20 Aralık 1936 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

20 Aralık 1936 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Macera ve aşk romanı “Hınzır maymun!. Erkek tomurcuğu! Gel “Asker anaları birliği, reisesi ziyaretime ibakalım..,, diye küçük zencinin kolunu budun gelerek 80.000 asker anası namına bana | arala koparmağa başladı iyi yolculuklar temenni etli emg el ir Tahta Kapağın alt tara Beşirağa, Habeşistandan miz bir sap hadimağası küçükleri ar pamak kabildi. Dx naları birliği,, reisesi ziyaretime g ketmek imkâ rok 50.000 asker anası tündeki toprak tabak hiç i “| iyi yolculuklar te Birlik muyordu. | beni bu teşekkilre ve temenniye bil Mahzenden İ hasta lâyık görüyordu. Çünkü elime sırayla yürüyerek iz bırakmıyacaktık.| düşen düşman zabit ve neferlerinin Yakında akan. irmaktan su almamiz| Hepsi sağ ve salim annelerinin yanı - mümkün olduğu için susuz kalmak) na dönmüşlerdi. Bu sebeple birlik be nim de sağ ve salim anneme kavuş mam için dua etmektey Alman toprağına 1919 tommuzunda m bam, sağ ve salim â5 ancak sevinebildi, iki ay son pi pa konuştuk sırada| ın 1920 de “Deniz Karta-| ;. eri i de onlara ajttil (o — Fareler olacak... Kim girer?. - İ,, nm bütün mürettebatı vatana dön- i giktilâr, Birinci) cevabını verdi, - Sen, şunu bunu bi - müşlerdi, İçler e yalnız bir kişi ek-| geminin erkâ rük... Benden bir şey saklama. Neler ili la Pieç ei eydi. Zenci ço-| Yaptın bakayım? talı” macerasmdan ev- Sünbül: yacağını öanıyorduk. vel de türlü tehlikeli hizmetlerde bu- — Ne süklıyacağım ?... - dedi, « Her Sahilde bezden botumuza (atlayıp | lunmuş ve ölümünün dalma düşman seyi söyliyeyim, Koğuşta hasta çocuk kürekle âçılacak, körfezin ağrmda du) karşısında veya denizde olacağına ka- Hava lar inleyip duruyordu. Yata yata fena şta, bu te ran bir yelkenli kayığı zaptedecektik.| naat getirerek böyle bir ölümü temen — Kaldirmtz! « dedi. - Maygi, oda-İ halde canım sıkıldı... Baktım ki orta 281, u üyüyü ör mütareke üç hafta daha ge - etmiş olar zavallı doktor, Alman - v DE p inin içi io İngiiizler ni ellerinden birl yanım mağlübiyet öğrerince, sektei Mela i Gi kanl Sl yn Fakat d daha kaşırmış olmak beceriksisliğinin! kalpten ölüvermisti. Gön 'ettkâni, etek MEYBOĞEĞİK BİEL, een ee se sememlesda ye.) melindi Giçk verdiği -mahcubiyetle utanacaklardı Değ * e babi. in balemdiğu yrlda| ir Mütareke haberi gelince plânımızı Ye Vatanımı nekadar değiğmiş pe İki hatema ei a a ; .İ Hatıralariği anlatan: Almân korsan şemisi “Deniz. kartalı” om süvarisi &ont Feliks fon Lukner Cesedi dolaptan çıkarıp Kurtuldun işte — Sen başka . N denize attım..| lılar iyileşsin, dolaşmağa başlasın lar, o Zaman yatağından sen de çik sıl girdin bake-'! serbest serbest gezersin Kimse yım... gey anlamaz... Fakat o zaman da, — Nasıl -girdimse girdim. Giremi-| dım edilmediğini gizlemelisin.. Yok yeceğimi söylüyordun.. Girilirmiş de | benimi kocam olamazsin... Anlıyor | » İl sun?... | 2 in Varı ASIM Başkası giremezdi, Küçük Habeşi: e yi u esnada, dolabın içinde bir pıtır. — Anlıyorum .. Birdahz yapma tr oldu. Seni i çıkmam!.. İkisi de o tarafa baktılar. Fakat) di çösteremedi-| hassis eden bir siyaret daha yapıldı. “Soldier Mothers Leagus - Asker 8- namına bana . i Havran kamarasma giriyor. Kal | mara boştur. nni etti, ancak geceleri çıkacak buldu mu, bulm a leri bir tarafa biri zubah Fakat onun ne yaman, nö burnun a gide döğrusuna bir çocuk olduğunu, İsw M kadın anlamıyor değildi. odaya başkası da| -—- Son yalnız tatlı yemişe, su İç? - dedi | se benzemiyorsun... Başka yerlere burnunu soktun galiba... - dedi « Da neler gördün bakalım? — Hiç... Kapısı arak kalmış oö lardan baktım... Bazı kadınlar uyuye Kampta Kalan arkada biri, firarileri aramaktan artık V gildiğini, ev n kararlaştırr duğumuz bir pencereye kırmızı bir a- bajur koymak suretiyle, bize hâber verdiği gece yola çıkacaktık. Silâhla romiz bir brovning ile birkaç balta - dan ibaretti. Ayrıca bir gaz tenekösi vö bir pompa ile alev saçıcı bir maki. n de yapmıştık ki epey işimize yarı.| tü iki halâ- yıkla beraber lama, Bu ha- layıklar, nöl dular. Esasen, İnce Ii ve Be sikti; sev cuk, gözlerini kapam, tıyorsa da kirpiklerin radı sirada bak; in arasından â- sa, imdi, istifade « « Çapkın ve azgin asi ol bazı kadnılar, bu erkeklere karşı 5 yı ele verme! si , Havva d bulmuş! i düşkün olurlarsa, şim da gezeriz de, gene ya ni Zelândalıları söyledik. Gizli mah. zenimizi bulabilmek için yüzlerce & - dam bir ay adanın altını üstüne getir. diği hâlde hiçbir iz bulamadılar. Mütarekeyi müteakip Narov Nekde lum. Almanya hastaydı, fakat ezmini| ve ösenretini kaybetmemişti. Çalışa “| cak ve Almanyaya esi et ve kud relini tekrar kazandıracaktık. OÖnün içindir ki, o zaman her tesadüf etti - — Bırakını: — Peki, şuraya, efendim bül baş başa idiler. Siz gidihit. Şimdi, odanm içinde, Havva ve Sün-| yiz. Başka köylere tavuk hindi hır- sızlığına da gideriz de, gene tutulma- vız.. Fakat, bir korkum vardı: Şâyet| ben dolaşır oradan geçerler dö ya-) iinbüle karşı ayni ine'zabı hissedi yordu — Hinzir maymun!... Erkek tomu cuğu... Gel bakayım! » diye, onu, ku tağımı boş bulurlarsa diye düşündüm.) ğına oturttu... Kulağını çekmeye, ko Onun için bu pencereden içeri girerek | İuhu budunu hırpalamıya o başladı. cesedi âşırdım. Omuzlarıma yükledim,| Hı maymun!.. dışarı çıkarttım, Fakat yolda birde - Bu tomurcuk açılmca, bire iki kadına rastadım. Bender pek! zehirli bir erkek çiçeği orktular, düşüp bayıldılar, Getedi;| ti. Öyle bir giçek a yatırimı. Geminin içinde gez -| dinim başı dönecekti ştım. Bir yerde tatlı buldum. | e düşünerek Havva, zenti çoğ yedim, Su da içtim... Üzerime bir ha-| rasla kokladı, öptü, öptü, & remağası geldi. Az daha yakal, tım.. Bir vere saklandım. meydanda kalmış. Haremağası, fars zannederek pa' rını attı. Bende w yaklarımı kâğtrdim. Kiaca: madım. Bâşka yerleri de sonra, yerime döndüm. Küçük zenci, hâli gözleri uyuyor taklidi yapıyor. İsveçli kadi ak seslerinin uzak- laştığına kulak kabartıp artık odada yalhiz Küldiklarına “kanaat” getirdik. ten sonra; hiddetli-bir sesle: ! — Sünbül! - dedi. Çocuk, gözlerini açtı, gülümsedi: — Sen neler yâptın bakayım... — Hiç... — Nastl hiç? — Hiç fena bir şey yapmadım. — Ben sana kımıldama, ele geçer sin, sonra mahvol sin, demedim mi? “- Ele göğmedim ki... — Geçecektin... dört ay daha esir hayatı yaşadık. Fa- kapalı, kat burada yiyaretçi kabul etmemize izin verilmekteydi. Bir gün “Vayka- to, kabilesine mensup Maori kadın - Yarmdan birisi de beni ziyaret etti Kabile reislerinden birisinin karısı olan bu kadınım ismi Ka'hau imiş. Ya rma gelines, Maori Tisaniyle yazılmış üsun bir mektubu okumağa koyuldu. Bu mektubun hulâsası, sonradan öğ - SON tendiğime göre öyleymiş: “Ey büyük reis! Sen artık bizim en BS a Bu tefrikayı bulun şaman olr mukadia eta beğendiniz mi? YA getirdim!,, Zanediyoruz ki bü suale yaş mektubu okuduktan son Evet! Diye cevap vereteksiriiz O halde İ | ğim vatandaşa göyle söylüyordum; — “Deniz kartalı” nm cesur delikan Marim ( hatırmızdan çıkarmayınız Teknemiz kayalıklara çarpıp battığı zaman ben 'bile ümidim! kesmişken bu dölikanlılar haykırmışlardı: — Merak etme kumandan, beraberiz! — Evet! elan , ki, koklıyda Ber ek daima Daima beraberiz! nacak Ayaklarım! O Bü sahnenin en heyecanlı noktast daydı ki, cesedin vaktiyle saklı durdi ğu dolabin kapağı gıcırd si yakalan dolaştıktan Cesedi denize n de geldin.. Ötel y n. — Sen ele geçecektir... Ben seni ünblili. Sünbül kurtardım... Bülbülün ossedini dolaba koymuşsun... Bakacaklar... Mahvola caktm... — Canım, pas retler ödama?...| Kapısi kilitliydi. Kimse giremezdi. “- Beri girdim ya... Ağtım dölahi.. irstün, hadım edilir. - Sen bu kafay-| kâlağacaksın... Seni ha ler... O Zaha he beyaz ka bir şey... Anlıyor müsün?. Bürasr orman da'değil.. Buralarda do- laşmak tavuk hindi hırsızlığına da benzemez... Azıcık sabret. Öteki yara lârınıza şimdide tavsiye <&di. Bu €ser pek yak:ndâ kitap halinde çıkarılıyor Fiatı çok ucüz olacaktır lâhdada uzün müddet bulun bir Alman kadını imdadımıza rok vazyieti izah etti: Bu kadın, 1880 - 61 de karşı istiklâl - mücadelesine girişen Yeni Zelandalılarin en toplıyan kabil bile efradı umumi harp içinde de İm gilizlerin hizmetim , İngiliz) i olmay . Kadı abile namma İugilizlere tesurlarını| Yerli kadm, bu sırada odanida vah-| A bir dansa başlamıştı, “Haka - Ya. 1a,, denilen bü dans bitince Koynün-| lan yeşil bir taş çıkararak bana Ver.| Seni kurtarmağa çalışıyorum. Başına gelen bu felâketten çok Mmüteessirim. I hi. "ertelli — Bu mektubu orada mevkuf bulu- nan Setire adlı bir Türk ârtistine vere- ceksin | — O kadar mı? — Cevap beklediğimi söyliyecek$in.. Sakın cevap almadan gelme! Hans tevkifha sesetesstnrsnsa götebilir miyim? Semya yerinden fırladı. Hansın yüzü| #e dikkatle bakir. Tanıyamadı. 8 işeriye girer gir mez ilk rastladığı gardiyana sordu: — Sizi — Türk artişti Semray; görmek İsti. yötum.. Hangi hücrede oturuyor? | Alman kadınma sordum: te göre simdi ben Ma. ori reisi i nız dü “Vaytet,,, yani “Mukaddes su,, dur, Kabile Köhratman l m ruhu, itikntlarınca sizde te- elli ötmektedir. Esasen bu taş atcaz! kâbile reisleri tarafından kullanılabi- | lir. Salonda birçok ziyaretçiler o vârdı Gardiyan, Hansın yüsüne © bakmadar, — Kimsiniz? ineli hücreyi göstererek! — Ağım Ha İşte orada, dedi. Biş ge lüsum gör nıyamazsı nız! — O balde..? — Sözümü kesmeyin, tica ndaki gürcü kol and İİ cukları arasında öl vak Stalin tarafmdl — Ya vermese. — Kabil değil. Benin tarafımdan ge l l Kendim bahsetme, . Çünkü beni ta- diğini si en, muhakkak sutette sa- İ na cevap verecektir! — Türk artisti ha..! den tandır y atm ? — Artist neden, Hans koynuna yerleş (Kempinski) lokantasının elektrikç Yerli kadma mimnettarlıkla teşek -| Bunu da nete- Küt ettim. Bu saf insanların göster - dikleri bu takdir hareketi beni cok mütehassis et Kadıncağız entari ile yeşil ederim! ak ötme elbette bir sebe ele etmeyin! Hans koynundan Hele şu mektubu iki dakika bile kala- « Hatırmı sorup döneceğim. letek yürüdü. 8 1 hüe-| resi önünde patmaklıktan içeriye baktı.! Kuru bir ot mitiderin özetinde yarı! başma bu gibi feli düşünerek fazla mü çikardi: dilerim. Halıkınızda © yopılân tahil” ere okuyur| bitmiştir. Hükümetin o artdığı İ# casusunun çok yakında ele geçsö umuyoruz. O yakalanir yakalandı de derhal tahliye edileceksiniz. etmoşin.. Sisi seven bir kişi var. T. yenizö çölişâan da o dur.. Pehba Y' larından öperitn.,, den tanılır.. Elbette sah. bi vardır. 4 uımdan ayrilitkeh, şı dikkatle muhafa za etmemi, İngilislere kaptirmamamıı i yetle ricd etti, Bu değerli ha- etime götür - zarlı İan Hans gö düğü kadar saf ve aptal| artisti bir adam değildi. Yüzbaşı k i i. âlâ tahliye edil.) okudü k zarfı tereddütle — aldi ıraları bilâhare mem meğe muvaffak oldum. Avrupaya hafeketimizden O birkaç gin evvel, beni gene böyle çok müte- “Sevgili meleğim! “Seni kurtarmağa çalışıyorüm. Başı. na gölen bu feliketten çok mütededirlm. Harp zamani her memlekette berkesini dini ni casuğiukla ittiham edil. yacak kadar da zekkâsı vardı, Hans parmaklığın konatına ğını vurdut parma- (Devam var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: