22 Mart 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

22 Mart 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir iddiaya göre Ingiltere Casus nNUCUM karşısında kalmış, bilhassa kadın casuslar çokmuş Londradan yazılıyor: Göze görünmeyen uluorta iş görme. mdi tarihin herhan Ve Yen casus tehlikesi Bi bir çağından çok daha büyüktür. | formaları giydirerek bütün tayyare mer Geçenlerde İngiltere'de dört yıl | apse mahküm olduğunu yazdı. Bimız Alman casusu Dr. Goertz İ diasına göre ec aauslarile dolmuştur i İngiltere a ey ceza mahke z adlı e baplı cezası, niden casus mese ir adama| bütün İn n İngilteredeki Yftlerine dair ordunun eski zabitl ğ İth ve senelerce gizli teşkilâtta çalışmış , — Parlâmento bu sene gizli te $#R 1.551.500 Jira gibi muazzam bir tah ye kabuletti.Bu yekünün geçen seneki Sisattan çok daha yüksek olması ma *idardır, Hakikat şudur Ki casuslar İngiltere i bütün tarihte misli görülmemiş dere | *ede kala Rişlerdir. Yurdumuzun bağrında casus sürüler halinde istilâ et MK işlerini yapmakta olan kadınlarla er Sekler Umumi harpte © karşılaştığımız Hin yetiştirdiği ajanlardır. Çok yakınlarda Londrada (doktor Üceriz davasını gölgede £bıracak bir Maç muhakemenin daha başlamasına bü- İk ihtimaller vardır. Londranm kütüphaneler muhitinde en iki sene müddetle bü Ürmet kazanmış bir adam tanıdım. Bir N #vvel bu adam birdenbire m bastı. Mayfari bu zatın şerefine bir İCti vermişti. Bütün davetliler ziyafete yı tukları halde bu adam bir türlü gö İmedi, Me Sontadan işittik ki tam zamanında k İmıştır. Çünkü aylardanberi izini ta rük itibar ve sırra ka zenginlerinden bir akşam zi iş *tmiş olan Entellicens servisi ker kin; A mahküm ettirebilecek bir | takım him vesilaları ele geçirmiş bulunur iç Bugün fagil AN casuslar var ki, ken, Mm Halbuki gizli teşkilât benden klar her adımı gözden kaçırmamak Bunların aldıkları ve yazdıkları her faaliyeti bu sahaya doğrudur. | mi gelince kendi kurduğu kumpanya ile | | “lerden büsbütün başkadırlar. Bunlar Krupa kıtasındaki casusluk mekteple'| | İ ve Entellicens servis lâboratuvarlarında muayeneden geçirmektedir. Şimdi İngilterede erkekten ziyade kadın casusu vardır. Bunlar büyük ga zino ve lokantalarda garson, dükkânlar“ da satıcı kız olarak hizmet etmektedir. Fakat daima tayyare meydanlarına ya” kın şehirleri seçmektedirler. İngilterede çalışmakta olan o casuş- lar iki cinstendir. Birisi doğrudan doğ» ruya alâkadar hükümetler (tarafından erilenler, ikinci kısım da hiç bir teş âtın memuru olmayıp toplayabildikle ri malümatı Avrupada büyük bir merke ze satanlardır. Bunların arasmda her millete mensup kişiler vardır. Avrupanın malüm olan bir iki şeh- rinde serbest casusların topladıkları ma” lümatı satın alan ve en yüksek fiyatı ve" ren hükümete satan teşkilât vardır. Bilhassa genç tayyareci zabitler gir zel kadınlardan yakalarını kurtaramaz » lar, Bunu gözönünde tutan Entellicens servis en zeki ajanlarına tayyareci ün kezlerine dağıtmış bulunmaktadır. Avrupanın büyük devletleri İngilte- redeki tayyare faaliyetlerine fazla alâ ka göaterdiklerinden bütün — casuslarm Erkek Prima Donna Aronka Gyongis'in . hakiki adınm Stefan Mosci olduğu işitilince Avrupa nın musiki mahatilinde büyük bir hay- ret uyanmıştır. Bu sanatkâr yıllarca bir kadın hüs viyetinde gizlenmiş ve Avrupa payitakt- larının hemen hepsinde Prima Donna rolüne çıkarak şarkılar söylemiştir. Masci on iki yaşıma bastığı ozaman Budapeşte sahnesine Subert olarak çık! mış ve herkes onu küçücük bir kız sar») miştir. Küçük kız kılığındaki erkek muvaf” fakiyetten muvaffakiyete koştu ve zama» Madam Aronka Gyongis adı altında bü tün Avrupa kıtasında turneler yapmağa! başladı, Bundan bir kaç sene evvel Macaris- tanın Zâla vilâyetinde küçük bir'şehir- de, Madam Gyongis, içtiği bir kaç ka deh şampanyadan sonra bir adamin yü züne okkalı bir yumruk indirmiş ve g yet kalın bir sesle sövüp saymıştır. İki masa ötede oturan bir polis şüp- heye düşmüş ve “madamı,, tevkif ederek karakola Burada Ma dam cenapları büviyetini ve erkek ok duğunu söylemek mecburiyetinde kal mıştı. Bununla beraber polisler kendile- rine tevdi edilmiş olan bir sanat sırrımı kimseye söylemiyeceklerine söz vermiş ler, madam da minnettar kalarak polis lere bizim paramızla 300 Jira hediye et- mişti, Şimdi sabık Prima Donna artık İş * ten çekilmiş olduğundan erkeliğini her" götürmi At sırtında nikaâhlananadam Bu garip arzusu yüzünden Başını türlü dertlere soktu Şimdi mahkeme mahkeme dolaşıp duruyor Heniz kendisine nikâhlı olduğu halde Kocasının başka bir kızla nikâh kıydır- dığını gösteren resimleri gazetede gördükten sonra hemen mahkemeye koşan Madâm Çorç Van Horn Hassas olmak bazan iyi bir şey- dir; fakat bazan da hiç değil dir; ara sıra insana çok iyi gelir, ekseriya da baş belâsı olur. Eğer Amerikanın Virjinya vilâyetinin Aleksandrya şehrinde Corç Van Horn o kadar hassas olmasaydı, bugün her halde bahtiyar bir adam olurdu. Halbuki böyle olacağına hapishaneyi boylamış, tam 2000 dolar kefalet akçesi vererek mu- vakkaten serbest (bırakılmıştır. Şimdi aleyhine açılan taaddüdü zevcat davasmı beklemektedir. Otomobil makinisti olan Jorj, ata çok meraklıdır. At sırtında yaptığı gezintilerden birinde gü- zel Roz Wallas ile karşılaşmıştır. Kız da at sırtındadır. Bunlar ön- ce birbirlerine gülümsemişler, az sonra da atbaşı beraber yürümeğe başlamışlardır. Gezinti esnasında sevip sevme- dikleri şeylere dair münakaşalar yapmışlar ve kendilerinin Teksas- k olduklarını anlamışlardır. Tek- sas Amerikanın süvari yetiştiren yeridir ve ikisi de ata binmeği o- rada öğrenmişlerdir. İki genç bir birinden çok hoşlanmışlar; gezin- tiler sıklaşmış ve nihayet evlen- mek suretiyle bu gezintileri boyu- na devam ettirmeğe karar vermiş- lerdir. Ancak Jorj yukarıda dediğimiz gibi hassas bir adamdır ve at üs- tünde buluşmuş oldukları içir, ni- kâhlarının da at sırtında kıydırıl- masını Roza teklif etmiştir. Böy- lece evlenme hâdisesini ölünciye kadar hatırlanmağa değecek bir hale getirmiş olacaktır. Lâzım ge- len hazırlıklar tamamlanmış ve ek iki sevgilinin ilk buluşmuş oldukları yere gitmişlerdir. Bütün tören esnasında ata bin- memek hususunda israr eden ye- gâne adam Aleksandrya kilisesi vâızı bay Pierce W. Ellis olmuş- tur. Papas nikâhı açık havada kıy- mak için hiç bir itirazda bulun- mamış, fakat duayı haşarı bir at sırtında okumağa kat'iyyen yanaş- mamıştır. Böylece çiftçilerin ya- rında durarak onları karı koca i- lân etmiştir. Evlenme her yerde olagan bir şeydir; fakat bunu at sırtında yap- mak pek de mutad değildir; o- nun için gazeteler sütunlar dolusu yazı yazmışlar, yeni evlilerin f0- toğraflarını basmışlardır. Bu resimleri basan gazeteler - den biri Baltimur şehrinde Madam Etel Mey Nagl Von Horn'un eline geçmiştir. Bu kadıncağız at me- raklısı adamla 1934 senesinde ev- lenmişti. O senede ise adam Vest Vircinyadaki bir numaralı karısın. dan henüz boşanmış, bulunuyor - du. Bunun üzerine Madam Etel Von Horn istidayı mahkemeye dayıya- rak kocası aleyhine birden fazla karı ile evlenmek suçundan dava- yı açmıştır. Adam garajmda bir otomobili tamir ederken polisler yakasma yapışmış ve vaziyeti ev-| velâ ikinci sonra ü izah etmesi için mahkemeye gö- türmüşlerdir. Kızıl saçlı ve çok cazip bir kız ,olan yeni gelin, hâkimin sualine şu cevabı vermiştir: “— Etel Mey Nagel'den boşan- ma muamelesinin henüz bitmemiş olduğunu ne Jari ma da han hilmi üncü karısına| Corç Van Horn'nun başına bütün belâları getiren işte bu fotoğraftır. N- kâhı kıyan protestan papaz Pierce Ellis daha yüzünü bile dönmeden çiftler ö püşmeğe hazırlanıyorlar. yorduk. Eğer bunun tamamlan- mamış olduğunu bir dakika için bile aklından geçirseydi, £ böyle herkesin ve bilhassa gazetecilerin diline destan olacak bir şekilde ev- lenmezdi. Jorj bana Vircinyadaki birinci karısmdan boşanmış o olduğunu söyledi amma, Baltimurdaki ikin- ci karısından hiç haberim yok.,, Jorj birden fazla karı ile ni - kâhlanmış olduğunu inkâr etmiş ve bu müşkül vaziyetten kendisini kurtaracak çareleri düşünebilmesi için 2000 dolar kefaletle muvak- katen serbest bırakılmıştır. Eğer Jorj kendisini nikâh yerine taşı» ması için sadece bir otomobile bin. miş olsaydı, hiç kimsenin gözüne batmıyacak ve belki de bu derin üzüntülere hiç düşmiyecekti. Fakat Jorj hassas bir adamdı ve hassasiyetinin icap ettirdiği in- celik, başına büyük belâlar aç- tı Paraları yok, madaiye vermişler 1933 sensinde Büyük Okyanosu tayyareleriyle geçtiklerinden do- layı Nevyork şehri tarafından Mister ve Madam Jeynüs Molli- son'a murassah birer madalya tak- dim edilmişti. Bu madalyaları ya- pan mücevheratçılar hâlâ paraları. nı alamamışlardır. Nevyorkun belediye musebesi, tahsisat olmadığını ileriye sürerek topu topu 350 lira olan faturayı ö- dememiştir. Mal sahipleri de dava açmak mecburiyeinde kalmıştır Gökten düşün taş Geçen gece gökten düşen bir taş (Meteor) Nevyork, Nyojersey ve Vaşington şehirlerini gündüz gibi aydınlatmıştır o Taş gök yü- zünde iki saniye kadar parlamış ve Nyorjersey sahillerinde denize düşmüştür. Gece Klevland'dan Nevyorka uçmakta olan bir pilot kırmızı kor halinde bir kürrenin kendi üs- tünden uçarak gözlerini görlele- cek kadar kamaştırdığını ve tay- yaresine çarpmasından korktuğu- nu söylemişti dik Kuzine

Bu sayıdan diğer sayfalar: