19 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

19 Ekim 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AE Mg “Selânik yangınından Küçük çocukları kurtulan telkinle geçirilmesi anaları tanıyamıyor sir up mecmuasında Selânik belediye hastahanesinde. vukua gelen yangının pek feci sahne. İeri meydana çıkmaktadır. Hastaha. ne yanarken doğum kısmındaki lohu. salar dışarı çıkarılmış ve bunların çocukları de hep birlikte bir çarşafa doldurularak kaçırılabilmiştir. Şimdi analar çocuklarını ayırt edememekte. dir. Bir çocuğa birkaç talip (Obirden olduğu gibi anası çıkmıyan çocuklar da vardır, Dört yaşında bir kız çocuğunun enkaz altından cesedi çıkarılmıştır. Gümüleineli bir ihtiyarla ameliyat ya pılan bir genç de yanmıştır. Ateşin, hastahanenin cenup tara. fındaki pavyon mahzeninden çıktığı anlaşılmıştır. “Garsonların bahşışı aşağılık bir şeydir?,, Almanyada bu düşünce ile bahşışı almak yasak edildi Morning Post gazetesi Berlin hususi | Alman garsonları müşteriler tara- fından bırakılmış gazetelere mutfa- ğın bir köşesinde göz atmaktalarken, mesai cephesi lideri Doktor Robert Ley'in, fena halde bahşiş sleyhinde bulunduğumu Ve bahşişi, Almanlara yakışmıyan kötü bir âdet olmakla it- ham ettiğini öğrendiler, Alman lokanta ve oteleiliğinin or- ganize ettiği bir sergide Doktor Ley demiştir ki: “Biz Almanlar hâkim insanlar ol- mak isteriz. Boyun eğmek, zelil ta- vırlar takmmak biza yaraşmaz. Her yurddaş, bahşiş istemeyi ve ya kabul etmeyi vakarsız bir iş telâkki ede cek derecede tahsil ve terbiyesini yükseltmiş olmak lâzımdır. Çalışan a- damın, ücretini almak hakkıdır. Fa- kat bahgiş âdeti, aşağılık bir şeydir. We bu, maziye ait bir proleter âdeti olarak aramızdan defedilmelidir.,, Doktor Ley, “Bahşiş” kelimesiyle her hesap pusulasma ilâve olunan yüzde 10 u veya pek çok memnun ol- muş müşterilerin ilâveten verdikleri küçük bahgişleri kastedip etmediğini tasrih etmemiştir. Bu akşam, Berlin garsonlarından birkaçiyle Alman mesai cephesi lide- rinin sözleri hâkkında konuştum. Unter den Linden otellerinden bi- rinde, ismini gizli tutmaklığımı şart koştuktan sonra bir garson dedi ki: “ Pek güzel, pek Âlâ! Fakat Doktor Ley, tam manasiyle ücretimi misafirlerine verdirtmeyip de kendisi vermesi hususunda pstronumu ikna edemediği müddetçe bu, Almanlara yakışmıyan, vakarsız ve dediği gibi proleter hareketinde devam etmekli. ğim bir zarurettir.,, Garson bunu söyledikten sonra, verdiği mülükatın bedeli makammda uzattığım parayı “teşekkür ederim, deyip aldı. i RUT ” ! 'bir.bal ayı Bir karı koca Issız | bir ada kiraladılar | Âşıklar rahatsız edilmelerini iste.! mezler, Sevginin ilk hararetli gün- leri ne kadar sükün içinde geçerse | tadı » derece koyulaşır. Birbirine | yeni kavuşan iki sevdalı, ilk zaman. larda aşktan başka bir şey düşünme- meli, hiç bir tasa onların zihinlerin- de yer bulmamalıdır.,, Simdi Amerikada bu düşüncede bulunanlar çoğalmaktadır. Nitekin “ie defa olarak tatbikata geçmek Şe:| refini de Amerikan ordusundan mü.) Jâzim J. F. Prin ile karısı Nevyork vilâyetinden Sirakozlu güzel kazan mıştır. Bu karı koca, evliliklerinin bal 2. ymı geçirmek üzere Filoridanın Fer- nandina kıyıları açıklarında Talbot adlı ıssız, küçücük bir adayı kirala. mışlardır, Burada “ideal, sözile tav. sif ettikleri bal aylarını geçirecek-| lerdir. Madam Prin, ıssız adasına doğru yola çıkarken gazetecilere demiştir- kiz — Hele bir düşünün; Avrupadaki harp tehlikesini, esham borsasındaki İniş çıkışları aklınıza bile getirmeden, bomboş bir zihinle iki haftayı ıssız ve kimsesiz bir adada geçirmek ne Şşâi, ranedir!. Karı koca adaya varır varmaz tam manasile tabilleşmek icin balık tut. mağa ve yakaladıkları balıkları pişir- mek için çalı çırpı toplamağa koyul muşlardır. Bunlar gecelerini açık havada u. yuyarak geçirecekler ve ekzersiz için de adayı dolaşacaklardır. Istanbul Üçüncü İcra memur gundan: Mahçuz ve paraya çevrilmesine ka- râr verilen büfe, sandalye ve #alre gibi ev eşyası ikinci açık arttırma suretiyle 21-10-9386 Çarsamba günü sant 16 da Galntada Voyvoda Caddesi Kartçmar sokağı 16-18 numâralı ar. diye önünde gsatılacağından isteklile- Tin mezkfür gün ve statte mahallinde hazır bulunacak memuruna müraca- atları ân olunur, Güzelliğin sırrı yalnız... Necip Bey yağsız kremini kul: lanmakla temin ediliyor. Çünkü Necip Bey kremi güzelliğin sırrr dır. Cilde beyazlık ve güzellik! verdiği gibi sivilce ve çilleri ka tiyen giderir. Tüp ve vazoları he kremden Utuz ve emsallerinden üstündür. Her mağazada bulunur. Deposu Eminönü Necip Bey ma- ğazası, Yeni eserler Bitikler bilgisi İstanbul Ziraat odası İkinci reisi va nebatat mütehassızı muallim Lütf; Arif Kenberin “Bitikler bilgisi” adı ile yeni bir mebatst kitabı çıkmıştır. Bu kitabın lise talebesi için ve müf- rednt programına uygun olarak ha- sırlanmış olması mekteplerimizde ne- batatın (o teşrih ve fiziyolojisi kısmın. daki boşluğu odolduracağına Şüphe yoktur. Müellif her bahsi pratik ve teknik lâboratuvar tecrübelerine isti- nat ettirmekte ve renkli resimleriyle her bahsi izah etmektedir. Lise, zira- at, orman talebesine; genç tâbiiye muallimlerine tâvsiye ederiz. Fiatı 75 kuruştur. bunun operatör ve doktor tedavisinden daha tesirli olduğu söyleniyor Elinin bir sevazlamasile ve — efsunlu dualar okuyormuş gibi dudaklarını kt pirdatmasile seyilleri geçiren eski üfü- rükçülerin hareketlerini Amerikan dok torlar birliği meçmuasının son nüshası pek de'Yabana atılacak bir kaşkariko ol madığı yazmaktadır. Doktorlar arasında yapılan ankette se n akli telkinle geçtiği anlaşıl - mıştır. Dua okur gibi mırıldanmalar ve saire de Üfürlikçülerin sadece bir fan- tezisidir. Bu ilmi ankette bu gibi adam- lar tarafından yapılan telkinin doktor tedavisi VE operatör ameliyatından da- ha tesirli olduğu anlaşılmaktadır: Mecmuada misal olarak (o gösterilen vakalardan birisi çok gariptir: İsviçre tabakat © bilginlerinden (o (Ceolocist) Heim babasınm baştan başa (o seyille kaplı olan eline küçük kız (kardeşinin parmağını dokundurarak “işe bu yok olacak,, dediğini ve hakikaten seyillerin yok olduğunu kendi gözlerile gördüğü- nü söylemektedir. Aradan seneler geçtikten sonra ken- di elinde de birkaç seyil çıkmış ve bu telkin işini bizzat kendi kendine dene- meğe kalkışmıştır. Denemenin muvaffa kiyetli netice verdiğini ve ik (seyilin telkinden dört gün sonra yok olduğunu iştir. Helim başkalarmın Üstün- de de bu telkin işini denemiş ve bir - çoklarının ellerile yüzlerinden seyillerir yok etmeğe muvaffak olduğunu görün- ce işi buna dökmüştür. Nitekim şimdi İsviçrede bu yüzden bir hayli para ka- zanmaktadır. Amerikan doktorlar birliğinin mec- muasma göre böyle tedaviler (için iki 4 Metodun <mayaklaki nin tesiri altında kalması muhtemel o- İ lan adamın teheyyüç kabiliyeti. Fransız asabiye o mütehassıslarından doktor Bonjour seyülleri hep telkinle te İ davi etmiş olduğunu ve bütün deneme- leri esnasında hiçbir muvaffakiyetsizli- ğe uğramadığını söylemektedir. Dok - tor şu neticeye varmıştır: Mademki se- yiller telkinle geçiyor binacnaleyh bun- larm menşei sinir bozukluğudur. Fakat Amerika mecmuası bu nazariyeyi ka - bul etmemektedir. Seyillerin bulaşmak suretile deride şişkinlik yaptıklarını ve dört haftadan yirmi dört haftaya ka - dar tam kıvamlarını buldukları tesbit edilmiştir. İsviçrenin Zürih şehrinde deri müte- hassısı olan profesör Bloch, (arkadaşı Heim'in kullandığı usulden daha karı - şik bir yol takip etmektedir. Profesör seyili çok dikkatli bir surette muayene ettikten sonra hastanım gözlerini bağ - lamakta ve elinden tutarak bitişik ©- daya götürmektedir. Eğer seyil elin üs- tünde ise, bu elin üstündeki seyilin re simlerini tabit büyüklükte çizmektedir. Bundan sonra seyil ve b88ta ile hiç bir ilişik ve münasebeti olmayan bir maki- neyi işleterek gürültü yaptırmaktadır. Bu gürültüler arasında #€yili kirmizi, yeşil yahut mavi bir boya ile boyryarak tekrar muayene odasına (o götürdükten sonra hastanın gözlerindeki bağı çöz - mektedir. Bundan sonra Profesör hoya- nm seyilden çıkarılmamasını aksi takdir de geçmiyeceğini söylemektedir.Hastaya iki hafta sonra tekrar gelmesi için tali mat verilmektedir. Prolesör Bloch bütün tecrtibelerinde muvaffak olmuştur. Ancak «nir müte- hassısı olan bir hastasına profesör tel- kin ile tedavi edeceğini Söyleyince asa- biyeci kahkahayı atmış Ve böyle bir u- süle inanmadığını anlatmıştır. e Fakat seyillerden bıkıp usanmış bir halde bu- lunduğu için profesörün tedavi usulüne razı olmuştur. Ve tuhaf değil mi: İti- kat etmemesine rağmen Seyillerden iki hafta zarfında kurtulmuştur, o Doktor şaşa kalmış ve ne diyeceğini bileme - miştir. Mecmüada bu anketi yapan doktor diyor ki: Hasta doktor tedavisinin cid- di ve hakiki olduğuna bütün kalbile i- nanmalıdır, l Eseri hazırlıyan VURUŞLAR Evvelâ şunu söylemek isterim ki futbolda şahsa göre. değişen usulde vuruşlar mevzubahs olamaz. Top& vu- ruş tekniğinin esaslarını kavrayıp tatbik edebildikten sonra belki futbol- cunun vücut kabiliyetine, uzun yahut kısa boylu olmasöna göre bu ©sas teknik değişmeksizin bazı ikinci de- recode tadilât mümkündür. Fakat Yuruşun esası hiçbir vakit değişmez. Topa iyi bir vuruş yapabilmek için futbolcu tamamiyle topun arkasında bulunmalıdır. Yani futbolcunun aldığı vaziyete göre topun biraz sağda veya solda bulunması çok fena bir stildir. İstenilen noktaya sevkedebilmek için topla ona vuran bacak düz bir hat ü- zerinde bulunmadıkça vuruşlarda is- tikrar beklemek hatadır. Vuruş esnasmda oyuncu toptan çok geride yahut da topa çok yakın durursa gene iş bozulur. Çünkü uzak- ta olunca temasm kuvvti ve hızı azal. mış, çok yakında durunca da baca- gm savruluş ve hız nlmasma imkân verilmemiş olur. Vaziyet bu olunca, vuruş bacağım topa savrulduğu esnada rahatça hız alacak kadar geriden savrulması İğ- zımgeldiğine hükmedebiliriz. Halbuki vuruş bacağmdan maada bir de oyun- cunun üzerinde durduğu ve muvazene temin ettiği yere basış ayağı vardır ki bu da vuruş bacağı kadar ehem- miyetle tetkik olunmak lâzımdır. Ye- ve basan ayak o halde topa nekadar yakm basmalıdır? Bunu santimetro Ain iy İri knk ya alen Sl mm 4 uzun bacaklı futbolcular olduğu gibi kısa bacaklılar da vardır. O - halde yere basan ayak vuruş bacağına na- zaran (sağ veya sol olacağına göre) topun biraz dışmda ve vuruş yapacak bacağım serbestçe: ve hızlı olarak savrulabilmesine müsaade edecek bir vaziyette diz bükük olmaksızm $iki- ca yere basmalıdır, demek mecburiye- tindeyiz. Iyi bir vuruş yapabilmek için ayak topun hangi noktasına temas etmeli- dir? Bu suale cevap verebilmek için topun ne şekilde yani yüksekten mi yoksa alçaktan mı seyretmesi arzu olunduğunu tesbit etmek lâzımdır. Bu meseleye gütlerde temas edece- Zimiz için şurada iki şekli kısaca an- İatalım. A — Eğer topnu aşağıdan seyret- mesi isteniyorsa ayakla tam orta nok tasmı bulmak lâzımdır. B — Yok eğer büvaya kaldırılması matlup ise ayak altıma sokulmak icap öder, Yukarda anlatılan usul duran bir topa vuruşun tarifidir. Esas kaide de-| gişmemekle beraber yuvarlanarak ve ya havadan gelip de vere düşmek ü- zere bulunan toplârda “vuruşlar daha ziyade güçleşir. Çünkü bu takdirde yalnız topun hangi moktasma nasıl vurmak lâzrmgeldiğini değil, ayni za- manda ne vakit vurulmak lâzımgeldi- ğini de hesaba katmak icap eder. Bu bir an meselesidir. Bu anı kaçırmakla vuruşu tamamiyle noksan ve yanlış yapmış oluruz. Topun ayakla temss etmesi lâzımgeldiği anı o kadar İyi tasarlamalı ve ayağı bu vuruga göre o kadar iyi syarlamalıdır ki en az e- nerj: sarfiyle en iyi netice almak ka- bil olsun. Çünkü topu, var kuvvetiyle tekme sallamakla değil, ancak biçim- li bir vuruşla istediğimiz yere, iste: diğimiz yükseklikte yollamak “kabil dir. Vuruşlerdaâ yapılan en mühim bir Yanlışlık da vuruşu yaparken topa bakmayıp nerede vurulacağına yshut nereye gideceğine dikkat etmektir. Topu vuran bir oyuncunun ilk mülâ- hâzası vuruşu biçimli ve metodik yâp mak olmalıdır. Havada nasıl seyretti- #ini tetkik olsa olsa ikinci bir Zövk| ; Nüzhet Abü Dikkat: Bu yazı, yalnız pazartesi “a ve cumartesi gili Voley vuruşlarda isabet zaman için kabil değildi | hasımların çok çabuk bul meselesidir. Bunun için to ia temas hareketi bi gözü ayırmamak şarttır. ğer sporlarda, meselâ tepi$ Basketball ve süirede topu gözle en son dakikay$& kip olduğuna göre futbolu. istisna edilemiyeceği çok Vuruşlar arasmda vol&Y voleyleri de unutmamalıyi. da faydalı vuruşlardır. Fam olmadıkça bu vuruşları sık” lanmamak daha hayırlıdş voleylerde isabet her ye” bil değildir. Bu vuruş, be rastra, muhacimler için Kö ekseriyetle lüzumlu bir hal reddütsüz ve anımda (tasa ayar edilmiş bir voleyden rin gol kazandıkları ise ns” dir. Vuruş esas itibariyle # kat esas ayakla topun t€ ve noktasını iyice tasar tirmek olduğuna göre kei 16 top iyi tekip olunursa, muvaffak olmamak için yoktur. Yarım voley vuruşlara lar; topun tam yere temâ$ nada yapılır. Bana kalırsa ley vuruşlar,topu durdurm kit müsait olursa hiçbir V* nı tavsiye değildir. Çünkü topu ayağm tabaniyle bilâhare istenilen Jstikame" min bir surette vurmak her ha muvafık ölur. Takımın her oyuncusun mak Üzere vuruşların her 4 Naya e A zayıf olan;oyuncuların bü laylıkla işletmez bir hale 83 ri kuvvetli bir ibtimal hal pa ayağın hanzi kısmı il8 İşte size bir sual ki cevabi mekle sahada tatbik aras kadar fark vardır. Hepimit futbol ayağın ucuyla, tabi; ile burmu ile vurmak büyü” lıştör. Çünkü böyle bir VE bet ve mesafe kestirileme”” beraber birinci smıf dere©5 selmiş hirçok oyuncul ki hâlâ bu sakat usulü ta tedirler, Topa ayağın taban sındaki üst kısmı İle ve üst kısmı (arasındaki noktasiyle vurulur. Bu vakit ayağın bilek mi aşmaz. Bunun haricinde kısmiyle pas vermek de W nu vuruşlar arasında tarif * temiyorum. Çünkü esas İtü ruşlara değil, pas vermey*. Hem de vuruştan ziyade © dış kısmı yahut da $i kısmı ile bir itişten iba' la geri vuruşlara gel'nce çalım sayılır ve bir hasıl 55 maksadiyle olmadıkça bu tifade lüzumsuzdur. Topa © bir temas kâfidir. Fazla * fma hacet olmadığı gibi da pas slacak bir oyuncu zun mesafelere gönderme madığı için vücudun 5 kat'iyyen kaybetmemeli V£ man oyuncu ne öne, me” doğru meyletmemelidir. hareket tenis oynıyanlarc# dur, Aksi hareketle yani ve kuru yapmakla topa yir ve istikamet verileme” Vuruş esaslarını şöyle # tıktan sonra bir de bun Mf çeşitlerini gem a

Bu sayıdan diğer sayfalar: