4 Haziran 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

4 Haziran 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yeni Sovyet elçisinin beyanatı Türk - Rus dostluğu- nun büyük rolü Sovyet elçisi diyor ki: “ Tecavüzkâr kuvvetlerin halen hususi bir faaliyette bulunduk- iarından ve herhangi bir surette milletler arasında yeni bir silâhlı anlaşmazlık, insanlığa karşı yeni bir çirkin cinayet hazırlamakta olduklarından dolayı iki dost devletin sulhü temin vazifesi çok büyüktür ,, Ankara, 3 (A. A.) — Sovyetler Bir: liğinin yeni büyük elçisi Karaky, Ana- dolu ajansına aşağıdaki beyanatta bu. Tunmuştur: “— Sovyet sosyalist cumhuriyetleri birliğini dost Türkiye cumhuriyeti hü kümeti nezdinde temsile memur edil. miş olmaktan mütevellit derin mahzu. ziyetimi Türk matbuatı vasıtasile bil- dirmek fırsatını bulduğumdan dolayı pek ziyade memnunum. Kendilerine itimatnamelerimi tak, dim etmek şerefine mazhar olduğum Ekselans Reisielimhur ile ve ayni za- manğa Başvekil General İnönü ve hü. kümet azaları ile yaptığım daha ilk temaslar, milletlerimiz ve hükümetle, rimiz arasındaki dostluk bağlarının he derece sıkı ve devamlı olduğunu te- barüz ettirmiştir. Türkiyenin misafirperver toprağı - va basalı pek az gün geçmiş olması- DA rağmen, içinde bulunduğum muhi, tin bütün samimiyetini hissetmiş bu. lunuyorum., Daha başlangıcındanberi Sovyetler Birliği ile Türkiye arasındaki müna- sebetler, bir sulh ve dostluk siyaseti ile takviye edilmiştir. Memleketleri. miz arasındaki bu dostluğa, gerek Sov yetler birliği milletlerinin, gerek Türk milletinin, elde silâh, mevcudiyetleri. ni ve hükümranlıklarını müdafaa et. meye kalktıkları zamanlarda başlan. mıştır. 1921 de münakid Moskova muahe. desi ile ibtidar eden bir siyasi anlaş. ma serisi, iki memleket arasmdaki pgoostluk, miagsebetlerini tarsin eyle- de Bu anlaşmaların 1040 senesine ka. dar uzatılmaları hâdisesi iki merile- ketin sulhçü siyasetindeki istikrarmı göstermektedir. Ekonomik münasebetler, normal bir surette inkişaf etmektedir. Sovyet Türk ig birliği, semerelerini, yalnız malüm ticaret muahedeleri sahasmda vermekle kalmamaktadır. Bu iş birli. ği ifadesini, 'Türk devletinin Kayseri ve Nazillideki büyük endüstri müesse selerinin, Sovyet makinelerinin veril. mesinde ve 'Türk ve Sovyet leri arasında sıkı bir iş birliği yapıl- masında bulmuştur, Yeni Sovyet . Türk ticaret ve sey. risefalin muahedesinin imzasını istih. daf eden müzakerelerin yakında mes- ut bir surette neticelenmesi ihtimali karşısında, bu fırsattan bilistifade tam memnuniyetimi bildiririm, Memleketlerimiz için daha az ehem- miyetli olmıyan bir keyfiyet de, diğer sahalarda karşılıklı münasebetlerin sıklaştırılmasıdır. Türk ilim adamları, €dipleri, gazetecileri ve sporcuları, son seneler zarfında Sovyetler birliğini çok defa ziyaret etmişlerdir. Bu seyahat. lar, karşılıklı anlaşmaya çok yardım etmekte idi. Türk ve Sovyet muhitle- ri arasında bu samimi temas şeklinin istikbalde de devam ettirileceğini ü. mid etmekteyim. Şurasını daha şimdiden kaydetmiş bulunuyorum ki, Türk , Sovyet dost. luğu, yalnız iki memleket arasmda ki münasebetler noktai nazarından €- hemmiyetli bulunmakla kalmamakta» dır. Bu dostluk, ayni zamanda, sulhüin idamesi için yapılmakta olan gayret. lerde de ehemmiyetli bir unsurdur. ma bu yolda yürümüşlerdir. Sovyetler birliği ile Türkiyenin bey. pelmilel siyaset sahâsındaki iş birli. ği, çok mühim ve şayanı Kayıt neti. celer vermiştir. Geçen sene, memleket- ierimizin mümessilleri Türkiye cum. huriyetinin milli menafiini, hak ve beynelmilel muahedelerdeni doğan ta- ahhütler karşısında hürmet esası Üze. rinde tatmin eden Montrö konferan. smda büyük bir muvaffakıyet kazan. gören sulhçü siyaseti tarafından Mil- letler cemiyeti himayesinde son gün. lerde kazanılan diğer bir muvaffakı- yeti de kaydetmekle bahtiyarım. Bu muvaffakıyet, memleketler ve millet. ler arasında iyi anlaşmayı arzu eden herkesi memnun etmektedir, Dost iki devletin rolü Hükümetlerimizin esas vazifesi, kol. lektif emniyet esası dahilinde İnkısam kabul etmez sulhü temin etmektir. Tecavüzkür kuvvetlerin halen hüsü. si bir faaliyette bulunduklarından ve herhangi bir surette milletler srasın- da yeni bir silâhlı anlaşmazlık, insan- lığa karşı yeni bir çirkin cinayet ha. zırlamakta olduklarından dolayı bu vazife, bilhassa daha ziyade muaz- zamdır. Türk . Sovyet dostluğu, bu gergin vaziyette büyük rol oynamtya medudur. Mem'eketlerimizin sulh unsuru ola. rak beynelmilel eheinmiyetleri, her se. ne fazlalaşmaktadır» Türkiye cumihu- riyeti Büyük Şefi Atatürkün rehberli- ği altında, ekonomi yea teıliğmda ve mili müdafaısının fazlalaştırılmasın. da muazzam muvaffakiyetler kazan- mıştır. Sovyetler birliği, büyük Stali, nin idaresi altında #kinel beş yıllık plânmı bitirmiş, bu geniş memleketin bütün iştihsal kuvvetlerini şimdiye ka dar görülmemiş bir derecede inkişaf ettirmiştir ve çok mühim bir sulh unsuru olmuştur. Sovyet hudutlarınm emin muhafızı olan kuvvetli kızılordu, Sovyetler birliği hükümetinin siyase. tini ilham eden sulh idealine hizmet eylemektedir. e Bu hakikati ço kiyi biliyoruz. Ne derece kuvvetli olursak, sulh o dere. ce fazla temin edilecektir. Sovyetler birliğinin Türkiye Büyük Elçisi vazifemi nasıl telâkki eylemek- te olduğumu size geniş bir surette an- lattım. Türk . Sovyet an'anevi dostluğunu takviye etmek, inkişaf ettirmek ve milletlerimizin ve bütün dünyanın !yi- |, liğine olarak hükümetlerimiz arasm. daki teması daha ziyade * derinlestir. mek için bütün kuvvetimle çalışaca. ğım, Şerefli olduğu kadar mes'uliyet- Wi olan iu vazifenin icrasında, cumhu- riyet hükümetinin, Türk devlet adam- lart ile Türk mahafilinin müzaheretine ve gok sıkı ve daimi bir temas idame etmek arzusunda bulunduğum matbu, &tm yardımına nail olacağımı ümid et mekteyim., Suriye Meclisi (Baş tarafı 1 incide) Vatani şefleri protesto için bir umumi greve teşvik etmektedirler, Halepte yapılan bir nümayişte ha- tiplerden biri “17 sene manda ida" resi ile mücadele etmiş olan Suriye Sancağı da kanı ile nasıl elde edece- ğini gösterecektir!,, demiştir. HABER — Kan dökmekten ve saireden bahseden Suriyeli sokak politikacılarnın bilmeleri lâzım ge- lir ki artık mesele haleldilmiş, Hatay istiklâline kavuşmutur. Halep çarşr larında bol keseden savurulacak pa- lavralarm zamanı geçmiştir. Silâb- tan bahsedeceklerine Suriyeyi Vata” nilerden kurtarmağa baksınlar. Şark misakı parafe edildi İrak Başvekili Hikmet bey Süley- man, Temps gazetesi muhabirine İra- kın harici ve dahili siyasetinden bahr»- sederken Asya paktma da temas ede- rek demiştir ki: Biliyorsunuz ki, son zamanlarda Ce. nevrede mühim bir siyasi vesika, As. ya paktı parafe edilmiştir. Bu dostluk paktı, Türkiye, İran, Efganistan ve İ- Takı etrafında topluyor. Bu paktın im iktilâflarınm mışlardır. Türk hükümetinin ileriyi | zalanmaar, bazı hudut i sd dan e ğ Sl kizi e a “HABER klas ünadae < — Akşam Başvekil Beklenen mühim nutkunu bugün söyliyecek Başvekil İsmet İnönünün © beklenen siyasi nutkunu Meclisin bugünkü top- Jantısında irat etmesi kuvvetle “muhte. meldir, Bugün Meclis rüznamesiride polis teşkilât kanunu ve Ziraat bankası ka- nun lâyihasının ikinci (o müzakeresi de yardır. Birinci müzakereleri yapilacak olan lâyihalar arasında Ziraat vekâleti teşkilât iâyihası, İstanbul atdliyesindeki yenileme bürolarını kaldıran lâyiha, £- ranla yapılan son mukavelelerin . *dik- lerine dair Jâyihalar vardır. Otobüs kazası Dün öğleden sonra Maslak yolunda feci bir otobüs kazası © olmuş, on kişi yaralanmıştır. Kaza şöyle olmuştur: Şoför Remzinin © idaresindeki 3310 numarzlt otobüs içinde on iki yolcu ol- duğu halde #aat ön üçte (o Taksimden kalkmıştır. Otobüs Mecidiyekö/üne ka- dar otuz kilometre süratle gitmiş, aslalt yola çıkınca sürat altmış kilometreyi bulmüştur. Ayazağa çiftliği önündeki Maçiza çeş mesi önünden geçerken sağdaki ön lâs- tik'birdenbire patlamış, otobüs © sağa doğru kaçmıştır. Şoför Remzi kazanın önünü almak için çalışmışsa da direksi- yona hâkim olamamış, altmış kilometre süratle giden otobüs yolun O sağındaki ağaçlardan birine çarpmıştır. Bu çarpış Şok şiddetli (o olmüş, ağaç devrilmiş, otobüs hendeğe doğru yuvar- lanmış, fakat deyrilmemiştir. Şoför Remziden başka (yolculardan Zapiyon lisesi talebelerinden (oOEleni, Koço, polis Süleyman, Ayazağa jandar ma karakol kumandanı Hâmit (onbaşı girson Yani, Ayşe, Ferit, Suzan, Sedat, kırılan cümlardan dolayı muhtelif yer- lerinden yaralanmışlardır. Despina isminde bir kadınla Nevzat isminde bir zabıta memuruna bir şey ol- mamıştır. Bu sırada oradan geçmekte olan bir taksi şoförü kazayı görünce derhal dur. muş.yarası ağıt olanlardan bir kısmını otomobili ile hemen hastaneye kaldır- mış, kazâyı da sıhhi imdağa haber ver- miştir » Sıhhi imdat otomobili ( biraz sonra vaka yerine'yetişmiş, yaralıları hastane- lere kaldırmıştır. Emniyet altıncı şube mühendislerin- den Yakup da kazadan biraz sonra Mas lağa gitmiş, kaza yerinde keşif yapmış- ter, Patlayan ve yana fırlayan ( Jâstiğin dışının tamamen aşındığı içindeki yedi kat bezin de altısınım aşınıp bir katının kaldığı görülmüştür. Otobüsün arka tarafınkla yedek ola- rak bulunan tek lâstiğin de ayni şekilde eski ve lâstik kısmının tamamen aşın- mış olduğu görülmüştür. Her iki lâstik alınmış, emniyet altın- &t şube müdürlüğüne gönderilmiştir. Polis memuru İle şoför ve bir kadın yolcu ağır yaralıdır. Diğer yaralıların bir kısmı hastanelerden çıkmışlardır. Bu kaza münasebetile şunu Katırlat- mayı çok Jüzumlu görüyoruz: Bu kazada yaralananların çoğu oto- büsün kırılan cam parşalarından yara- lanmuşlardır. Eğer otobüsün — camlârı Tripleks olsaydı, camlar parçalanmaz ve kimsenin de burnu kanamazdı. Nitekim on beş gün evvel operatör Fahri ile dış tabibi Ruhi Vamığın geçir- diği kaza da otomobilin camları tripleks olduğundan hiç kimseye bir zarar gel- memtişti. Bütün otobüslerle takside çalışan 0- tomobil camlarının Tripleks o Olmasını teklif ediyoruz. Motörlü kara nakil yapıtalarının mu- ayenelerinin başlayacağı şu günlerde bu teklifimizin ehemmiyetle nazarı dik- kate almacağını da ümit diiyoruz. ——— — —————— va bilhassa İrak ile İran arasında Şat- tülâraba ait ihtilâfın halinden dolayı gecikmişti. Bu zorluklar son haftalar, da hal ve bertaraf edilmiştir. Bu pakt sulhe hâdim mühim bir siyasi vesika- dir, Şarkta sulh ve müsalemetin en esaslı temellerinden biri addedilmek lizımdır. Bu pakt, son sene zarfında Gaziyülevvel ile İbnissuud arasmda imzalanmış ve Yemene de edil. yy (Baş tarafı 1 incide) karar verdiğini göstermiş ve şüpheli kimselerden hiç birisiyle temas etme » miştir. Fakat bu hal memurları biktır - mamıştır. Avangilos bir kenara #inip kendisini unutturmak ve sonra ihtiyatı çalışmağa başlamak istediğini kuvvetle tahmin ettikleri için dalma izi üstünde durmuşlardır. Nihayet bir ay önce Avangilosun iki. şer, üçer gün ara ile ötede beride bir a- damla buluştuğu görülmüştür. Acaba bu adam kim”. Memurlar için bü meçhul şahsın hü- viyeini tesbit etmek güç olmamıştır. Kolaylıkla anlaşılmıştır ki bu adamın sd: Miltiyadidir ve çiftçilikle meşgul . dür . Mütiyadi şehir dışında, (Trabya — Büyükdere — Maslak şösesi) müseflesi içinde ve Trabyaya giden asfalt kena - rında üç odalı tahta bir evde ,bir çiftlik evinde (daha doğrusu bir klübede) o- turmaktadır. Mücadele teşkilâtı bundan bir kat daha işkillenmiştir. İnsanı kıt, Allahı bol bir yerde otu - yan Miltiyadi ile bu kadar Gk: fıkı konuşmaktan acaba Avangilosun mak . sadı ne olabilir? Bu süsle cevap alabilmek için müca. dele teşkilâtı bir koldan da Miltiyadiyi takibe ve evi tarassuda başlıyor. Miltiyadinin çiftçilik ile uğraşır gibi gözüktüğü ev ve arazi çukurumsu bir yerdedir. ön tarafı findalar ve ağaçlarla dolu olduğu için şösenin sağından yirmi adım ötede içerlek bir yerde bulunan evi yoldan geçenlerin görmesine imkân yoktur. Etraf: yemiş ağaçları ve çilek tarla - ları ile çevrilidir, bir ahırı vardır. Ve bu ev, stanbulun bu metrük köşesinde, biribirinden birer İkişer kilometre uzak ta nasilsa yapılıvermiş üç dört küçük evden biridir . Miltiyadiden şüphe edildikten sonra mücadele memurlarından bir kısı çelik satıcısı, bir kısmıda o çiftçi ve çoban kıyafetinde civarda dolaşmağa © başla muşlarsa da evde ve Miltiyadinin haya- turda” MIÇDIL gayi Yür yilik sezememişief» dir. Memurlar bu takip “esnasında eve yaklaşmak ve evin içini (oanlamak için kiraz ve çilek hırsizlığına da başlamış” lar hattâ Miltiyadi bunlardan birini tu- tup bir temiz dayak da atmıştır. Bir hafta on gün 'devam eden taras- sut esnasında evde herhangi bir fevka- İâdelik sezilemediğini söylemiştik. tlâve edelim ki evde sükünet devam ederken Miltiyadinin Avangilosla olan temasla- rt da sıklaşmağa başlamıştır. Balkpaza- rında Şişlide, muhtelif yerlerde Avan- gilos hep Miltiyadi ile görülmüştür. Der ken günün birinde Mültiyadi ile Avan- gilosun meğhur bir eroinci ile buluştuk lari ve gizli gizli konuştuklar! miştir. N Bu meşhür eroince — Aramdır ki ha pishanele Avangilosla sıkt sıkı konuşan kaçakçılardan biri, olduğunu da alman raporlar göstermiş bulunuyordu. Eh.. Demek ki artık iş İovamına ge. liyordu. Aram yalnız basit bir kaçakçı değildi. O ağına İngiliz sistemi. denilen #ekilde fabrika kurmasını. — İşletmesini ve iyi erohin yapmasını bilen usta bir lâboratuvar © adamı e en sermayeyi Avangilos ; KAPMA fabrikayı işletecek ve Miltiyadi de ya- taklık yapacaktı, Aramir A ve Miltiyadi ile konuşmasından iki gün sonra memurlar rıhtımda Selânik kahvesinde oturduğu- nu görliyorlar. Biraz sonra Miltiyadi geliyor. Beş dakika ges*” geçmez Avan gilos da kahvede beliriyor ve bir müd- det oturup şakalaştıkten — sonra bu Üç arkadaş bir arabaya atlayıp — doğruca Şişliye ve oradan da Maslak yolundan Hacı Osman bayırma ulâş'p Trabya âs- faltr kenarındaki bağ evine giriyorlar. Bunun üzerine memurlar bağı ve evi kordon altıma alıyorlar ve iki tarassut Zehir. fabrikası anlaşıl. | postası kuruyorlar: Bu postalardan biri" Yeniköye hâkim sırtlara yerleştiriliyor. Memürlar kuvvetli — dürbünlerle adam boyu yüksekliğindeki otların ve funda- ların arasına uzanarik dürbünleri eve çeviriyorlar. Ev sokaktan görülmemektedir ama tepeden tabak gibi görülmektedir. On gün devam eden bu çalışma esnasında memurlar bütün mücadele teşkilâtının şüphelerini haklı çıkaracak müşahede- lerde bulunmuşlardır. Anlaşılmııştır ki li —isii kumpanya gayet ustalıklı çalışmaktar 1 — Gece fabrikayı işletiyorlar, 2 — Güneş doğarken lâboratuvar &- letlerini bahçedeki dört küpün içine ko- yup üstünü toprakla güzelce örtüyorlar ve hattâ bu toprağı sulayıp, saksılardan çıkardıkları çiçekleri köklerile daldır yorlar, Uzaktan bakılınca zehirli madde lerin bulunduğu yer çiçek ve fidan tar“ lası gibi gözüküyor. Ni 3 — Ve gayet büyük bir küstahlıkla imal edilen eroinleri yol kenarında ku rutmaktadırlar. (Tabii ağaçlar ve çalır Jar kapadığı için yoldan © geçenler bir “ şey görememektedirler.) Bunun üzerine süratli bir cürmü meş- hut yapmak kararı verilmiş ve Traby& asfaltının öbür yakasındaki fundalar a- rasında bir tarassut postası yerleştirile rek bu postanın tepedeki dürbünlü pos” tadan alacağı işaret Üzerine derhal eve girmesi emredilmiştir. Evvelki akşam Üzerine saat altında dübünlüler Aramm çalışmağa başlsdı- ğını görünce karşı tepedeki (o tarassut memuru hemen işareti vermiştir. Bunun üzerine aşağıda pusuda bulunan memur lar yıldırım süratile yolu ve çitleri aşa- rak eve girmişler ve lâboratuvarı imha etmesine meydan vermeden Aramr ve Miltiyadiyi tam suç ortasında yakala- mışlardır. Mütiyadi tevkif edilince meyus me- yus mızıldanmıştır * — Ben zaten başımıza bir felâket ge- leceğini tahmin etmiştir. Zira iki gün evel ineğin doğurduğu buzağı hastala- nrp ölmüştü. Evde 14 kilo eroin o bulunmuştur. A vangilos da tevkif edilmiştir. Gerek Mil. tiyadi, gerek Aram, itiraflarında serma- yeyi Avangilostan aldıktan ve yaptıkla rt malların da bu şerir kaçakçı tarafın- dan satıldığını tamamen itiraf etmişler. dir, General Mola öldü 5 Tile gana gelen talan dayan? yada hükümete kangı-isyam celenle rin en azılılarindan sabık general Meolanın esrarengiz bir “kazâ,, neti- cesinde öldüğünü bildirmekte idiler. “Esrarengiz, diyoruz, çünkü, İspanyol milletinin başma kızıl bir belâ kesilmiş olan bu adamim ne şe“ kilde öldüğü hakkımda şu dakikaya kadar kati bir malömat elde edile- memiştir. Fakat asiler arasmdaki ge- çimsizlik ve bilhassa Franko ile Mo Ta arasındaki zıddiyet ve rekabet göz önünde tutulacak olursa Molanın uğradığı söylenilen tayyare kazâsi- nın vuku sebepleri üzerinde şüpheye düşmemek kabil değildir. Sakın bu, müretep bir kaza olma” sm? Unutmamalı ki on beş gün ka- dat evvel Frankonun baş kumandan ıktan alınarak yerine Molanm geti- rilmesi yolunda asiler arasında kuv- vetli bir temayül baş göstermiş, sonradan Franko galebe çalmıştı. Ölen Mola, asilerin Bilbao üzeri» ne saldırmış olan kuvvetlerin kuman dant idi ve Güernikayı ecnebi pilot” larma bombardıman ettirerek yüzler ce masumun kanına giren adamdı. Esrar çözülemiyor Vitoria, 4 (A.A.) — Havas Ajansı « run muhabiri bildiriyor? Bilbao istikametinde Franco ordu. sunun harekâtını idare etmekte olan ge. neral Mola, dün sabah bir tayyare ka - zaşt neticesinde ölmüştür. o Generalin bindiği tayyare Valladolid istikametinde gitmekte iken Bavilca civarında yere düşmüştür. 'Tayyarenin enkazı altından çikarılan general Molanın cesedi tanınmıyacak bir hale gelmiştir. i İspayanın en muktedir generallerin « den biri olan Mola, üniformasından teşhis edilmiştir. Generalle beraber tay yarsde bulunan iki erkânıharp zabiti ile bit pilot ve bir makinist te ölmüş « lerdir. Kazanın sebebi, henüz esrarını muhafaza etmektedir . | Doyçland gene nereye gidiyor? Cebelüttarık, 4 (A.A.) — Doyçland zırhlı refakatinde iki muhrip olduğu halde dün öğleden sonra Ropa burnunu dönerek Cadix istikametinde yoluna de- vam etmiştir ; ari

Bu sayıdan diğer sayfalar: