16 Aralık 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

16 Aralık 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Rus muhacirleri, Pariste Va- silya Bortov'un evinde toplan mışlardı. Orta yerde semaver fı- kırdıyordu. Ew sahibesi: — E.. Siz söyleyin (o Bakalım, Antonia * Hayatınızdan memnun musunuz? diye sordu. Şüphesiz, Antonia. Kalmensk: salondaki bütün kadınların en gü zeli, en güzidesi, en esrarengi. ziydi! Fakat, bu sefer, sorulan bu su- al üzerine, her zamanki muam malı, halini muhafaza etmedi. U zandığı divanda, gözleri sigara sının dumanına dalmışken bir denbire silkindi. Steplerin hatıra sını derinliğinde gizliyen ahenkli sesile: — Yok, hayır, Vasilya! — De di. — Cenabıhakka ( halimden şükredecek vaziyette değilim Pa lis müdüriyeti ikamet vesikamın müddetini uzatmıyor. Memleketi terketmek © mecburiyetindeyim Halbuki buranm yaşayışma ne Kadar uymuştum. Şimdi yabancı! diyarlara gitmek ikinci bir muha ceret olacak... Bu sözleri büyük bir yeisle söy — Teben değiştirseniz... — 0 da kolay değil. Bir çok şartları var. — Öyleyse benim gibi yapm. Bir Fransizla evlenin. Böylelikle Pariste kalabilirsiniz. Antonia, haykırdı: — “Hilirciyetimi feda etmek mi? | Asla elimden gelmez... Bu söz, her taraftan yağan şa kacı cümlelere sebebiyet verdi. Ev sahibesi: — Hürriyetinden ayrılmaksızın evlenmek te kabil... Meselâ, arka daşlarımdan biri, yetmişlik biz mütekaitle evlendi. Parası az o- lan bu adama cep harçlığı veri. yor. Resmi kocasile yüz yüze ge! miyor bile... Evlendikleri gün an cak bir kere gördü. Sizin için. süphesiz daha yüksek tabakadan bir figüran (Obulmak (O kabildir. Çünkü zenginsiniz! — Alay ediyorsunuz. — Vallahi değik.. Eğer isterse: iz bu hususta hizmetinizde bil» bulunabilirim. Antonia, neşelenerek: — Aman pek hoş bir usul! — dedi. — Belki bu bir hal çaresi- dir. Bu sayede Paristen ayrıl mam! *» Aradan kırk sekiz saat geçme- den Vasilya, genç kadma müj deyi verdi: Kelepir bulmuş... Gözü açılma- dık sığırcık yavrusu... Müflis bir Paul Derissacin kartı var. Yani kocasının... — Şuna da bak... işi ciddiye mi alıyor? — diye sinirlendi. Müstakbel kocasile tanışmağı bile istememişti: Ahbaplıkları be- lediye dairesinin merdiveninde el sıkışmadan (merhaba) demeğe inhisar edecekti. İri yarı, çevik, ince hatlı bir gençle merdivenlerde karşılaşmış - tı. Temsil ücreti aldığı paralarla basit, şık, zevkli giyinmişti... Rus kadını, “kocasını, buu mulmaz. şekil ve şemailde görün- ce bayret etti, Elini uzattı Ganç, gayet kibar bir tavırla onun par- maklarını dudaklarına gölürdü Sonra, iki dost şahit yanlarında, daireye girdiler. Merasim yapıl dı. Kapıdan. çıkar çıkmaz, evvelce| kararlaşıldığı veçhile, her biri, kendi işine gitti . Yalnız kalan Antonia için, gü: nün öte tarafı tamamile bomboş göründü. Meyus bir halde olduğu için, evine, âdet ettiği zamanım- dan daha önce girdi. Yemek ye meden yattı. Kötü rüyalarla dolu ağır bir uyku uyuduktan sonra sa- bahileyin pek keyifsiz uyandı. O gün pazardı. Nefis bir mayıs pazarı... Hava, güneş içinde So. kağa çıktı. Kırlara doğru gi Fakat serçslerin ötüşmesi bile o. na sacma, göründü. On birde evi;| ne döndü. Hizmetçi: — Bir genç sirinle şörüşm-k istiyor! — dedi — Sir çıkar çıkmaz hemen geldi. Bekliyor. Salona girer girmez, yeni ko- caşile karşılaştı: — Siz misiniz? Burada ne işi niz var? Her hangi bir şantajla karşıla şacağını umduğundan her türlü edepsizliğe mukabele etmek için hazırlanmıştı. Paul Derissac: — Affınizı rica ederim bayan — dedi. — Verdiğim söze raj' men sizi birinci ve sonuncu de- fa olarak rahatsız ediyorum. Hazin, neş'esiz bir hali vardı.) Gözlerinde bir hummanın alev- leri görünüyordu. Kadın, istihfafla: — Ne istiyorsunuz? — Diye sordu. Anlatacaklarım var. — Ne? — Ben, çok parasız, naçar bir vaziyette kalmıştım. Ümidim. ce- saretim kırılmıştı. Bana yapılan teklifi düşünmeden kabul ettim. star” © Tefrika numarası: 95 Geçen kısımların hülâsası Günah çıkartan Anita, Barbarosun kendisine ver diği sözü tutmadığından, yedi sene sonra geleceğini söylediği halde gelmedi. ğinden Sinos'a bahsediyor. Yilanli manastırın baş pa- pazı da ona şu lausiyeda bulunuyor: “Barbarostan intikam: al?,, Barbarostan intikam almak?.. Bu, on sene evvel, Anitanın besi lediği emeldi.. Fakat sonra iş de- ğişmişti. Hizarı, dünyanın en mü- kemmel şahsiyeti olarak. gözleri: nin,önünde canlandırmağa başla- miştir. Onun: gelmesini, kendisini bu radan bu mutabasbis O saraydan kurtarmasını temenni etmişti... Maceraya atılmak, Türklerin o serbest hayatına (o katılmak iste mişti. Biricik. gayesini işte.bu teşkil etmişti. Daima kendini on Sinos; pencerenin öte tarafın- dan sordu;.. ... mu ai — Niçin cevap vermiyorsunuz, prenses? Ne (düşünüyorsunuz? Hızar'ın size avdetini mi?.. Bunun imkânı yoktur... Bunu beklemeniz kendi: nefsinizi kendinize karşı küçültmektir. Siz ki; Albertine sarayının ruhunu beğenmezsiniz miskin bulursunuz, sizi yedi sene saysakladıktan sonra iki sene da: ha bekleten erkeğe itimat mı edi yorsunuz? Onur yalnız dininizei değil ayni zamanda, şahamıza da düşman olduğunu hâlâ anlayama dınız mı? Vali vah... oAcırım si- ze! İ Anita, teredilüt ediyordu: — Yalan söyliyeceğini ummam da onun için... Bu adam, verdiği | Fakat, paranızı alilıktan sonra, acı hakikati bütün ağırliğile bis sediyorum. Pişmanlık ve vicdan azabı, içinde boğuluyorum, Para- nızı geri vermeğe geldim, lütfen kabul ediniz... — Bükim, efendi sonra, ayni günah çıkarma odı: — Hukukundan vaügigili sağı) sonda; Anla 'ile Sincar Höre da Simile, Haniini ha. karşılaştılar; he Başpapas: tımı tanzim ederim. Müşterek is mimizi kirletmemek için namus- kârane çalışırım. Bu sözler, Antonyanın kalbine işledi. Erkek, masanın üzerine bir pa e ağ kapıya doğru iler- Aşka karşı duyduğu hasret, Rus kadınının bütün vücudunu ansızm kapladı: Erkeği kellarile sararak: — Gitmeyin... Kalın... Hayatı mızı beraber kuralım... — dedi. Nakleden: Hatice Süreyya | kadının bana galebe çaldığını » | verdiğim sözü tutmuş olmamak... sözleri daima tutmuştur.. Kim bi- lir ne mazereti çıkmıştır da bana gelememiştir. Haber (o yolliyama- Sinos, sinsi sinsi: — Fakat başka işler yapmak için imkânlar buluyor. — Ne gibi? — Başka kadınlarla alâkada” olmak: gibi... GN — Benim öğrendiğim, şimdi o- nu, Düşes di Piti isminde Vene- dikli birasılzade avuçları içine dek oyuncağa çevirmiştir. Nereden biliyorsunuz? — — Kanikalırımz size de göste. reyim. Sinos, iki höcre arasındaki ka pıya açtı, İçeri girdi. Elinde bir mektup: vardı. Ani- taya uzattı: — Okuyunuz. Göreceksiniz. Pranses, hüsranla, acı ile okudu: Kâninin yazdiğı uzun mektup |- çinde Hızırla Düşes münasebatı- na taallük eden satırlar... — Haklnız. varmış.. de. di. > Sinos'ari V gözleri Patladı: — Gördünüz mü İşte... Öyley se, ben:sizi Barbarosun. yanına göndermek için bir çare bulaca ğım. İntikamı alacaksınız? Deği! mi?... Anita, Barbarosun yanına git meği işitince: — Peki;.. -- dedi: -- Razıyım Bütün emirlerinizi yapacağım... İçinden ise: “we Ali, onu görmek... Onun la yüzyüze gelerek konuşmak, anlaştaak... Bu değişikliğin sebe bini Oo anlamak... — diyordu. — Niçin bana gelmedi? Niçin bana i bir selâm bile yollamadı?.. Tek rar onünla karşılaşıp ber şeyi öğ-! renmek için nelere razı değilim... Sinos soruyordu: — Ne söylesem yapacaksınız değil mi? — Evet... Faler kadın Bu konuşmadan tam yedi sene — Size dargınım! — dedi. İ — Yerden göğe kadar hakkı»! niz var, muhterem peder... Ver- diğim sözü tutmadım... Kadınlığ: mın zaafına bağışlayın. Hizır Re- isi öldürmek üzere beni onun ya nına gönderdiniz, fakat, ben size ihanet ettim, Affedin. — Affediyorum.. Fakat, anlı yamadığım bir şey var... Niçir bunca zamandır benim. yanıma uğramadınız? — Utancımdan. ağam | sebepleri de türlü türlüydü: Size Sonra, Hızır tarafından tahkir e Sile enlemi » Rahibe Jalan Yazan: (Vâ-N Falcı kılığına girerek Barbarosla Düşesin yanına çıktım. Düşese dedim ki: “Bu adam sözünü tutmaz! ,, çıktan açığa Oanlamam.. O za. mandâanberi gayet çekik bir ha- yat yaşıyorum... Altı yıldır, sara- yıma kapalıyım... Kızımın terbi. yesile meşgulüm.. Onu tam mana- sile bir Hiristiyan ve Türk düş- manı olarak yetiştiriyorum... Ben vaktile ne seciyede isem, Türkle re karşı nasıl nefret besliyordıy- sam, © da tıpkı öyledir... En büyük düşmanı babasıdır... — Bunları biliyorum, prenses... Bu sefer, samimi olduğunuza kat'i surette itimadım var... Fakat, Tu. nus: seyahatine çıktığınız günden: beri sizinle ilk defa olarak görü. şüyoruz. Ne yaptınız? Bana anla; tn... — Tavsiyeniz üzerine, vücudüs mü güneşe maruz bıraktım; yan- drm. Sonra, yanıma yardımcı o- larak verdiğiniz rahip Cönco kı- yafetimi değiştirdi. Beni tam mâ. nasile bir çingene kızı haline soktu, “Uzatmayayım, muhterem pe « der; bu kıyafetle Düşes.di Piti'. nin bulunduğu odaya, fâlör diye alındım. Hızır, yanındaydı. Öyle içli dışlı konuşuyorlardı ki; hid detlendim. “Evvelâ, Düşesin eline bak- tım: “w Sizi şimdi bir erkek sever gibi; görünüyor. Fakat ona inan- maymız! O, vaktile başka bir kadin: da sevmişti. Yahut öyle görünmüştü. Ona, bir takım vait. lerde. bulunmuştu. Fakat, tutma» dı. (Devamı var) Bir yarasa ir kıza âşık old ve ama halinde AKSAM POSTASI !'DARE EVI Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu : Istanbul 214 Telgraf adresi; istanbul HABER Yazı işleri telofonu - 24872 idörevellân , < 24370 ABONE E ŞARTLARI. e > yi —— . e “ Sa 5. 35 “ İLÂN anı Tearet ilanlarının satın 12,89) naami Hânlerin 10 Kurumtur. Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı ver (VAKIT) matbaası

Bu sayıdan diğer sayfalar: