... Yediği manevi darbenin üstü - * katılan bu çirkinleşme acısının YS“diği katmerli hınçla söyledi, “Öyledi Kont: ğ “— Peki oyalar?... Peki pren- moda kapanmıası?... kam ilk defa olarak hakikat Mu? diye düşünüyordu. 8, sonra, yavaş yavaş, bütün giray dimağında zincirliyebil| “— Demek ki, sarmaşıklara tu-| harak Hızır odasma giderken! töreler dairesine sığınmak mecbur etinde kalmış. O zaman kapıyı ““Pâyıp oyaları düşürmüş . De « Mek ki, Hızma karşı kin diye bize Pzterdiği his, tereddi etmiş bir! © iş.. Demek, evvelki gün an - , “akşam üzeri soluk ve sakin im Yüzle bana görünmesi, o aşk ,, esinin neticesiymiş... Ve Hızı -| N böyle apansız yola çıkması?..! Aİyorum, aniryorum: Hay ser -| *em Prens Cilberto.. Karısının koy Muna girdiğine inandı ha?..., | | Yüreği kıskançlık izterabile bur sma rağmen, prensin haline i kendini alamadı. Bu 'rada ise, Zübeyde diyordu ki: . — Şimdi benim başka bir er - *İe vardığımı prenses işitezek Suratmm bu hale geldiğini de tah ediyordur. Fakat bütün bun - dan cesaret alarak, sakın, yedi dolunca Hızma varacağını ,. Bütün mevcudiyetimle Salışacağım; onları buluşturma - Mağa uğraşacağım... Ömrümde na salsa, bir kerre gaflet tarafıma #eldi de bayıldım, prensesi bütün! ve Hızırla başbaşa bıraktım... t, söylüyorum: Bir kerre ol - k bu... Bundan sonra buluşmaları ga değildir... Hoş, Hızır reisin in yedi sene sonra onu aldırtacâ - na inanmıyorum ya... ont, muhaverenin bu nokta - >— Hışt,, Dikkat!... - dedi, * Bu Çk coşkunluk yapma, Zübeyde. 3öal ğu uyandıracaksın!... Yavaş lı © konuş... Hem burada böyle ılar etme... Bu sırrı kimseye söylememeğe söz vermişsin, yemin! etmişsin... Söylüyordun ya.. — Benim verdiğim söz, saray-, dayken sırrı faş etmemekti, Şimdi. size bunları anlatmakla yeminimi bozmuş olmıyorum... Çocuğa ge - lince, uyuyor... Uyanık olsa da böyle şeylerden ne anlıyacak?... Çocuk... — Evet... Orası öyle.. Çocuk... Küçük Hasan, kendini zor tut- tu. Az daha olduğu yerden sıçriyar cak: “.- Benmi çocuğum?.. Ben korsanım be... Bu gün tam pay ak dığımı işitmediniz mi?... Koskoca! gemiyi de ben zaptettimi...., diye haykıracaktı, Fakat heyecanına hâkim oldu. Zira, iyi korsanın soğukkanlı olma sı lâzım geldiğini biliyordu. | “.- Heygidi hey..Akirm ermez- miş.. Bakın şunlara hele... Niçin ermesin?... Evvelki gece Alberti- no sarayında prenses Anitanın Hı- zır reise geldiğini farketmedim mi sanki?.. Komuşulanların keiki ya - rısımı işittim... hem doğrusu, Anita yı da opiyde boğendimi... Bu Zü beydeye de ne oluyor ... Prenses, | pek güzel kadın pek... Fakat, Al - Tah vere de babalığımmn başma o -! nun yüzünden bir iş açılmasa.. Dur hele, şurların akibetleri ne olaca- ğını anlamak için bu gece bir isti- hareye yatayım... Bismillahirrah - manirrahim...,, Çelebinin kendisine öğrettiği usul üzere yedi “Kulhuvallahi,, üç “Elham,, okudu. Sağ tarafıma döndü. Kont d'Ambro, Zübeyvdeyd: — Görüyorsun ya... Çocuk kı -| mıldandı.. Uyanıyor! Burada ko- Buşmıyalım, yukarı çrkalım.. dedi. Usulla çekildiler. Küçük Hasan, daldı... Mışıl mışıl uyumağa basladı. Hasanın istiharesi İstiharesi de pek hoş ve garip şekilde oldu Anita'yı rüyasında gördü. Bir yüksek kayanın altındaydı... Üst trafta, kılıcına dayanmış, en şeha- metli tavrile, muharebeleri seyret- tiği vaziyette, Hızır reis duruyor- du. Yüzüne, gurupların ve yangm- ların alevleri çarpiyor, onu çok korkunç bir güzellikte belirtiyor- du. Anita, mini mini'ellerile, yal çın kayaya tırmanmak istiyor, ot- ta yerlere kadar çıkıyor, fakat bir türlü tepeye, mefköresi olan er- keğin yanına ulaşamıyordu. Niha-) yet, ağlıyarak, hiddetlenerek, ona kopardığı kayaları atmağa başla - dı. Bunlar, Hızırm vücudüne, elle rine, alnına çarpıyor, yangm ve; gurup alevlerile ışıldıyan bu yüzde! kan izleri hasıl oluyordu. | Fakat, Hızır, kahramanca tavri- nı bozmıyordu. Yalnız, çehresinde sonsuz bir elem hasıl oluyordu. Bu! elemden aldığı kuvvetle elini okuna ve yayına götürüyordu. Yayı, kopa' racakmış gibi gererek oku atıyor - Yazan:(Vâ- Nü) du. Ne şahane bir atiştr bu! Akde niz kıyılarmı gezerken rastladıkla-! ri Yunanı kadimden kalma h lerden hiç biri bu kadar şehamet- li ve kudretli değildi. Hızırın bu hamlesi üzerine, Garp tarafı daha! kızarıyor, daha ziyade kan ve ateş rengine boyanıyordu. Anita da, daha büyük bir gayretle bu kartal yuvasma tırmanmak için çabalı - yordu: “Ben, oranın kadmıyımi... Ben oraya çıkacağım... diyordu. Fakat, kayanm üstüne en fazla yaklaştığı zaman bile, mor damar- ları şiş bir kadid ihtiyar eli uza - nıyor, ona mani oluyordu... Ve ni- hayet, Anita, yaralı, bitkin, peri- şan bir halde, vurulmuş bir kuş gi- Suriyede ee 4 iyenin! asayişini bozmıya çalışanları kimden soralım? CUMURİYET — Yanus Nadi, bugünkü baş yazısında, Atatürke karşı hazmlanan suikastin Suriye -' de hazırlandığını göz önüne ala -| rak Sariyenin mandasını üzerine almış olan Fransadan şu önemli suali soruyor: Merkezi Pariste olan Fransa Suriyedeki kundakçı alayının hi - nayet teşkilâtile alâkadar değilse o halde asayişimizi tehdid eden bu fesad ve şuriş unsurlarını kim ve neresi doğru yola getirmelidir? Yunus Nadi, Fransaya bu soali sormazdan evvel, Süriyede Türki- ye asayişini bozmıya çalışan un - surları araştırıyor ve Arapları, Türk dostu olarak bildiği ve tanı - dığr için onları bir köşeye bıraka - rak burada Çerkes teşkilâtmdan ve Ermeni birliklerinden bahsedi- yor ve diyor ki; Suriyedeki Fransız idaresi bu - dut boyunda Ermeni köyleri teş - kiline itina etmekle sanki yanla - rımızda dikenler dikmiştir. Yine bu müstemleke memurlarıdır ki, bi, aşağıya yuvarlandı... Hasan,| Kürt Hoybon cemiyeti azasil kol koştu, onu kucağma aldı. Sanki| kola gezmeyi senelerdir ve hâlâ Hızma göstermek içinmiş gibi, ba! en büyük marifet bilmektedirler. şmı kaldırdı. İşte o zaman, bü as Suriyede Çerkeslerden bir nevi la ağlamıyan adamın gözlerinde, askeri ve güya inzibati teşkilât iki damla yaş gördü... Kucağında! vücude getiren Fransızlar bu tür - can çekişen zavalit kadına tekrar| lü marifetlerle Araplara tahakküm! baktığı vakit, onu dirilmiş, can «| etmeyi düşündükleri kadar bizi ratlığı korsan oluncaya kadarmış... lanmış, daha güzelleşmiş, daha gençleşmiş, memnun, mesud ve âdeta tanmmaz bir hale gelmiş! .. EA - haşir! Yüreği sevinç ve heyecanlı çarpa- rak uyandığı zaman, sabahın hay- li ilerlediğini farketti: *“— Amma da uyumuşum.. Ha.. - diyerek yerinden fırladı. - Son ra bana ne derler?... Bütün hama- Olduktan sonra işi tavsattı, tenbel- leşti diye düşünürler...,, İstiharesi aklma geldi: “- Bunu tefsir ettirsem mi?... Fakat olmaz, olmaz... Çelebiye an- latabilir miyim hiç?... Evveliyatımı bilmiyor... Hızırla Anitanın ara - sındaki sevgi sırdır... Bir sırrr mu- hafaza etmek korsanların birinci borcudur... Fakat, gördüğüm rü - Yaya ne miana vermeli?... Hızirm gözündeki o yaş neydi?... Anita, nasıl oldu da, şeklini, halini de - ğiştirerek benim kucağıma düş - tü?2...,, Birdenbire, tüyleri ürperdi: “xw Bu nasıl rüya.. Aman Ya .! rabbi... Allah esirgesin... Hemen koştu. Abdest aldr. Şa! bah namazını kaza etti. Ellerini a-' garak uzun bir dua okudu. Hızırın! bütün mubarebelerde galib gelis) si için Allaha yalvardı. Ona, dua - nin ancak bu çeşidini öğretmiş - lerdi, ne yapsın? Şahsi saadet içini aşkta bahtiyar olmak icin gök yü-| zünden neler istemek lâzım geldi- ğini bilmiyordu. Kâninin marifeti Bu ibadet üzerine ruhunda bir hafiflik hissederek yukarı giktağı, vakit, tam merdivenin başında dört kişinin konuşmakta oldukları" nı gördü ve yanlarına yaklaştı. Bu dört kişi: Hızır, Ali amca, Çele - | bi ve artık zincirleri çıkarılmış olan yeni mühtedi Kâni idi... (Devamı var) rahatsız etmeyi de göz önünde tu - tuyorlar gibidir. Hülâsa orada işi gücü cinayet va heptürlü suikast tertibinden iba, 'ret olan yabâkcı idareyi dünyanin gözü önünde ortaya çıkararak kâ- inata teşhir etmeyi işte nihayet €n önemli bir vazife biliyoruz. ZAMAN — Zaman imzalı baş yazı, İngiltere ile İtalya arasında gerginliğin izale edilebilmesi için Fransanm yaptığı hareketlerden bahsedildikten sonra diyorki: İngilterenin Akenizden 70,000 tonluk gemisini çekmeye razt olu. şu her ne kadar gerginlikten eser bırakmadı. gibi görünüyorsa da| Şehir Tiyatrosu de ise er geç çarpışmaya mecbur) 4 ortada değişmiş bir şey yoktur. İtalyanlar, Habeşistan istilâ - sını yarı yolda bırakmayı hatırla. rından bile geçirmemektedirler. İngilizler de Habeşistanı korumak azminden katiyen vazgeçmiş de - ğillerdir. İki taraf bu karar ve a - zimlerinde devam ettikleri takdir- olacaklardır. KURUN — Asım Us, nüfus sa-| ; yımının önemi adile yazdığı baş yazısında, sayımın neticeleri kat'i olarak belli olmamakla beraber, İstanbul, İzmir, Ankara gibi bü - yük şehirlerimizin sayıları hakkın dâ sızan malümata bakarak di - yor ki: Söylendiğine göre Ankara, (68) binden (124) bine, İstanbul (699)| binden (738) bine İzmir (153924) | den (170410) a çıkmış. l İstanbulla İzmir. nüfustınun art tığı değil eksildiği kanaati vardı. Neticenin böyle cıkması "8*-ie - rimizi kabartacak bir hadisedir. Naşit - Ertuğrul Sadi Şehzadebaşı TURAN Tiwatrosvnda | Bu gece saat 20,15 *- 4 üncü defa olarak OTELLO Büyük Haile 5 pere» 1 table, Kıbrıs perde "inde Zafer E#lence. leri, Her tarafa tram | vay. Telefon: 22127 Askerliğe çağrılanlar İstanbul Vilâyetinden; Beyoğlu askerlik şubesinde mu- | kâyyet 316 dan 328 dahil piyade ve bakayaları, 316 dan 329 dahil iki sene hizmete tabi smıflarm as- kerlik etmiyenlerin 316 dan 330 dahil Jandarma ve Deniz sınıfla rm silâh altma alınacaklamdan 23/10/1935 perşembe akşamma kadar bedel kabul edileceği cihet- le şubede sevk için toplanma günü 24/10/935 olup bu doğumluların mezkür gün ve saat 9da şubede mevcut bulunmalarriin olunur. Tepebaşı Istanbul Belediyesi İşle tiyütroğu Bu akşam saat 20 de ölçüye ölçü HABER AKSAM POSTASI IDARE EV Istanbul kara - Caddesi Posta kutusu : Istanbul 214 Telgral adresi : istanbul HABER Yazı işleri telotonu : 24872 idare ve ilân : 24970 ABONE ŞARTLARI Türülye © Ecnebi 1400 Kr. A?COOM», 730 .. 3 ayık 409 . 009 » Yayık 159 . 300 İLÂN TARİFESİ Tienret ilanlarının satir 12, Resmi ilânların 18 Kurum Senem 5 ayık © . 090 Sahibi ve Neşriyat Müdürü; Hasan Rasim Uş Basıldığı yer (VAKİT) matbaası KUPON 282 22-10-935 A MR

Bu sayıdan diğer sayfalar: