24 Ağustos 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

24 Ağustos 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

r bakılacak şekilde,, fakat yine az çok n Kü Bu siyasi uyku daha ne kadar sürecek ? Yazanı: Şekip Gündüz Akdenizin garbındaki emniyetsizli. ğin Akdenizin şarkına sireyeti karşı. sında memleket efkârı umumiyesinin gösterdiği insan! infiali burada teba. rüz ettirdiğimiz ve korsanlığı denizle. rin vebası suretinde tavsif ettiğimiz günün Üzerinden işte tam bir hafta geçmiş bulunuyor. Kara korsanlığının buen deni, en rezilâne tezahürü kargısında, Akde, nizde büyük menfaatleri olan ve ken. dilerini büyük, çok büyük deniz dev. leti tanımaktaki ısrarları herkesçe malüm bulunan devletler ne yaptılar? Hiç.., Halbuki bu müstear vebanın şarki Akdenize sirayetini durdurmak için, hakiki vebaya kargı tıbbın kullandığı klâsik metodlara benzer bir yol tut- maktan daha tabil ne olabilirdi? İnsanlarm şehirlerde canlarını teh. dit eden vebayı ortadan kaldırmak için başvurulan en esaslı çareler şun- lardır: 1 — Mikrob saçan farelerin imhası. 2 — Mikrob saçan farelere yuva ©- lan evlerin ve yerlerin yakılması, Denizlerin vebası olan korsanlığı ortadan kaldırmak için de akla gele. cek ilk çareler ancak gunlar olabilirdi: 1 — Torpil saçan eararengiz deni- zaltı gemilerinin elbirliği ile imhası. 2 — Torpil saçan esrarengiz deni. zaltı gemilerine yataklık eden “in" le- rin yakılıp yıkılması, Bir hafta, yani tam yedi gün veya 168 saat, dünya mikyasında mühim olan meselelerin halli mevzubahs o. lunca, yüz yıl kadar uzun bir zaman- dır. Böyle hâdiselerde bir günün, bir Baatin değil hattâ bir dakikanın çok büyük bir ehemmiyeti vardır. Akdenizde büyük denizcilik haysi. yeti va denizcilik menfaati olanların bu bir hafta içinde, hiçbir müspet ha. rekette bulunmamaları kara korsanlı. Eın bir kat daha şımarmasma ve Şarkf Akdenizde müzminleşmek isti- dadt göstermesine sebeb olacaktır. Bir kısım dünyanm meşru yollardan uzaklaşmakta srar edişine bir yeni delil olan bu vaziyet, şimdiye kadar görülen “emrivaki” lerin mutlaka en Bayanı hayret olanıdır. Eğer dünya haritasının medeni kıt. aları arasında sayılan devletler bu emrivakli de, kemali sabır ve taham. mülle sinaye çekecek olurlarsa; eğer üç beş serseri korsan Akdenize emni, yetsizliğin bu kadar kolaylıkla ve bu Kadar pervasızca yayılabileceğini ispat edebileceklerse, medeniyetin, guurun, içtimat nizamın ve insanlığın Arzımı. zi terkettiğine ve bohçasını alıp Meri, Ke göç ettiğine inanmak icab edecek. tir. Bu ne siyasi vurdum duymazlıktır, bu ne siyasi “Enodphalite lâthar, Bigue” tiri (*), Biz büyük deniz devleti olmak id. diasında değiliz. Ve büyük ticaret de, nizciliği de bizim bayrağımız altmda yapılmaz, Lâkin Akdenizin garkımda ve Egede cereyan eden hâdiseler, o derece İnsani! vicdana uymıyan birer tezahürdür ki buna bakarak, insanlı- ğin âtisi namına muztarib olmamak imkânı yoktur. Bundan bir ay evvel Çemberlâyn ile Mussolini arasında başlıyan yarı gizli yarı açık, yarı resmi, yarı hu. suüsi ve bazısı vasıtalı bazlsı vasıtasız temaslar, Akdenizde tam ve istikrarlı bir umumf anlaşma ve devamlı bir sulh ve medeniyet nizamı kurulması- nı istiyenlere “bir parça tereddüdle ümid verici bir kapı açar gibi olmuş. tu, Bunun iyi bir Beyir takib ettiği ve bu temasların inkişaf ede ede müsait bir neticeye ulaşacağı iddia edilirken emniyetsizlik Tİspanya kıyılarından Malta ve Tunus kıyılarma, göklere ve akabinde de şarki Akdenize ve Egeye zıplayıverdi. Şu İngiltere ile bu İtal. ya arasında her siyasi temasın, her siyasi anlaşmanm sonu mutlaka men. #i bir tezahlüir yapmıya namzet midir? Centilmen anlaşması —akabindeki hildiseler malümdur. Çemberlâyin . ; | Musgini temasları akabinde de son vakalar çıktı. Ve işin garibi gudur ki bir taraftun İngilterenin ve Fransanın Şarkt Akdenizde ticaret yollarının em. niyeti üzerinde hassas oldukları iddia edilirken bir taraftan da Çemberlayn. Musolini konuşmalarının tabil seyir . kerini takip etmekte oldukları zannı uyanıyor. Musolininin Palermoda irad ettiği son nutuk bizde bu konuşmala. ra İngilterenin bir kısım efkârı umu. Miyesinde verilmiş olan ilk ehemmi. yeti kökünden kazmdığı — zannını Uyandırıyor. İtalyan Başvekilinin nut. kundaki gu cümle İtalyanın münakaşa kabul etmemekteki eski 1srarını bir başka şekilde tekrar etmekte değil midir? “Bugün ufukta yeni bir aydınlık belirdi. Sanıyorum ki (yol) ve (hayat) arasında kat'? ve devamlı bir anlaşma yapılabilecektir.,, İtalyan gazetelerinden Stampa İse Palermo nutkundan şu satırlarla bah- sediyor: “Genç milletlerin inkişafma kimse mâni olamaz Kabaran suların savleti her manlayı, her seddi, her mendire. &i aşabilir. Bo suların karşısına konu. lacak mania nekadar kuvvetli olursa, savletin de şiddeti o derece artmış o. lacaktır.,, Görülüyor ki İtalyan gazeteleri ile İtalya başvekilinin nutku İngiltereye, mevcut (emrivaki) i kabul ettirmek ve müstakbel İtalyan emrivakilerine itiraz etmemek lüzumunu “ihtar” ile meşguldür. Bu vaziyet karşısında İngiltere ne yapıyor? Star gazetesi İngiliz başvekilinin Romadaki İngiltere sefiri Drummond Ie konuşmakta olduğunu ve sefir Ro. maya döner dönmez, yani eylül ayında, İngiliz - İtalyan milzakerelrine basla. Nacağını “veya -devam- edileceğini” yazmaktadır, Ya Akdenizdeki seyrüsefer emniye. ti? İngiltere bununla hiç uğraşmıyor mu? İngiliz gazetesi bu ciheti de şöyle mütalba ediyor: “Akdenizde ticaret denizciliğini teh. did eden tehlikeler karşısında İngilte. Tenin cenubi Afrika yolunu tercih e. deceği doğru değildir. Tngiltere Cebe- Tüttarık ile Portsait arasmda, umum! harpte olduğu gibi bir emniyet kordo. nu kuracak ve ticaret gemileri bu mıntakada kafile halinde ve harb ge. milerinin muhafazası altında seyahat edeceklerdir. Fransızlar zaten bu me. todu tatbika başlamışlardır., Bunun “gemisini kurtaran kaptan. dır,, dan başka bir manası olabilir mi: Görülüyor ki İngiltere ve Fransa Ak deniz emniyetini henüz bir “kül” ha. Hnde mütalca etmek cesaretini gön terememektedirler. İşte umumf emni. yetsizliğin peygamberleri bundan cür. et almaktadır. Bu hale bakarak emni: yetsizliğin inkişafımı yalnız bir tara, fa yükletmek kabil olamıyor. Akdenizin bu hali büyük deniz dev, ktlerinin hiç de lehine plmıyan bir si. yasi vaziyet doğurmaktadır. Dört de. Nizaltı gemisi, üç tayyare Akdenizden bütün egemenlik iddialarını silip sü Pürüyor. _Blı kara devletiyiz. Ve bereket ver. Bin ki çok kuvvetliyiz, *Şekip GÜNDÜZ (*) Uyku hastalığı, “Bekir Sıtkı Paşayı öldüren Bir Ermeni imiş Kendisinin taşnak teşkilâtına mensup olduğu söyleniyor Şamdan bildiriliyor: Şam gazete. lerinin verdiği malüımata göre İrak erkânıharbiye reisi Bekir Sıtkı paşa. yı ve hava kuvvetleri kumandanını öldüren adam aslen ermeni olan biri. dir ki, bilâhara Hamid Abdullah na- mmı almıştır. Ermenistandan muha, cir olarak İraka gelmişti. Taşnak teş kilâtına mensub olduğu söylenmekte. dir, Faydalı Toplamalar ISTANBULDA Bizans eserleri Toplayan: Reşaf Ekrem Koçu - ÜT İki üç yıldır İstanbulda, Bizans eser- leri üzerine canlı bir çalışma görüyoruz. Gazetelerin şehir ve sanat haberleri ara- sında “Ayasofya mozayıkleri,, ve "A- ratta sokağı hafriyatı,, nı okuyan bin- lerce vatandaş, öyle sanryorum ki, bu- ( günlerde, İstanbulda mevcut Bizans e- serleri hakkında derli toplu bir yazı ö- kumamışlardır. Bu boşluğun yerini dol- durmak için okuyucularımla beraber İstanbuldaki Bizans eserlerini, en eski- ,sinden başlıyarak en yenisine Hoğru * şöyle bir dolaşıvermek istiyorum? 1 — Çenberlitaş, Yanık sütun. Bu sütunun bir adı da Kostantin sil- tunudur. İstanbulda bugün mevcut 6- dan Bizans$ — abidelerinin en eskisidir. Kostantin çarşısı ile meydanı da orada imiş, bu abidede meydanım ortasınlla bulunuyormuş, üstünde de bir Apollon heykeli varmış. Sonra büyük bir yan- * gında harap olmuş, ve çatlıyan yerleri demir çenberlerle tutturulmuştur. 2 — Atmeydanı abideleri. Bu abideler üç tanedir. Hipodromun ortasında “Spina,, denilen setidin Üstün de bulunuyorlardı. Biri, bizim Dikilitaş dediğimiz abidedir. Mısır firavunların. dan üçünetü Tutmosis tarafından kazanm dığı zaferlerin namımma diktirmişti. Bi. zans imparatoru irinci Teodos tarafın. dan milâden 390 yılımda İstanbula getir. r tildi, Hipodromun ortasına, Teodosun ieraatını gösteren kabartmalarla süslü mermer bir kaidenin Üzerine dikildi. İkinci abide: Burmalı sütündur; bu- nun adı da yıilanlı sütundur. Bugün yu- karısı kırılmıştır. Biribirine sarılmış üç yılan şeklinde — yapılmıştır. Bu sütun Yunanldar — memleketlerine saldıran İran ordusunu Plâtee mevkiinde müthiş bir hörguna uörattıktan sonra Pranlrlar dan aldıklar: harp aletlerini! cılerek yaptıkları bu abideyi Delfideki Apo'lon mabedine koymuşlard. Bizansa büyük Kostantin getirtmişti. ÜUçüncü abide: Örme sütunudur. Ye- dinci Kostantin Porfirogenet tarafından yaptırılmıştır. Bir rivayete göre üzeri, yedinci Kostantin in ceddi Makedonya- lı Vasilin zaferlerini gösteren tunç lev- halarla kaplıymış. Lâtinler İstanbulu al Mıkları zaman, para yapmak için bu lev- haları söküp almışlar. 3 — Arkadiyus sütununun kaidesi: Avrat pazarındadır. Bu sütün 403 yılında dikilmişti. İçinde, minare gibi döne döne tâ tepesine kadar çkan bir merdiven vardı. Işık almak için küçü. cük pencereleri vardı. Bu sütun 1685 yılımna kadar duruyormuş, sonra tehlike. N görülmüş ve yıktırılmıştır. 4 — Marsiyen sütunu, Kıztaşı; 450 — 457 yılları arasında hüküm. darlık eden Marsiyenin heykelini taşı. mak için dikilmiştir. Bugün üzerinde. ki heykel mevcut değildir. * 5 — Ikinci Teodoyosun büyük suru: Marmara üzerindeki Mermer kule. den Haliç sahilindeki Balat kapısına ka- dar 7 kilometreden fazla uzunluğunda- dı. 413 de şark valii umusisi Anthemius tarafından başlattırılmış, 447 de İstan- bul valisi Grus tarafından bitirilmiştir. 6 — Saint - Jean de Stoudion kilisesi (Mirahor cami) — Aya Yani Stoudion, 463 te Studios adında bir asilzade tarafından yaptırılmış Aya Yani namı. na hediye edildiği söylenir. İkinci Ba. yazıdın Mirahoru İlyasbey - tarafından kiliseden camie çevrilmişti.. Bugün ta. mamiytle harap bir baldedir. 7 — Valens Su kemeri - (Bozdoğan kemeri). Bugün 625 metre urunluğunda ola- rak görülen bu kemerin inşasına Kos- tantin zamanında başlanmıştır ve 366 dan 378 ze kadar hükümdarlık eden im. parator Valens zamanında a - bitiril. mişti. ş 8 — İmparatoriçe Puleherie sarmıcı (421). x Eştefiye sokağındadır. 9 — İmparator lâhidleri. İlk iki asırdaki Bizans imparatorla. n Kıztaşı diye tanıdığımız Marsiyen süfununun bundan yüz sene LKL A Ş Gülhane parkında gördüğümüz Teo. dos sütumu namiyle maruj olan sütun rımm merkadları, Fatih camldinin yerin- de bulunan havariyon — kilisesindeydi. 1470 de Fatih camii yıkılırken impara- to 1âhitleri de ötede beride kalmıştı. 1916 da bunlarkdan bulunabilenler top- Jandı ve arkeoloji müzesinin önüne ko- nuldu. Sade fakat pek güzel tezyin edil- miş ve Mısır porfirinden yapılmış oı;[n bu kıymetli lâhitlerin içinde dördüncü ve beşinci asır imparatorlarının cesetle- vi bulunuyordu, Reşat Ekrem Koçu (Devamı var) Petrol deposunda yangın Bucocs Anyres 246 (AA.Y — petrol. daposunda çıkmış olan yangın baz, tırılmıştır. 800.000 litre petrol yanmıştır. , Campana Çemberlaynın dönüşü Vaziyetin tehlikeli oluşundan değil Londra M (ALA.) — Biyasi mahafilde te. barüz ettirildiğine göre Başvekil Çemberlay. nın bir ikt gün kalmak üzere Londraya av. deti umumi siyasi vaziyetin fenm inkişafları. ni gösteren bir delil gibi telâkki alunmama. kıdır, Çemberlaynin bu vdetinin sebebi kra. ln misafiri olarak Balmoral şatosunu git. meden evvel dahili ve harici vaziyet hakkın. da malümattar olmak arzumudur.Çembertay n Londrada kalacağı bu iki gün cunuzında hiç bir kabine toplantımı — yapılmıyacaktır.. Nazırlar arasında yalnız Eden ve Lord Hali. fax, bu haftanın ortalarına doğru Londarya döncceklerdir. “Delbos Cenevreye gidecek Paria, 24 (A A.) — Hariciye nazı. rı Delbos, Milletler Cemiyeti Konseyi. min içtimalarma iştirak ötmek üzere © Eylülde Cenevreye hareket eyliye. cektir, 4 24 AĞUSTOS | Sanatkâr ç0 İNEMA ııı;âni' wÜ göhreti büyük #ai iri Kluk :Şmnm erkek TÜ gel yör görmek istediğini ilân '““” delikanlı! Bundan sonrt kıntıları hiç duıünm“?:b?ws’”“ le, istiklâlini ilân eder ilânma kalkıyor? Çocukluk senelerinin "tazasızlığından hiw ©, çocukların tattığı değil, ancak yaşını hayalinde yaşıyan bir ) gocukluğu seven bir mü?.. Hepsi de yıllarıt geçip kendilerini, % selerin emrinden Kt idir: . ler, Hakları da yok d'ğnwıgı Vit » îfx*ğ İ N $ & VU rine birtakım şeyleri ylart larını o kadar ihsas 'd”uujp diye almadığımızı © , BiF » ki pek tabif olarak şamtyor musun? Hakkr vardı; fakat bİZİR larla konuşurken % muzu değiştirmemiz pek sebebler dit, Fakat bunun maz, tahlil edilemez. 5::# luk . kendimizinkini hi sak bile - hepimizin a duğumuz bir devirdir: yarım bir insandır: bü mağı, bütün olmağı """:;!; tabil bir şey yoktur. BİF şından memnun olması, © sürmesini istemesi İÇİN hani gu büyümlüş de kl cinsten olması Tâzımdır. çekilmez! Z Büyüdüğünü iddia ı-d-i; tisti çocuğa zavallı dedimi? tık sinema âleminde zanmanın pek kolay cüklüğünde onun kusurlar şına bakıp da harikul na berhangi bir adam ona göre meziyetler bilir? belki de yarın acı hatırlıyarak haline Frenklerin “enfant leri şu vaktinden evel termiş çocuklara bunun onlar, ekseriya dahâ gençliğin tatlı istikbal hoş olmadan ihtiyarlığıt çirmiş olmanm M Hayatları önlerinde ”ı'Ğ'- yir dadır. Bu, insan oğlu Xt ket değil midir? Yarışı kaZ?g tayyareCİ yık Mükâfattan "",t bir kismını ( kanatlar ). tel'kettı"ıgl' Paris, 24 (A.A.) — Paris yarışını kazanan % recileri bugün öğle V Carü ö sefarethanesinde yd:“w sız tayyare klübüne ei te yapılan samimi meft” # , ra İtalyan ta dan 300.000 frankınış ( ismindeki tayyarecilere ? ( tine terkettiklerini M reket hararetle 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: