13 Mayıs 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

13 Mayıs 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Gİ iğ | zeeeese sena snn ses sene ran saanen veee — Hayali ciha 4 man ön am SUNA BELADA PE ME EAA BANANA ANEEAEEENN SENA EENMEN YAMAN EREN Geçmiş zaman olur ki... değil, metelik bile etmez zamanın hâtıraları — İ aranrasasan aresaaamenraseenesasasen serer eren esernemmernnsen ea erene Fedailik nışanı Fehim Paşaya, otomobile binmek cesaret ve şecaatini gösterdiği için verilmişti ! Yazan: AKA GÜNDÜZ metiyle buraya memür olmuştu da | ciler hayret ve takdir ettiler. Bu ne Rahmetli üstad Ahmet Rasim sağ olsaydı bunu daha etraflı yazar dı. Çünkü bu vakyı benden iyi bilir- dı. Çünkü bu vakayı benden iyi bilir bulunmuştu; Ertesi gün gazetelere yazsın diye. Fakat koca üstad usta" lıklı bir mızıkcılık edip yazmamıştı. Havadis sütunlarında yalnız şöyle bir şey çıkmıştı: Fehim paşa hazret- leri bu tehlikeli tecrübede bilfül ve bizzat bulunmak şecaatini göster- mişlerdir falan... Hikâyenin tadına varmak için bi- üst tarafını bilmek gerek: Rusya Gafliğin müthiş istibdadı altında inli- yordu. Fakat darülfününlarından, edebiyatından, musikisinden, ilmin- den, fenninden mahrum değildi. AF manya koyu bir mutlakiyetle idare olunuyordu fakat Almanya aynı mutlakiyette ilmin, fennin, tekniğin, sanatm kaynağı olmuştu. Bunun gi- bi bir çok müstebit ve mutlak rejim” ler altında bulunan memleketler me- deniyetten istifade ediyorlardı. Or manlı İmparatorluğu müstesna. Meselâ Abdülhamid devrinde e- lektrik ve telefon şiddetle yasaktı. Telefon uzaktan uzağa konuşan bir nesne idi. Memlekete telofon gi- rerse her kes uzaktan konuşur ve Abdülhamide teleforla suikast yap” mak kolay olur! Elektrik, hele o mendebur, men- hus, melun elektrik yokmu elektrik! İşte o görünmez müdhiş kuvvet büs” bütün yasaktı. Burada düğmeye ba- sacak orada ki Yıldız saraymı hava” ya uçuracak! Cariyeleri mariyeleri, ağaları mağaları, şehzadeleri mehza- veri padişahı madişahi ile bera- P.,. Önceleri bu o kadar korkunç #nem- li görünmüyordu. Bir çok patırtılar den fetvalardan sonra Mekkedeki camiye elektrik yapıldı. Sadık mü. hendisler, sadık âlimler hesap ettiler, ettiler, sonra yemin ettiler ki Metkedeki elektrik kuvveti Yıldız saray'ına kadar yetişemez. Hem o ka 'dar uzun teli kim alıp uzatacak!? Bu, Ahdülhamide biraz cesaret verdi. Derken kim kandırdiyse kandır dı. Bu sefer Yıldız sarayına bir elek- tilt santralı yapıldı ve en sadık me- murlar getirildi. Saray donandı.'Sa- raylıların ağızları kulaklarından iki i k daha arkaya kadar açıldı. vel şaşmasınlar ki bu düğmeyi çe- iviriyorlar, çıt! dedi mi bütün salan gık içinde kalıyor. Bir çıt! daha Ee sönüyor. Demek bunda müd- ir şeytan işi var! Hele bir gün Yıldızda bir kontak i Büyük bir yanığın tehlikesi geç . Anlaşıldı ki elektrik korkunç bir #uvvet ve kuvvetli bir düşmandır. O günden sonra memleketteki elektrik yasağı büs bütünleşti. Ama o zaman hava gazı vardı; Niçin ona izin verilmişti? İzin verilmişti, çün- kü hava gazı belli oluyordu ; Kokusu vardı, yayıldığı anlaşılırdı! Musluk. tan çıkarken fosurduyordu' geldiği belli olurdu!Fakat elektrik öyle mil? Çıt, pırt! Dedimi ortalık karma karı- şik oluyor! Bunula beraber hava gazı hak- kmda da son derece takayyüdler gös teriliydi. Birgün şimdi askeri inzibat karakolu olan Galata saray karakolu Beyoğlu mutasarrıflığı idi. (1903) karakolun önünde bir gaz borusu bozulmuş, tamir etmek için iradeyi seniye çıktı. Çukurun başına muha- fızlar, hafiyeler, memurlar üşüştü: Yer altından Yıldız sarayına hava gazı verip sarayı patlatmasmlar di- 58. Hatta o zaman mektebi Harbiye talim o muallimlerinden kol ağası Gülbeşeker Haydar bey de umumi eaüfettiş Zülüflü İsmail paşanım hire kaymakamlığa yükselmişti. Elektriğin, görünmez kuvvetlerin- den"korkulduğu işte bu devirde idi ki İstanbula bir at canbazı (Sirk) kumpanyası gelmiş, Taksim talim hane meydanında çadır kurmuştu. Otomaebil Avrupada yeni yeni çık- munlar, şebekler arasında bir de gös- termelik ve iptida; otomobil getir- mişti. O devrin otomobilinin ne olaca” ğını bir düşününüz. Bu günkü Şir keti hayriye vapurları. gibi iptidai çakar almaz şeylerdi. Sirkın bütün oyunlarına, bütün göstermeliklerine izin verildi. Fakat otomobile. asla! Hattâ bulunduğu yere polisler, zaptiyeler koydular ve otomobilin dört tekerleğini zincirler. le çadırın © kazıklarma bağladılar. Çünkü kendi kendine yürüyordu, yokuş iniş dinlemiyordu. Yaylım ateş eder gibi sesler çıkarıyordu. Bu âlet | bir gün Yıldız sarayma hücüm- edip sarayı temelinden - içindekilerle be. | raber uçurabilirdi! Fakat Sirk bütün ümidi otomobil deydi. Böyle bir şey görmemiş olan İstanbul halkıma bu otomobille can- bazhanenin reklâmı yapılacaktı. Sirk ecnebi idi. Babsâli ile sarayın ecnebi- lerden ödü patlardı. Bunu bilen Sirk direktörü sefnretine baş vurdu. Se” faret bir kavasla Babrâliye, bir kâtip- le saraya haber gönderdi. İki makam da telâşa düştüler, Sefir: “ya izin veriniz, ya kendim binip gezece ğim!, Demişti. Kendi binip gezerse kim ne diyebilirdi! Ahmet paşa, Mehmet paşa, Ali paşa, Veli paşa, Hasan paşa, Zübeyir paşa, Amir pa- şa hep sarayda toplandılar. Bu işe çi kar bir yol aradılar, Hele biz bir keşif ve tecrübe edelim de, dediler. Yasak etmesine etmedik, yalnız tecrübesi biraz gecikti de falan filan... Tecrübeye karar verdiler ama İ- gine binip kim dolaşacak? Öyle biri” si olmalı ki kendi kendine yürüyen bu tehlikeli araba Yıldız yolunu tu. tarsa, içindeki hemen kullananları öldürüversin idi t e tehlikeli işi Hünkâr yaveri j mağa başlamıştı. Canbazhane Filler, atlar, may € im paşa üstüne aldı! Bütün paşalar, vezirler, mabeym Eri HOLAN | TE BANK - ÜNİ şecaat! Bu ne fedailik! Fehim paşa Abdülhamidin süt kardeşinin oğlu ve kendisinin göz bebeği idi. Şehzade Burhanettinle de ayrıca süt kardeşti. Erkek, hovarda, kaba dayı tabiyatlı bir adamdı. Fehim pa” şanın çok aleyhinde o bulunurlar. Doğrusunu söylemek lâzimsa Meşru tiyette öyle Fehim paşalara rast gek miştik ki bu tek Fehim pasaya taş çi- karmışlardır. Neyse, .geçe.im, Fehim paşanın bu fedakârlığından Padişah da şnemnun oldu. Fakat iş çok tehlikeliydi, evlâdı gibi sevdiği sadık adamı bu tehlikeye nasıl ata” caktı? Ne çare, olacak işte. Sefir ce. napları cevap bekliyor. Fehim paşa tabancaların kuşan” dı. Ceblerine fişek doldurdu. İhtiyar olarak koltuğunun altına bir de ka: ma aştı. mobile bindi. Otomobil fosurdayarak, çatırda- yarak Beyoğlu caddesinde yürüme” ğe başladı. Köprüyü geçti. Beyazıta doğru yürüdü. O güne kadar Şeytan arabası diye yalnız iki tekerlekli ve ayakla yürütülen pisikleti gören İs- tanbul halkı böylesini görünce hem cok korktu, hem çek şaş. t. Bu olsa olsa şeytan araba- sı değil de Şytanlar imparatorunun arabası olabilirdi. Sary için bir tecrübe ve Sirk için bir reklâm olan bu gezinti iki saat ka dar sürdü. Araba zar zor yerine dö“ nüp zincirlendi. Fakat akşama seyir cilere sirkin içinde gösterilecekti. Bu kadarma da sefir razı oldu.Siyasi me sele de sızıltıya meydan kalmadan yatıştırıldı. Ertesi günü Fehim paşaya bir fe" dailik nişanmın yüksek derecesi Ves rildi! Aka GÜNDÜZ Şimendifer kazası ! Ankara IZ YALA.) — Bir İstanbul gazete, sinde “Ankara . Kayseri hattında bir tren kazası oldu, bir köprü çöktü, lokomotif “p, Yandı, yoleular büyük Beyecan geçirdiler, başlığı altında çıkan yazı Üzerine keyfiyeti tahkik ettik. Ankara - Kayseri arasmda ne bir tren kazası olmuş, n€ köprü çökmüş ne de lokomotif saplanmış değildir. Hadim, ferbetonz tahvil edilmekte olan bir köprü. den tren geçerken köprüdeki demir levhalar, dan birinin lokomotif altında kıvrılmam üze, rine, bunum çıkarılması İçin trehin bir müd. det tevkif edilmesinden ibarettir. Başka hiç bir şey olmamıştır . (Mevsmbaha gazete “Son Telgraf, tır). KASA SAKLADIĞINIZ PARA KURU BİR . ÇEŞME VAZİYETİNDEDİR ONU FAİZLE DANLAYA VERİNİZ i BO - Herkes hatip olabilir, Esaslı ve metot dahilinde ciddi çalışmak şariile Çeviren : Ertuğrul Mul Kelimei şahadet getirip ote" | penemenerassamsresssnmmaseseyer serenmmna Siz kendi yaradılişmizi hiç bir zaman göz önünden ayırmamalısr” nız ve neye daha müstait olduğunu | zu kendiliğinizden takdir etmeniz lâzımdır. Eğer çok çabuk parlıyan ve heyecanlanan bir yaradılışta ise- niz, küçük bir içtimada söz söyler- ken evvelâ bu hee ye mıya ız. Eğer etleriniz m a içtimaymda kol- larmızı daha fazla manalı olarak kullanmayı öğrenmelisiniz. Umumi kaide olarak şunu söy- Biyelim ki her şeyden evvel tabii ol- mak, kendinizden b olmaktan Musolini gönçliğinde ! daima daha iyidir. Kendi yaradılış nıza uygun olmıyan bir tarzda 8öz söylemiye heves etmeyiniz. Çünkü siz eğer yumuşak bir adamsanız hiç bir zaman sert ve kuvvetli olamazsa nız. Nitekim kuvvetli ve sert bir adamsanız hiç bir zaman yumuşak olamıyağınız gibi.. Zaten böyle ol- mayı da istememelisiniz. Onun için kendi yaradılışınızı tetkik edin. Onu bulun. Küçük bir dinleyici grupiyle tecrübeye kalkın. İstidadınızın uygunluğiyle © kendi kendinizi tekemmül ettiriniz. Kısa: cası jestleriniz şunlara bağlıdır: I: — Sizin kendinize, 2: — Dinleyicilerinize, 3: — Nutkunuzun mevzuuna, YİRMİ DÖRDÜNCÜ TECRU- BE — Bir. koltuk önünde durunuz. vücudunuzu tamamiyle serbest br- rakınız. Birden gevşekçe kendinizi bu koltuğa bırakınız. . Başınızı gö- ğüsünüzün üzerine düşürünüz. Kol. larımızı, parınaklarınızı, dizlerinizi, elhasıl bütün vücudunuzu ,gevşeti- niz. Yavaşça kalkıp sanki'bir kor şuya başlayacakmışsınız gibi, bir den bütün vücudunuzu geriniz. Bu size; vücut dikliğini ve şahsi kon. trolü temin eder. Bu, vücut ve ruh için çok faydalı bir temrindir. Hazırlanma NOKTA: 39 — Sakın hazırlan- madan nutuk söylemeyiniz... Hayatmızda muhakkak ki bir- çok defalar hemen gelişi güzel, irti- calen söz söylemek mecburiyetinde kaldınız. Belki hiç takılmadan da sözü sonuna eriştirmişsinizdir. Fo- kat muhakkak ki bu nutkunuzu parlak bir muvaffakıyet addedemez siniz. İşte böyle hazırlanmadan söz söyleyip de muvaffak olmadığı. | nız gündenberi siz nefsinize itimadı kaybettiniz ve hazırlıksız söz #0Y- lerken geçirdiğiniz sıkıntıyı düşün mii ei ella Ali İTE iii daş Mİ aa KİN i Devlet Demiryollarının Haydarpaşa Liman araizsi üzerinde kâin m) eski rıhtım binasmdaki 6 numaralı oda sylık muliammen bedeli 0 ve 4 numaralı ahsap ambardan müilfrez Aylık muhammen bedellerle ve İiman arazisi üzerinde kâin 1/14 nur raka aylık muhammen bedeli 1100 kuruş ve pazarlıkla bir sene mü raya verilecektir, Pazarlık 31.5.637 de saal 15 de Haydarpaşada Birinci İşletme Mi de yapılacaktır. Tâliplerin muhammen kira bedelinin küt teminat akçesile ve gereken kanuni vesaikle birlikte yevmi stte müracaatları ilân olunur. Söz söyleme sanane versnr vesanman eve se vap s90ana den ersmee saa yare İ mar size yapılacak olanı her 13 MAYİS — 1937 aeeaane sanem saaasssaee sanatı fakat... dükçe şimdi bötün bütün © kırılıyor. Bilhassa bundan zırlanmadan hiç söz söyl DİZ. Bir hatip, söz söylemey* dar müstait olursa olsun, nutuk söylemekten hoşlan' mümkün olduğu kadar bövlt len söz söylememeye çalış nız tecrübesiz genç hatipler ği bilmedikleri herhangi bir ş zerine söz söylemeye can af8” Siz başka şeylerde ne kadar; rübeli, bilgili olursanız oluru nutuk söylemedeii evvel muh hiç olmazsa söyliyeceğiniz 1 belkemiğini teşkil eden ve b sonuna kadar nütka hâkim “5 olan (ana fikir) i, hazırla; ) dar zaman bulmalısınız. Hiç © binanın plânmı hazırlamada” di lece çirpiştirwermez. Hiç bir kişihas, size hemen, sadece 9” Hf üzerine, hazırlıksız bir sort maz. Hatta bizzat Beethovef W bunu her zaman yapmamış bir sahne sanatkârı söyliyeceği, ) Wmeyi hemen irticalen bula” Fakat maalesef halkın den istediği mükemmeliyet az ki hemen hemen gelişi gülü kes halk hatibi imiş gibi bütü sanlariyle, bütün cehaletiyle '£ müzde söz söylemek imkânmi$ luyor. Onun için bu gibilere tart tekrar etmeliyiz. “Eğer © lanacak vakit bulamadmızsa nutuk söylemeye savaşmay'! Mademki muvaffak ve # bir hatip olmak isizin Şu halde evvelâ kendiniz zi korumaya mecbursunuz. *X de kendiniz de berbat, yolsuz.” rini tutmıyan sözlerle dolu, ahenksiz bir nutuk söyliyerek * etmek istemezsiniz. Evvelâ gayet dikkatli ha? rak nutuk söylemelisiniz. sonra bile kendinizi tük: mez bir hitabet hazinesi addet'$ Hsiniz. İşte bu kadar -ilerle$i, 2 YIRMI BEŞİNCİ j diniz. Tesirli cümleleri oreyf Kendinize bir not defteri tef Eğer tesirli cümle sanatını öğrenmek isterseni? onsuz hiç bir hatip söz söyl — o zaman başkalarmın ları tesirli cümlelere dikkat ve onlarm tam kıymetini * miz. Buda ya bu cümleleri mekle yahut da söylenmiş "5 lardaki parçaları kesip yapış9”# la kabildir. Meselâ bir sabah GÜ sinde şu tesirli cümleleri oku” (Biz: muvaffakiyet > me?” ulaştıran çetin, sarp yolları ME kâyetsiz aşmaya mecburuz): © kârda bulunanlar halkı; kani”. nizanlardan ziyade iyi misal? dare edebilirler), (Büyük bir pi reci son haddine kadar g sinir çıkınıdır), (Zamanın * kuvveti, sahip olduğu yarat” ). (Yaratıcı kuvvetli nün hâkim olan ıstırap ve #4 dan doğar.) (Devamı Te Yek e YalE ve idaresi bir oda 2500 kuruş diğeri yüzde yedi buçuk mizpetindekİ (2713)

Bu sayıdan diğer sayfalar: