31 Temmuz 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

31 Temmuz 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

!: Tarihi macera ve aşk r-msm — İğte, artık oldu! , dedi. — Nedir olan? — Hazırlanmaları için işarette bu.. lundum. Yarm, her şey tamam olacak. tır, İkinci bir güvercinle haber verece- ğim, Umumi hücum başlıyacak, Kale. nin sukut etmesi muhakkaktır. Bu delikanlıya bakıyordum. Ne ka, dar büyümlüş, nekadar gürbüzleşmiş, nekadar güzelleşmişti. Tevekkeli de. Bil, bütün Avrupa payitahtlarının ka. dımları onunla meşguldü. Sordum: — Demek vazife artık bitti? — Bitti bugünlük, Artık eğlence. — Bu gece kiminlesin?.. Maskeli kadınla.. Hani karnaval gecesi onunla tanıştım. Büyük bir ailenin namuslu bir kadımı olduğunu söyledi. Yüzünü göstermeden benim odama gelecek. Hattâ, maskesini ancak karanlıkta çı. karıp yine sabahleyin yüzünü göster- meden buradan gidecek, “Erkekler bog boğaz olur. Hem, boşboğaz olmasanız, ben kendi nefsimden utanıyorum!,, di- yor, Bu kadım... Bu esrarengiz kadın. Sesi bende ne acı ve tatlı hatıralar u. yandırıyor bilsen. — Yoksa yine berikini mi düşünü. yorsun? . diye sordum. — Yok canm. P Biribirimizden ayrıldık,. Onu odasın. da yalnız Bırakarak, ben kendi daireme çekildim Ve yattım. Zira, maskell kadı- nm kimseye görünmemek istediğin! bi. Tiyordum. Uyudum. Geceyarısı, müthiş bir fer. yatla uyandım. Kulak kabarttım. Bir erkek haykırmasıydı. bu, Öyle müthiş bir bağırıştı ki, hatıramda es. ki günler canlandı. Galatada o menhus evde ben de bir kere böyle haykırmış. tım. Lâkin fazla düşünmeme imkân kalmadan, sırtıma elbisemi, ayakları . ma pabuçlarımı geçirdim. Bende ye- dek anahtarlar vardı. Bunlarla arka- daşımın dairesini açtım. Halâ iniltiler devam ediyordu. Bıçaklanan bir zavallr mahlük gibi hayktran benim can yoldaşım ÖOsman. di... Deli gibi sağa sola koşuyordum. A. celeyle bir meşale yakmıştım. Odala. rin içinde korkunç gölgeler kımıldryor. du. Fakat bu korkunç gölgelerin ara - sında bir de seyyal ve ince gölge gör- düm. Kaçmıya çabalıyordu. Bu, maskeli bir kadındı. — Nereye gidiyorsun?... O nerede? . diye sordum. — Sus! haykırma... Bahusus dav. ” ranma. Başını belâya sokarsın. Btrak, kaçayım. . dedi. — Bırakmıyacağım. — Sen pişman olursun! — Ona kıydın mı? * — Hayır, öldürmedim. Yaşıyacak. tır. Fakat intikamımı aldım. — Sen kimsin? — Ben... Bu ses? Bu gesi tanıyacaktım. Birdenbire ak. 216 — Kara gölge Ürpermekten kendi. sini alamadı. Rakibi de Xorkunç bir — sesle ;lntkınıwdmn “elektrikli muh. »© Tüğmen evime girip benimle alay et. tiğiniz gündenberi sizden intikam — almağa karar verdim... Yazan: (Vâ - Nü) Maskeli kadın : “Osman, sahte bir harem ağasının oğluydu. Şu esnada kendi de hbharem ağasıdır !,, dedi | Izma geldi ki, Osman da bu sesten bir taktm hatıralarının canlandığını söy- liyordu. Haykırdım: — Aydna... Yüzünden maskesini çekti. — Evet, benim, — Sen burada ha?.. — Tabif burada olacağım. Dünya- Ain ta öteki köşesine bile kaçsanız si. zi takip edeceğimi söylememiş miy. dim? Benim elimden ne / kurtuldu ki, siz kurtulacaktmız? — No yaptın Osmatiı? — Artık o, hiçbir kadınla sevişemi. yecektir. — Ne söylüyorsun? — Şunu söylüyorum ki, o da senin Bgibi oldu. Artık bir haremağasıdır. Babası sahte haremağasıydı. Bir hare. mağası da - yani sen! - onun babası ol. mak iddlasındaydın, Üçünecü babasını tablat haremağası etmişti. İşte bu üç garib haremağasının oğlu olan o ya. man, o kadmları kasıp kavuran Os. man, bugün hakiki bir haremağasıdır. Bir kahkaha koyuverdi. Üzerine atladım. Onu boğmak isti. yordum, Bu kadımm, bu mel'un... Fakat onun ne küvvette olduğunu u. nutmuştum. Beni göğsümden bir kakışta yere yu varladı. Kendi, kapıya doğru yürüdü. Belimden hançeri sıyırdım. İspanya- da talim ettiğimiz şekilde sallıyarak attım, Hançer, havada birkaç daire çi. zerek, Aydanm iki küreğinin ortasına saplandı. Bu sefer bağırmak ona düştü. Genç kadm: — Yaktın beni... Niçin seni sağ bı. Taktımı? , diye haykirdı, - (Devamı var) Körleşen dansöz Sovyetlerin meşhur bir heykeltraşı oldu Moskovada Plâstik sanatlar müze. sinde teşhir edilmekte olan heykeller arasında, dinamizmi ve hareketlerin. deki hafifliği ile cidden nazarı dikkati- çeken yedi dansözden Mürekkeb bir heykel grubu vardır. Bu grup Bayan Lina Po'nun bir eseridir. Lina Po, Kief Balet mektebini çok iyl bir dereceyle bitirmiş ve mehareti İle Klev tiyatrosunda dikkati çekmeğe başlamıştı. Lina Po'nun önünde par. lak bir sanat hayatı açılmiş bulunu. yordu. Fakat, kendisi 1984 de hasta- Tanmış ve çok uzun süren bü hastalık neticesinde genç dansözün gözleri kör olmuştur, Lina Po, daha hastanedeyken hey. keltraşlıkla uğraşmıya başlamış ve bu sahadaki jlk eserleri, mütehassısların dikkat ve takdirini celbeylemiştir. Haz taneden çıktıktan sonra, Sovyetler birliği sanat komitesinin yardımı ile bu sanattaki yüksek kabiliyetini fazla. laştırmak ve nihayet birinci aınıf bir heykeltraş olmak fırsatını bulmuştur. (Tass) Kibar hırsız — Siyah 218 || 217 — " Bühassa kasamı karıştırarak, babamın vasiyetnamesini alıp ndliye nazırı. na göndermiş olmanızı hiç bir — zaman af. fetmiyeceğilmn. kineyle yazarak, zarfın içine | Şikâyetler tememiler: Liman idaresi Bu zavallı adamın vaziyetile meşgul olmalıdır Tophanede Yeniçarşıda Emin bey bi nası 92 numarada öturan İstanbul li manlar idaresinde müstahtem İbrahim öğlu Ceylâ imzasile aldığımız bir mek tupta ezecümle deniliyör ki; “Ben yirmi senedenberi liman ida resinde çalışıyorum., Vazifem esnasın da amirim ülan Aziz gnbaşının arkadaş larımın yanında şeref ve haysiyetimi rencikle edecek bir takım sözler söyleme Si üzerine kendisini hamalhaşı Tahire şikâyet etmiştim. Hamalbaşı bu şikâye | ti tetkik edeceğine sırf şikâyet ettiğim den dölayı beni işimden uzaklaştırdı. Çölük çöcuğum sefil, perişan kaldı. Key fiyeti limanlar idaresi müdürlüğüne isti da lie bildirdim. Aldığım ccevap da gö ya teftiş heyetinin yaptığı tahkikat ve aldığı ifadeler neticesinde benim kaba hatli ölduğum ve işime alınamiyacağım bildiriliyördu, Halbuki hâdiseden sönrü müracaatım Üzerine yalnız benim ifa dem alınmış ve bir de şikâyet ettiğim Aziz önbaşının gösterdiği Hasan adlı pöstabaşının — ifadesi tesbit edilmişti. Halbuki Hasan, Aziz önbaşının çök sa mimi arkadaşı olduğu cihetle bitaraf ölamiyacağı pek tabit değil midir? Niçin benim hamal arkadaşlardan hiç birinç bir şey sozulmadı? Şimdi ben çö Tuk çocuğumla aç ve perişan bir halde yim, Bu idareye tam yirmi sene emek verdim. İnsan yirmi sene kapısında bek gılık yapan bir köpeği bile bu şekilde tutp birdenbire sökağa fırlatamaz. Hak kını aramak şikâyet etmekbu kadar bü yük bir suç mudur? bu perişan halimi alâkadarlara duyurmanızı rica ederim." Bir haksızlığa kurban edilmiş olması gök muhtemel bulunan bu emaktar a dam hakkında liman idaresinin biraz da ha müsamahakâr ve müşfik davranması mı diler, alakadarların nazarı dikkatini gekeriz. Kartpostala yazılan kanunuesasi Avusturyanın 52.000 sözden müte- gekkil olan anayasasını Vilhelm Lan. dauver adlı işsiz güçsüz biri küçücük bir kartpostala yazmıştır, Kelimeler çıplak gözle okunamıya . cak kadar küçüktür; fakat bir pertev- sizle pek güzel öokumabilmektedir. Lan dauer kendisine bir iş bulüur ümidile bu kartpostalı Avusturya cümhurrefai, ne göndermiştir. HABER AKŞAM POSTASI 'JDARE EVİ Ş Istanbul Ankara Caddesi Posla kulusü : İstanbul 214 Telgrar adresi; İstanbul HABER Yazılşleri telefonu: 23872 1 24370 Idare. ilân . ABONE ŞARTLARI Türkige “Ecnebi 1400 Kr, — 2700 Kr. 730 1400 , 400 « 800 , 180 » — 300 , Kenelik 8 aylık 3 oylık 1 aylık Sahibi ve Neşriyat'Müdürü: Hasan Rasim Us l Basıldığı yer (VAKIT) Matbaası mektup sayesinde, hiç kimsenin — bümediği bir geyi, yani bu vasiyetname mucibince, mi. rasın yarısının kız kardeşim Rübiye ait ol. duğunu öğrendi. 419 — “Mahkeme huzuruna — celbedil. Yazan: MWorls Löblan —33— Güzel kadının kalbi şiddetle çarpıy? Kocasının arkadaşı ondan gizli P randevu istemişti — Onu Pariste gördünü? ya geleceğinizi, ve niçin gE'” Dominik, şatoda, teyzesi ile yalnız kalmıştı. İhtiyar kadın genç kadına e. linden geldiği kadar boş vakit geçirti- yordu. Böylece üç gün geçti.. Dördün . cü gün Dominik, bahçede uzanmış ya- tarken, bahçivanın çırağı yaklaştı. Bir mektup uzatarak: — Madam, bu mektubü verdiler. Dedi, çekilip gitti. Dominik şaşırdı, mektubu evirdi, çe. virdi, açıp okudu: *“İstiraplarınızı biliyorum. Size yapa cağım bazı ifşaat, zannedersem, — kıs - men olsun ,çonları azaltacaktir. Bu ak . şam, saat 11 de odanızın balkonunun yanında olacağım. Oraya gelmenizi ve bana on dakikalık bir mülâknt verme . nizi istirham ederim, Ümit ederim ki, endişenizin büyük bir kısmı ortadan kalkacaktır. Hürmetleriyle, ,, Rişar Lörua İmzayı görünce Dominik kızardı.. Delikanlının kendine karşı duyduğu muhabbetin ne kadar samimt olduğunu biliyordu. Buntnla beraber, bu — muhabbetin arkasında ne şiddetli bir ihtiras, oldu « ğunu da hissetmiyor değildi. Şimdi. Rişarm ara sıra, kendine, vücuduna na. sıl dalıp dalıp baktığını — hatırlryordu.. Fakat ne de olsa, onun dürüstüğüne emniyeti vardı, bundan başka kendine ne dereceye kadar hâkim olduğunu da biliyordu. Rişarın kendine muhakkak surette yardım edeceğine de kaniydi. DOMİNİĞİN AŞIĞI O akşam, saat 11 de Dominik, bal- konun kapısını kapamadı. Hava — çok sıcak, sakin, mehtaplı idi. Bahçeden çiçeklerin etrafr bayılttan kokuları yük- seliyordu. Dominik beyaz bir iç elbisesiyle, bal. sizin için kona çıktı. Bekledi.. Dimdik, sesini Aî-_ karmadan, bahçenin karanlıklarıma dik- kat ederek duruyordu . Bu karanlıklardan, bir adamın, ağaç tan ağaca geçerek, ortadaki çimenlik . ten sür'atle geçtiğini, çiti aştığını gör- dü, hafif bir ayak sesi işitti. Sonra bal- konun altından Rişar göründü, sıçradı, parmaklığa tutunarak içeri atladı, Döminikin kalbi şiddetle çarpmağa başladı. Birdenbire, Rişar'ın istemiş ol. duğu ve onun da kabul ettiği bu mülâ- kat ona gizli, caniyane bir randevu, bir cinayet randevusu gibi göründü.. Din- dar, namuslu kadın hisleri isyan etti. Lükin artık yapacak bir şey yoktu. Ri. şar karşısında idi. Onu görünce, Do « minikin, ziyaretçinin maksadı hakkın - daki endişeleri, şüpheleri arttı. Rişar; — Mektubumu, bu gizli ziyaretimi aHediniz, sizinle görüşmem lâzımdı., Dominik! — Bana “Madam,, diye hitap edi. niz. Dominikin sertçe söylediği bu söz - lere Rişar şaşırdı; — Liâkin, dedi, kocanızın yanında dahi size Dominik diye hitap etmiyor muyum?. — Evet amma, şimdi a barada de- ğil... — Nerede ise gelir.. Gece yarısına doğru... Bu sabah Pariste bana öyle söylemişti... h centilme dim ve servelin yarımını geri vermeğe mah. küm edildim. Mahkeme salonunu — terketti. #im zaman bütün gözler nefret ve hakaret. le bana bakıyordu. Bütün bunlar sizin yü. zünüzden başıma geldi. Kara gölge. yor mu?. — Hayır.. — Neden böyle di Patrisin bilmemesi lâzımgel M mi var?, — Eğer münasip görür$ söylersiniz. Lâkin böyle b ramayıf.. Görüp, duyıbilif“' ade ederseniz odanıza gi Ü Ve şehvf bir sesle ilâve €Hİ — Benden ;e_kinmedlğw Döminik cesurdu. Kelt niyeti vardı. Rişârdan Wi görünmek te istemiyordu. HO:& EŞ korkacaktı? Balkon kapısıf! girdi, Rişar onu takip etti ya girince: — Bundan, dedi, iki sent av mevsiminde bu odadâ Zannedersem yanında başkâ * — yoktur, « — Evet, yok.. — Bana itimadınızı saatte kabulünüzden dolay? ? teşekkür ederim. | Z Endişelerimi, Tetıraplar öi ) leteceğinizden bahsettir. Si: Ş kâr olarak kabul ediyorumt. — Istırabınız o kadar Halbuki, artık hiç bir reraletii altında olmadığınıza göre-- B Dominik soğuk bir sesle' — ( gtf | | — Doğru, dedi, herkes if:,. ot | | dum diyebilirim. Lâkin keh' 1] ğ da kurtülmüş sayılabilir mustarip eden düşünceleri © miyim?. Bir divana oturmuş, başıfı almıştı. Rişar da yanına oturdi — Evet, diye Sir, bir adamın size malik olatti -sından ziyade, kendinizi bir #7 miş olmanızdan mustarip oluyt4 Dominik cevap vermedi. el etti: İ | İ — Ve iğrenç bir adama ) ı vermiş olmanızdan... Tiksinmm' uf madan hatırlayamadığınız bif * Dominik iki büklüm dm:“ çi sarsılarak ağlıyordu. Rişar h eğilerek, âdeta bir nefes bi? : — Fakat... dedi, o olduğuni ğ deliliniz, bir emareniz, ve yok, bilmiyorsunuz.. Ben, karşısında Şİk andan itibartfi TÜ tim. Nefretimi bağırdım, sunuz? Genç kadın, yaşlar dolu göt şını kaldırarak, Rişara dikti? — Likin sizin de aksini is? deliliniz yok.. Sizde bilmiy0 de benim gibi bir şeyden © gilsiniz.. — Ben, biliyorum. —Ne?. Biliyor musunuz?” — Evet, biliyorum. O # kollarımda tutmak, dudakiâ mak, sevgili vücudunuzun PUT g' canını tutmak ıırlıoıhıW 4 olduğumu biliyorum. Sizi y p dim Dominik.. Sizi ihtirasla H, Çaf Ve bu ilâhi heyecanı yenideti cağımı bilsem nası! yl#”’ 220 — Ertesi günü, bUtüf mahkeme tafsilâtile doluydu. bütün Londrada bu he; ğırıyorlardı. Bunları hatır! haydut herif! harektt 4 ç çinel Korkül y ' 4 “| ğ aa ve M .ı" ,4 gizi bİF iyitt ğ şağ | Wi mırıldandı, 2077 n (Dovami Ö4

Bu sayıdan diğer sayfalar: