16 Şubat 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

16 Şubat 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

açıldı Düm san? on dörtte Tarabya yolun- a Bay Vahiü Günseli Pe Sisme a Çekmış, 4ğaca çarparak parça- Gez *r. Fakat Bay Vâhid, bir mu- evinden, muhakkak olan ölüm Rlüenini atlar mıştır. e Ahmed Nuri Karakuş, bu satır- Ni okurken, gözleri faltaşı gibi açıl- miyin vücudunda bir ürperme his- iy İamanlardanberi içinde uyanan eyi, bu süretle halletmek im- » tesadüf ona vermişti. Kendi kendine süiylendi: Ri frsatı kaçırmamalı!” ha tSYİ yüzüne doğru kaldırdı ve verdiği sarip bir sesle: Vİ zavalir Vâhla: » dedi. heman nda, koltukta oturan karısı Seslendi; — Ne olmuş, ne var? mağ öz ucuyla bakarak onun s&- rakamı br an tehir etti. a kadın, tekrar helecanla sor « Xx Mve süüyorsun? ne var? Maklerin rinde durakiıyarak: imç meb kazan! “RU omuzlarından tutup zap — May ölmedi... Ufacık bir bere- b me ei koltuğa yığıldı. Sinirleri 2 Hiekra hiçkıra ağlamağa ba dar me elen mi? kocasına kaşı Ban, be ndan mı? Neden ağla- p baş Mİ dn bilmiyordu. Erkek, oda Side il ben yukarı dolasıyondu Vahiy, bir ümit vardı: m age arasında bir müna - lari M çoktan anlamıştı. Onu mesele bu değildi. An- Mnaş eden in merak ettiği gey, bu Pevüy att imla neden münasebet Me BİK O, bir ten cazibesini Yaraş Ya, Fakat ya başka bir gey Hayp, © #AİP, ya fikir? Met bi, hay, Bu olamazdı... Bu k ii. a tzabıydı... Sıhhatli bir Miya ha”, Belki artık kocasından bik- alin Deden iL. Bunu anlamak, has Sine ileri geldiğini bir doktor Bizek, Mizımdı. Sonra ilâm aram bale Önüne geldi. Sart bir mas. ila, Mn, a m artık ağlama... Dostu- Malan bin yarası yok!.. Bu göz hk. Ber, “ İaydam var? Beni din $u dakikada sana bazı NE eğ, A hakim olduğumu iti- ir etmiy, Bu meselenin beni glâ - İn Bini iddia edemezsin. hza İle Kğ an ar (, “muş gibi, cizgiler > Sage, ile ayr o ağlıyordu. > Bira, Eh İP tavarlş: MA Sevap e Maymunlukları, da ba- ren n defa olarak igittiği bu İsi ei Benç kadın göz hâyretie kocasına bak- Vay, Mümanebatiı, > #diyo,» “İRİZ kaç zamandır de Yel seye, Kay emindim, . im çi likla irkildi: dar “İl Beni Aptal mı sanı Yom BA Karada bal Bir uçurum Nerede buluşuyordunuz? Bir garson - yer mi?.. Bir otel mi?.. — Otel. — Pek âlâ... Adresini soracak deği- liro. Zaten Vâhid zengindir... Her hal- de rahat bir yer intihap etmiştir... Sık İ sik gidiyor muydunuz? İ O Kad, inledi: İ — Nuri! Nuri! Allah aşkina merha- İ met et! — Ne, merhamet mi? Bu kadarcı- ğını öğrenmek de hakkım değil mi? Söyle bakalım. Saide, büyük bir gayretle kendini topladı, Kocası odada beş aşağı, beş i yukarı dolasıyordu. Biraz sükün bul | muştu. Önüne bakarale; — Mademki her seyi bilmek istiyor- İ sun, dinle! Sana olduğu gibi anlata - yım, Fakat sakın sözümü kesme. Tek- rar etmeye mecalim yok. — Peki, dinliyorum. Ya rağmen pek çok seviyordum... O - nün için bu işin harikulâde bir sergü- eşi olduğunu tasavvur etme... Evet. 9 benim dostumdur. Bunu İnkâr etmi- yorum... Fakat sannettiğin gibi bir şe kilde değil... Otele öyle sik sık gittiği- miz de yoktu... Hattâ bazan baftalar- ez... Anlıyorsun ya... Kardeş gibi otu- ruyorduk... Bu, bir çılgmca asktan 2. yade bir şefkatti.. Afedersin, bunları sana #öylamemeliyim ama, madexiki istiyorgun, izahat veriyorum... Bizi bi- ribirimize bağlıyan en ziyade ayni fi. kirde, ayni histe, ayni görüşte oluşu- muzdur. Kadının berbir sözü erkeğin kalbine bir kıskançlık bıçağı saplıyordu. Ei- leri, cebinde, tırnaklariyle avuçlarını paralıyordu. Kadın, doğruyu söyledi - ğine emin olarak, rahat rahat içini bo- şalttıkça ve bundan dolayı da kendini mazur göstereeğine emin oklukça, er- kek büsbütün büzülüyor, sararıyor. sarsılıyordu. Kadın, devamı ediyordu: — İşte, ikimiz de sazı severdik, ede- biyatı severdik... Fenni ve tibbi konfe- ranaları dinlemekten zevk duyardık... Ne bileyim, yazları tenha ve yeşil kör şelerde tabiatı seyretmeye bayılırdık. Uzun uzun konuşur, ve münakaşa eder dik... Emin ol ki O anda da aramızda olup bizi dinlemene de hiçbir mâni yok tu... Hep sözlerimiz kitap, tiyatro hak- kında, yahut musiki etrafında cereyan #derdi... Evet bizi birleştiren hayvani bir histen ziyade, fikir, ruh arkadaş» hığıydı. — Namussuz! Artık bütün muvazenesini kaybet - Miş, karısının karsısında savurmadığı küfür kalmıyordu. Genç kadın,*başı- ni kaldırdı ve o anda şimşek gibi, va- siyekin fecaatini anladı. O, bu sözlerile, icap edenin tamami- le aksini itiraf etmişti. Aralarında dol- mak bilmiyen bir uçurumun açılması- na sebep olmustu. (Hatice Süreya) lisan Aylık İ dersleri programı (Pazartesi ve Perşembe: İngilizce (Sah ve Cuma: Almanca (Çarşamba ve Cumartesi: o Fransızca y ve | her seyin farkındayım, . Her aym birinci pazarı: o Fransızca ei wo İkimei ili HABER — Aksam postası Tenten Amca Sukutu hayale uğruyor AKŞAM POSTASI iDARE Evi Istanbul Ankara Caddesi Posta kutusu : Istanbul 214 Telgral adresi ; istanbul HABER Yazı işleri telotonu : 24679 idâre ve lân 24510, ABONE ŞARTLARI Türkiye Erard Sengiik İsÖĞMr 2700 m4. “ayım 3 ayi va © Sahabi ve Neşriyat Müdürü: Haşan Resim Us Basıldığı yer (YAKIT) matbaası a Ye er Seng Gül kasahasını 1861 yılı 16 şubat günü 76 sene evvel bugün Somatra adasında müt hiş bir zelzele oldu. (Zelzele çok! şiddetli idi. Orada bulunan bir Fran) sız gazetesi muhabiri gazetesine zel-| zeleden sonra yazdığı makalede söy le diyordu: —Somatra zelselesi, Paris sokak- larında ve bu yazımı okuyacak me deni şehirlerde yaşıyanları belki hiç alâkadar etmiyecektir, Fakat insanın tabiat karş'sımdaki mevkiini göz ö ninde canlandıran bu zelzele, diye bilirim ki yer yüzünün en korkunç sarsıntılarmdan biridir. Hareket iki! dakika kadar sürdü. Bir saniyede toprağı alt üst eden gizli kudret iki dakikada ne yapa" maz? Ben kendimi ilk önce mütbis surette yalpa vuran ve nerede işe dal galar arasına gömülecek bir gemide| sandım. Ondan sonrasını bilmiyo" rum. Bildiğim bir şey varsa, kendi” mi topraklar arasmdan gene kendim! çıkardıktan sonra sayısız ölü insam| lar ve sayısız inliyen insanlar arasın da bulunduğumu gördüm. Holan- dezlerin müstemlekelerinin hududu üzerinde bulunan ve Aşali hükümeti ile civar bulunan Seng Gül kasabası kaybolmuştu. Bu kasabayı arıyan lar, yerinde deniz buldular... Frapsız gazetecisi yazısında zek zelenin uzun © uzadıya edebiyatını yapmakta ve inaanm aczini canlan dırmaktadır. Sarsıntıdan sonra bir tek evin ye" rinde kalmamış, her şeyin topreklara| karışmış olduğu görüldü. Deniz ke narında bulunan bir kale dalgaların hücumu ile denizde kayboldu. Tek! insan kurtulamamıştı. Zelzeleden bir ay sonra halk topr rakten çıkarabildiği enkazı tekrar kulübeler haline getirerek yaşamağa | başladı. Ölüler gömüldü. Sağ ka lanlar, geçim çaresini aramağa ko yuldular, En büyük facia da bundan sonra vukua geldi. Bir gün gene hafif bi toprağa gömdü arayanlar bir türlü bulamadılar çünkü burası denizdi Ikiintiyar Somatra'anha iyi ikiyeayırdı. Duadan sonra ölüme kurtuldu ve kurtulmak istiyenler öenize gömüldü'er razı olanlar yer sansıntısı hissedildi. Kulaklarını topraktan ayırmıyan Somatralılar ne yapacaklarmı şaşmdılar. e İhtiyar bir yerli: — Bu iyiye alâmet değildir. Biz de bizden evvelkilere katılacağız. O* nun için herkes duasını yapsın ve ö- lüme hazırlansın... dedi. Bu söz Somatralıları büsbütün çileden çıkardı. Ahali; — Ne yapalım? Canımızı kurtar” mak için nereye gidelim? diye sızla” rdu, Başka bir ihtiyar: — Canını seven arkamdan gel | sin, diye bağırdı. Yüzlerce yaralı bereli insan ikinci ihtiyarın arkasından koşmağa başlar dılar. Bunların gittikleri yer deniz kenarı idi. sağlam kalan kayık ve motörlere dalarak açıldılar, Nereye gidiyorlardı? Kimse bil miyordu. İbtiyara itimat etmekten başka çare yoktu. Neticeyi uzatmağa lüzum yok. Deniz sanki yutacak insan bekliyor muş gibi bir müddet sükünete dak miş. Birden sular yükseldi ve Se matralılardan canmı kurtarmak işti” yenler bu suretle sulara gömüldüler. Birinci ihtiyarm sözünü dinliye- rek duadan sonra ölüme razt olanlar se uzun korkulu günler geçirdikten sonra kurtuldular, Yemek içinde servet |! Amerikanın Bosten şehrinde Harry B, Paul hayatında ilk defa olmak Üzere geçenlerde İstiridye satn alırken dük» kânçıya; — Hoşça gideceklerini hiç sanmıya » * rum ama , hels bir tadına bakalım! Demişti, © gece sofrada istiridyesini çiğnerken dişleri kat: bir şeye çarpmış ve ertesi günü kocaman bir inei olan © sert şeyi, bir mücevherciye 500 dalara satmuşlar. İstiridye yerken iyice çiğnemek hiç de fena olnuyacak! Gürbüz Çocuk müsabakamız lm e SN ue Soldan ifiharen: Bay Ferit Kızı 7 yaşında Melike (No 63). Bay Turhan Şimşek kızı 8 yaşında Nurkan Şimgek (No 404). Bay Mustafa kazı â ye şında Sabahat (No 126). die > Niyazi Anmet 76 sene evvel bugün Somatrada en korkunç bir zelzele her şeyi gi zi SARSAM ER ği Lİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: