28 Mayıs 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

28 Mayıs 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cenevre 28 (A.A.) — Milletler cemi yeti konseyi, buğün saat 17 de Delvayo nun nutkunu dinliyecektir. İspanyol murahhas heyeti mahfellerinde Valensi ya hükümetinin“İspanyada ve bilhassa Biskayedeki Alman müdahalesine tak- sis edilmek üzere “Beyaz kâğıd;a bir zeyl hazırlamakta olduğu söylenmekte. dir, i Ispanyanın İftihamnamesi Cenevre: 27 (A.A.) — Havas ajansı bildiriyor: İspanya murahhas heyeti bu sabah, İtalyan tecavüzü hakkında bir beyaz ki- tap neşretmiştir” Bu beyaz kitapta: 1 — İspanyol topraklarının o efradı, kumanda heyeti, irtibat hizmetleri ve malzemesi İtalyan olan tam mürettebat ; : botaat mevcut olduğundan, ? 2 — İalyan taatının kendilerine tah ki sis edilmiş olan bazı mıntakalarda işgal kuvvetleri gibi hareket ettikleriniden. 3 — İtalyan hükümetinin İspanyol topraklarında kendi askeri kıtaatı için bizzat hususi hizmetler © teşkil tertip ettiğinden, : 4 — İtalyan dirijanlarınn İspanya- hi dan İtalyan kuvetlerinin . faaliyetine e hi P hemmiyetle iştirak ve bunları sevk ve i- dare ettiklerinden; - $ — İtalyan ketaatının hattı hareket ve kuvvei maneviyelerinden. baksedil- mektedir, Müteakiben, beyaz kitap Romanın bu l kuvvetlerinin techizatiyle doğrudan &oğ / ruya iştigal ettiğini bildirmekte ve İtal- & yan gönüllülerine Guadalajara muhare- besinin arifesinde gönderilmiş olan tel- grafın metnini de ihtiva etmektedir İspanyol heyeti azasından biri bü ki. tabın mündericatını o matbuata hülâsa ederek bu mülâhalenin tepanyanın £- talya tarafından işgaline muadil olduğu nu ilâve ve İtalyanm bu O hareketiyle beynelmilel kantin ve bilhassa könseyin bir yabancı memlekette her türlü mida- Baleyi meneden 12 kânunücvvel 1936 tatili katdrmi ihlâl ettiğini ve keza bu k hattı hareketin ağustos 1936 tarihli a- ğe demi müdahale anlaşmalatile paktın o- | , nuncu maddesini de ağır bir o surette nakzettiğini kaydetmiştir. Cephelerde vaziyet Bilbao, 28 (A.A.) — Resmi tebliğ: Biskaye cephesinde Munguja mınta- kası şimalinde asileri mevzilerinden çı- kardık, Avala cephesinde: Arduna mıntaka- | -Aldınııkanın Bask Hükümetini tehdidi sında mukabil taarruza geçtik ve düş- man taarruzunu felce uğrattık. Endülüs cephesi, 28 (A.A.) — Ha- vas âjarisı muhabirinden; © « Asilerin Villaharta mintakasında yap mış oldukları şiddetli bir taarruz, aka- mete uğtamıştır, Asiler, bir çok mak- tul bırakmışlardır. İtalyayı şiddetle itham eden İspanya Hariciye Nazırı Da Vayo Alman hariciyesinin tehdidi Bilbaoda, Bask hükümetinin elinde bulunup idama mahküm edilmiş olan iki Alman tayyarecisinin kurşuna di. zilmelerinin tehir edildiği malümdur. Sunday Referee gazetesine Alman hariciyesi adına konuşan biri demiş- tir kis.” “— Eğer bu iki Alman idam edilir- se, dağrusu Bilbaoda bulunmak iste. mem... Düşünün, onların arkadaşları bu idamların intikamını almak için kimbilir ne yapacaklardır. Bask hükü. metinin, bu iki Almanr idama “kalk. ması deliliktir. Esirleri kurşuna diz. mek, sadece mukabeleibilmisillere meydân verir ve umumiyetle hissiyatı galeyana getirir, İşte o kudar.... “Karadeniz,, bugün geliyor >peyada Türk sefaretine iltica eden 730 mülteciyi alan ve Siçiiya a- dasma çıkaran Karadeniz Vapuru yalnız sekiz mülteciyi hâmil olarak bü akşam şehrimize gelecektir. - Bizde işçiler neden fabrikaları (Baş tarafı 1 incide) Vazifeleri fabrikalarımızı organize veya rasyonalize etmek ve bize kendi bildik- leri iyi şeyleri söylemektir. Nazar: dik- katlerini ilk celbeden ve bize söyledik» leri şey bizim amelemizin çok #eki ol duğu ve teknik İşleri, makine (işlerini derhal kavradığıdır. Bundan dalma sita- hn yişle bahsetmektedirlet, Hattâ — bizim memleketimizdeki ameleniri kenidi ame- * Jelerinden zekâ ve kavrayış ( itibarile daha yüksek olduğunda rsrar edenlere i de rastladım. kl Amele meselesinin sanayi hayatının i ne kadar mühim bir meselesi olduğunu herkes takdir eder. Amelemiz hâkkın. Maki takdirkâr sözlere iştirak etmekle beraber ilâve edeceğim cihetler de var. dır: Biz de amele varilesine henüz sıkı bir surette bağlanmamıştır Bu endüstri için büyük bir tehlike . olabilir. Amele geliyor evvelâ çırak olarak fabrikaları- mızda Ücret vererek okutuyoruz. Fabri kaya geçiyor, orada iki Hç ay mükem- mel çalışıyor, bir sabah bâkiyorsunuz tezgâh böğe. | İşlerini bu suretle grup halinde terk ve köye dönenler de vardır. Bilhassa i Zonguldak kömür havzasının Tandıma- nının düşük olmasının o sebeblerinden birisi de amelenin daimi olarak havzada kalı lışmaması keyfiyetidir. pm li tedbirlerimiz vardır. Fab rikalarımızın civarında sıhhi ve mem- münlyetle kalacakları ikametgâhlar vü- cuda getirmek, sıhhi bir surette kendi- lerini nezaret altında ( bulundurmak, isa, köyde aradığını fabrika çivarına nek.. Bu bizim maliyet fiyatımız ,de ayrıca bir yük teşkil de” ti mmm kille mmm İİİ m İlm bırakıyor ci Müliyet ölemanısır yükseltecektir. Fakat bunların © kadar içtimal fayda. ları vardır. Fabrikalarımıza kalifiye (amele jene rasyonu (nesli) © yetiştirmek o kadar faydalıdır ki, her halde bu mas rafı, külfeti seve seve iktiham etmeli- yiz. Bunu yapmak kararındayız ve o istikamete doğru gidiyoruz. Sümerbaakmi heyeti umumiyesinde bu mesele mevzuu bahsolurken ame, lenin gösterdiği zekâ ve kabiliyet gö- zümüzün önüne geldi. “Biz bir gün sa- dece milli marşe (pazar) için değil, dış memleket marşeleri (pazarları) i. çin de mal ima! edecek bir memleket haline gelmeliyiz ve gleceğiz,, dmiş- tim. Bu bakımdan da amele vaziyeti. le ciddi surette meşgul olmalıyız. Fil hakika memleketimiz çeşitli U istihsa lâtı ve bilhassa #inaf iptidal madde istihsalâtı lie ve en büyük sanayi mın. takasına malik için lüzumlu her nevi elemanları ile en büyük sanayi mem. leketlerinden ve &n büyük mamulâtı ihraç eden memleketlerden birisi ol. mıya râmzettir ve mutlaka olacaktır.,, Mecliste bütçe müzakereleri Büyük millet meclisinin dünkü top. lantısmda evkaf umum müdürlüğü, tahlisiye, hudut sahiller sıhhat, pos- ta telgraf, telefon umum müdürlükle. Ti bütçeleri müzakere ve kabul ediL miştir.” o lktasat vekâleti bütçesinin müzake- vekili Celâl Bayar, mü. mi İl ist i HABER — / Azledilen belediye reisi Sabık komünist, lâhık faşist Doryo Fransız Dahiliye Nazırile kavga etti Paris, 28 (A.A.) — Dahiliye nazırı Dormoy ile Fransız halk partisi lideri Doriot, parlâmentonun koridorlarında şiddetli bir münakaşada bulunmuşlar. dru Bunun sebebi, Saint - Denis beledi ye relsi bulunan Döoriot'nun azledilme- sidir. Dormoy, bu husustaki kararma siya- si değil, yalnız idari bazı sebeblerin amil olduğunu teyit etmiş ve Doriot'yu baz: sulistimallere göz yumduğu için âzlet- miş olduğunu söylemiştir. Nazır; o Doriot'nun Saint - Denis'de tertip ettiği içtimam serbestçe aktedile- bileceğini de ilâve etmiştir , Doriot, Saint - Denis (o belediyesinin tarzı idaresini tetkike memur eksperle- Tin raporlarını bizzat neşredeceğini söy- Temiştir. Baldvin istifa etti Yeni kabineyi kurmı- ya Çemberlayin memur edildi Londra, 28 (A. A.) — Baldvin, Bu. kingham sarayına giderek krala isti- fasını vermiğtir. Kral, bu istifayı kabul ettikten sonra Bıldvirin tavsiyesi üzerine Chamberlain'ı çağirtarık kendisini kabineyi teşkile memur etmiştir, ————— Türkiyeye gösterilen sempati (Buş tarafı 1 incide) “.— Türkiye delegesi ekselâns Rüştü Aras, 46 rey almıştır. Binaen- aleyh ve dahili nizamname mucibin ce, Türkiye delege heyeti reisi ekse" lâns B. Rüştü Arasın asamble baş- kanı seçildiğini bildiririm. Asamble, omüttefikan veyahut hemen hemen ittifakla verdiği ka- rarla, başkanlığa siyasi hayatı ile te” mayüz etmiş yüksek meziyetleri ve tecrübesi hayranlıkla takdir edilmiş ve Milletler Cemiyetine ilk geldiği “ gündenberi herkesin sempatisini te- mine muvaffak olan nezaketile se- vilmiş bir adamı başkanlığa getir miştir. Asamble, Rüştü Arası seç- mekle, Milletler Cemiyetinin iyi bir hâdimi olan bu devlet adamına ve aynı zamanda onun temsil ettiği memlekete karşı hissiyatını göster- mek istemiştir. Filhakika asamble, Türkiyenin kendisile münasebeti uzak tarihlere kadar çıkan bir devleti kabul edecek olan içtima devresinin mesaisini ida” re etmek üzere Dış bakanının 'şab- | smda bu reislik sandalyasını işgal İ için hususi vas:fları haiz olduğunu hissetmiştir. Bu suretle asamble, bir adam için vaki olan büyük sempati tezahüratında, iki memlekete, yani reisliği işgal eden memleketle ara- mıza girmesi beklenen memlekete, karşı sempatisini bir kere daha teyit etmek istemişti Ekselâns Rüştü Arası başkanlık sandalyasını işgale davet ediyo” rum.,, Sancak meselesi Cenevre 28 (Hususi) — Millet ler Cemiyeti Konseyi bir ihtimale göre bugün Sancak meselesini mü- zakere edecektir. Hariciye Vekilimizin nutkunu dinletmiyen bir istasyon Cenevrede bulünan Hariciye ve" kilimiz Dr. Tevfik Rüştü Aras dün gece saat İ2 de İsviçrenin Radio Na- tional adındaki radyosunda bir nu- tuk irat etmiştir. Nakil suretile İs tanbul ve Ankara radyolarından da alınan bu nutuk Türkiye yakınların- da bulunan yabancı bir istasyonun müdahalesi yüzünden anlaşılama- mıştır. Hariciye vekilimizin nutku bitince, garip bir tere meçhul eğ , hattına 40 otobüstü, 14 c indi. Daha da bilimi e nik erie seke, Istanbulda en kârlı iş nedir ? Cevabını, bu iş sahiplerinden birinin ağzından dinleyiniz Yazan: A. Faik Güneri "Şu memleketin en çok kâr getiren işi nedir?.., diye sorsam, bilirem doğru cevap verebilir misiniz? İlepiniz merak ediyorsunuz değil mi? OÖyleya, şu kârlı iş neyse hep beraber yapalım. Fa. kat acele etmeyin, bu işi yapabilmek için evvelâ şöyle birkaç bin lirası o- lanlar bir tarafa ayrılsın, ondan sonra görüşelim! Durun, daha bitmedi. Bu çok kârk işi yapabilmek için imtiyazlı olmak ta lâzım! Hayret mi ettiniz Evet, İmtiyazsız ve sınıfsız bir memlekette bu kârlı işi yapabilmek için imtiyazlı olmak, yahut sıra beklemek İüzm! Malâm ya iş kârlı. Şimdi bir çoklarınız, bulmuş gibi: “— Evet, diyeceksiniz. İstanbulda tramvay işletmek... Hayır, İstanbulda tramvay işletmek vakiâ bir imtiyaz işidir. Bu memleke - tin değil, belki dünyanın en kârlı işi dir. Lâkin mevzunmuz şiriçetlere değil, fertlere taallâk ediyor. “— Şu memleketin en çok kâr geti - ren işi nedir? İ Bir arkadaşım bu suali sorduğu £â - man bizde sizin gibi düşündük, durduk. Fakat o insafk idi. Bizi çok üzmeden söyledi: “— Otobüs işletmek dedi, hani şu basit gördüğümüz caddelerde hoplıya zıplıya ve her tarafı sarsıla sarsıla gi * den otobüsleri işletmek.. Bilmezsiniz o ne kârlı bir iştir?. O gündenberi bana merak oldu Acaba arkadaşim mı yanlış hesap etmiş ti, yoksa hakikaten öyle de biz mi far. İnsanla EZ İMi Çaa Sen Mahle gps desi kopuk, karoserisi yamrıyümru otobüsler dehşetli bir kâr vasıtası ola. bilir mi? Öyle ise herkes niçin otobüs işletmiyor?. Kendi kendime şöyle bir hesap yap- tım: Bir otobüs kaç kişi alır; ekseriya 18 kişi... Meselâ Eyüp otobüslerini ele alalım; boş kaldıkları vaki de; restecilerden kalkan bir otobüsün bi. tün yolcular: Eyübe gitse 180 kuruş e. der amma bir kısmı Balata, bir kısmı Fenere gider. Onlar için elli kuruş dü. gersek 130 kürüş diyelim. Dönüşü de böyle kabul edersek bir sefer 260 ku. ruştur. Bir otobüs günde enaz 12 se. İer yapıyor. ri Biz bu asgari haddi ele alsak 26 li. zâ.. Bunun on İirasını günlük masraf Ve âmortisman olarak kabul edersek 16 liralık safi kâr var demektir. Fena değil! Ayda 480 — 500 Vira demektir. E, bunları düşündükten son - ra bir otobüsçüden fırsat düşürüp sor « maktan kendimi alamadım doğrusu. Konuştuğum patzon (Bu zevata İtti- fakla patron diyorlar. o Müsaadenizle ben de ayni ismi kullanayım.) müphem bir cevap verdi; — Öyle diyorlar. Dikkat ediyor musunuz? Pek te in- kâr etmemişti. Kazanç, benim üstün - körü yaptığım hesapla çıkardığım ka. dar değilse bile ona yakın olmalıyd. Ben de bu noktaya bir mim koydum: — Fena değil öyle ise, dedim. Hani elimizde olsa da biz de bir otobüs iş * letsek... Muhatabım, bu sefer cevabımı kat'i verdi. Gülerek: — Yok, orası öyle değil, işte, dedi. | Bir otobüsün, beş otobüsün, on otobü « sün olsa yine birisini şu hatta çalıştıra. mazsin.. — Niçin bu?. — Niçini yok, böyle... Belediye mü - saade etmez de ondan. o Bak şu Eyüp iner.. Fakat yukarı çikmaz.. Geçen $€- nedenberi bir çok etobüslerin plâkala. ti belediye tarafından söküldü, Hem de ne “sudan sebep, lerle bilseniz: Bir yolcu fazla binmiş, biletlerin nu maraları biribirini takip etmemiş gibi. Nakti ceza alınmıya kalkışılsa beş lira bile alımmıya değmez.. Halbuki şimdi © ARMAYIS — 1037 Her günün akşamını nasıl ettiğimizi bir de bize sorun.. Belediye memurları köşe başlarında bekliyor. Emir kat'idir. En ulak ceza plâkayı söküp seferden menetmek... Öyle doğru hareket et - mek mecburiyetindeyiz ki Beyazıt ku - Jesi bizim yanımızda yine eğri kalır! — Fakat, dedim, halk buna rağımon sizden şikâyetçi? — Halk kolay kolay memnun edile i miyor ki! Otobüs Eyüpten Unkapanma kadar gelir. Orada lâstiği patlar. Anadoluda olsa halk bunu cana minnet bilir. Müş. teriler sessiz sadasız yolun kıyısına İ- ner, Orada hele gölge bir ağaç altı da buldular mı, değme keyfine... Yerler, içerler ve bir de mükemmel uyku çe- kerler. Arıza tamir edilince yola çıkı. lir. Halbuki bizde öyle değil., Herkesit İşi çabuk.. Çaresiz aldığın paraları ge. ti verirsin, bilet zararını da sineye çe- ersin. Buna rağmen müşteri yine İ memnun değildir; söver sayar . Şimdi, bu Jöstiği ben mi patlatım?. Hayır, değil mi? Belkide bir alay mahalle çocuğunun yola döktükleri çi- vilezden lâstiğin nasıl (patladığını gö TÜp kahkaha savura savura kaçtığını hepsi görmüşlerdir. Bunu görürler... Fakat kabahati yine otobüsçüye bulur » lar, Yollar bozuk.. Muhiddin Paşa mer - humun Eyüp caddesini yaptırmasın "- uanberi, yani 30 senedir, şöyle tup ye. kün elden geçmemiş. Ara sıra Üç ame, le ile bir kısmı yapılıyor, diğer kısmı öyle kalıyor. Tabil otobüs Sa > vsrkş “YU Za VAN anda gUDİ yor. Hopliyor, zpliyor. Bundâr "frak ki gören herşeyden evvel benim malım - i dır. İçim sızlıyor. Tam o sırada kula - ğıma çalınıyor: — Gözü kör olsun otobüsçületin.... — Yolu tamir ettirmek benim vazi « fem midir? Bu da hayır değil mi? Ba- a: biletçi oluyor ki üç kuruş irtikâp et. meği kâr sayıyor. Parayı alıyor, bileti vermiyor. Kabahat kimin? Hem bele « diye, hem halk ittifakla karar vetiyor? — Otobüsçünün... Bunu biletçiye ben mi öğrettim der- siniz? Bin kere hayır. bilinde belediye otobüsümü seferden menedscektir, Bu neticeyi bilirken böy le bir Şeye razı olabilir mi insan?. i Muhatabım buraya gelince ellerini dizleri üstüne kavuşturdu. ve dertli dertli başını salıyarak söylendi: ,— İşte böyle kârlı bir iş bizimki. Habeşistan meselesi : (Baş tarafı 1 incide) Miz, dünya yüzünde bir yara bırak. makla kalmamış, ayni zamanda, bizim elde etmeye çalıştığımız sulh ve niza- mın g'dişini derin surette zayıflat- miştir.,, Habeşistan Milletler Cemiyeti a. zalığından cıkarılması aleyhinde ha. Tekete Eeçmek üzere İngiltere ve do. minyonlar, Başvekilleri “nezdinde te- #ebbüsatta bulunmak üzere umumen karar verilmiştir. (İngilizce Niyuz Kronik gazete. #rden). İndi —— Yalnış bir haber Eylülün ilk haftalarında Dolma- 56 sarayında “Eski Türk eserle» r,, sergisi açılacaktır. Bu sergi ha” zırlıklarile meşgul olmak üzere kül. t nlığı neşriyat direktörü Fa- ik Reşidin başkanlığı altında bir he“ yet teşekkül etmiştir. ui Bugün çıkan Tân gazetesi heye- tin dün Dolbahçe sarayında ilk top- lantısını Faik Reşidin yanında yap” tığını yazmıştır. Bu işle alâkadar olan Faik Reşit Ankaradan bu sabah gelmiş oldu. ğuna göre verilen havadia doğru de- çi

Bu sayıdan diğer sayfalar: