19 Nisan 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

19 Nisan 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

alığuj sud ziyos 0a (Buyles) ön “isvatı zul8ur yed sanumyo eyi peyami va Kuş *Buyrams * *aMpAOY Ok UEUOK ÇNAVA EP IZTULTEJYUİ “Adli, YOO ADİ OPAL SUŞİ UŞEŞS Emuliosf O, “no deye MES ng “TEUTE yi UEŞEEUK PLS Ng ŞUNA Çav op ww» zzzayme anfi şnd pm) ir di 3 E HAvul ıı giziriğepulaçakiat. R Eş MEiriEie kesi tepit ESERELEİ.E Ş,lpij Esma Fi » BİGEBEKER5 Ru peeseiji 2 32 5 Bişr gi Eilani il ip £ “EBA E gr e 3 “Se B N erki li kir İp 3 EN e e PER İRİ “& 38 İP Bm a BEERE ak 57 ce" EEE z 2EE,iR gE ez > EŞ 5 rail i' Ey? E BasLnz g ş gi - DESE ge E EEE be işa e e. EE Birer ki KEİ z z 3 mp1 I9gEl a g > z 2 EŞ$N İgİEİ ER zg. Rög! il kimi tığ ci < işle serit: se OE” cide Op; 4 BERE eser ia Ee piçi E & f iü B & zg Ns © 8 İrps üzREşe S8 SA 38.59 > kürde şikeek Oi gEBpe İE balim i tk ii z BERE EB s0 3 GEipe 3 33 B Ete ““öggi Ki şim E e piril MR kva” BAE Bi: Gi 5 E3 gr E v ; yi Meke # z N ki ğ 2 La 20 CUCERİN. ASKI de zanneltiği kılıcın kapzasında üç el- was vardr. Öyle elmaslar ki, beheri en aşağı birer servetti. Şiko, sevgili Juanasnm mütemadi meşguliyeti sayesinde gündengüne, göz Je görülecek derecede iyileşiyordu. Âli- cenap Don Sezar bu küçük kahramana elli bin liralık bir hediyeyi zorla kabul ettirebildi. e Pardayan, cücenin düğü. nünde hazır bulunmak suretile ona dost Tuğunu gösterdi. Derhal şunu söyliyelim ki, bu düğün, büyük bir hâdise oldu ve yalnız halktan 'bir çok kimseler değil ayni Ozsmanda yüzlerce asil de gayrikabili tasavvur ad dedilen bu düğünde hazır bulunmak te- cessüsünden kendilerini kurtaramadrlar. Fakat bu sevimli çift görülünce, her ta. raftan takdis, saadet (o temennileri ve hayranlık nidaları yükseldi. Bunu da söylemeğe hacet ver mıdır ki, Şiko iyileşince Pardayan (o eskrim derslerine devam etti ve talebesinin seri ve şayanı dikkat terakkisine âdeta hay- ran kâldı. Nihayet Pardayan, Don Sezarla nişan sı güzel Jiraldayı yanma alarak Fran- ” sa yolunu tuttu. Hareketinden bir ay sonra, Pardayan müthiş mücadeleler ve tehlikeler baha. sına elde ettiği kıymetli evrakı dördün- cü Hanriye getirdi ve faaliyeti hakkmda kendisine mufassal malümat verdi. Kral meşhur parşümeni parça parça yırttı ve büyük bir sevinçle bağırdı: — Mösyö, size tacımı ve tahtımı iki defa medyün olacağım. İtiraz etmeyin. Çok şükür hafızam yerindedir. e Haydi bakalım şimdi tekrar m: hiçbir imükâ, fat kabul etmiyeceksiniz? Ve sizç bir yardımda bulunmak zevkinden mah rum mu kalacağım? Pardayan gülümsiyerek cevap verdi: !. e di: sali — Tam üstüne bastınız Sir. Majeste- lerinden bir ricada bulunmak İstiyor, dum. Kral sevinçle: — Mükemmel, işte buna memnun ol. dum, Nedir ricanız? Dedi ve içinden ilâve ettiz « — Sen de, herkes gibi, nihayet oraya geldin!. — Majestelerine, İspanyadan getirdi Zim bir dostumu takdim (etmeğe mi saade buyurmalarını rica Oetmek isti, yordum. — Nasil bu kadar mr? — Ayni zamanda bu odostum için, kralın ordusunda bir yer istiyecektim. Kralın yüzündeki garip ifade gözün- den kaçmadığı için derhal soğuk bir ta- vorla ilâve etti: — Fahri bir mevki.. Tabiatile.. Dos. tum kendi parasile (o geçinecek kadar zengindir. — Pekâlâ, memnuniyetle. mademki. Pardayan bu yarım kalan itiraf Üze- rine müstehziyane gülümsedi ve ayni soğuk sesle devam etti: — Majesteleri beni | şereflendirmek Jütfunda bulunmak istedikleri takdirde hatıra olarak, dostumla meşgul o olmak ve fırsatların onum lehine o dönmesine yardım etmek Jütfunda bulunacaklarını ümit edebilirim, Kral hayretle: — Vay, aman, dedi. — Nihayet Majeste, bu dostumun $a- tn alacağı arazinin dükalık muamelesi görmesini temin edebilir. — Aman. Nasil olur?.. Dükalık!. Böyle., Havadan düşer gibi. rastgele birisine... bu etraftakileri bir bay'i ulu. tar. — İstedikleri kadar ulusunlar Sir rl Fakat şunu söyliyeyim ki dostum taste 2 vam 45 3 ni ge ilkin; ik İİ iliş © İMelz.58 e O çmiliği i golriliki; 3 EN İMŞ)iİii 5 $130,)ip23 “ş0 : ies 5 girişi ip 238 gu 3 e e) öt i İİ | ndaki vi 2 Biş ? Viz 5 Raid < ğ 85 ai Lİ E içi) sig 2 aaBle iş 3 Mi * asl Eyi 3 BözPiydsİ Sig g1 a : z bi gele birisi değiklir.. Asildir bem de çok büyük bir asil, Kral tereddütle; * — Mademki mesuliyeti üzerinize alı- yorsunuz! dedi, — Mesuliyeti üzerime alıyorum Sir... Nihayet, evet mi hayır mr? — Evet, şeytan adam, evet! Fakat bu lâtfun kime tevcih edileceğini öğren. mek istememi herhalde mübalâğalı bul- MaZSINIZ. Pardayan soğuk tavrını (bırakarak güldü ve: — Madsmki, sicalarımı kabul etti- niz; hiç de mübalâğalı bulmam! Dedi ve birkaç kelimeyle Don Sezâ. zın kim olduğunu izah etti, Kral da gülerek: — Canım, dedi, bunu re diye evvel söylemediniz? Pardayan gülümsiyerek cevap verdi: — Kendime göre bir maksadım var- dı Sir! Kral bir müddet onun gözleri içine baktı, sonra omuzlarını oynatarak kah- kahalarla gülmeğe başladı. Pardayanın daha Evvelâ, geçen dersteki vazifeleri görelim, bu bahsi. Ni m 4 İij o diiş yi 5g 3 elişi azE 5 : ER Deh e EKİL ai VE BERE? ili LAM si Slimiihi iç O Sİâödazd 433 O Szilllli Miğediin mr öğ — That'll be L. 4.3.8. (Four pounds three and eight- pence). — Ive found a corner seat for you and put your #uitcases on the rack, ç Your carriage is near the diring.car and you can or- — One first to Giascow please. der lunch when the attendant comes along. — Single or retum”? — Single. — What time do T get to Glascow? — 6.15. sir. — Which platform is it? — No, 8, over there... — Thank you. COCENİN AŞKI 21 niçin bü suretle hareket ettiğini anla, mişta, O zaman hakiki bir heyecan ve dost. dukla onun elini (tuttu ve samimi bir şefkatle: — Ya sizin için ne yapabilirim?,, Ben den birşey istemiyor musunuz? Pardayan ga sâf bir tavırla; — Fakat benim bir şeye (o ihtiyacım yok ki, Sir, dedi. Yahud.. Evet, bir şeye ihtiyacım var.. — Ha şöyle! Pardayan devam etti: —'Tam bir hürriyet ve müstakil ol. mıya ihtiyacım var. © Kral act bir inkisarı hayalle; — Al, dedi, gene müthiş bir sergüzeşte at niyetiniz var? — Hayır, Sir... Basit bir sergüzeşt... Aranacak bir çocuk var da, Kral büyük bir hayretle: — Bir çocuk mu? Bu çocuk sizi ne diye alâkadar ediyor? Diye sordu ve Pardayan eğilerek ce- vap verdi: — Bu, benim oğlumdur! — son — 4 — Hangi trene biniyorsunuz (hangi treni alıyorsu, nuz?) — Saat 10 trenine, Türkçeden ingilizceye çevrilecek olan cümlelerin de tercümesi şudur; — Thank you, sir. A pleasant journey to you. — Thank you, here you are, Dy Şe Şe Slim diğe dini akıla di

Bu sayıdan diğer sayfalar: