23 Haziran 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

23 Haziran 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Vali - Hüseyin Cahit Yalçın davası Dün nihayete erdi < İstanbul valisi Muhiddin Üzstündağ ile mu- harrir Hüseyin Cahit aramında “Biriken pa Ta,, başlıklı yazıdan dolayı çıkaa — davanın son safhasına, dün, Izinit mahkemesinde ba kılmığtır. Dünkü duruşma fevkalâda hararet unwuwmmmıd'i asaat devam etmiştir. Belediye avukatı söylüyor Duruşmaya evvelâ belediye avukatı Ahmet Refikin müdafuasdle başlanmıştır. Ahmet Refik, “Biriken para,, başlıklı ya- zınm tahlilini yaptı ve bunda htilâsatan şun ları söyledi: “— Bu yazı Istanbul Belediyesinin ve Be- lediyenin bağında bulunan Muhiddin Üstin dağın, halkin hüsütnetini Üzerine toplamak için kamünsuz olarak vergi aleyorlar, bu &lı nân paralar şuraya buraya sarfediliyor, bun a hak olsa ne olur, olmasa ne olur, çünkü Türkiye cumhuriyetinin Teşkilâli — Esaaiyo kanunüunda vergilerin yalnız hükümet — taru fından almacağına dsir sarih maddeler var ken ve bunu Akşam şütumunda ve o sülunun muharrirt Hüseyin Cahit bilirken sırf Belek diyeye olan busumeti dolayısile İstanbul Be lediyesini talıkir edici yazılar yazmışlir... Bundan socra İrfan Ruhi söz alarak ayni moktal nazarı müdafaa etti ve tahliller YaAp t Talât Paşanın bir sözü - *— Momleketin pek yakın — tarihinde adı çokça geçen makale sahibi Hüseyin Ca- hit, yüksek kültür sahibi bir zatlır. Kendi #ile görüşüldüğü zaman pek nezih, çok sakin pek mütevazi bir insan karakteri araeden bu zat, eline kalemi alıp da yazmağa başladı ğt zaman tamamen tebdili hüviyet eder. Hususi hayattaki Hüseyin Cahidin tama men zıddı, atax, mücadeleci, kırscı ve yırtıcı bir karakter arzeder. Meşrutiyetin Hânındâan €vvel edebi sabadaki kavgaları yalnız edebi- yat âleminde akisler yapmakta kalmamıştır. Meşrutiyetin ilânmdan socra — meaileketin iönresini eline almış olan bir siyazi fırkanm maşiri efkârı vaziyetinde bulunan Tanindeki yazıları da bugünkü nealin hatırmdadır. Bu (yazların tesirila ne olmuştur? Butun tetkik ve tahlilin! burada münakaşa edecekdeğilim. 'Yalnız bir noktayı tebarlz ettiren bir hu. #üsiyoti burada kayıtla İktifa — edeceğim. Merkum Talât Paşanım “Cahit muhmlif bir Yırkaya mensup olkaydı 0nü mamaktan baş ka kurtuluş yolü yöktu,, dediği varittir. Avukat bundan sonra mevzuu davanıt in Üşar ettiği tarihe Kadar yaptlan Birçok hü- cumlara cevap verilmediğini, buna — lüzüm görülmediğini fakat bunlarım çok tevmil atme Si üzerine İstanbul belediyesinin — gahsiyeti maneviyasini tomsilen Muhiddin Üstündağın bir vazife icabı olarak cevap verdiğini, Vun da Hüseyin Cahide kargı bakaret olmadığı nt söyledi ve Hüseyin Cahidin tecziye edilme BSini istedi. Bundan sonra avukat İrfan Emin bazı mü dafsalar serdetmiştir. Hüseyin Cahidin müdafaası Muharrir Hüseyin Cahld, kendisine — sıra geldiği zaman evvelâ mOddalumumiye cevap vermekle işe başlamış ve demiştir. ki: Belediye Reisi Muhlddin Üstündağ tara fından muhtelif gâzetelarde — aleyhimde ha Kkaretamiz hir mektup neşredilince — derkal mahkemeyoe koştum; çünkü her türlü tesir ve nüifuzdan müstakli, hür hir Türk Adltyasi bulunduğuna iman edenlerdenim. Bü memle kette adalet karşısında herkesin — müsavi öl duğunda, zerre kadar tereddüdüm bulunary dt bayhude zahmet edip, kitaplarımı, yazıla rırar brrakıp, aylarca yolculuk külfetine kat lanıp da burada boş yere uğraşmayı Külünç bulurdum. Geçen celsede, müddelumum!nin sözlerini dinlerken, ruhumda duyduğum eza ve elemi pek kolay tasavyur edebilirsiniz. Ben şu yük sek kürsüden' bir cumhuriyet müddehrmumi Binin, adalet istiyon heyeti içtimalyo vicdanı ne temsil etmeni TAzım bir makamın hür, ça #ur, ciddi ve haybetil sesi — yükselecek diye bekliyordum. Uğradığım sukutu hayale koe Jayca gülebe çaldıra: Müddehimumi mahke me demek değildir dedim: Ve şimdi gane 4 Çimdeki Hk imanla size, hâkime, adalete hi tap ederek hak istiyorum.., Hüseyin Cahid, bundan sonra, Müddelumu minin davanm başındanberi — kanunsuz bir yel tutarak matbuat kahununun 27 inci mad desinin anzahaline rağmen, Akşamdaki maka leyi kendisinin yazıp yazmamış — alduğumu kraştırdığına işaret etmiş ve Şu sözleri göy demiştir: — *— Dava sonuğa kadar bir muamma ha tinde kalan bu kanundüz mwrarın steri bugürn meydana dökülmüş buluruyor. Demek mak , SAt Kanun hartcindeki suallerle 6 makaleyi Mmutlaka bana mal ederek örtaya bir tahrik sebebi çıkarmaktan M_otuı..., Polis raporu mu? Yoksa.., Enmniyet İkinci Şube Müdürlüğünün rapa Tuna geçen Hüseyin Cahit şüyle dedi: “— Bu kâğıt mündericat itibarile bir zabı fa raporu değil bir Bevi tabirmamedir. İkinci gübe müdürü bayın rey ve mütalen « sorulmamıştır. Bu noktada o mülalcunın zerre kadar değeri yaktur. Çünkü gerek geha dette, gerek tahkikatta hâlkim yadrız “vakıa , Arar. Bu vakınlâra istinat Gderek bir netlce ye vası? olmak münhasıran hâlkimin nakkı dir. İkinci gübe polis müdürlüğü bu kadar bedik! hir hakikatler bile gaflet etmiştir. Kiymet verdirmek için, güya İcra etiği hir W#USİ tetkikat ve tahkikattan da bahaatmeğe düzur görmüş ve nelicede — makalenin tara fimdan yazıldığında güphe kalmadığını da ilâveyi unutmamıştır. Bu gizli tahkikat ne demekti?? Bir zabıta Memürünun; “Ben gizli tahkikat yaptım, şu adam mücrimdir,, demesine bir — mahkeme zerre kadar ehemmiyet verebilir mi? Hüzeyin Cahit Yalçın müddelümüminin en büyük hutaar biribirini tutmaz zd (aleblerde bulunmaktan ibaret olduğunu töyliyerek de Mİşlir kiz “-> Bir kere, mevcudiyetini katiyyen ha tırlamak istemediği matbuat kanununun 27 NCi maddasi hazurunda boyun eğmek iztıra Yint nihayot tesllmi ederek Benim hâkkımda ceza tayinine mahal olmadığını — süylüyar. Kanun Haanımda bu sözün manaaı benim ta Fafımdan (şlenmiş tir cüzmün bulunmadığı n İtiraftan ibarettir. Halbuki müddelumum! bana Atfettiği ma kalöde bir cürüm bulunduğunu Kabul ediyar. Bu ne garip cürümdür Ki onu İşliyorum. da, kağunun tayin ettiği muafiyet sebebleri hari cinde, gırf müddelumumtnin kendince tahay YÜL ettiği munfiyet sebelile C07A görmüyos rüm. Evet ceza görmiyeceğim. Fakat mesil olmadığımdan dolayı değil, bana Bit cürüm &İN kabil olmadığından dolayı. Müddelumum? nazarımnda matbuat kanuyı Nün 27 inci maddesi diye bir gey mevcurdan ©nu maflüç bir bale sokmadan selim ve tabii HBir şüzelte anlamak ve kahul etmek zaruri dir, Matbuat kanunumun 27 nel maddeai evve 14 aleynimde takibat yapıp da neticede ademi Meruliyetime karar verimek yölünu — kapa Miştir. Müstear Imzalı, ve remizli makalele rin muharrirlerinin isimlerini bile — sormağa izin vermiyen kazın onların aleyhlerinde ta kibata başlanmasına katiyyom sed çekmilştir. Üç ay SonTa... Hüseyin Cahit Yalçın makalada hakaret tulunmadığının en büyük delili Muhiddin Te tündeğin kendizinden Hbaret olduğunu müda faz ederek demiştir ki: “— Halbuki makalede Belediye — Relisi ve belediyenin şahalyeli maneviyesi — aleyhinde bür tahkir bulunmadığına, belediye — relsinin bundan bir tessgür ve infial duymadığına en büyük şahit, en büylük delil yene Muhiddin Üatündağın kendisidir. Roer Akşam xazete #inin makalesinde beladiye relsi ve belediye aleyhinde tir Hakaret bulunsaydı, namualu bir,adam sıfatile, Belediye Resal — Muhiddin Vatüsünğ ana üç ay tahammüledemezdi. O Üç ay sustu ve aldırış otmedi. Fukat aleyhinde açtığım dava münarcbeti la vaziyetinin pek berbatlaştığını — anlayıp da avukatlara başvurduğu zaman, bir takas ve iskat tedbiri olarak Muhiddin Üstündar mükabil dava açmağa Onlar sevkettiler... Istanbul halkı bir isyana mı teşvik edildi Hüseyin Cahit Sözlerine şöyle devam et miştir: ( “Ayni zamanda, Mühiddin Üstündağı ron Bil vazifesine kargt GA JAkayt — gösterdiler, ona burada okutburdukları kAŞIlta — Akşam Mmakalesinin Latanbul balkı üzerinöe vapneadı tesirle vaktile Arnavutluğun yarı vaksi Kabi leleri araamda sakal ve Yümürta — yergizi öee aa yaptığı tesiri bir tuttular, İstanbul halkı bir dayana tahrik ediliyor da İstanbul valisinin elinden sadece küfurbazlık tan başka bir gey gelmiyor mu? Bu cürmü yapan kimseyi mahkemeye tesilm etmek için kendi aziz canımın ve Dek AZİZ mevkiinin teh likeye Güşmesini mi bekledi? Muhiddin Us tündağı böyle bir İdare adamı şaklinde gön termek bahasına Kürtürmak onu gerçekten kurtarmak midır, yoka batırmak mıdır, pek bilmem.,, Muhiddin Üstündağın cürmü Auhiddin Üstündeğin iztikâp ettiği cüre mün mahiyetini ve AYHi Zamanda uçmış ol duğu mukabil davanın hiçliğini adalet kuzu runda hakkile aydınlatmak için bu noktanii tahil'mi zarur! görüyorum, Muhterem bâkim. Mukhlddin kaybeden bir adamm Mukabtl bir hakarete Kalkmamı şekilade tasvir adilemez . Muhiddin Üstündağ o cürmü inceden ince ye besaplıyardk. BAZIrliYarak, fırsat kolliya ruk, kasden ve tetmmüden irtikâp etmiştir. Tıpkı bir zavallının canmı almak için gece terce yolunu bekliyerek, pusu kurarak müna sip vakit gözetenlerin yaptıkları cins ve ma hiyette bir cüzüm . Muhiddin Üstünda? neden büyle hir Bare- kete lüzüm Kördü ve neden o cürmü Hüseyin Cahid Yalçına KAPŞI irtikâp «ti7 Sinek meselesi Hüneyin Cahit maşhur sinek — mesalesine nekli kelâmla şöyle devam etlis *— Gazeteler Suyfa sayfa foryatlarla do tuydrdu. Aciz belediyenin âciz reixi yerinde sallanıyordu. Mahkemeniz nusurunda da if tihar ve sevinçlea ballandırarak anlattığı © yüksek ikbal elinden gitmek üzereydi. Bunun nasıl muhafaza etmeli? Düşündü. Belediye vazifosini a ederek kalkı memnun etmek: Bu onca imküznstx bir gey, Pakat nihayet ko- lay tarafımı buldu. Benim Akşam gazetesile müstonr fmza altındın bazı naşriyatta bulun duğum müpbem Sürette kulağına gitmişti. Polis idnc! gube müdürlüğü, sözlerine bir jıhhıım:ıınnmmııık_mgı içinde, HABER — k — Hodza Beyanatta bulundu * Plânlar Tuna havzası lehindedir , Prag 22 ÇA.A.) — Başvekil Hodza, ajanslar muhabirlerini kabul ederek şu beyanatta bulunmuştur: “— Bükreşi ziyaretim ve Küçük Antant devletleri Başvekillerinin son toplantısı, umduğum neticeleri vermiştir. Bir komşu memleket ga- zetelerinden bir kısmının yazdıkla - rımın aksine olarak, vücuda getirilen plânlar, ne Fransa lehinde, ne Al - Şunyı lehinde, ne de İtalya lehinde- N, Bu plânlar yalnız Tuna havzası lehindedir. Bittabi alâkadar iki bü . _yü_k devletin, Almanya ve İtalyanın iştiraki olmadan hiçbir orta Avrupa organizasyonu vücude getirilemez. Biz, bu iki devletin meşru ihtiyaç - larını nazarı dikkate almaktayız. Garp büyük - devletleriyle, yani Fransa, İngiltere ve Amerika ile bir anlaşma bittabi hiçbir müşkülle kar şılamıyacaktır. Şimdiden Alman ve İtalyan eks- perlerile iptidat mükâlemelere baş - lamaya ve onlara bilâhare müza « kere mevzuu teşkil edebilecek mu * fassal tekliflerde bulunmaya karar vermiş bulunuyoruz. Bunlardan başka, Küçük Antant devletleri Başvekilleri - içtimalarını her daim tekrar etmiye karar verdik Bu svretle işbirliği daha sıkı bir hale gelecektir.,, LK SRRİR e süseeğiri C GS benim isinim onun zihninde bir kurtuluş mü tadeleri gibi parladı. Sinek — bahsine hiç te maz etmeden başka bir fırsat — düşürerek Hüseyin Cahide karşı bir hücum yapar da Artlık tahammülü tükenmiş bütün İstanbul şehrinin şikâyet feryatlarını Hüseyin Cahidin yazıları, gizli makaatları, alttan aita teşvik lerl tahrik odiyormuş gibi gösterirse halkın kendisini belediye hizmetlerindeki kabiliyet sizliğinden dolayı istememezlik etmediğini; işin içinde belediye kuzurlarile hiç alâkası olmryan başka alyasi amiler bulunduğunu zannettirerek kendisini mazlüm — merkitnde Derakmış olabileceğini hesahliyordu., — < Hüseyin Cahit sözlerine şöyle nihayet verdi: “Şu dakikada kytsl müdafsa hakkınım son Sözü olarak arzeyliyorum: Mesele pek mey dandadır. Bir tarafta “valiyi kurtarmak, di ğer tarafta hem kendi şerefinizi, hem Türk adiiyesinin haysiyetini muhafara etmek yo- Tu var. İkisinin ortası bir yol yoktur. Va işin üstündeki hünerleri slikip atarsanız İşin an laşılmamış bir noktaaı da yoktur. Hükmünüzü verirken vicdanınızm, namu: gunuzün, yatana muhabbetinizin size rehber alacağına emniyetimi bir kere daha izharla müdafanmı bitiriyorum.,, Hüseyin Cahidin müdafasaı tam iki saat devam etti. Hüseyin Cahidden sonra Akgam güzelesinin vekili Kemal Hikmet #öz aldı ve uzun Mmütaldattan sönra mückkili Eola 'Tah sinin bersalini istedi. EKals Tahain söz alarak: “— Biz İstanbul Belediye Raisinin aleyhi ne kât'iyyen yazı yazmadık. Buna tenezzül etmeyiz, Akşam gazeterinde intişar — etmiş birçok yazi misalleri gösterdi ve — okudu ve Belediyeye kargı şahat husumetleri olmadığı nt söyledi , “Karşı müdafaa HAmld Nâzım tekrâr aöz aldı. Makalenin hakareti mutazammmm olduğunu, bunun mu harririn! ararken mahkeme ceza kanununa istinat ettiğini, halbuki suçluların matbuat Kkanununun 2 Tncl maddesini kendilerine ei per yaptığını aöyliyerek eski müdafamsında şarar ve hakarete sebaebiyet veren Hüseyin Caaidin tecziyesini Lstedi. Bundan sonra Valinin vekili söz — alarak Hüseyin Cahidin demagoji yaptığından bah setti ve efkâri umuümiyeye karşı hak ve ka nunla alâkaşı olmiyan mevrulara temas etti gi için Hüseyin Cahidin müdafaasını çok ağır ve haksız buldu ve tarihe karşı mesul olmak Tazimgelen Hüseyin Cahit olduğunu, çünkü tarike hesap vermek mevklinde bulunanların tatanbul valisi değil, Hüseyin Cabit olduğunu söyledi. Müddelumumi ısrar ediyor Bundan sonra Ömer Farukt, İrfan Emin söz aldıtar ve nihayet müddelirmumi de söz alarak şunları süylodi: *— Hüseyin Cahit memuriyelimize teca vüöz etmiştir. Tecavüzünde hakarıdır. Biz id dlamızı yâparken kanunların bütün manası mr bilarek ve anlıyarak yapmışızdır. raki 1d dlamAa 1srar edivorum., dedi. Hüseyin Cahit tecavüzü kabul etmiyor Bunun Üzerine Hüseyin Cahit tekrar söz alarak Jddin makamıta karşı hürmelkâr ol duüğuünu, tecavliz elmediğini, böyle tir geyi ketiyyen düşünmediğini, yalnız ortadaki bir hakikati İfade etmek istediğini söyledi. Muhakeme karar “30 haziran ealı günü H6 tâlIk edildi. yi YA el SO AIDİDE SŞ N SO G . eee ll yAHATAY | h Büyük karışıklıklar arifesindedir Bir taraf bayram için bayrak hazırlarken öb ür taraf bıçak hazırlıyormuş Antakya 23 (Hususi) — Bura - Dündenberi Halepten Lehip, Ha- didi, Mavali aşiretleri kafile kahile Antakyanın 25 kilometre yakının - da Amuk ovasma getirilip burada silâhlandırılmaktadır. Bunlar Türk köylülerinin şapkalarını yırtmağa başladılar. Heyecan artmaktadır. “Babturun köyüne Cemiyeti A . rabiye imzasiyle gönderilen mektup larda “şapkalarınızı yırtınız, yoksa haliniz haraptır,, denilmektedir. Köyler biribirine girmek üzeredir. Nasıl tahrikât yapıyorlar Tahrikâtçılar: iy — Türkler Müslüman değildir... Kanları da canları da helâldır.., Sö - Zzünü parola ittihaz etmişlerdir. Şamda Abdurrahman Şehbende - rin kurduğu Tanzimikaymi cemi - yeti, neşrettiği bir beyanname ile A raplarla düşmanları arasındaki' eski husumetin bitmiyeceğini, zafer sa- atini yaklaştırmak için çalışacakla- rımı, Hatayda Araplık propaganda - #ının arttırılması, onun müdafaası uğrunda yaralanacaklara bukılması için 3 Temmuzu İskenderun günü ilân ve bütün Arapları iane verme- ğe davet etmektedir. Fransız mektebindeki Arap tale- be Türklere: * — Siz bayram için bayrak ha - zırlıyorsunuz, biz de bıçak hazırlı - yoruz.,, diye bağırmışlardır. Hataym yeni hâdiseler arifesinde olduğunu söyliyen liderler, nutuk - larında “habis ruhlu Türkler,, diyor- lar. | da vaziyet gittikçe gerginleşmekte - ı Şoförlerin grevi Köyler biribirine girmek üzeredir. Buralardan geçen şoförlere karşı ya- pilmakta olan taarruzlar - da artmış- tır, Şoförler, bugün "artık hükü - met kalmadı,, diye grev yapmışlar: dır. Şaförlerin hepsi de Türk olduğun ianr hiç bir vasıta bulunamamakta - Düryö yeni herzeler mi yemiş ? Gazi Antebe üç fırka asker getir: diğimizi, askerlerimizin çetelerle bir | likte Azaz kazasına doğru hududu geçtiklerini ve müsademe ile püs - kürüldüklerini, Hatay delegesi Du- rieux'nün Halepte liderin ziyafetin- de Hatay Türklerinin suçlu bulun - duğunu söylediğini gazeteler yaz - maktadırlar. Son hâdiselerin şeflerinden Arap Halidin cenazesi kaldırılırken Türk- lere hakaret edilmiştir. Devam eden şakavet Antakyaya gelen yollarda, Türk Hamidiyenin seyahati Türk - Yunan dostluk tezabürlerine vesile oldu Atina, 22 (ALA.) — Gazeteler, Ha. | midiye mektep gemisinin Hanyayı zi, yaretinin birçok Türk - Yunan dost. luk tezahürlerine vesile olduğunu bil. diren telgraflar neşrediyaralr, Hanya baştan aşağı Türk ve Yıman bayrak. larile süslenmiştir. Dost ve müttefik Millet bahriyelilerine kardeşçe hüsnü” kabul gösterilmiştir. K Hamidiye kumandanı da Hanya yük sek memuralrı gşerefine gemide bir resmi kabul vermiştir. Hamidiye bu gün İstanbula hareket etmietir. Baca tutuştu Büyükadada Alp Aslan sokağında Nezahate ait evin bacası - tutuşmuş, alevler bitiş ğindeki Rabiaya ait evin kaplamalarını tutuşturmuştur . -Yangın sirayot etmeden itfaiye ta- rafından söndürülmüştür. a köylülerinin malları eski barçlar ba hanesiyle müsadere ediliyor. Bir.taraftan da hükümet tahail - darları Türk köylerini dolaşmkta ve müruru zamana uğramış vergileri tahsil bahanesiyle harmanlara haciz koymaktadır. İşleri hep düzenbazlık Hataydan buraya gelen haberler. den anlaşıldığına göre Vataniler son Cenevre anlaşmasiyle temin edilen Hatay istiklâlinin gürültü patırtı ile tadil edilemiyeceğini anladıkların - dan şimdi yeni bir yol tutmuş bulun- maktadırlar. Evvelce protesto makamında in . tihabata iştirak etmiyeceklerini açık ça ilân eden Hataylı Suriyeliler şimdi den bütün kuvvetleriyle intihabat propagandasma girişmişlerdir. Diğer taraftan Hatayda (Mektum nüfusun ortaya çıkarılması) dalâve. resiyle yeni bir faaliyete geçilmiş - tir. Bu bahane ile Hatayda şimdiye kadar asla görülmiyen simalar nü- fusa kaydedilmektedir. Vatanilerin tahminlerine göre, Hatay 19 meb'us çıkarabilecetir, Bunların 8 i Türk, Gat onların kavlince Türk olmıyan Alevi, 2 «i Arap, 2 si Ermeni ve | i Rum ola » caktır. Bu suretle Türkten gayri un surlar 8 e karşı 11 le tefevvuk te - min edeceklerdir. Suriyeliler şimdi bu gülünç ve baştan afağı saçma he sap ve iddialara dayanan propagan . “daların en ücra köşelere kadar yay- mak için büyük, fakat neticesiz ol - mağa mahküm bir faaliyet sarfet « mektedirler . Iş Bankası Hatay şübesi müdürlüğü Antakyada açılacak olan İş Ban- kası şubesine müdür olarak banka - nn Gazi Antep şubesi müdürü C- mil tayin edilmiştir. Cemil birkaç gü ne kadar Antakyaya giderek İş Ban. kasırım Antakya şubesini fanliyete geçirecektir. Su_riyeniu Ankara elçiliği riye, Ankara ve Pariste birer elçilik koracaktır. Haa BN öri e söe Denize bakarken düştü 'Tophanede oturan Rıza iszminde bir genç dün Sirkeci rıhtımında denize ba karken düşmüş, Boğulmak üzere iken kurtarılmıştır. - — Enkaz altında ka'dı Şelitemininde Millet czddesinde 211 sayılı nalband dükkânma bit'gik ar. sada bir bina temeli kazılırken — nal, band dükkânı çökmüs, dükkânda bu- lunan çırak 15 yaşmda Şükrü enkaz altmda kalarak mühtelif yerlerinden yaralnmıştır. Şükrü Gureba hastaha. nesine kaldırılmıştır. Odun ve kömür Ihtikârın tetkikine başlandı Odun ve kömür fiyatlarının gayri tabii yükseliş! üzerine yaptığımız neş. riyat nazarı dikkate alırmıs ve Pele- diye İktisat müdürlüğü mürakipleri tetkiklere başlamışlardır. Satılık ve kiralık bakkal ve tütüncü dükkânı - Beyoğlu — Parmakkapı Mis sa » kağında 18 — | numarali “Cim,, apartımanı altında tütüncü dükkânı eşyası ve malları ile beraber satılık - tır. Mobilyesi yeni ve muntazam « dır. Malümat almak istiyenler sa « bah B den 12 yeve öğleden sonra 14 de 18 e kadar ayni adrese müra « caat etmeleri. —

Bu sayıdan diğer sayfalar: