19 Aralık 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13

19 Aralık 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Birincikânım — 1536 Piyer Loti'nin Türkçe hocasından duyduklarımız HABER — Akşâm poslasr - Ezanı musiki âletile çaldıran Fransız romancısı EVZUU Türkiyede ge. çen kitaplar (oyazmakla tanınmış İstanbulda çok oturmuş, fesli maşlahlı, arakiyeli, kuşaklı resimlerine sek sık ra- | stlanan meşhur” oFransız muharriri “Pi yerloti, nin karşısındakileri ağlatacak kadar ouhrik bir sesi olduğunu çok a” kimseler bilir. (OEyüp mezarlıklarmın tepesinde bugün “Piyerloti (o kahvesi, diye anılan yerde Piyerlotinin bir akşam, pek bağırımıyarak, fakat etrafmdakilere tesir, edebilecek bir yükseklikte arap- ça ezanı * yarıya kadar okuyabildiğini de pek bilenler olmasa gerektir. Ora daki bir selvi ağacınm dili olsa, vaktiy- le ay zşığ zaltında elinde ru marpu- çu ile yüreği tütriyen Obu hayalperest muharririn heyecanını, dudaklarının mr- rıldandığı kısa ve uzun cümleleri, ma kamla okuduğu mısraları size hikâye eder. Fakat Piyerloti'nin İstanbulda yapıp ettiklerini ve burada o zamanların bir yerlisi gibi yaşamak maksadiyle bazan ne tuhaflıklara düştüğünü anlatmak i- çin, dalma boşu boşuna ağaçların ve taş ların dile gelmesini temenniye lüzum yoktur. Vaktiyle Piyerloti ile yüzyüze konuş muş, kolkola gezmiş, ona Türkç» üğ- retmiş, onunla camic, mesireye ve hat- tA bir şenlik gecesi (o birahaneye gitmis bir eski adam bugün aramızda bulu- nuyor. Etki bahriyelilerden ve Piyer- İoti'ye Türkçe okutmuş olan mütekait Ragıp... dg Bundan otuz, kırk yıl Oönce bir yaz mevsimi Tophane (o rıhtımının #nünde biribirine (bitişik gibi duran #efarst maiyetlerine memur O gemiler. . RAabı ! 1 ISTANBUL: 15,30 piikin dans musikisi, | 10,30 Sebir tiyatrosu komedi Iusmmı tarafından bir tem mi, 20 Türk musiki heyeti, 20,50 Münir Nu zedâin ve arkadaşları tarafından 'Türk musi kisi ve halk şarkıları, 2i saat ayarı, orkest; ra, 22 Ajans ve borsa haberleri, (ve ertesi! günün programı, 22,30 plâkla sololar, 23 Bor, VİYANA: 1755 gramafon, 1905 yeni (Kitaplar 10, 25 komiyia, 19,40 halk şarkıları, 20,06 saat, baberlef, hava, program haberleri, spor, 20, 20 radyo müsabakası neticesinin ilânı, 20,35 Berfunik konser, 21,20 eğlence, 21,30 Nocl masalı, 2 füğmlere dair, 23,15 haberler, hava 23,25 dans musikisi, 24,35 haberler, BERLİN: 17,05 eğlenesli yayın, 19,05 spor, 19,20 şar kil konuşma, 20,00 akşam © mzikisi, 2045 Noel röportajı 21,05 haberler, 21,15 Berlin masalları, 23,06 bava, haberler, por, 23,85 £ece musikisi, 1,05 gramoonla dans havala rn. BUDAPEŞTE: 15.05 yüksek musiki mektebinden nakil, 10,35 komuşmu, 20, çingene orkestrası, 28, 45 orkestra konseri, 1,10 haberler, LONDRA: 24,05 snat, haberler, hava, Iktisadi haber Yer, 2155 musiki, 22,20 dans havaları, 28,06 bir denizsinin feci sergüzeşti, . 24.05 saat, haberler, kava, spor, konuşma, < 24,30 dana) Orkestrası, istirahatlerde haberler ve saire, YARİS (PE): 18,25 piyano kanseri, şarkılar, Oorkesira, konseri, 2095 koro konseri, 20,35 Çox halk Şarkıları, 2405 konuşma, 22,35 skeç, 23,05 konser, istirahatlerde kıraat, 24,35 hâberler, Bava, 24,50 dans ynafkciat, 20,05 gramafon, 20.28 yabancı dillerde ya Yın, 2110 saat, haberler, hava, turizm, pro) Papnndası, 2145 şarkılar, 2215 yeni kitap) Tar, 22,25 senfonik (konser, (O istirahatlerde babetler, 24,28 haberler, 24,25 dans musiki at süyülr Mrüzyomist ve manyeotizmaci | Pr. Zati o Sungur| Sehzadebaşımda FERAH sinemad” son iki gün müna. sebetile her gür ayrı ayrı fevkalâde bir program vi günü son temsil 1 Radye Sinamuz — ADI Ve bunların arasında “Utarit,, ismili) Bu gemi, bir ecne- larının doğum günü du mu, kendisine gelen *aber Piyerlotinin hocüm B. Ragbın son resmi ve talimat üzerine (derhal donanıyor, öğle vakti 21 parça top atıyor ve kimin nesi için top atıyorsa, o milletin band- rasını ikinci direğe çekerek selâmlıyor. Biribirlerine bitişik gibi duran sefaret gemileri arasında “Utarit,, karakol ge- misinin, işte o omerasimden birini yapmış ve dört yana toplar atmış oldu- gu bir günde, bir (Fransız torpitosu gelip bu vapurların yanına demirliyor. İki gün sonra da içerisinden genç bir zabit çıkarak, “Utarit,, karakol gemisi- ne geliyor. Ve kaptanla görüşmek iste- diğini söylüyor. Hatırlarsınız ki Piyerleti, esasen bir bahriye zabitiydi. Fransız donanma - 'siyle hir hayli yerler gezmiş ve hele marinalar SINEMALAR BEYOĞLU SARAY Gülün adami TORK 1 İşte bahriyeliler MELEK » Parisli şantöz 1PEK ! Çödabir Türk O genci (Türkçe) İ SAKARYA : Donanma geliyor YILDIZ 3 Kanundan kaçınmaz SÜMER 1 Bay Tekin meçhul dünya, tsrda, ALKAZAR 3 Şeytan adas ve Posu TAN & programını bildirmemiştir Şık 3 Sefiller (Türkçe) ŞARK 1 DLâkres Borjiya ve Fırt: Badan sönra ASRİ 9 Bir aşk böyle bt ve İki yüzü katı ASTORYA 4 INchlhalk düşman ve Şarlo asri zamanlar CUMURİYET : Programmı bildirmemiştir ISTANBUL FERBAN : programımı bildirmemiştir AZAK $ programı bildirmemiştir MELİ $ Meçbül maker ve Kan kar deşler HİLAL 8 Programın: bildirmemiştir ALEMDAR 1 Programinı bildirmemiştir KEMALBEY İstikihi uğrunda ve Çöl arkadaşları KADIKÖY HALE 1 Prograrınt bildirmemiştir. USKUDAR HALE 2 Programı bildirmeseiştir, TIYATROLAR ŞehirTiyolrosu TEPEBAŞI TAMI dram kısmında BABA Fransız Tiyatromnda Opera kısmı LEYLA ile MKONUN HALK OPERETİ Maksim - tiyatrosunda Zozo Dalmaz ve Fono. kosun iştirakile ENAYİLER Müyik operet, Yeni kadro Yeni Bale Yazan: Hikmet Münir İstanbula gelişinden sanati namına çok istifade etmek istemişti, Fransız torpitosundan “Utarıt,, isimli Osmanlı karakol gemisine çıkagelen genç zapit,Piyerlotinin kendisiydi.Türk çe öğrenmek emelindeymiş. © zaman “Utarit,, in kaptanı bulunan (msrhum Mısırir Ali Bey, ecnebi sefirlerine vizi- te memurü olan ve bugün kendisiyle ko nuştuğumuz Bay Ragıbı çağırıyor. Bay Ragıb güzel Fransızca İngilizce bil - mekteydi. Türkçeyi de bütün incelik- letiyle (o bildiği için, o günden itibaren Piyerlotinin kocası tayin olunuyor Ve, Piyerlotinin bulunduğu Fransiz torpito- suna (haftada iki defa olmak üzere “Türkçe dersi vermek için gitmeğe baş Lıyor. La Hoca Rağıbla Piyerloti arasında ah- baplık (© derece ilerlemişti ki, bir sa- natkâr olan Piyerloti, şahsi garabe*lerini birer birer açığa vurmaktan da çekinme Meselâ boş günlerinde Eyübün bilhassa mezarlıklarına giderdi. Mezar- ıkların da en kesif bir © yerine ve İs tanbula en hâkim hir noktasına çıkarlar- &ı. Eyüp camiinin dışından doğru yiki lan bu mezarlık sırtının o tâ yukansın- da Piyerlotinin opek şevdiği levenâ bir selvi #ğacı vardı. O ağaca Fransız müellifi “Place de Pierre Leti,, yani “Piyerletinin yeri,, diye kendi çakısı ile Rea eğ l İ & Şen Bahı“veB B. Ramp Piyerlotiye ho- | calık ettiği samanlarda i | kazmıştı. Sonraları “Piyerloti kahvesi, diye anılmağa başlayan kahveci dükkâ.! »: da o vakitler orada yoktu. Ayei 2a-! manda nargileye pek düşkün olan Fran- sız müellifi, hocası Ragıbla birlikte E-| yüp camiinin önündeki kahvelerden iki nargile ısmarlardı. Kahveyi de yukarıda kendisi pişirirdi, Eyüp camiinin önünde kahvecilsrden ısmarlanan nargile ve kahve takımını yokuşun O üşt başına o şairane selyinin yanma getiren çocuk, Piyerlotiden mu- bakkak birkaç Frank bahışış alrrd:. Artık cndan sonra değmeyin bu hül- yalı muharririn keyfine. İşte o yanık İ sesi ile, o zamana kadar öğrendiği ezan, İ şarkı, ilâhi, kaside ve hattâ münacat, ne olursa olsun hafif hafif, parçâ parça okumağa, mırıldanmağa başlardı. Hocası Ragıbın anlattığına göre; “Hâsdır zatı ilâhisine milki ezeli Bi hudud anda olan kevkebi lemyezeli,, Diye başlıyan meşhur “münacat,ı Piyerloti baştan aşağı hem makamla o- kuyabiliyordu. Bazan cebinden Obirkâğıt O çıkarıp denize, havaya, mezar — taşlarının ata, sından fışkıran otlara bakarak, ileri geri hafifçe esneyen servilerin huşırtılarını dinliyerex bir şeyler yazardı. Bay Ragıb diyor ki: “Hassas bir adam olduğu tavrından belliydi. Duyduğu heyecanla yüzünün âdeta takallüs ettiğini üm. , # . * Piyerloti divit kullanır ve kâm'ş ka- lemle yazardı. Kamış kalemi yoctmak| için © aynca ders almiştı. Ucunu wsta-| lıkla ikiye ayırmayı, fildişi makta'da kes- meyi ve “şeytanın çıkması, için kuyruk! tarafını da açmayı unutmuyordu. Yalnız bir şeyden vaz geçmemişti Türkçe ns yazarsa yazsın, kitap harfle- riyle yazıyordu. İstanbuldan ayrılıp da Brest ve Tulon'dan hocası Ragıba inek- Piyerloti elinde tesbihi ile Osmarlı ve kamal tuplar gönderdiği zaman bu mektiplar, el yazması ceki Türkçe din kitapların - dan birer yaprak gibi görünürdü. İstanbulda bulunduğu müddetçe, Ks- palıçarşıda şalvar, maşlak ibrik ve tü banca bırakmamıştır desek (oyelidir. Gerçi o zaman bunları her ecnebi alıyor- An. Fakat Piyerloti en gariplerine * er püsküllülerine varıncaya kadar âdeta kolleksiyon yapıyordu. Kuburlu ta- bancalar, bıçaklar, kılıçlar, kalkanlar, €ski zaman şalvarları, sırmalı maylah» / lar hattâ bazan, bulunduğu (gemideki kabinesinin dıvârlarını tezyin ederdi. Yatağının üzerinde o ekscriya bir şa), ayağının ucunda bir heybe bulunuyordu. İ İstanbula bir defa gelişinde ken.isine Topkapı sarayındaki Kara Mustafa pa is edildiği söylenen Pi-| a o kadar ısınmıştı ğü zaman ona m rak göndermiştir. Si sa bir kılıç hedi" Bir 14 temmuz gecesiydi. Pransızlar şenlik yapıyordu. O akşamr Piyerli Türkçe hocası yatında olmaksızın geçi:| rememiş ve “Utarit,, karakol (gemisi vizite memur (© Ragıbı bulmak üzere| Kasımpaşaya evine kadar gitmişti. Razı şöyle anlatıyor: “Gece yarısı köpek sesleriyle uyan dım. Kapım da hızlı hızı çaknıyordu. Entarile indim. Kapıyı açıp (o lâmbayı tuttuğum zaman bir de ne göreyim. Ta- lebem Piyerloti gelmiş duruyordu. Ve arkasına da hemen bütün mahallenin kö- peği toplanmış bavlaşıyorlardı. O zaman lar sokaklar köpekten göçilmezddi. Ve bir mahallenin köpekleri, kendi mahal- leierine ait olmıyan bir yabancıya karşı daima havlarlardı. Piyerloti o zamanın köpeği pek bol İstanbulunda, gecele- yin soksklardan geçebilmek çin bir w- sul düşünmüş. Önüne çıkan köpeğs bir miktar pasta atmak istemiş. Böylelikle | çünki daima POKERPLAY İraş bıçağı KULLANIYyor.... v Arop kıyafetinde köpekleri meşgul edip yoluna dahs kos lay devem edecekmiş. Halbuki pasta nın tadımı alan yedi mahallenin köpeği bi Piyerlotinin peşine düşmüşler. Wa zavallı bizim evi zor bulmuş. İçeri aldım. ş Kendisine güzel bir kahve pişirin Zarif bir eda ile; i — Haydi bakalım hocam, dedi. Şakirs İ dinizle bu akşam bir yerde oturup bir bardak bira içmez misiniz? Israrlarına dayanamadım. Giyindim, Birlikte birçok kelp avaveleri, karışık musikiler arasmda Aynalıçeşmeye, ora dan Eeyoğluna çıktık. Şimdiki Beyket mağazasinın #İt yanma düşen (Brass& | rie Suisse) adlı Nikolinin birahanesine gittik. Piyerloti orada bana, ardı arası kesil meksizin ve belki bir çeyrek sant sö ren türkçe bir nutuk söyledi kilismnme az zamanda bu derece kuvvet bulmaşığ dan âdeta iftihar ettim.,, “. Piyerloti nedense mezarlıkları ve mi nareleri gayet seviyordu. Gemiden çıle* tıkça, mezarlıklı yollardan geçtiği gibi gezmek istediği zaman Eyüp ve Hisai mezarlıklarına “ giderdi. Ve ne gariğ tesadüftür ki, bir zamanlar Çemberlitaş: ta oturduğu ve şimdi üzerinde bir ta belâ bulunan evin o karşısında da ufağ bir mezarlık bulunmaktadır. Piyerloti, ezan vakitleri de bir wjüs renin altında durarak yukarıdan söyle nenleri ağır ağır makamla ( tekrafia rmyr âdet edinmişti. Bunu sırf musiki gayretiyle yapıyordu. Ve bana anlati tıklarma göre — Ancak bunu'Piye-letik nin hocası Ragıp değil bir başkası söy“ ledi: — Piyerloti Parise döndüğü zardan beraberinde hazırlayıp Botasını orada bir musi dırmış, m takkığım yoktu SEZEN TERZİHANESİ Sahibi: Ibsan Yavuz Sezen Şık giyinenlerin terzisidir 7.12.936 tarihinden itibaren müesseseme soyadın olan (SEZEN)! koydum. Senelerdenberi kimse ile or» » gene de s sayın müşterilerime arzederim. Istanbul Yer nında 4 No. Terzi; İhsan Yavuz Sezen yoktur. Görülen lüzum üze Postahane karşısında Letafet hik |

Bu sayıdan diğer sayfalar: