19 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

19 Ekim 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Birineiie. gri Aç karnına bir kahve kaşığı alındıkta Kabızlığı defeder Yemeklerden birer #aat sonra o Alınırsa ekşilik ve yanma, g— — ni giderir, ulak tatsızlık ve ko. KEŞİDE a LR Kuyu itale eler. HORUB markalı amba. tajına dikkar, Deposu: o Mazen ve Hotton #cz& deposu, Yenipostane arkus Aşir E* Kk, Ne, 47 00 ixnjriy i 2eos0s rıÜkarar WAR. 1 s CI :cü üç 'Cı ld ” bh lp hehe, | 8388 Biş İ veri z TH İrsen bin kazanabilirsin. Bir kaybedersen paran heba olmamış Yüz ys D 4) 1 fil e vatandaşımızı zengin etmiş hem de yurdunun göklerin bir Nr kim e “MŞ olursun, Bu yüzlerce zenginden birinin de senin olmayaca dia "e —.. edebilir | pir N j a Mevsimlik yeni modellerimin .BU Çilbitiici GÜZELLİĞİ, geldiğini sayın müşterilerime 15 YOL EM arzederim İİK REMİ; PUDRASI” VETALLI * A | 2 iz . Is tiklâl Lisesi İİ LARINA BORÇLUDUR. Direktörlüğünden: pe ti anılar için yatılı yatısız talebe kaydına devam edilmektedir Göz Hekimi sinde kayıt ve kabul şartlarını (o bildiren O 'arifname Dr. Şükrü Ertan lir, 5 : Ğ İ E Nuruosmaniye cad. Nı. Seben, YAVUZ JEZEN TERZİ İstanbul Yen'nostahane kar asmda, Telefon nda Letafet hanmda PRENSES GÜZEL PRENSES zı — GÜZEL dınlar bilhassa bu muhakemeyi çok bü| verdim. Öleceğim, Ölümden korkmüuyos Me Evet babacığım, Kalbolduğu için Sak canım erkalmıştı.. Meğer © kız çal Pa Nec kadar da aramıştım bü yüzü ül... — Kızım Anna bü ylzüğü senin ken disine hediye etmiş olduğunu söylemiş? Vera hiddetle haykırdı: — Ne çirkin iftira... Ne yalan!.. Ben hasta iken yüzüğü parmağımdan çal- Miş. Ben de beyhude arayıp durdum. Vera, babasının uzattığı yüzüğü ala- Yak parmağıma taktı, Halbuki, okuyu- Sulârımızın o hatırlayacaklar veçhile, Prenses bu yüzüğü doğurduğu babasız Şocuğun analığını kabul ettismek için| Annaya hediye etmişti. Kral sözüne devam etti: — İşte senin yüzüğünü çalan bu kız nasılsa çocuğğunu da boğarak öldür- Müş. Şimdi kendisini affetmek hülküm- darlık şanındandır. Senin evlenmek mü Baâscebtile affedersek pek münasip o - hür. İdam kararını muvakkat hapse çe- viririz, Vrea, birden balmumu gibi sarardı! Telâşla cevap verdit — Nasıl babacığım, katil bir kezr af- fetmek mi istiyorsunuz. Öz evlâdin: hiç acımadan öldürmüş olan bir anayı nasıl aHfedeceksiniz? Kral; — Benim filrim böyle, dedi, Çünkü bu kaz şiddetli bir yeis içinde iken © pu Suçu işlemiş... Vera, gene telâşlt telâşli: Babacığım. Siz bu kızın ne kadar fena: bir mahlâk olduğunu bilmiyorsu- Muz. O idam olunmadıkça doğrusu ra- hat €edemiyeceğim! Öyle muzır vücut- kr ortadan kızpmaldır... Verilen ceza, Ona Yüyıkter. Çünkü bunu hak etmistir | i Ylelerine gefkat ve merhamet pös-| erilmemeli dir. Düşününüz ki, babacı- ğım, bu kız öz evladını öldürmüş. AF fedilmesi diğerlerine de fena bir misal olabilir, Kral, hayret içinde kızına baktı, O- nun bu kadar katı yürekli © ve merha m culuşuna çok şaşmıştı. Kendisi Annayr afletmek itediği balde kızı buna mani olmak istiyordu Ciddi bir tavırla kızma baktı: — Bana bak, evlâdğım. Bir nn yüksek vasıflarından biri de af ve merhametle hareket olmalıdır. Hem bu hal birçek biçarelerin hallerini | ıslah etmelerine de sebep olabilir. İthimal « ki bu zavallı kız da yaptığına pişman olur ve de memleket iyi bir ana ka- zanır. Fiktimce b met edilmeğe d kümda- ibiler af ve merha Vera, sun bir gayretle gene İtirar et» Anna gibi hırsız, katil ve âdi kadınle” insanlık için zararlıdır. Fena bir Ör ek” £ iyi insanla - enğan ayrılmalı, lâyk soldukları Jarı görmelidirler, Bu suretle bulundukları muhit temizlenmiş o - lar, Kral, âdeta kulaklarma inanmak iste miyordu. Kendi öz evlâdı olan kızının bır derece merhametsiz ve insafsır ola- bileceğini ünmek bile © istemiyor » du. Bı kadar zalimce sözlerdi? Bü bir baba şefkatile; — Evlâdım, dedi, sen bu biçare kızın suçu işlerken İçinde b: duğu perişan hali anlıyamazsın. Çünkü henüz pek genç ve tecrübesizsin. Yeis ve çarcsiz- Jik insana her Şeyi yaptırab; cağız da nas-lsa bir hat Affa lâyiktir. Ona idam yerine hapis kâfidir. Bu müddet zarfında ıs lahr hal edebilir, yük bir merak ve alâka İle takip eviyo ard. Bazıları genç kızın masum olduğun: döla ediyorlardı. Diğer bir kisrm basn se onu suçlu görüyordu. Dolaşan wa. rivayete göre, Anna tıbbi o muayeneye razı olmuştu. Bütün yüzlerde bir me - rak dalgası dolaşıyordu. Herkes mu- cmenin biran evvel başlamasını dö: le bekliyordü. Salonun suçlulara mahsus yı ge tirilmiş olan Anna, bu defa daha gü i ve sevimli görünüyordu. Başında topladığı saçlarını matem alâmeti ol - mak üzere siyab bir kordelâ ile sıkmış- tı. Elbisesi çok sade idi. o Müşterih ve sakin bulunuyordu. Her göreni şaşırta cak kadar güzel olan Anna salonu dol- duran bütün halkın dikkat ve hayretin: Üzerinde toplamıştı. Nihayet muhakeme başladı. Şahitler yeniden çağrılarak birer birer dinlen- öller. OÇenesinden Uzun bir sakal sarkan mahkeme reisi oOgayet sakin ve lâkayt görünüyordu. Genç kıza de-! di ki: — Anna Paskal, şu saate kadar bir İ tıbbi muayeneye tabi tutulmayı red - dettiniz. Son defa olarak size tum, Avukatımız sizi (o kurtarmak için çok gayret sarfediyor, siz bu (gay ve meselenin nezaket ve ehemmiyetini takdir etmiyorsunuz, şimdi bize (kat'i Cevap verin: Muayeneye razı mrsmnız,de gil misiniz? Düşününüz ki bu, © yaşa mak veya ölmenizle alâkadardır Ölü gibi sararmış olan Anna, otur: duğu yerden kalktı. Azimkâtâne bir ta- vurla cevap verdi; — Hayır, ben ölümü rum. Saf, masum ve bakire olarak bu-| güne kadar sebat ettim. Ben kararımı! soruyo tercih edişe İ rum, Bilâkis bütün kalbimle onu isti « yorum. Rica ederim hâkimler, vicdanı- rıza göre kanun hükümlerini yerine ge tiriniz. Hakkımda ne hük verilmek icap ediyorsa veriniz, B ölüme mah- küm ediniz. Çünkü benim için (ertik dünya yoktur. Beni ölüm kurtaracak- tır, Anna bu sözleri söylediği esnada mu hakeme salonunda bir ölüm sükünu hü- küm sürüyordu. Dinleyiciler âdeta ne- fes bile almaktan çekiniyorlardı. Başlıca şahit olan ihtiyar Sosel tek « far çağrıldı, Rels kendisine (o ifadesini eği sözleri iyi- ve hakikatten tekrar etmesini, sö; ce düşünerek söy € ayrılmama; htar etti, İhtiyar acuze biç düşünmeden cevap yorsam oOAllah cehenneme koysun, i boğup nehirg attığı» Reis Anr i ifadeye karşı — Hiç bir şey demiyeceğim. Madem ki sözlerime itimat edilmiyor. O halde ne des asızdır. Allah biliyor ki öldürdüm. ne de böyle bir şey batırım- dan geçmiştir. Bu sirada şahit yerinde duran ihtiyar kadın söze karıştı! — Evet, ben gördüm. Sen onu boğ- dun ven Me , müddejumumi iddia. di, Annanın en şiddetli ceza edilmes di, Annan avukatı kalkara —H h3kimler, Bur ihtiyar kadı. nın sözleri baştan başa yalandır. Şa « ayağa

Bu sayıdan diğer sayfalar: