29 Şubat 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

29 Şubat 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kara haydui- X:9un harikulâde maceraları Bu TAKDİRDE MENFAATINİZ İÇİN Sizi HAPS EDECEĞİM, AK$i TAKDİRDE SİZDE DER. HAL ÖLDÜRECEKLERDİR. BY SURETLE İŞE BAŞLA- * YACLAĞIZ.». eği ARKADAŞIMI ÖLDÜRDÜMLERİ İSİN BU HAYDUTLARDAN İNTİKAM ALMAK i$i SİZİNLE BERA - BER Me 1m. HAYOYDU ELE öEçi- RE BİLMEK İŞİN PO- LİSLERDEN TEŞKİL EDEREK BiR YALANCI ÇETE YAPACAĞIM... EH ARTIK NE .İ YAPACAKSIN? İNCİ GERDAN- Liği ALDIM. İRKİN ADAM OTOMOBİLİN yila şa GİRİP ÖBÜR İİ KAPIDAN SIKMIŞ. BEN DE NE BiLEYim... o Bo$ ©To. 3 Mo8iLi TAKIB EDEBİLMİŞİM..../ ŞİMDİ ŞANİDE GİDELİM, TAMAM.» ÇALINAN GER DANLIĞIN TA KENDİSİDİR 2... YOLDA İÇİBOŞ BİR BASTON BULDUM VEKİRDİM ... İŞİN - DEN Bu ÇırTi.#0400/; BU MUVAFA KK İYETİNİZ İÇİN SİZE SAHIBi 20.009 DOLAR VER HAYOUDU NEDEN TUTMAD BANA BERGNER DİYE ÇAĞIRINIZ! o Lİ SAHİBİNE KENİ Tİ cEğim. > ii NE İÇİN GöY- KENDİME BİRKAYDVT SÜ SEK.AMA || SÜ VERECEĞİM. KARA 5 HAYDUDUN BENİ BiR HIR. Siz SANMA SINI İSTİYO- RUM4İŞTE PLANIMA SU ŞEKİLDE BAŞLAYACAĞIM... EV SAMİBİ— Nİ GÖREBİ Ü- LİR MİYİM, ÇALINAN İNGİYE DAİR KAŞE NEOKALMINA | Grip « Nevralii . Baş ve diş ağrıları . Artritizm. Romatizma i 318 dı ve tekrar yanına aldı. Şüphesiz ki bu cani herif ona daha bir çok hizmet” lerde bulunmuştur. Sen Bartelmi katliâmından sonra; Pariste kalmayı doğru ( bulmıyarak! Dük dö Giz Şampaniye, Dük dö Dam | vil ise Güyana gittiler, Hanri dö Giz| Roma ve İspanya tarafından tutulan | Katerin dö Mediçinin şimdilik galip geldiğini anlamıştı. Fakat düşüncesin den büsbütün vazgeçmemişti. Çünkü Paristen uzaklaşırken O yumruğunu Luvra doğru uzatarak gıcırdayan diş | lerinin şrasından: — Daha her şey bitmedi! diye ho murdandı. Damvile gelince, o da ağaheyisiyle Jan dö Piyenin Monmoransi şatosuna vardığını duyunca az kalsın ölümüne sebep olacak bir hastalığa (tutuldu. Fakat bünyesi kuvvetli oolduğu için Antikam düşüncesi ölüme galebe çaldı. O da Parisi terkederken: — Gene geleceğim Fransuva! diye söylendi. ... Şimdi okuyucularımızı kralın o turduğu, daha doğrusu mahpus bulun duğu Vensân şatosuna götüreceğiz. Güzel bir yaz sabahı idi. 1594 se nesi 30 mayısmda bulunuyoruz. Yani kral Şarlin misafirlerinin öldürülme #İne razı olduğu kanlı ve uğursuz Sen Bartelmi yortusuna rastlıyan pazar gününden beri yirmi bir ay ve altı gün geçmişti. Demek ki tarihde ebe Üiyyen siyah bir damga tasıvacak © Ten e vaka geçeli iki sene olmuştu. Acaba a fki sene Icinde, tarihin Mitün mes'uliyet yükünü zayıf omuz Jarma yüklettiği bu koca facianm & PARDAYANIN OLUMU miri Şarl nasıl bir hayat yaşamıştı. Tarih bu noktada biraz yanılıyor. Çünkü Şarl bu vakada yalnız bir & lettir. Bütün mes'uliyet oOKaterin dö Mediçi, Dük dö Giz ve Hanri Danjuya aittir. Etrafı, ölümünü bekliyen ve açık lan açığa ömrünü kısaltmağa çalışan bir takım hilekârlarla çevrilmiş olan kral hükümet İşlerini annesine bıraka” rak müthiş nöbetler içinde ezile ezile her şeyden uzak yaşiyordu. Etrafında bulunanların, annesinin, kardeşinin, jantiyomlarınm hep ölü münü beklediklerini görüyordu. Fakat henüz yirmi üç yaşındaydı. Bir harp meydanına dönerek bir çok partilerin çarpıştığı sarayda bu partilerin hepsi kendi aleyhine birleşmişlerdi. Branton Şarlin Vensan şatosuna çekilmesine karar verildiği sırada: — Ah, hana pek yazık oluyor.. Pek insafsızca davranılıyor. Ne olur, bari ölümümü bekleseler! diye bağırmış oldüğunu anlatır, Vensanda ağaçların serin gölge leri altında biraz rahat yüzü (gördü. Fakat geceleri çok fena © geçiyordu. Gözlerini yumar yummaz, kendisin: den merhamet istiyen bir sürü hayal etrafını sarryordu, Süt ninesi o yanm da oturarak eski şövalye masalları anlatmadan evvel uyuyamıyord. Vaktini yazmakta olduğu “Kral avı,, ismindeki kitabı tamamlamakla geçiriyordu. Bu kitap 1625 senesinde basılmıştır. Geceleriyse şiir yazardı. Bu şiirlerden bazıları hakikaten cok değerli ve krymetliydiler. Musiki ile de uğraşıyordu. Musik! şinasları çağırarak onlarla konuşu yor ve ekseriya bu sirada veya başka bir işle uğraşarak masasının başında oturduğu zamanlarda birdenbire sa rararak bütün vllcudünun titrediği görülüyordu. O vakit sütninesi gibi kendisine en ziyade yakın olanların: — Bu ne kadar kan! Niçin bu ka dar adam öldürülüyor, Allahım, Al lahım beni affet! Bunları yaptıran ben değilim! diye mırıldandığımı du yuyorlardı, Sonra ağlıyor ve ekseriya müthiş buhranlar içinde çabalanıyordu. Haf tada birkaç , Mari Tuşe (gizlice gelip kralı görüyordu. Genç kadın Şarle sadık kalan bir hizmetçi vasıta | sile şatoya girip çıkıyordu. Mayısm yirmi odokuzuncu günü Dokuzuncu Şarl çok fena bir gün ge çirdi. Gece çok korkunç (kâbüslarla uğraşmış ve sütninesinin bütün çalış maları boşa gitmişti. Ağladı, etrafını saran hayallere yalvardı ve ancak ma yısın otuzuncu günü sabaha karşı bir az rahat edebildi, İşte bu sabah, okuyucularımızı kralm odasma sokuyoruz. Şarl, ateşler içinde yanarak, göz leri çukurlaşmış, yanakları o çökmüş, beli bükülmüş olduğu hâlde ağır ağır geziniyordu.. Bu delikanlı, âdeta çok ihtiyarlamış bir adama dünmüştü. Fakat elli altmış senelik hayatm yir mi bir aylık vicdan acısının yanında ne hükmü vardır. Beynini sıkan, kal bini kemiren, ruhunu ezen müthiş & zap onu tamamen yıpratmış bir zaval k haline getirmişti. Gece gündüz vicdanının derinliğin den: — Şevketmaab, Şevketmaab,! Biz PARDAYANIN OLUMU 319 —ğ—— sizin misafirlerinizdik! o Dostlarınız dık! diye bağırarak merhümet isteyen sesleri duymak kadarbüyük bir işken ce var mıdır? Şarl, her saniye (o pencereye gide rek perdeyi kaldırıyor ve: — Oh, o kadın gelmiyor sütnine!l, O.kadın gelmiyor.. diye mırıldanıyor du, — Şevketmaab,, gönderdiğimiz x dam saat yedide gitti, Saat şimdi «e kiz buçuktur. Merak etmeyiniz, nerede ise gelir. — Ya Antreg nerede?” Onusor dun mu? Orada mı? — Orada Şevketmnab. Bu kapının arkasında. Çağırayım mı? — Hayır, hayır.. İstemez! Fransuva dö Balzak Dantreg, Şarle son derece sadık genç bir jantiyomdu. Iki gün evvel kral tarafımdan Orleam valisi tayin edilmişti, Orlean! Mari Tuşenin doğduğu memleket! Acaba, dokuzuncu Şar! ne düşünü yordu? Bunu da şimdi göreceğiz! Saat dokuzda odanın kapısı açıla” rak Mari Tuşe içeriye girdi. Çocuğu kucağındaydı. Kralın gözlerinde bir sevinç ışığı parladı. Mari Tuşe, çocu" fu kralın ihtiyar sütninesine vererek Şarle doğru ilerledi. Genç kadin çok zayıflamış ve sararmış olduğu halde gene eskisinden daha güzel görünüyor da, Sıhhatli ve pembe (o güzelliği gir miş, yerine solgun bir ogüzellik gek mişti, Son gelişindenberi, hastalığın kra hı ne kadar harap ettiğini görerek göz yaşlarını tutamadı. Yanına oturarak

Bu sayıdan diğer sayfalar: