29 Ekim 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

29 Ekim 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

şantaj şi Hay büyük annene rahmet... | ve. Arkasından seslendim; Kanı ahalleliden Be haber?.... Sadiye vin hayatta mı? © Hayatta... ii Peki Reşide hanım? Bi O sizlere ömür... e Hemşiresi Feride hanım? Hayatta, ank Ben duayı ederim. Sen » Tesiri halkol: ip! bep ver. ŞİİRİ ti, Eki evlât... Hemen haber veri- Li # . b, , Sitbaadakiler işlerini bırakmışlar, Se hayretle dinliyorlardı. miş “3 gittikten sonra içlerinden bi- diğeri; > Biz Eb : nda bildiğimiz, bu hoca efendi Ya kimseler üfürükçülüğü biz - ye» Halbuki o sana geliyor... t i > ki..; k ğe yo ira be ii . onun hakkında böyle ni eşine Sileazde etmem m hocamdır. e Öyleyse nedir bit mtkavereniz? *y anlıyamadık.. day Anlatayım... Diye söze haşla. Bu »... b pek İK Znnem, allah rahmet” eyle- Wi sofu bir kadıncağızdı. Galatasa- tedrisatınn kâfi olmadığını bana, Pazarları kuranı ke - ağar ak Üzere bir hoca tutmuştu. Mehta, © Günkü, o sıralarda bütün vi, PİER cuma PİS tatili yaparken, Galata- ty besini Pazar günleri birakır- > a germe, N Yapan br pe hallesizin meyzinliğini ĞU için Safizde. Gayet güzel sesi oldu- Rtn Samide, ayni — ukâbele okurdu. Bir minder. Meşru bir HABER — Aüştm yoğtağı Tonten amca her davete 'Icabet eder den kalkıp ötekine oturur, böylelikle hayli para kazanır, bütün seneliğini ç 5 z düzeltirdi. Şevvalde, onu, daima yeni el- a biseli, güler yüzlü, tesbihini çekip iki yana salınarak yürür görürdüm... Fakat mübarek ayların ilk ikisinde yani Receple Şabanda, zavallı adamci- ” gızm hâli pek bitik olurdu. Çünkü, pa- ralar suyu çeker, geçimi yalnız meysin- Tik maaşına kalırdı. Galatasaraydaki telâkkilerimiz, 25a- ğı yukarı şimdiki devrinkilere yakındı. Doğrusu, sarıklı hocalarımıza pek o ka- dar itibar etmezdik. (Yalnız pek kıy- metlileri müstesna).. Buna rağmen, ben, mahallemizdeki meyzine acırdım.. Sa- bah ezanını öyle tati: bir sesle okuyuşu vardı ki... Sonra, bana ders verirken, gözleri dalar, içini çeker, bir şeyler dü- şünürdü. Hep bunlar yüreğime doku- murdu. Gel zaman, git zaman ahbap olduk. Bir gün; — Hoca efendi! - dedim. - sizin bir müşkülünüz var galiba... — Nereden anladın; — Düşüncelisiniz de.... — Evet, evlât. - dedi. * Malümya.. Recebi şerifteyiz.. Dünyalık kalmadı... Kasaba borç.. Bakkala borç.. Altından! kalkamıyorum... Bir an düşündüm ki, kumbaramda birikmiş gündeliklerim vardır. Bunları versem... Fakat, hem az, hem de bana pek lâzemde.. “— Zengin olsaydım her halde esir. gemezdim!,, — dedim Doğrusu, zengini sofulara kızdım. “Şu bişare hocaya niçin cılara, büyücülere yıl on iki ay avuc do- lusu para verir de, ansak Ramazandan ramazana bizim meyszin efendicik aklma gelir. Birdenbire-çocuk “dimağımda" bi kurnazlık doğdu. Hocama — Meraklanmayın.. Ben sizin için bir Tebareke okurum.. Allah tesirini hal. keder! - dedim.. Ertesi pazar derse geldiği vakit, he cam beni alnımdan öptü: — Sen hızır mısın, çocuk? . dedi. i halde mahalleden r havale etmeğe başladı- lar.. Yüzüm güldü. Ve, ondan sonra, ne zaman başı se- kışsa, bana işte böyle müracaat eder. Ben de imdadıma yetişirim.. *4 'Bu hikâyeyi anlatmam üzerine, mat baadaki arkadaşlarım: — Ne yaparsın da imdadına yetişir. sin? - diye sordular. — Güyet basit! - cevabını verdim - Mahallede me kadar sofu kadın varsa) bir yıl birisine, öteki yıl öbürüne mek- tuplar gönderirim. İmzasız mektup ah-i liksızlıkmış derler ama, böyle hayırlı bir iş de olursa zarar: yoktur. bunlarda derim ki: “Büyük pederiniz rüyama girdi. O- na bu ayın içinde bir hatim lâzım olmuş. Falanca câmide sarı top Meselâ sakallı, mavi gözlü bir hafıza okutsun. Hem benim pek makbulüme geçer. Hemde yarın ahrette ona faydası dokunacak! diyor, derim.. Fakat bu sir ifşa olursa dünyada ve ahrette cezanın büyük oldu- ğunu (da bildiririm. Tabil, 6 zihniyet teki kadınlar, böyle bir ihbar üzerine dayanamıyorlar, Şeklini çizdiğim için de akıllarma bizim hafız elendi geliyor. Hemen ora koşuyorlar... Hocam da, yir- mi sencdenberi beni hızır telâkki etmek tedir. Nerede çalışsam, başı sıkışınca, sorar, soruşturur, izitâl bulur, kapıdan başını uzatarak “manevi,, yardımını is- ter... AKSAM POSTASI “DARE EVİ" Istanbul * Ankara Caddesi # Pösta kutusu :” İstanbul 214 || Telgraf adresi: istanbul MABER Yazı igieri telofonü ! 21479 idarevelân 24319 ABONE ŞARTLARI Türkiye | Eemehi 2700 me, 1280 8 30 v0 Bu sabah, genc geldi. Başını uzat: tı. Yeni bir kasketin şemsisiperi altın. dan, gözleri pırıldıyordu: — Allah râzı olsun. dedi. — Duam kabul oldu mu, hocam? — Oldu yavrum. *ki cilianda ağir on Çocuğum! - Sahibi ve Neşriyat Müdürü; Hasan Rasim Us Basıldığı yer (VAKİT) matbaası (Wâ — Nü) / ME. Gözü ününelAKİli Yazan : Niyazi Ahmet 13 sene evvel buğün Cumhuriye ilân edildi Mustafa Kemal, kurduğu idare gibi hakiki unvanını aldı 1923 yılı 29 ilkteşrin günü, sâat 20,30 da 13 sene evvel bugün, Türkiye nin “Cümhuriyet hükümeti, olduğu, resmen kabul ve ilân edildi. “Hasta,, ve sonra “Ölü,, bir millet adma lâyık görülen Türk, büyük ön. deri Atatürkün dünyayı hayrette bu. rakan cesaret ve zekâsiyle, onun İşare tiyle canlı, hem de dipdiri. ( tarihin bütün azametiyle derin bir uykudan uyanmış gibi gözleri kamaştıran bir ışıkla doğdu. O gün, saat 18,45 te Büyük Milles Meclisi açılâr. Büyük şefin de dahi! olduğu toplantıda kanunu esasi encü meninin mazbatası okundu: Hâkimi yetin kayıtsız ve şartsız (millete ni* olduğu, ferdi saltanatın kaldırıldığı, idare tarzına (Cümhuriyet) adı veril. diği kabul edildi, Ve salon: — Yaşasın cümhuriyet,. Sesleri ve sürekli alkışlarla çmladr. Yeni Türk hükümeti, bu tarihten üç yıl önce, birinci millet meclisinin toplanma tarihi olan 1920 yılı 23 nisan günü cümhuriyet hükümetini kurmuş! bulunuyordu. 13 sene evvel bugün de resmen ilân edilmiş oldu, ".. Cümhuriyetin ilânından Cümhurreisinin ilânma geçildi. Cüm- hurreisi, millet ve onun meelisi tara, fından çoktan seçilmiş bulunuyordu. “O halde bu intihap da kanun sahasm da olduğu gibi, sadece hakiki vazi. yeti tesbitten ibaret olacaktı. İkinei Bilyük Millet Meclisi, (temsil ettiği milletin umumi arzu ve iradesine ha- kiki tercüman olarak, ittifakla Gazi Mustafa Kemali Türkiye cümhüriyeti. ne reis intihap etti. Böylece altı yıl evvel, 1919 temmuzunun 8 - 9 gecesi Snat 22,50 de harbiye nezaretine ve on dakika sonra saat 23 te padişaha Er. zurumdan çektiği telgrafla ordu mü- sonra fettişliği vazifesinden ve rütbelerinden istifasını bildiren resmi sıfat ve s2. lâhiyetten mücerret olarak, yalnız milletin şefkat ve civanmertliğine gü ret menbawidan ilham ve kuvvet ala ret menbatından ilham ve kuvvet a rak vatanı kurtarmak ve Türk milis, tlne lâyık bir devlet kurmak maksa dına hayatını vakfetmiş ulan Mustafa Kemal, o gün, kendisi de kurduğu idare gibi hakiki ünvanını almis oldu,,, — Yeni Tarih— 29 — 30 İlkteşrin saat 20,44. İntihap tan sonra, gece Yyüârisini geçmişti 101 top sesi, karanlıkları delerek gö gün nihayetsizliklerine odaldı. Bu Türk milletinin ebedi saadetini son. $ suzluklara götüren sesti, m ye Büyük şef, harikalar yaratan kal Taman, reisitümhur seçildiği gün, 'Türk kardeşlerine hiç bir vakit esirge, mediği tavazuunu gene gösterdi, Orada söylediği nutoktan birkaç parça: — Bugüne kadar doğrudan doğ- ruya meclisin riyasetinde bulundur, duğunuz arkadaşınıza, ifa ettiğiniz vazifeyi reisiclimhur ünvanı ile gene ayni arkadaşınıza, bu âciz arkadaşını” Za tevcih buyurdunuz. Acizleri mazhar olduğum bif em; niyet ve itimada kat kazanmak için pek mühim gördüğüm bir nokia daki ihtiyacımı arzetmek mecbüriye, tindeyim. O ihtiyaç, heyeti âliyenizin şahsım hakkındaki teveccüh ve itime. dının müzaheretinin devamdır, Daima muhterem arkadaşlarımın ellerine çok samimi ve sıkı bir surette yapışarak, onların şahıslarında ken- dimi bir an bile müstağni görmiverek çalışacağım. Milletin teveccühünü da ima istinat noktası telâkki (ederek hep beraber ileri gideceğiz, Türkiye cümhuriyeti mesut olacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: