30 Kasım 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

30 Kasım 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dünkü nüshamızda, dikkate değer bi öğren Hirağık göz şebekesinin emlâk Bür haber, kur, döner döner'onu -okuür,, Spekülâsyon yapıldığı ve Prostun hazırladığı plânı ana hatlarının 7 Sovyet Harieiye | r haher vardı: Şehir plânmı evvelden lerinde yaptığı Mşiiyon ine balmufhu yapıştı rılarak durulacak, “benim oğlum bina © şeklinde tsrarla tekrarlanacak kadar mühimdir. temas ettiği #öylenen immtakalatda bina alım ve satımlarınn fazlalaşmasından anlaşı» hır, Bü böyle olunca, spektlâsyon yapanların ortaya çıkarılmmer da umumi ahlâ- km korunması noktasından ve bir çoklarınn hanımanlarımı söndürmek bahasına gayrimeşru kazanç peşinde koşanlara bir ders verilmesi bakımından lâzım değil, elzemdir, Valimiz, daha bundan çok evvel, spekülâsyonlara âlet olmsmaları için gaze telerin dikkatini çeken bir mektup göndermişti. Bu, spekülâsyon yapıldığına kat'i bit işaret sayılabilir. Ayni zamanda gazetelerin de bilmiyerek bu adamların menfaatlerine — âlet edildikleri hakikatini ortaya kor. Valinin “bildirdiğine göre, şehir plânile uğraşan Prost daha tetkikatla meş: guldür”Şebir plânında daha kat'i şekilde' tesbit edilmiş bir nokta bile mevcut de- ildir” Ö halde, şehir plânmın ana hatlarını uyduranlar ve gazeteleri de kendile- rine âlet edenler kimlerdir? Bunlar hiç şüphe yok ki, önceden, muayyen semtlerde çok ucuza elde ettik- Jerj emlâki elden çıkarmak için ortaya birer balon atan sahtekârlardır. Bu işte belki de biz gazetecilerin dekusuru vardır.Bu adamların şahsi menfa atlerinin teminine biz de bilmiyerek çalşmışızdır. Fakat, onların, uydurma ha- berlerini sayfalarımıza geçirtebilmek için güttükleri yol takip edilirse bu adamların yolun öbür ucunda bulunacağı açık gözlerin kimler olduğu muhakkaktır. Ve bu yapılmalıdır. O zaman bu herhalde meydana çıkacaktır." Hasnun Rasih TANAY Ebediyyen kaybettiklerimiz General Alinin cenaze merasimi Niste ölen General Şakirin cenazesi bugün getiriliyor Dün vefutını büyük'bir teessürle ha- ber verdiğimiz Kızılay cemiyeti İstar bul mijmessili ve: Verem mücadelâö 6e- miyeti “reisi! General doktor Ali Çalıra- * mn catazeii bügün saat11;80 da Vez-!- neelletdeki sinden kalârimıştır. Ce nazede şebrin-hemen-bütün - tanımış zevatı, bütüm doktorlar ve Kızılay teş- kilit mensupları Şirketihayriye erkânı balunuyordu., Cenazeye hir çok çelenk gindeşilmişti. Çenaze namazı Beyâwt camiinde kı- Imdıktan sonra Sirkeciye indirilmiş ve burada araba vapur iskelesinden Şirke- tihayriyei vapuruna bindirilerek Paşa- bahçeye geçirilmiştir. Merhum oradaki aile mezarlığına gö- mülecektir. : Ganeral Şakir Niste tedavide iken vefat etmiş oldu- ğunu evveleş teessürle <— bildirdiğimiz | mütekait general Şakir Güleşin cenaze-| sinin bugün şehrimize gelmesi beklen-| mektedir, Cenaze merasimle Şebitliğe| gömülecektir. Şakir Güleş 319 senesinde mektep-| im Veremle mücadele işi Tüberküloz cemiyeti Çarşamba günü toplanıyor Memleketimizde maalesef fazla miktarda görülen verem iletinin ilmi kismiyle meşgul olan Tüberküloz ce” miyeti bu yılın ikinci umumi toplan. tısmı çarşamba günü yapacaktır. Bu ikinçi umumi toplantı yapılırken, ve- remle mücadele sahasınm memleke- te gok büyük hizmetleri görülen Ve” remle Mücadele Cemiyeti reisi dok- tor General Ali Çalım'ı vefat etmiş bu Turmaktadır. Bunun için içtima ruz-i namesine evvelâ büyük mücadeleci nin hatirasımı taziz için bir dakika sü- küt edilecek ve onun meziyetleri anı. lacaktir. “İkinci umumi toplantının son 7a- manlafda tesadüf ed'len ve yeni teş hisler varılan veni vakalar zerinde muhtelif doktorlar tarafından tebliğ- Sx Yapılacaktır. “Bü evanda tip â- leminde veni tösadüf edilen bazı va- ziyetler de bulunmaktadır. Toplan" saat 1830 da Etbba © dasinda yapılacaktır. ten çıkmış ve (Oo erkânıharbiye sınıfma ayrılmıştır. Hizmete Kırklarelinde yir- mi birinci fırkada başlamış, sonra sıra- sile Bağdat, Edirne, askeri mektepleri muallimliklerinde, binbaşlıkla Arnavut, Yük isyanınm tenkilind, Urhuml hargde Çöl menzil erkânharbiye “reisliğinde, kaymakamlıklar birinci ordu erkânıhaz biye telsliğinde, askeri azalığında bulunmuştur. MillE mücadelede Adana menril mü- fettişi idi, oSnra miralaykıkla cenup hu dut komiserliğine tayin edildi. Bilâhare temyiz divanı! HABER — Akşam ee Komiserinin mühim (Bağ'tarafı 1 incide) lecek olan böyle masallar, İspanya işlerine karşı duyduğumuz hakiki a lâkanın mahiyetini tağyir ötmek mak. sadını takip etmektedir. Ispanya meselesinde dıştan ve şid. det kullanarak İspanyaya faşizm re. nutku gibi mağrur bir sutette dikilecek ve kar ysında faşist denizinin tehevvürle kös püren bulanık dalgaları birer birer kr rılacaktır. Bu kannat, bu kalenin idaresi ve #nahtarları şanlı ve büyük — şefimiz! gibi bir kumardanm elinde bulunınakla bir kat daha küvvetlenmektedir. jimini sokmak husuanada “ilk büyüklŞevyetler.müdalan kuvvetlerini faşist teşebbüsü karşında bulunmak tayız. Bu teşebblis muvaffakiyete er. diği takdirde, daha geniş “Bir mik yasta > öteki-devletlere de“ tesmilin» mani olacak hiç bir garanti mevcut olmıyacaktır. Şu noxtadan hareket etmek lâzımdır ki, faşizm yalnız dev letin dahiline has bir rejim değil, av; nı zamanda diğer devletlere karğt ta atruza ve harba bir hazırlıktır. Faşizmin hedefi Faşizm, taarruz oklarını bilhas. sa Sovyet devletine tevcih etmekte ve' buna sebep olarak da güya Sovyetler Birliğinden komünizm mezhebinin ya. yılmakta olduğu bil4'rilmektedir. Hakikatte ise, bunun sebebi, Sov. yetler Birliğinin fütühatçılığı mavi olmasıdır. On beş aylık müzakere Salâhiyettar kimseler, Alman — Japon anlaşmasının neşredilen kısa cık iki maddesinin tahriri için on bes ay müzakereye ihtiyaç hasıl olması nr, ve bu mükâlemelerin Japonyı tarafından bir generala ve Almanya tarafından da bir «öper diplomatı tevdii lüzumuna ve bütün müzakere, lerin tam bir gizlilik içinde yapılmış olmasına inanmak İstemiyorlar. Ja pon militaristleri, meselâ; Mançuri. de, bu tarzı kendi görüşlerine göre anlamışlar ve uzun müddetlenberi Sovyet — Mançuri hududundaki sü küneti görerek iki gün Zarfındâ Söv. yet topraklara oldukca mühim kuv. #etlerle iki baskın yapmışlardır. Şu. nu hesâba katmamişlardir ki Berlin anlaşmast, kızıl haştak nişanı hâ mil olan uzak doğu kızıl ordusunt kendilerine evvelce bu kabil taarruz larda yaptığı mukahelenin aynı mu kabelede bulunmaktan asla menede mez, İzmit fırkası liva kumandanlığında ve Tenezzühler Iç'n başka bir yer 926 senesinde de İstanbul merkez ku- mandanlığında bulundu ve generalliğe terfi ederek Siirt fırka kumandanlığın- da, ordu dalresi reisliğinde bulundu ve hastalığı üzerine arzusuna binaen teka- üt oldu. Japon militaristlerinin, baskın lardan sonra geri götürecekleri yara larla Sovyet topraslurında bıraka. cakları ölülerle silâhların adedin: saydıkları zaman vü bakikati göre ceklerini zannediydruz. Ümit ediyo raz ki, Berlin anlaşmasına rağmen Mançürideki Japon militaristleri zak doğudaki kızıl ordunun şu rica : sını unutmıyacaklardır; ıçerida * Ankarada toplanan yüksek sıkhat gürasi vazifesini bitirmiş ve Ankaraya giden dok torlar dönmüştür. * Bundan 15 sene evvel Sivrihisarm bir köyünde bir adamı öldürdükten sonra 6 va Mitenbesri kaçak olurak gezen (o Süleyman oğlu All Adanada yakalanmıştır. Dışarda: * Fransıt harbiye nazırı Daladyo söyledi £i bir nutukta dünyanın muhtelif (O âskeri anlaşmaları karçısında Fransız © ordusunun maneviyatın her zamandan yüksek olduğu nu ve Fransanm sulh dilenmediğili söylemiş tir, * Örtodukz rahipler kongresi dün Alinada bizzat kral ikinci Jorj tarafından açılmıştır. * Londra — Berlin hava (o ösferlerini ya pan bir tayyare yere İnmek mecburiyetinde kalmış ve hafifçe yaralantn yedi yojcu ile mürettebat tayyüreyi terketikten o Osonra benzin drpozu parlamıştır. * İngiliz harleiye nazır: Edenin beynelmi lel üenret odasında söylediği mutukta İçi) terenini Belçikaya yardım edeceği yollu > yanat: Bölçika matbuatmen iyi tefsir edi mektedir. Bursa hapishanesin- den kaçanlar Geçen sene Bursa hapishanesinde! iki ağır suçlu kaçmış, bunlardan biri! Büylkadada plâjda yıkanırken yaka - lanmıştı. İkinci firâri Yorgi bügün sa- at on ikide yakalanmız, emniyet direk-| törlüğüne getirilmiştir. “Tenezzühleriniz icin daha uzak bir yer araymız.,, Japonya ile olan anlaşma harbi en az iki kıtaya yaymak temayülünü ha. izdir, İtalyan faşizmi, Habeşistan se ferinden sonra, arazi iştihasının ta. mamen tatmin edilmiş olduğunu ve bundan böyle barışın istikrarı eserine İştirake amade bulunduğunu bildiri. Yordu. Şimdi ise taarruzi anlaşmalar #istemine İltihak etmiş bulunmaktadir. Sovyetler siyasetini değistir mek IUzumunu görmüyor Sovyetler Birliği, siyasetini değiş. tirmek ielu bir sebep”görmemektedir. Bu siyaset barış siyasetidir ve öyle kalacaktır. Sovyetler Birliği bu barışı kendisi icin ve diğer milletler için is tiyor ve bu sebepledir ki onlara tegri. |, ki mesaisini “teklif etmistir. Sovyetler Birliği başkâlarından barış sözü değil bu. barı teskiii fein ferat bekliyor; Hiç bir zamsm görmemiş hudütsuz bir kahramanlık Şuna kani bulunuyoruz ki, “bir gün ördümüz ve donanmamız Yurdun mü difnasi için harekete geğmek mecburi yetinöe kalırsa, bu kabil ahvalda doğar şevk ve heyecanla bir kat daha kuvvet lenerek olan askert stahanovizm hiçbi: milletin tarihinde hicbir zaman görül. medy derecede hudutsuz bir (o kahrö! manlık ve cesaret nümunesi vertcektir.! Sevyetler birliği, yanaşılmaz — bir kale “bütün Almanları hudut hariçi arttırıyorıar Moskova, 20 (A.A.) — Tass ajansi bildiriyor: Kongre müzakörelerinde söz. alap Sovyetler Birliği deniz kuvvetleri ş€- fi Orlov, emperyalist o memleketlerin girişmiş oldukları çılgın silâhlanma yarışmı ve bilhassa Almanya ve Ja ponya deniz silâhlarının çoğaltılması» nf mevzuü bâhsederek demiştir ki: “ Kuvvetlerin arttırılması ve yeni em peryalist harpleri tehlikesi gibi son derece tehditkâr hadiseler karsısında, bir taarruz filosu .vilecuda getirmek maksadını takip etmemekle beraber; son şeneler zarfında kuvvetli bir mü- dâfaa filosu ihdas etmek mecburiye- tihde kaldık, Bu filo, sehil müdafaa vasıtaları deniz tayyaresil'ği kuvvete lerile birlikte olarak inkişaf etmiş bu- lunmaktadır. 1935 senesinde gemilerimizin ve hattâ miktarmı göstermek için 100 #- doğini kabul edersek, 1936 senesi $0- nunda denizaltı gemilerimizin yüzde T5 bir nisbette artmış olduğu müşahe- de edilir, Denizaltı gemilerile birlikte sahil muhafazasıni temin eden küçük harp gemileri ise yüzde 300 nisbetin- de artmıştır. Sahil ağır betaryalarımız yüzde 75, filo üsleri hava müdafaası .bataryaları da yüzde 100 nisbetinde artmıştır. Deniz hava kuvvetlerimiz de çok seri bir inkişaf vardır. 1935 senesine kiyasen bu, kuvvetler takriben. yüzde 510. bir nisbette. artasış, - bul dır. Gerek filanım, gerek denizaltı kuv- vetlerinin normal teknik o muvaffakt.|; yetlerin çok fevkinde muvuffakiyetler kazanan zabit. ve mürettebatının ikti. darını kaydeden B. Orlov, kongre ta rafından coşkun alkışlarla karşılanan) ————— şu -#özletle nutkunu bitirmiştir: Bütün beynelmilel vaziyeti Sövyet Rusyayı ihata eden kapitalist dünya- da vukubulan hadiseleri nazarı itiba, ra alarak, herosmıftan gemiyi ihtiva eden ve en yüksek teknik seviyesinde bulunan hakiki büyük bir filo inşa et: meliyiz ve ediyoruz.,, Alman - Japon | tifakının akisleri Alman — Japon anlaşması ve İtalya ile Japonyanm karşılıklı olarak Habe- şistan imparatorluğunu ve oMançuko- nun istiklâlini tanımaları hâdisesi etra- fındaki kaynaşmalar devam etmekte dir. Toplantı halinde bulunan © Sovyet kongresinde bundan bahseden Sovyet başvekili Molotof Alman — Japon an- laşmasın: ov$yet Rusya © aleyhine tev .sih olunmuş bir ittifak telâkki ettiğini söylemiştir. Molotof faşizm aleyhtarı olmakla beraber Alman halkını sevdik» lerini söylemiştir, Almanlara göre Hitlerin nazırlarından Rudolf Hess ise söylediği bir nutukta — Bolşevizmin Almanyaya karşı kin (o beslediğini, Ja- ponyanın sulha hüdim bir anlaşma'tek- Mf ettiği ve bunun üzerine tehlikenin #zaltılmış olduğunu söylemiştir. Çirillerin” isteği Diğer taraftân Japon — İtalyan karşı kklr tanışmalarından dolayı (o endişeye düşen Çinliler de İtalyan elçiliğinden # zahat istemişlerdir. Rusyadak: Almrn'ar Varşovadan gelen bir (o hahete göre Sovyet hükümeti, Rusyada . bulunan etmeğe karar vermistir. - Mauamafih bu baber Moskova maha ğildir. ç€ teyit edilmiş e “Doğru mi mm am e değil mi Erenköyünde mecburi musi ziyafeti! Erenköyünde oturan bir ark& mız yana yakıla derdini döktü: — Muhitimişde bir sinema vo” gürültüyle mücadele faaliyetinden dense haberdar değil, Bu müd balkonuna sesi tabii haddinden | bin misli çoğaltan bir oparlör koy! akşam saat sekizden “dokus b kadar halka meöburi imısiki siy çekiyor. “Musiki ruhun gidasmdır,! böyle zorla ve on dakika uzaktan kulak zarım patlatacak şiddette ( hele çalınan pldklarım adedi omü mezse insanı sulhazma wğralâ muhakkaktır. Bu yazın böyleydi, 4 man üstelik gündüzleri de çalmak dı. Acaba bu milessese oparlörü #iddetini biraz azaltıp musiki ziW lerini yalmız sinema civarına has sek şekle soksa günaha mı girer? İ talari düşünmek yok mu?,, Halkın Dosti Cihangirde. bir ihtiyar 600 lirasını kaptır€ Üç gün evvel Cihangirde üç met adam ihtiyar bir adâmın evine gi 6800 lirasını almışlardır: Cihangirde İlyas Çelebi sokağ 19 numaralı evde oturan ödun tÜ rı Mustafa, üç gece evvel iftar vek vini kapismi çalmış, Kendisine bi evvel aldığı 40 yaşındâki hizmöl küpıyı açmıştır. Mustafa içeri giri üç kişi ansızın üzerine atılmış, öl le tehdit ederek cebindeki 600 Vİ almışlardır. Meçhul adamlar, bundan sonfa | Mustafanm, hem hizmetçinin elle bağlıyarak savuşup gitmişlerdir: ! vardaki evlerden birine kömür göt Şaban isminde bir genç üç kişinin “Universitelile birliği Teşkil yolunda bir tasavvur var İstanbul hukuk fakültesinin “| seneye çıkarılması üzerine ayn kültenin ikinci sınıf talebeleti lerinin bu karara tâbi olmamaları müşterek bir istida ila vekâlet ne” de teşebbüste bulunmuşlardı. Vekâlet de bunun üzerine b“ Vebelerin mağdur olmamalari| müsait bir formül bulmak üzere versite rektörü Cemil Bilsel'i A9) raya çağırmıştır. Haber aldığımıza göre rektö bu seyahati, ötedemeri kuru! düşünülen . “Ünivessiteliler bi" teşkili için de alâkadardır. Bu şef” likler hâlen birçok avrupa üniv€ lerinde mevcuttur. “Üniversiteliler birliği,, rekt” riyaseti altında teskil olunacak v€ tün yüksek tahsil seneliği p bağlı olacaktır. e Bir rivayete “Hukuk mezunları “sriiyeti, sek ticaret mezunları cemiyet teşekküller de “Ünive “ clilef $i,, ne bazlanacaklardır. — Yaptıklarımı beğenmiyor” Öyleyse gel sen yap!

Bu sayıdan diğer sayfalar: