2 Haziran 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

2 Haziran 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

' kas milletlerinin anane: ? HAZİRAN —1937. | B . >. 00 ” Sammy | Zavallı Karagöz! Bütün Türk şairlerine ibtifal | Yapmak yavaş oyava$ moda ET girdi... Bu, çok iyi, çok mükemme! N | Kimsenin itirazı olamaz. Elbette geçmikteki fikir ve his adamlarımızı hayırla yadetmeliyiz... * “ Ben de bir şahsiyet üzerine dik- Kati celbedeceğim: Karagöz Çün- kü kendisiy “yakından temasta bulundum.,i! Bursada komşuluğu: nu ettim lan söyliyeyim, yüreğim parç Karagözün göhret bakımından burada anlatmağa lüzum var mı, bit | miyorum? Arap, rum, acem, Kaf» | . leri arasma da | «İbette bizim gelir. i 4 | e, ne Yal alandı. milli ve beynelmilel | ehemmiyetini karışmış olan Karagöz © mefahirimizden olmak İâzim gel Nasrattin hoca ile perde hayali, diğer | milletler arasında en fazla nam ka zanmiş sanat şahsiyetlerimizdendir. Hal böyleyken, zavallı Karagözün mezarı ne haldediri biliyor must: nuz? Nasrattin hacanınki, malüm: | Duvarları yıkıkmış, kapısında kilit a: sılıvmış. Karagözünkünde yıkık du: var ve kilit de yek: kitabe de yok. İdam edilip gömüldüğü yerde, sade- ce bir tümsek var. Üzerinde bir hayır sahibi tarafından konulmus bir renkli çinko duruyor: Buna bakıp da, ma- halli iyice tesbit ediyorlar. Renkli | cinkoda ne bir yazı, ne bir resim.. Halk, yalnız ona nişan koymus. Her ge en, o tarafa doğru bakıyor ve: | — Karagözün mezarı. » diye bir ribirine gösteriyor. Bursayı ziyarete gelen iki Yu- nanlı misafire ayni kabri göstermiş- ler — Kaymeni Karagöz! Kaymeni allı)! “ diye esefleniyorlardı, (a işitti Çü kü, onlar da, bu Türkü be ın met yapılnpişr arabalar, alasla Çe- zarmdan irge-arasında neşeli ve zen adam lar gezi yorlar; asri tesisata lerce lira sarfolunmuştur; Bursa halkevi takdire lâyık faaliyet göste- | riyor; vilâyet umranı umumiyetle ilerliyor; Türkiye ilerliyor. Karagö- zün kapı karsı mezar komşusu Süleyman Çelebinin (Mevlüdü ya- zan zatın) nisbeten iyi ve şairane bir mezarı var. Lâkin Karagöz, bi- çare Karagöz, bütün bunların orta- sında metrük yatıyor.. Baktım, bak- tum da onun her oyun sonunda söy. lediği nakarat kulaklarımda çınladı. ! “Perdesi yıkılmış. hanesi viran, , “. Varayım sahibine haber ve reyim!,, dedim. Sahibi: Türk milletidir. Haber veriyorum: — Türk milleti! teki büyük sanatkârları birer birer anıyorsun, Karagözü de unutma. İhtifalinden vazgeçtik, ona güzel bir mezar yapi (VâA-Nü) Inönü Kamutay grupunda izahat verdi 'Ankara 1 (A.A) — C.H. Partisi Meclis Grüpu bugün öğleden sonra (Antalya saylavı Dr. Cemal Tuncanm başkanlığında toplandı. ' Sürekli alkışlar arasında kürsüye ge. Jen Başbakan İnönü taç giyme mera. simine iştirak etmek üzere Londraya yaptığı seyahat etrafında izahat ver, dikten sonra Londra ve Londraya gi- Berken Pariste ve avdetinde Belgrad. da ve Atinada yaptığı siyasi temaslar. dan aldığı intibaları ve bu memleket- lerde "Türkiyeye karşı gösterilen sa. Mademki tafih: | | | mimi dostiuk tezahürlerini anlattı. İnönünün Litvinofla mülâkatları da Parti Grupunda memnuniyeti mucip olmuştur . Başvekil, yakında Kamutayda dev. letin umumi siyaseti hakkında yapı” cağt beyanatın ana hatları üzerinde de izahat verdi. Başbakan İnönünün iki buçuk saat süren bu beyanatı Grupga büyük mem nuniyet tezahürlerile karşılandı. Unkapanı yz Eyüp “Çaddeikebir, , nde otomobille :* gen tir. Bu yolun bir an evvel tamiri lüzm... Istanbul konuşuyor ! e Gibali çocuklarını eğiendiren (0) t bir azan ve oto “s2 binmek büyük bir cesaret | (Cibali 2) ve Cibalide oturanlara uykur- yu haram eden iki belâ: 1-Kumar. 2-Kavga Karamelacıları ve çukulatacıları karamela kâğil- larına numara ve çukulatalara numaralı kart koymaktan menetmeli. Babalar ve hocalar gözlerini dört açmalıdırlar ! Yazan: Haberci Sayın İç Bakanının adını taşıyan ve bir hayli temiz bir yer. Önünde oturdu hâlâ devam ediyordu. Yanı başımda ayakta duran Hilâliah, mer rozetli bir gence sordu — Kuzum bunlar neyi Pay yorlar ? Kavganın sebebi nedir. “ih kinse Belgin Berlayara ha. murdand:: — Bu bir sey mi? Biz hir gün bura, da neler neler görmeyiz? Cibali çocukları pek şirret şey dir. Bir hiç yüzünden saatlerce kavga ederler, — Aralarma giren, 8yıran olmaz mı? — Haddiniz varsa arülaripa girin. Karga tulumba ederler, taşa tutarlar, Gözlerimi onun Yüzünden ayırmı. yordum. Bu otuz bet kırk yaşında imiş gibi bir tesir YAPAN, fakat henüz otuzuna gelmediği muhakkak olan bir delikanlı idi. İki üç gÜMük sert. bir sakal yüzünü çemberliyor, sert çizgi. lerle dolu olan bu esmer yüzde bir iç sızısı, hir azap şeziliyordu. Ne munis gamı | bakışlı gözleri vardı! Dedim ki; — Siz yok yorgunsunuz. Çok mu ça“ Uışıyorsunuz? — Ne çok ne a5 dedi. İşimden hiç bir gikâyetim yok» Yorgunluğuma ge. lince,, Onu iyi anladınız, hakikaten yorgunum, uykusuzum, Uyuyamıyo. rum. — Bir ilâç alsanıza... Göğsünüzdeki | rogetten Hilâliahmerie bir alâkanız ol duğu anlaşılıyor. Dostunuz veya tanıdığımız doktor. lar vardır elbette.. Onlara gidip ken. dinizi musyene ettiriniz. Uyuyama- mak çok kötü şeydir. İstemiye istemiye gülümsedi: — Elhamdüyülâk sıhhatımızdan ya” na bir şikâyetimiz yok. Uykusuzluğu- muz bunların yüzündendir. Şu çocuk” lar yalnız gündüzleri kavga etmezler. Bu kavga gece geç vakte kadar da de- vam eder Tanrının gecesi Cibali çocukli rını sokakta dolaşır bulursunuz. Ka ga etmezlerse mutlaka gürültü yapar- lar. Ber şurada yatarım. Parmağile Üsküplü camiinin bulun. duğu tarafı işaret etmişti. Devam etti: — Buradaki Hilâliâhmer şubesinde çalışırım. Yorgun argın yatağıma Şi” rer, göyle bir uzanırım. Tam gözlerimi yumacağım sırada cıyak cıyak bir ba. ğırış ve akabinde bir “Yuuhaan!,. dır başlar. Pencereden başımı uzatır, ba. karım. Millet saçsaça başbaşa, l Çocukların kumar oynadıkları Karamelâ kâğıtlarınm içindeki işarciler... eli — Peki mah bundan şikâyet etmiyor mu? — Etmez olur mu? H çi. Fakat çocuklar pek ler. Lâf dinletmek mümkün olmuyor. — Karakola müracaat etseniz a, ! — Ben şehsen iki defa komipere gi. | dip söyledim. Ne yaptı bilmiyorum. | Belki bir ikisine nasihat filân verdi, belki vermedi. Verdiyse bile dinle memiş olsa gerek ki dün gece de ve işte simdi gözlerinizin önünde de kav. ga devam ediyor, Şükrü Kaya kahvesinin içindeki te. miz mermer alardan birinde ga | zete okuyan bir zatin muhaveremize kulak kabarttığını farkediyorum. So. Dikkat ! mama OE VT Mahallelerinizde gördüğünüz || bütün eksiklikleri, bütün şikâyet. lerinizi, yapılmasını istediğiniz şeyleri, canınızı sıkan hâdiseleri her saat, ister mektupla, telefonla ve isterseniz malbaamıza gelerek bize bildiriniz. Muharririmiz, fotoğrafçıları » mız ayağımıza kadar gelip söy. lediklerinizi inceliyecek, şikâyet - $! lerinize veya temennilerinize ga- || zetemiz tercüman olacaktır. yl ran bir gözle kendisine baktığımı gö. rünce — Bay birader.. dedi. » Bunlarm kav gasından ziyade kavgalarma olan şey mühimdir, — Ne gibi? — Anlatayım.. Bunlar kumar oynar lar. — Meklebe gitmezler mi? — Hepsi de mekteplidir ve birçok. ları sınıflarının iyi talebeleridir. Mek. tepten çıkar çıkmaz derhal kumara rlar, Su gördüğünüz kavgacılar az evvel kömürcünün önünde yere daş kurmuşlar, ha bre ha kumar oynu yorlardı. İçlerinden biri mızıketirk et, miş olacak ki iki kısma ayrılıp birbir. lerine saldırdılar, Çocuklar hâlâ çinarın önünde bağ» rışıp duruyorlardı. Bereket versin bu sırada üstü başı temizce bir genç aru. larına girdi de kavganm daha fazla büyümesine mani oldu. Maamafih bu. nunla kavganın bittiğini sanmaynız. Çocuklar bizim * yanımızda kavga edemiyeceklerini anlayıncı yan sokak- lara doğru koşarak uzaklaştılar. Ve bir iki dakika sonra uzaktan uzağa| gelön haykırışlar ve çığlıklar tekrar | kavgaya başladıklarını bize anlatir. — Babaları bu hali görmiyorlar mı? dedim. HABERCİ (Devamı 11 incide) sebep | CUMHURIYETte: Hakkın zaferi Yunus Nadi “Hat In saferi,, başlıklı Hükümet ve millet bu kün davasında hak. a diyor ki: işte Atatür, rümeğe müsaraat eyle, Fransaya hakikatı böye ok temenni ederiz ki . Mesele sulban halledilirdi; ve a türlüsünü biz 'stemiye isle, rdık. Dünya gözüm zün önündedir. Fransa “e Türkiye an- ak dost olabiliri kardeş Su ya Ve hövsiisi isini ane bir çekilde halli Fran sanın ve Milletler Cemiyetinin bir za. feridir. Dün tesbit ettiğimiz bu haki- kat tam olmak için bu işte Atatürk Türkiyesinin oynad ciddi. olduğu kadar güzel rolü de ilâve etmeliyiz, ve bu güzel neticeden sonra Fransiz . Türk dostluğuna ilâ ve yarınki kardeş S derin müuhabbetlerimizi bir kere daha taba» rüz ettirmeliyiz. olarak düşünür! kiki tahakkuku için en zevkli bi Kn dostluğuna g bu bizim nazarı" mızda tarihin çizdiği bir zarurettir, KURUN'da: Kontenjan sisteminin sonu Asım: Us, kontejin sisteminin kale dırılması etrafında yazdığı baş maka. lede şöyle diyor: “Hükümet bu defa kontenjan usu. lünü kaldıracaktır, fakat buna karşı hariçten girecek olan malların bir kis- mından icap ederse gümrük tarifesi, nin müsaadesi nisbetinde ağır resi ler alacaktır. Bu suretle harici ticaret te müvazeneyi tutacağı gibi dahilde yetişen,yahut yapılan mili mamulât ve mahsulât da himaye olünsesktır. Döviz tahdidatıma gelince, şim halde bu olduğu gibi kalacaktır. Hü“ kümet gene hariçten gelen eşyayı mal iz vermek usulünü bike devam edecektir. Bu usulle ne'mile) ticaret müvazenesi muhafaza eiilecektir. Mili mın kıymeti yerinde tutulacaktır. Bununla beraber gümrük kontrolü ve döviz tediyatı altında olsa dahi kontenjan sisteminin kaldırılması ha- rici ticarı büyük bir değişiklik aça. ürkiyeden mal alarak usulünün ti ki dolayısile geçecek bir mal getirmiyen çin borçlarımı ödemiyen mem. Şimdi bunun İ leketler daha geniş bir imkân sahasi“ na malik olacaklardır. Sonra unutmamak lâzımdır ki dün. ya yüzünde dar mübadeseden geniş mübadeleye doğru gitmek için yeni hareketler bir gün beyncimilel ticaret hayatında serbest usule dönmeği za- ruri kılabilir. Böyle bir vaziyete karşı hazırlıklı ve tedbirli bulunmamız gene ekonomi İkt dır. Kontenjari usulü, nün kaldırılması bu noktadan da ah. valin icabına uyan bir tedbir sayılabi- lir... Bursa orman müdürü ve daktilesu Mahküm oldular üre Yliyet “orman müdürü Zühtünün genç kızlarla birlikte mü. nasebetsiz bir halde yakalandığını le daktilosu Nerininin tevkif edildiklerini dün yazmıştık. Zühtü bazı kızları sohbet fik riyle evinde alakoymak ve uzakla: ra götürmek suçundan Türk ceza kanununun 430 uncu maddesi, 2 inci fıkrası ve ayni kanunun 69 ve i 80 inci maddelerinin tatbikiyle iki sene, 9 ay ve | gün hapis cezasına, daktilo Nermin de fuhşa teşvik su- çundan ceza kanununun 436 ıncı maddesinin 2 inci fıkrast mucibince 2 sene hapis cezasma çarptırılmış. lardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: