10 Haziran 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14

10 Haziran 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

A Op NOK OP TEA, — 37M0ÂYpI UAIP UYPUNSN Tet İPTEN Oyad0p 1033 rust YUNUOy anznunnzs oy "Cf 7246 va ye 1) “ug ye 90 Yt ausayıaına 49 149 BPUNEK İ ya zi ŞEyİRP $EE ESASİ şer belanı beli ggiekiii İLİ İarali ça; OKisirire; ipe BAkığ diğe Şeğe dez Gir 3 İkea pıt ER Ela çırşci £ 5 İŞ; ; BİEL igiğeiğe gey ; Bieri $ şii bele ieki çiğ Rope GR BE BR Baik ia a Eş Şipi GA çağ Mi ri Ep ML hi 4 E ii z i k 8g $ ğ i va E dak OEİİPİAEŞŞB Bİ 125 835 inek ii vi b İnd cr şir hen ŞİŞTİ ZE Eş aa güğ 2 SEE si RE üete H taş 80: hile ii İ Kii EEEŞİş deği ii si ğ g ei 4 $ z . o iii kaf hm sepeti İpi Er a z BL ii 8? İİ E 202 PARDAYANIN OGLU Mm——— m tir ezeceği yerde, bilâkis büsbütün kuv- vet verdiği nadir insanlardandı. Esasen Yiğit Jan bir mücadele adamıydı. Ve mücslele esnasında hiçbir zaman soğuk| kanlılığını kaybetmezdi. Nitekim, onu göz ucile tetkik etmiş, olan Pardayan onun nefsine tamamile bâkim olduğunu görmüştü. Yalnız yü. zünü kaplayan sapsarı renk zail olma.| mştı. Güzel siyah gözleri hummalı bir ateş içinde parlıyordü. Pardayanla Jan, kâhyanm, anlattık. larında ancak şunu öğrendiler. Bertiy ihtiyar bir köylü kadınla gizli bir gö - rüşmede bulunduktan sonra onunla be. raber dışarıya çıkmıştı. Bu ihtoyar kadın kimdi? Genç kıza ne söylemişti? Onu nereye götürmüş- tü? Bütün bu noktalar düğümleri çözü. lemiyen birer sırdı. Galigayın genç kızı kaşırmakla if har ettiğini duymuş olan Pardayan bu ihtiyar kadının Konçini tarafından gön- derilmiş olduğunu zannetti. Fazla bir sey bilmiyordu ve Jan gibi olda anlama. ğa çalışıyordu. Leonoranm, Lüson psikoposunun yap tığımı iddia ettiği bir işi kendisine mal etmek suretile yalan söylediğini bilmi, yordu, Fakat zaten Rişelyö de, bu İşte, peder Yozefin talimatı üzerine hareket etmişti. Demek, o da Galigaya yalan söylemişti, Bütün bunlar karma karışık işler ol. duğu için, Pardayanın birkaç dakikada işin içyüzünü anlamasma tâbiatile im. kân yoktu. Fakat Pardayan, bu hadisenin esrar perdesini her ne bahasına olursa olsun, çözmeğe azmetmişti. Evvelâ, gerek Ja- na, gerekse nişanlısma karşı büyük bir alâka ve muhabbet gösterdiği için, Sa. “niyen, genç kızın, sırf elindeki mühim ak ıtmuyor. du. Diğer taraftan, bu kâğrlar kendi #ine gönderildiği ve kendisini bilhassa alâkadar ettiği için, Pardayan kendisine has bir mantıkla, bü felâkete, bilvasıta felâketi her ne babasına olursa olsun tamir etmeğe karar vermişti. Bertiy, hava kararmadan evvel döne. ceğini söylemiş olduğu için, Jan uzun müddet Dük d'Andiyinin evini terket- mek istemedi. Pardayanm onun avdet etmiyeceğine muhakkak nazarile bâkı, yordu. Fakat hiçbir şey söylemedi. Ve onunla beraber bekledi. Nihayet Jan da onun artık dönmiye, ceğine kanaat getirdi ve beraber sokağa çıktılar, İkisi de ses çıkarmadan yürür yor ve derin derin düşünüyorlardı. Öy. İe ki, otele geldikleri zaman, bir tek ke. lime söylememiş bulunuyorlardı. Otelde, kendilerini bekliyen Eskar gas, Grehgay ve Karkanı buldular. Üç arkadaş mütemadiyen içtikleri ve zar oyunu oynadıkları için fazla sıkılmamış ve merak etmemişlerdi . Jan içeriye girer girmez derhal sor. u; — Aadam geldi mi? Kimmiş bu? Kendisine hitap edilen Eskargas bo. şunauğraştığın ifade etmek için gür bir kahkaha attı ve cevap verdi: — Gelmez olur mu? Geldi. Fakat kim olsa beğenirsiniz: Babanız! Bu şözler üzerine, Jan ona ters ters baktı. Fakat fazla bir şey söylemeden sadece sordu: — Nereye gitti! — Evinize? , Ve Eskargas, ince eleyip sik dokuma- dan saf bir tavırla ilâve etti: — Adamcağız her halde sizi fena halde merak “diyor: ” di ” gi i(d:38 adi di ge ; siz Sülsş,elii: $$ İNİ)2233 : ? Oya; 2333 & yi nsda SUN, )i3i5 ı şOlei)i Eer ig ydol)i 2E Sildi gm âli nuşacağız. Derslerimizde şimdiyç kadar parça parça gör“ E Bi v8 in 5i ii rep OB HE çü Mi İn iie i .433 riğk0g İyi, dişe: çin işkeici ieriii dale e KAPSĞ 4 na ii işe 4 — Banyo yapmak istersem? rezan) bir hayat geçirebilirsiniz. e Eg z —. İt idek değe in İğe E pipi : 8, şi keş izi a Büğee 5 3 si, ödü nan i EŞE MEn s3 gö diş Sap?) SEe,i E vi 8 18 İzşe sEşii pp. BEŞ g E zi BU pp İSEE ppiis sesk. > Beş adi öz hişişize pla BET Şİ içen İİŞeişSEE: zeliş | a ii e 4 EŞİ$ Mireelalsi er ig BEİ Öp gri, sapi gpip if ARİŞ: E i We 2 âpemiyeeeiğliçs ş.ziz 28 5 y3 iuzseğa pösEşizi SERA SİŞ “ İş misiyetepier 33 öşgER38? n daşılırladırdı ziaisiy” kli ili 2 » z 2işsB z ı fi ema İĞ Rg a iğde ii ş * Nü e” 4 - a PARDAYANIN OĞLU 203 dikerek bir müddet dalgın dalgın dü. şürgü. Sonra fena düşüncelerden kur. tulmak İstiyormuş gibi, başını şiddetle salladı ve Pardayana dönerek gözlerile onu -istintak etti, | Şövalye konuşulan şeyleri tabii duy” muştu. O da Eskargasın ilk cevabı üze- rine ürpermişti. Aynı zamanda oJanın ona atfettiği bakışı da görmüş onun ür- perdiğinin de farkına varmıştı. Delikan- nın, gözletile yaptığı istintak üzerine Pardayan da bir sualle cevap verdi: — Demek ki, babanızdı, öyle mi? Jan hiddetle omuzlarını silkerek: — öyleymiş, dedi. — Şu halde şüphelerim çok yersizdi. ve bundan sizi de haberdar etmiş oldu. Zum için cidden mütsessirim, Jan ısrar etti: — Fakat siz ne tahmin etmiştiniz?? Bunu bana söylemez misiniz? Pardayan birdenbire, adeta soğuk bir sesle cevap verdi; — Neye yarar? Madem ki oraya gi. den babanızdı, demek ki yanılmışım. Jan neredeyse: “Bu adam benim bari bam değildir!,, diye bağıracaktı. Fakat sustu. Niçin bunu bilmiyordu. Pardaya- mun elini tuttu, Elleri içinde sıktı ve ço samimi bir tavırla; — Size, mecbur olduğum şekilde t©- şekklir edemediğim için affmızı istir ham ederim, mösyö, dedi. Fakat görü- yorsunuz ki şaşırmış bir vaziyetteyim. kafam yerinde değil. Pardayan uzun müddet onun gözleri İçine baktı; mütehassis oldu ve: “Bunu görüyorum,, demek istiyormuş gibi ya- vasça başını salladı. Filhakika, Jan sakin görünüyordu. Hatta gülümsemeğe çalışıyordu. Fakat yüzü tameimile b'r ölü rengini almıştı. Ümitsizliğini flaykırmak, ve hıçkırık © Tini zaptetmek için müthiş bir kuvvet Ymdiye kaklar görmediği vahşi bir sarlediyordu. Pardayan bunu miadı. De. ça muhtaç olduğu şey, yalnız. Onu evine göndermek için münasip bir sebep arad ive bunu bulduğunu ümit ederek büyük bir şefkatle? — Gidiniz yavrum, dedi, söylendiğine göre merak eden babanızı uzun müddet bekletmek doğru değil. Ve unutmayın ki, araştırmalarınızda size yardım et- meğe hazırım, - Jan Yalnız ilk cümleyi duydu ve öyle korkunç ve sinirli bir kahkaha attı ki, Pardayan, bunun içindeki derin ıztırabı derhal sezdi, Üç arkadaş, gayri tabii bir şeyler Cereyan ettiğini anlayarak kulak. larını kabartılar ve sessizce ayağa kal. karak Verilecek emri beklediler. Jen, adeta kudurmuş gibi, hiddetle bağırdı? e doğru! Babam beni bekli- yor” ir evlât babasını merak içinde brrâkmamalıdır. Ve Pardayanı her zamankinden daha büyük bir düşünce içinde bırakarak, hiddetli, sert, haşin adımlarIa oradan çikti. Üç arkadaş, bedbenizleri atmış bir balde ve şaşkın bir vaziyette, onu uark. tan takip ettiler ve içlerinden birisi? — Hava fırtınalı. Mösyö Janın kar. yısma çıkacak adamın vay haline! Diye mırıldandı. Diğerleri de onu tasdik ettiler, Jan odasına girince, hemen lâmbasınt yaktı. Sonra, Saettanın karşısında dus Tup bir tek kelime söylemeden onun gözleri içine baktı, Sactta onun halindeki tehdidin far. kında değilmiş gibi hareket ett. Mühey Yiçti ve bu heyecanmı gizlemeği düşün. miyordu. Diğer taraftan yüzünde neşe- de vardı. Bahtiyardı. Jan bundan şüphe edemezdi. Hatta onun gözleri içinde,

Bu sayıdan diğer sayfalar: