22 Eylül 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

22 Eylül 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Er . EM HABER — Akşüm posfak 22 EYLÜL — 1936 g © 4 Mustasım yavaş yavaş hançerini çekti ve Hüseynin sırlına saplamak i kuvvetile İleri atıldı bir endişe — Yoksa müneccimin ver tucu ilâcı fazla mı kaçırdım? ne zarar! İster gebersin, ister & mesin Zübeyde benim olacak! diye şünüyordu. Az sonr yavaş gevşedi. Mi neles almaya baş gakin bir Mustasım emdi kendine: — Ubeydin verdiği ilâ mükemmel netice veriyor d dü. Sonra hayvani şehvetinden dola titriyen bacakları büs Zübeydenifi yanına bir deve gibi tü, ... Zübeyde, halife Mu, Hüseyine serbest ol hiçbir iş kalmadığını si ra aşağıya inmişti. EMA sarüyın 4 ve dışını sıkı bir muhafaza bulunduran askerleri da lerine gönderdi. Bütün vaz: bir şekle döküldükten sonra et normal bahçeye gece! Fakat Hü bir fikir çarpı cereyan eden fevkalâde vakularm te sirila bir tilrli sakinleşemiyo Ya hele Zübeydenin 8 Onu odasına ç nıştı. Ve odas kimsenin miş Ne vardi aceba? Oaz Zübeyde ne sö; ba ikaten Güzide söyliyecekti? Yoksa! di hu. yokyalar” TT ZORA LIB, smin ne kâdar kötü fikirler taşıyabi- lecek iktidarda yaratılmış olduğumu anladı. Niçin bö, düşünüyordu. Zü- beyde kendisini bazı mühim şeyler geçmiş, dairesine gizli olarak gelme- Sine lüzum olmadığını ilâve etmemiş| mi idi? Peki o belde niçin evvelâ gizli ola-| rak gelmesini istemişti? Her işin altında bir takim gizli ma- malar aramak saçma ve beyhude bir iştir. Zübeyde pek bu kelimeyi yanlışlıkla, yahut bambaşka hir fikir le, akla gelmiyen meşru bir sebenle söyliyebilir. Meselâ, kim bil bir tehlike tehdit « Bn son. fikir Hüs ? Zübeydeyi-g mez mi? Zübeydenin vücudu yavaş İ | $ı fikri bile fevkalâde tesir e ğru değil. Hissi ma doğru çekiyordu. müddet e başını ? şık sizan bu pen- beyde onu bek- üezrinde rdüğü beyaz, <elik Şıl aşı Hüseyin, inatçı pervaneler gibi ka- bu fi. fasmın etrafından ayri »wvmak için ladr. Ne mümkün! O zamar l müthiş anladı ki b den o bile ürktü. Kendisini ki etrafi derin ve kara uçurumlar Ja çevrili fevkalâde yüksek bir kaya ğın tepesinde zannediyordu. Zübey deye karşı duyduğu büyük aşk onda ğini tr. Gayri ihtiyari: de, Zübeyde KUR , diye marıl or, Eymene karşi tüği sempatinin bu karşısmda ne derece cılız. kald sodiyordu, Hüseyin aşıktı! Bütün aşıklar gibi o da sizlikle salladı. çekti, V le başmı ümit Derin surette İçini şını tekrar Zübeydenin odasına dikti, Sonra birdenbire karar verdi. bir göz atıp E nmediğine luvarların mun Bira yeyin İ& pencerenin yar tırmanmış belim y n KADINLAR BENİ ARALAR / Nakleden: Hissi Roman kiitce Süreyya elbisesi an, harikulâ- un şek- yine yl 2 bakacak ve tebessüm un şimdi vaktile) müthiş aşk kaldırarak göz “ Hatıralarını anlatan. ; EFDA biliy: Miralay Baver de bana söy- leâi I mü at izhar etti, Üstelik katil irtikâp ettiği sırada kendini bilmiy rhoşmuş.... B tif asılmaktan maal kadar alacaktır Yüreğime soğuk sular serpildi. Derin bir nefes alarak dedim ki; — Emriniz ne İse o yapılacaktır. — Bu sabah Kapiten Sedan telefon etti. Bugün bir F. bana hareket edeceği 1 vapurla bazı ağır mahkümların buraya gönderilece de böyle kimseler v di, Vakit hay Çavuş esimi Di ağın bir moi sotörle E Fran Kapiten Sedana te İefon et de sizi beklesinler. Selâm vererek .dışanı çıktım. Zavallı sürmedi, ününce gideceği yerin bir mezardan iştim. Fakat bu sevinç çok ve hidematı şakkaye mahküm ol N mden bir fark: olmadığını düşün - Zavallı çocuk! Kendi ordusunun zaferini tes'it ederken başına umulma- dık bir felâket gelmişti. e Mukadderat! Derhal Kapiten Sedana telefon ed bir mahpus getireceğimi b .S sa ait sevk m hazırlanmasını irdim. Bu da Bâşçavüş Rayt da yanıma geldi Al Ona da hazırlanmasını: tenbih etti Yirmi dakika sonra her şey hazı Muştı, Evrakı Balları imzalatarak aşağı indim. İngülizlefin mahpus sevkine mah Sevk se takılan rek İ . i ra da aşağıya inerek m evrak sus garip bir usulleri vardı ede - cekleri mahpusun leziğin uzun bir zinciri vardı. Bu zir sin ucunda da ayrıca bir başka tek bile- i| bin birini mahpusun bileğine, diğerin dı. Bu usulle mahpssun yolda Çünkü bar kelepçeli -İ na mani olmuş olurla nsanlar vardı ki elleri ğu halde bile ga Böyleleri bir Mahimudu an ile ayni Ben aşağıya inince, katil yerli Rumlardan bir gardi vazilette kelepçelenrsiş oldu düm. Başçavuş Rayt beni görünce bun- n kapının önünde bekliyen arkası çık fort otomobiline binmelerini em - retti, Katille gatdiyan yanyana yürüye- rek arabaya bindiler. Biz de yanların atladık. Mahmut, vaziyetini hiç bözma- DA AT leyh, bu he- asız vaptirunun Kü-| ğe mahsus kelepçe bulunrdu, Kelepçe -| de ona muhafızlık eden polise takarlar-| başladılar mı kolay kolay tutulmazlardı. ş y y p ma sevin-| sir asabiyet | düşünceli faza ediyor - du. Yalnız bir iki kere benim ve Baş - çavuş tı. Her yiyece Raytın y » onun bu bakışlara o ka yordum ama, Başçavuş Rayt dar aldı g çavuş r yum bütün wvetile indirecek belki, de onu gözü boğacaktı. cağızm sv Şişhane indan inerek Karaköye| da Galata rıhtımına geldik. Pek an edecek faciadan hepi miz bihaber oto n atladık - mut, biraz ilerde başı önde dalgın üyor, etrafına Galatada | danlığının & dan ki birini bizim için bazırlatmıştı. Buna ev- velâ katili bindirdik. Sonra da biz at - isdık. Motör biraz sonra açıkta demirli bulursan Fransız şilebine doğru İlerleme Galata rıhtımı hayli * kalaba bi ediyordu lardan merakla Bindiğimiz motörü yerli T kaptan idare ediyordu. Size bu mot kiçimini de tarif edeyim: yükçe bir sanda:| rkası açık ve kenarları| rafta küçücük bir kap) Ben ve © başçavuş esine arkamızı parmaksıztı, tan kulübesi vardı. ük bacaya dayanmış önde çö - iş vaziyette oturuyorduk. Katille kıç tarafında yüzle ri kaptan kulübesine karşı olmak üzere mel gardiyan motö. uyakta duruyorlardı. Belki de bi özlerim Mah: hisşikeblelvuku'la benim attan bir türlü ayrılmı- yordu. Onun dimdik azametli “duruşu dünyaya metelik vermiyen hali ve niha- yet o insana körku hisleri ilka eyleyen 1 beni bu Oo mükavemeti an bir cazibe halinde bu #dama doğru çekiyordu. Motörün İrç nda bir tunç heykel gibi hareketsiz| vahşi bakr mümkün olma duruyordu. Gözleri gene sabit bir nok:| taya işti, Onun bu manken dürüşünda ben ne imrenilecek gibi haya yet seziyorum, Onun azmine, metaheti ne, soğuk kanlılığına, gurüruna Hay -| ran oluyordum. Mümkün © olsüydr onul “kahraman kardeşim,, diye haykırarak 3 AHSAN ARİF Idamdan kurtulduğuna sevinmiş- tim. Fakat bu sevinç çok sürmedi — Senin benim fiktimde olmadı Zan) muştı. Ne bir 00Ma eseri, onun zindancısı gibi idim. O da bende9 rin Rum gar diyan tamamen âksi bir karakter temsil ediyordu. O, riya, tabasbus, © mel biyanet, hırs ve cehaletin bir nümüne$i halinde, ayakta miskin mi yor, ayakların: açmış, ağımı açmış alık alık, sebebini kendisinin de © bilmediği küstah bir neşe içinde etrafı seyrediyor du. bebini kendisi de bilmiyordu kat ben anlıyordum ve o tahteşşuur bunu in sallanı * da drâk etmeden duyuyordu. O, bir Türkün daha ölüme klenmesinden zevk duyuyordu. Belki o dakikada kar” puz kafası bunu muhakeme etmiyordü. Fakât o bir sairtifilmenam gibi mel'ne- istikameti görüyor ve oraya doğru yürüyordu. Ben bu iki adamı seyrediyor, ve böyle düşünüyordum. Motörümüz Kızkulesi civar'na gel * mişti. Şilep Üsküdar sehiline daha kım bir yerde idi. Birkaç dakika doğru ona yanaşacak ve zavallı mahkümu Fran sız gardiyanlara teslim edecektik. tinin kendisine gösterdiği yarak bakarken Rayt kolumu dürttü. — Sen benim boksör olduğumu bilir Başçavuş anlatmazsan nereden bir leceğim Rayt! Ndü: — Dinle ben, asker olmadan evvel İn- gilterede sayılı boksörlerdendim. — Öyle mi tebrik ederim. Uzun uzun g — Sana bir boks maçımın hikâyesini anlatayım mı? — Memnun olurum. Çavuş Rayt boks hikâyesini ön başladı. Fakat daha vakaya yeni baş lamıştı ki arkamızdan bir çığlık koptu. anlatma” Başımı çevirdim. Gördüğüm manzara şu idi Katil Mahmut, ağzı açık etrafa aval aval bakınan Rum gardiyana yapışmıştı... Herif bütün gayretile ken. müdafa” aya çalışıyordu. Bu sirada Mahmut sesle haykırdı: — Ulan hergele! Sen de onlardansın: Gel, beraber gebertceğiz. Ve akabinde kuvvetli bir çelme ile berifi denize yu” yarladı. Ve tabii kendisi ona (o zil ire bağlı olduğu için o da arkadan sular? daldı. Bir saniye içinde çırpıntılı sular” da ikisi de kaybolmuştu. Dehşetten asil nuş olan gözlerle bu feci manazrayı 89Y rediyorduk, Hayret, heyecan ve korku * dan yerimizden kımıldayamıyorduk. (Devamı var) acı, kin dolu bif — Muradeiğım! Annem benim aynı zamanda aziz arkadaşımdır, sırdaşım- | dır! - diyordu. - İçti; mez. Biribirimizden hiçbi yoktur, Bilser böyle bir annem olduğu için öyle bahtiyarım ki.. Ertesi Murad, etin İsmet şaşıyo şimdiye kadar anla mamışım.. Kuvvetli olduğumu, hayatı! neşe tarafından aldığımı Fakat acına Sünırd ak derecede zayıfmışım.,, gi sızlıyor: Xa onu kaybed: Li i yor. Dudaklarmı ısı aha gelmezse? et dalgın duruyo; tuvale t Gil am kaj cırdadığını içeri girmişt! mek. Neredeyse, £ — Düşünceleri devam ed *.— Çok genç Murad. Ona geletek 0: 'ocuğun bütün hayat uzun m decek bir sadaketi bek- yakından bi herkes ik kanlr üşünen kmil verecek! in . arkadaşıdır. la tıpatıp kendi yaşındaki-| Dimağı in-| ahbaplık etmemiştir. n büyükleri seçmiştir İsmet, artık, yarı uyur yarı uyanık tayin tedir, Mukadderatmı en günü görüyor. hi ip akşam yemeğine İsmetin bir yalnız bulunacağını bildiği bir s telefon etti, Bir bahare beklemek için geleceğini söy erkek, İsmetle bir müddet konuştu. Bütün aşkların başlangıçları biribir lerine benzer. Acaba İsmet bu çoc tiklara dikkat ediyor muydu? Ancâk yavaş yavaş, ancak M dın delikan. lara mahsus yorulmayan (israrları sayesindedir ki, İsmet, karşısındakinin çocuk değil, m tişken bir erkek olduğuna kanaat getirdi, Derin ve mü oeli düşünce tarzı vardı onun. E- henüz yirmi besinde ise kabahat Ada v1? Yeniden sıçradı. Bu muhakkak ki kapıyı vuru. Emine. Hanımına baktı, Onu $ohik Yi wn buldu, Ne oldu acaba? Hasta mı” Fakat bunu sormağa vakit yok. 4 — Rahatsız ettim, hanımefendi. Fa e bit sarılıp öperdim. Fakat, heyhat; Ben' bir telgraf geldi de.. İsmetin kalbi çarpıyor.. Ondan.. Ge çirdiği kâbüs, humma, buhran. Hep- si, hepsi dağıldı.. Elleri titriyerek açtı! telgrafı okud “Affmı rleg ederim, at geğikti.,, Günün ilk dan sızıyor, altm yaldızım iş yirmi “ dört) ıkları pensi n aralı Bu İ Demek ki bügün âdelik yok. ,. rdi i 1 İçinde vyuynbil Fakat hayatındaki tezat bu hadisenin| ece kapanmasile bitecek miydi?) Asıl & | Adam sen de, * te., Bu yeter, bu kati! Yatağında büzülmüş, rüyasız bir gec Niçin | ediy orlar| ! uyu İçinde onu burdahaş e Veniden kenâ raha ya? — ismet! Annesi, Ziyirmml, çatık, gözler nde Yine ne istiyorlar on et! Kalk k sele gitmek ı duruyor. F bir facia ifade 1? Böyle bir.İ 'denbire uyandırmak için kendilerini? ne gibi bir hak görüyorlar? Odasınt girilmesini menetmiş değil miydi? Zihnini toplamağa gö — Saat kaç oldu? — On iki.. Uyan kızım.. Telgraf var» Telgraf mı? Annesi bunu nereden biliyor?., B“ â astığının altına gidi” i burada. Pa” iin etinde buzla bir telgr af Bu, ne demek” k bir telgraf! Annesi ye” nılarak yahut kasten İsmete gelen bi” telgrafı mı açmış? Bu, ne demek” deceğis” Ben hazırım.. Saat bir trenile pidiy” Sen arkâdan yetiş'rein şkin başile evet igareti kadınm çağırma: yde harimefendi, böyle göyle dikten sonra, odadan çikti. Safada ye takım emirler verdiği liyor. gösle mış. Ar Biran bir şey tik İsmetle isi wet *rena yefnmekten bâ#” ndüğü yok. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: