March 11, 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

March 11, 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Jöpoblüın yeni hariciye nazırı ve bir hatıram... ayı uzun zaman Milletler Cemiyetinde ve Pariste temsil eden NaotakeSato birkaç gündenberi Hayaşi kabinesinin harici- tadır, Sato'nun çok zeki ve sanatinde mahir bir diplomat olduğu söylenir. Bu rivayetin ne dereceye kadar doğru olduğunu bilemem ama Montrö konforansı eanasında her giln birkaç kere göz göze geldiğim bu diplo. matın benden ve arkadaşlarımdan hiç de fena bir not almamış olduğu» nu hatırlarım. Biz, dudaklarında ve gözlerinde her an manidar bir te besslim dolaştıran ve kimseyle kotuşmadığı halde herkese çok tanıdık gözlerle bakan bu ekselânsı bir hayli nazik, mültefit ve çelebi bulmuş- tuk. Zaten bu nazikliği bu çelebiliği yüzünden bir de mühim siyasi gaf yapmıştı ya... PBnteresandır anlatayım: Boğazlar muahedesinin bütün delegeler tarafmdan resmen imza edildiği gece her murahhas heyetinin reisi temsil ettiği devlet namma birer güzel nutuk söylemişti, «Herbiri Kemalist Türkiyenin bir başka millet gırtlağından çıkan bir şeref senfonisine benziyeri bu nutuklar ars. sında bilhassa mlttefik ve döst Yunanistanın murahhası Politisle, Fran. #rz delegesi Pol Bonkur'un, ve konferansın Avustralyalı Reisi Bruce'ün hitabeleri ve Tevfik Rüştü Aras'm verdiği cevap cidden hitabet sanati- nm birer güzel niimuneleri olmuşlarâr. Bu meyanda 8. E. Sato da söz almıştı, Avrupa dillerini çok iyi bilen, Japonların ve Çinlilerin dahi bu &illeri konuşmakta güçlük çektikleri rivayet edilir. 8. E, Sato fransızca. yı bütün bu rivayetleri tekzip eden tatlı bir ahenkle konuştu. Fakat yu- karda da söylediğim gibi her zaman fazla nazik olmaya çalıştığı için debşetli bir gaf yaptı. Biryerinde: “Japonyanm Milletler Cemiyetinden elemli ve betbaht ayrılışı... Diyecek oldu. Yanmda oturan ikinci Japon delegesi sapsarı kesildi, eteğini çekti; gazeteciler ve diğer bütün delegeler kulak kesiliverdiler, Malüm a... Diplomasi işleri tuhaftır. Bir kelimeye bakar. Bana öyle geldi ki herkes bir an: “Acaba Japonya âni bir kararla Milletler Cemiyetine mi giriyor?,, Diye düşündü. Fakat bütün bunlar ancak bir saniye devam etti. Sato dudaklarmdaki manidar gülümsemeyi değiştirmedi ama bitireme- diği elimleyi şu şekilde tashih ederek tekrarladı: “Japonya İmparatorluğunun Milletler Cemiyetinden ayrılışı ilâh... “Elemli ve betbaht”* kelimeleri hazfedilmişti. İki saat sonra bu nu- tukların fransızca ve İngilizce zabıtları dağıtıldığı zaman bu kelimeleri dikiratle aradık. Fakat bulamadık. Zira Japon murahhast gibi “Konfe, rans umumi kâtipliği,, de nezakete llizum görmemiş, Japonyanm Millet. ler Cemiyetinden ayrılışmı “elemli ve betbaht" bir hâdise addetmediğini ihsas etmişti, ENFARİ BÜLEND- Pazar günü yabilacak hava bayramı Tren, otobüs ve otomobiller halkı Yeşilköye tenzilâtla götürecekler Pazar günü Yeşilköyde , yapıla” cakTürk Kuşu bayramı için hazırlık lar ikmal edilmiştir. O gün Sirkeciden kalkacak sekiz tren, halkı yüzde elli tenzilâtla Ye lköye götürüp getirecek, Eyüp, Yil ve Sirkeciden gidip gelme 5D kuruşa yolcu taşıyan otobüsler kalkacaktır. Ootomobiller de Yeşil köye dört kişi ile, adam başma 125 kürüşla gidip geleceklerdir. Bugün Türk Kuşuna mensup üç tayyare ve iki plânörümüz daha Yeşilköye gelmiştir. Yarm beş mo. törlü ve üç motörsüz tayyare şehrin üzerinde uçup ve beyannameler ata» yak halkı bayrama iştirake davet e deceklerdir. O gün bayrama iştirak edecek üniversite ve yüksek mektepler tale- besine Türk Kuşu tarafından mecca- ni bilet verilmiştir. Hatayın ana yasası Dünkü içtimada bitaraf müşa- hitlerin mütaleaları dinlenildi Hatay anayasasiyle (statüsünü tetkik « olan mütehassislar beyeti dün Cenevrede bir içtima da- ba yapmış ve bu ümmk bih bitaraf müşahiller izahat Vermiştir. Bitaraf müşahitlerin bü izahatr Bayır, Bur cak ve Hazne nahiyeleri hakkında olmuştur. Cenevre, 10 (A.A.) — Anado Tu ajansmmn hususi muhabiri bildiri- yor: Sancağın statüsünü ve teşkilât #sasiye kanununu hazirlamakla mü- kellef olan eksperler komitesi, dün Sğleden sonra mesaisine devam et miştir. Komite kendisine çizdiği çalış- ma usulü dairesinde Numan Mene “menci oğlu tarafından tevdi edilen ve komitenin çalışma unsurlarından birini teşkil eden projenin lüzumlu ve esaslı hükümlerini müzakere et- mek suretiyle konsey tarafmdan 17 kânunu: tasvip edilmiş bulur nan rapordaki prensiplerin tetkikine devam eylemiştir. Bu suretle, komite, San harici işlerinin müstakbel | beynelmilel anlaşmaların imzasiyle katiyet kesbedişine ve Suriye dev- İetiyle para sistemi ittihadma dair o lan meseleleri nazarı dikkatten geçir miştir, Komite, bugün, müşahitlerin Bayır, Bucak ve Hazne nahiyeleri hakkında mütalealarmı dinliyecek- tir. Vergilerin tevhidi Maaşlardan tevkifat bir rakamla yapılacak Ötedenberi tetkik mevzuu olan ver. gilerin tevhidi işi nihayet tahakkuk et. mektedir, Maliye vekâleti bu Rususta bir proje hazırlamıştır. Proje üzerinde. ki son tetkikler bitmek üzeredir. Projeye göre tayyare vergisi de das hil olduğu halde müââşlardân yapılân tevkifat bir kere de almacaktır. Bünür bütün vergiler tek bir rakam ba. tesbit edilmektedir. Ingiliz Türkçe konuşmak | Hayata dak mecburiyeti Bü sabahki posta ile gelen İngiliz. ce 'The Observer gazetesinde okun. muştur, ISTANBUL, Mart, 1 İstanbulun büyük mikyasta okunan hakiki akşam gazetesi “HABER,, 8 | Buraa belediyesinin umumi yerlerde Türkçeden başka bir dil konuşulması- m mene ve bu nizamı bosanlardan pa. ra öezân almağa karar verildiğini büdiriyor. Bu kararı terviç eden “HABER, Tekirdağ belediyesi tarafından da &y- mı tedbirin alındığını hatırlatarak; 1s- tanbulda da böyle bir tedbir alınması lâm geldiğini ileri sürmektedir. Şimdi halde, İstanbu? vülfusensn yüzde 30 zu Türkçeden gayri bir ana dile malik bulunmaktadırlar ve bun. lar kendi dillerini hiçbir kayda tabi olmaksızın kullamyorlar. . 4 5 HABER Işte birçok meseleler gibi bu meseleyi de beynelmilel plâtforma çıkarmış ve dünyanm her tarafına aksetttirmiş bulunuyor. Observer gür zetesi HABER tarafından ortaya atıl» mış olan fikrin aleyhinde bir mütalea serdetmemektedir. Zira Türk memle, ketinde umumi yerlerde bütün vatan. daşlarm Türk dilini kullanmalarını is- temekten tabii bir şey olmadığını İn. gilizler de bizim kadar bilirler ve İn- gilterede de umumi yerlerde fevka- lâde bir ihtiyaç olmaymea İngiliz di. linden başkasının kullanılmasma ta hammül edilemez. Dizraeli İbrani dilile konuşmamış- tır, Hitler Almanyadaki müseviyi AL manca konuşmamakla itham edebil- mek şöyle dursun Alman diline Alman edebiyatına müsevi Alman vatandaşı- nm yaptığı hizmetlere teşekkür et ii mek mevkiindedir. Dört yüz bin nü fuslu Atinada Türkçe bilenlerin sayı- sr 280 bindir, fakat evlerinde Türkçe konuşan ve hatta çocuklarına Türkçe öğreten miahallelerinin kahvelerinde, gazinolarında ve diğer Yunanlı top. lantılarında ancak Rumca konuşurlar. Zira bir milletin içinde o milletin dilini bilenlerin başka bir dille konuşmaları bir halaretolur, HABER “vatandaş Türkçe konuş!,, şiarmi dünyanm er tarafıma; müs- bet tesirler vererek yayabildiği “için memnundur, Parti vatandaşları tenyir edecek! Cumhuriyet Halk Partisi vatandaşla, tın bir kısmının Türkçedem başka bir lisan kullanmalarınm önüne © göçmek için en sağlam yolu bulmuş bulunmak. tadır. Bu vatandaşların hatsi ve içtimaf sahada diğer vatandaşların seviyesine getirilebilrmeleri için Halk Partisi ve Halkevleri çalışacaklardır. Bunun için de esaslı bir program yapılacaktır. Parti umumt idare heyetinin önümüz. deki 17 martta yapacağı toplantıda bu mühim mevzu üzerinde görüşülecek ve bir karara varılacaktır. Çalışmalar: Ankarsda Parti inni merkezinde teşkil edilecek bir komite idare edecektir. Dahiliye vekili ve Parti geneli sekre, teri Şükrü Kayanın Adana Halkevinde Adanahrlarla yaptığı hasbhalin sonun. da bu yolda faaliyete geçmek Üzere bir kaza komitesi teşkili ve kaza komitesi. nin Seyhan mebuslarının da dahil ola. cakları vilâyet komitesine bağlanması takarrür etmiştir. Şimdiden teşkil edilmiş vaziyette olan bu komite ile lüzum görülen diğer vilâyetlerde teşkil edilecek komiteler merkezi komiteye bağlanacaktır. z güzellik kra- İiçesi tevkif edildi Kami evlenmek isteyen romancı denize kaza ile mi GN yoksa ? Fransız bandıralı Paris transutlan. tiği Ile Amerikadan gelirken, viskisi ve şampanyası bol bir gece eğlenti- U sinden sonra İngiliz güzellik kraliçe. lerinden Mis Oksford'un kamarasm- * da esrarengiz bir surette kaybolan İn. giliz muharrirlerinden Frank Vospe- Tin macerası Paris ve Londrayı alt 5 üst etmektedir. al Evvelâ hâdiseyi kısaca anlatalım; Muharrir Frank Voeper ile İngiliz / güzeli vapurda verilen bir müsame. Y rede tanışmışlar ve İngiliz güzeli ba- Jodan sonra muharrirle diğer iki er. kek arkadaşmı kendi hususi salonu- na davet etmiştir. İçkiye bu salonda devam edilmiş ve bir aralık hava al, mak bebanesiyle balkona çıkan mu- karrirle Mis Oksford arasında şu kı, sa muhnvere cereyan etmiştir: — Mis... Benimle derhal evlenmeli- siniz, E; — Olamaz Mister Frank. — Öyleyse Allaha ısmarladık Miş Oksford! Muhârririn bu vedamı genç kızm çığlıklar bastırarak imdat araması takip etmiştir: — Yetişiniz! Yetişiniz! Denize diş. ti! Denize düştü! Salonda bulunafı diğer erkeklerden biri muharririn açık pencereden öte tarafa geçmesini gayet tabit addetti- ğini, zira bu pencerenden yandaki ka- mara balkonuna çıkıldığını sandığını söylemiştir. Bunun Üzerine geminin her tarafı ve deniz tarafı aranmış, fakat muharrir bulunamamıştır. Aca, ba muharrir kazaen denize mi düş- müştür? Fransız ve İngiliz polisi bu işin bir kaza olabileceğini kabul ödmemekte. dirler. Çünkü Paris transatlantiğinin süvarisi şu bevanatta bulunmuştur: — Muharrir Vosper - geniş omuzlu ve İri vücutlu bir'adamdı. Onun 37 santimi genişliğinde ve elli santim ir. tifomdn bir yerden tek başma ve ko- laylıkal geçebileceğine inanamam. Za! teh bitişik Xamarada bulünanlar Miş Oksfordun İramerasmda bulunanlar © Mis Müriyel Oksjord arasında bir müddet kavgalar oldu. ğunu, birtakım gürültüler işitükleri. ni de söylemişlerdir. Bunün üzerine adliye bir başka ta- raftan hâdiseyi tetkike başlamıştır. Hidisç esnasında kamarada bulunan Mis Oksford ile diğer Iki İngiliz er. kek tevkif edilmislerdik, — Şair mutat Gesi ço Bilmem nedendir? insan Oğ7 zaman Seçmek, bir şeyi öteki? ya bü etmek hevesindedir. Ya gü Yö yaar Birinin ötekinden iyi olduğun” ag at getirdiler mi? ötekinin ister düşmanı olur, oflun kalkmasıP! yep ler, Gerçi bu huyun Jâzim oldUĞU ler de vardır; fakat eşi oğu erde tercihe ya mevzii giri , Halbuki bunları is hiç pahada tera? yer > zaman, her y aruz, ya hece; serbest nazım sinin de yaşamasında yoktur. Fakat ben edebiyattan değilim. Dökülecek başk? Si var, bugünlerde beni sinirli başka bir miinakaşa oldu: eri er yemek mi? alaturka yemek 7 den iki taraf da, kendi hoşların* i lerden' başka yemeklerin kaldırılmasını istiyordu: ğır olurmuş; alafranga açılı zenin yeri yokmuş. Ben de münakaşaya iştirak o rostola” çi xoyi dedim. Alaturkacılardan caktım: gözlimün önüne di, e dilim dilim eni salçalı, bol garnitürlü rost0s kal o kadar mı? kâsenin dığımız zaman etrafa ar ram nefis kokular saçan has o0k sevmez misiniz? Yazık Ki BİZ Jahna karıştırmayız. arı düşünlüp ulatrang beraber olacaktım: gözümün e gü ri mantı, börekler, olmazlar” di. Onlarm da hiç birinden e medim. Rahmetli üstadım Abm aradi şim, yalancı dolmenm böbrek hestalıklarma bile yacağma kani idi; daha doğ e gözükmeği terek etmisti: Hayır, hiç birinden VAZ İnsan oğlunu keşfettiği lezzet wi mahrum etmeğe değil, yeni YE i zetler icad etmeğe çalışmal. z iğ içindir ki münakaşa edenlere: — Ben adim, Çinlilerin, mn rm yemeklerine taraftarım. ie ye eli hiç tatmadıım; belki bi önüme getirseler yiyemem. , de bunca milyon insan onlari Yİ mek ki bir lezzeti, bize ei < bile yine muhakkak bir dır. ! “İnsan oğlunar Jpanm yelda üzene bezene, kim bilir 08 reddütlerden sonra icad eti ti leri hor görmeyin. döneri de... Bon size yin demedim, çok tezzetli kat aşure de, hakçasin! ai na mı? “Şimdi itiraf edeyim xi Sie yemeğin değil, slaturka w kusuru var: duru” gay icad etmiyor; en İY! mızda bile hemen her mekler var. İşte bunu çalışmalıyız: zaika, İ tenevvü ister. Alarm üstünlüğü var, onlarda be Bin bir iki icadı vardı”. * mak için bir tez yazıp vs mek lâzım olduğu gib! mak için de yeni bir beğendirebilmek lâzım. . “Yoksa alaturkası JA yi tes rangasi da... Hatta iKöFİ bile iyidir.,, Maral ge — saa sana an a Osmanl! ii hanedan Papa Osman du KE Papanm manevi e“ larağası Sünbül ağn? e ke ve Osmanlı padişahın”. tiği bir çocuğuna tercih ji gençtir. Dünya azıkları bursa © likte aşti ee YY

Bu sayıdan diğer sayfalar: