6 Temmuz 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

6 Temmuz 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER — Akşam Postası e Anlatan: Nesip Karaçay Tercüme ve iktibas hakkı mahfuzdur. No. 26 GürümÜrii o Yazan : Niyazi Anmet ce ov vel bugün 7 sandallarla göldeki eşkiyanın takibine Küçük bir kasaba girişildi. Lâkin fayda hasıl olmadı | jandarmamın feragetinefs hus& İş f Lİ zaptedildi | ei sundaki redbirleri snlaş.lır iz | ; Ay Padişaha müjdeyi veren, koca bir kasabayı X ittihat ve Terakki | € yi tek başına zaptetmek isleyen kâhya idi. | Bu surda İttihat ve Terakki) yy ! Dört bin akçe mükâfat aldı j Cemiyet! nüfuz ve faliyetini arır| caj, , Karanlık, zifiri bir gece.. cede koşarlarken, Siklos'lular bei dığı gibi bir yandan Bulgar vl Vag i Tepelerin şurasında burasında| ku içindeydiler. Halk birbirine g'* mitelrinden Santralistlere seyi da büyük ateşler yakılmış. riyor: mesailiyle çalışıyor ve diğer taraf*! ha | Arada bir uğultu halinde sesler — Türk esirlerinin bulunduğu tan da İstanbula ve Anadoluy8? n,, yükseliyor.. kulede ateş görmüşler. Felâket.. kol atıyordu. ha mr eği 2 mal İki gölge, yıldırım süratiyle ko- şuyor, düşe kalka ilerliyorlar, Göl- geler uzün mesafeler aştılar ve artık ne bir ses, ne bir ugultu, ne de büyük ateşlerin alevleri kalınca dinlenmeğe başladılar. Yorgun, bitkin bir hale gelen iki gölge başbaşa vermişlerdi. Ke-| nuşuyorlardı. Biri şöyle diyordu: — Ben burada kalacağım.. Giz- İeneceğim. Sen erkenden yola çık. Sikloz kapılarından bir köylü gibi gir.. Yarın gece, sokakta dolaş Kulaklarını kabarık bulundurma” ğı unutma.. Eğer uzaktan bir ezan sesi duyarsan, fırsatı kaçırma, et rafındakilerin de kulaklarını ka- bart: — Bakınız, dinleyiniz... Ezan © kunuyor.. de. İkinci gölge bunları dinledikten sonre: — Peki usta, dedi, söyledikleri- nin hepsini yapacağım. Fakat ben bunlardan bir şey anlamıyorum. Biraz da sebebini anlat. — Sebebi mi? Para kazanmak.. — Böyle para kazanmak olur ru? Kim bize para verecek?.. Birinci gölge, Usta, güldü. Şöy- le karşılık verdi: — Mehmet kâhyanın padişah- tan iki yöz duka aldığını duyma- dın mı?. — Duydum... — Biliyor musun niçin aldr. Mehmet kâhya, atından inerek top çeken askerlere yardım ettiği için iki yüz duka aldı. — Peki amma, biz niçin pa ra alacağız? — Beni dinle.. Padişah bütün orduya demiş ki, bozguna uğrayan kumandanları, askerleri affetmi * yeceğim. Galip gelenleri ihsana garkedeceğim.. — Peki Usta, bunları anlıyorum amma, biz ne diye para alacağız. — Ha şunu da söyliyeyim, Sik los'un muhasarası Ahmet paşaya verilmriş 'ken vezir Mehmet ve! Hüsrev paşalar, Semendre beyi| Tekezade Hacı Mehmet, Mora va”! lisi Turhan, İzovink beyi Hay-| rettin hep orduya geldiler Post kapmak için.. — Peki Usta, hepsini anladım. | Bunları bana anlatma biz para kazanacak mıyız?. Elbette kazanacağız. Fakat sen, ezan sesini duymalısın.. — Duyacağım. geç İki arkadaş kucaklaşarak ayrı) dılar.. Biri Macaristanm Sik'os| şehrine doğru yol aldı. Diğeri, ge" ceden, gizlenecek bir yer aramağa başladı. ... İki. meçhul adam, karanlık ge“ — Aman vakit geçirmeden ku- leleri yıkalım. Ancak bu suretle w-' ğursuzluğun önünü alabiliriz Ve yüzlerce kişi Türk esirlerinin içinde mahpus bulunduğu kuleyi sardı'ar. Çapa, kürek, ellerine ne geçirdilerse kulenin duvarlarına çarpmağa başladıler. Birkaç saat sonra kule parçalandı. | — Tüskleri öldürelim, Bu ses ağızdan ağıza dolaşırken bir gece evvel kulenin üzerinde a" teş görenler: — Aman, onlara dokunmiyalım. Uğursuzluk, felâket bizi yakalar. diye karşılık verdiler. Son teklif daha muvafık bulun du. Türk esirleri omuhafızlarir başka yerlere nakledildi * * » Uzaktan top sesleri aksetmeğe başlamıştı. Siklos sokaklarında ba- şmı havaya dikmiş bir şey duy” mağa çalışan biri dolaşıyordu. Hu adam, bir gece evvel şehire giren ve ezan sesini duymağa memur e dilen yabancı idi. Fakat saatler geçiyor, bir ses duymuyordu. Bir aralık bir ses duyar gibi ol» du. Yanından geçen yabancının kollarından yakaladı: — Bakmız, kulaklarmızı kabar- tınız. Bir ezan sesi, dedi Hiç biz ses yoktu. Fakat yabar» cı kulaklarını kabarttı: — Evet, bir ezan sesi.. diye kar| ( Artık Makedonya ihtilâli müz. şılık verdi. Kalabalık çoğaldı Her ağızdan: — Ezan okunuyor, mahvolduk.. sözleri dolaşmağa başladı .».. Şehir önlerine yaklaşan Türk ordusu, en büyük toplariyle yüzer, küçük toplarla ikişer yüz tane at- mıştı. Kasaba hâlâ karşı duruyor du. Harp sekiz gün daha sürdü 393 sene evvel bugün 1543 yr İı 6 Temmuz günü kasaba halkı çil yavrusu gibi etrafa koşuşmağa başladı. Türk askerleri kasabaya girmişti. ».. Kasaba teslim bayrağını çeker çekmez, padişahın önünde üstü başı toz içinde bir kişi di. çöküyor» du. Bu adam, karanlık bir gecede arkadaş'vle koşan ve şekir dışımda saklanan admdı. Hüsrev paşa kâh yası Sübeyli adım taşıyordu Pa dişaha: — Kasaba teslim oldu Müjde.. dedi Süleyman, gülümsiyerek etra- fındekilere; — Dör: bin akçe.. dedi Süheyii biraz sonra dört bin ak“ çeyi koynuna indiriyordu "aş Bazı tarihler bu vakayı şöyle kaydediyorlar: “Türklerin vusu lünden mukaddem sükünetli bir Ventrok gölünde seyahat Hattâ bir aralık, Hayri paşanm damadı Calip paşa zırhlı sandal. lar yaparak buna yanaşmak ça- relerini aramışsa da bu teşebbüsat da akim kalmıştır Jandarmada ademi merkeziyet min hale gelmiş olduğundan Avru- pa bu hastalığın ya bir ameliyatla neticelertmesini veyahut mahalli ahalinin intibaha gelerek bir ihti- lâlle İsviçre gibi bir konfedarasyon halini almasını beklemekte idiyse de siyasi entrikalar devam ettiğin- den jandarma teşkilâtı nüfuz mın. takalarına ayrılması karar altına alındı. Zaten biçare Deoreis o es na vefat etmiş ve gayet muktedir! ve namuslu olan ve İstanbulur | işgalinde ittilâf hükümetleri müş- terek jandarma kumandanı bulu- nan Kont Erprim de İtalyaya av - det eylemişti. Yerine tayin edilmiş olan “e Ro bilan paşa, asil bir zat idiyse de hilkaten gevşek ve idarei maslahat taraftarı oldu. gece esnasında bir burç tepesinden | | ezan okunduğu işitildi | Süheyli, kasabayı tek başma| heyecana düşürerek görülme iş bir muvaffakiyet elde etmek iste mişti. Hevecan uyandırmakta mu vaffak oldu. Fakat bunun mükg- fatın: değil, bulunduğu kass.banıv teslim olduğunu ilk de tepeden | idaresine verilmesi takarrür ett: - ve tahsil görr”'iş| ' fe görerek müjde alabildi Dir: bin altından arkadaşına ayırdığı para da kendisine kalmıştı. Cüm kü şehrin zaptında arkadaşı yara” lanmış, ölmüştü. ğundan Selânik jandarma teşki.| lâtının Rus zabitanına, Serez'in Fransız zabitlerine Dramanın İn- | giliziere, Manastırın İtalyanlara ve Kosvanm da Avusturya zabitleri ğinden artrk Makedonya tama - miyle nüfuz mmtakalarına ayrıl -| mış buluruyordu Selânik jandarma mektebine de en ziyade İngiliz zabitanı geti- rildi. Bu hal, Meşrutiyetin ilânına kadar devam etti. Fakat bu zabi- tan Dcorcis Paşanın vermiş oldu. ğu intizamı bozmadılar o Hattâ Drama'da İngiliz Miralayını ihata etmiş olan otuz kişiden mürekkep bir çete Mehmet onbaş. namisle maruf bir jandarmanın bir pusu tutarak otuz komitenin ekserisini öldürerek © Miralayı kurtarması ve aldığı dört yaranın tedavisi için bizzat İngiliz zabitleri hasta bakı- cılık etmesi ve bu kahramanım bir. denbire mülâzımlığa terfi ettiği leri defaııca yazılmış olduğundaf vali ederken federalist görüşüldüğü gibi, Verhovist çete” nazarı itibara alınırsa o zamanki İttihat ve Terakkinin tarihçesi ve rüesa ve eşhasının tercümeihâk| E burada tekrarından sarf. nazar 05 lunmuştur. Meşrutiyet Sene 324. İstanbu!, Makedonyadaki Ce * miyetin harekâtından fevkalâde * ürkerek burada hafiye teşkilâti yapmak üzere geveh askeri ve g#İ rekse mülki memurlardan birçok! guruplar göndermiştir ki bunları ne suretle itlaf edildikleri vey# kaçısıld kiarı ittihat ve Terakki! Cemiyetinin tarihçesinde yuzrlı “dı, dır. İşte bu esnada o gibi icraat t€ çetelerle lerle de müzâkere ediliyor, i hayet malâm olan Niyazi: Gi raati ve arkasından Enver beyit (paşanın). faaliyetleri meydaaf gelerek ihtilâl artık tahakkuk ef miş, mabeyin her ne kadar bir 14" kım paşaları İstanbula calbetmi#! se de bundan da bir semere hasil olmadı. Galip beyin (bilâhare em” niyeti umumiye müdürü Galip p# şa) Kosvada topladığı Arnavutl#" ra, meclisi meb'usanı talep etti” | mesi ve Manastırdaki vukuat (Ş2# si paşanın vurulması, Tatar ©* man paşanın dağa kaldır,lmas Hafız paşanın vurulması Niysji öğ ve Eyüp Sabri beylerin 'craatı v6 si. saire) Serez ve Dramadan kani” » nuesasi verilmeyip kürriyet ilân © İğ lunmazsa veliahtı saltanat Reş! *w Efendiye biat ed'leceği yolunda o zaman adliye müfettişi bilâharf âyan azasından Niğdeli Galip h€ İÜ yin tanzim ettiği telgraf | üzeri” ii zaten mevcut olan kaaunuesasi “e nin ahkâmının ta'bikins tev “ğ olunacağı ifadesiyle geler telgrsi ş her yerde hürriyeti ilân ettirdi? Yak Hattâ Manastırda bu telgrefın vi ek, Ki Niş rariyle hürriyet ilân olunmuştur. | ti (Devamı var) day dl zn rudundan evvel sırf cemiyetin alk yi vi LR . ğ)

Bu sayıdan diğer sayfalar: