27 Ağustos 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

27 Ağustos 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 AĞUSTos — 1937 Ürim göcüşüm hI%M&_ Vle ucuzluk! M n Teketimiz , ümize dair yazılan eserlesi Nu Stiyorum, Meselâ, Herodot Rezmiş. İki ciltli “tarih,, fti YAta veriliyor. Hem de en- öline sel ğ ü ıb'imıf—lm $ bir tabiliğin mah- KA Muhatc a Gtkaan “dattandır, ucuza satılsın Yübur diye maarifperverane bir Üeuzluktâ ömil olmuş.. B ! Bu eh : x Mdüp €hvenlik normaldir, şu mü a ““m,_ dl::'mmtl'.ır. tabir caizse Ü & , b ÜÜ h'"&.—__ :em,“, başka kitapıarı top “Mdeki liste mucibince, ki- Tladım, ün idari bi rafyası. Nüs- 'VN., ğ İit ir coğrafy taplardan biri. Bir kü- .l—' 'lm'r.kx rdan v Ü- GÜ 181 İçin krymet teşkil et : ;r_— Kim bilir mütalca he- ibi, onu ne büyük bir kül- & İ Ciltlett aha “arı; » Üü M Yerleştirmiştir. Şayet ok YO S u u Üürk altı kilo kadar çe- | 'k"nhı'l’ Siltleri caba.. Ve dört mu- | Tti Tik,, Ö 4, v UyYunca ki bunt. ü ""l-ıı_ tapçı, bunları Wİ: Matbaadaki odama kadar * '::ı Üye tördum Yediye Verek k 'ne Ve pek bahalı bir fiy irmiş, kütüphane- 'at SÜg h İ Olarak: $ lirat İ çu Tat . dedi ğ “uzh“ davyrandım. DÖĞ ven de! < Ü y Rayı t dak, Va ”*ıîı“' N='kc!ı_» verdi.. - Fakat âç y Azla isteseydim.. - diyor almar, cayarsa... | SN gitmeliyim — $ z ı:q_, f”zııı mu işittim? Sahi- | A Okka baş tara * Mı?,, diye a başka düşünüyor. &: bende altı cildi var Ti aldım. Üzerlerinden t Yazılı. Bunlar tekrar | , Tap barflerile kitaplar. b ETdüm: | —'”l'ıî'“î üK liraklır! - dediler, takım muhalledatımı- dikları var. * keki ir Hatta ğ Atsız,, bir tcuzluk. Te i “ ü ö Bu“r"“ğluklar insanı mem ıdın' tından ben de müs- Ve bkl';'e - Lâ eğim kan MÖ Teij DNi kazıklasalardı.. ';kıı;l? ıilıp:h ve bör daha ele .t'h !ır" TiN ateş bahasına t . *en he e fiğan etseydim.. Yle ucuzluk!, bengi Ü Anglitan cema, )ı.,'::" Telsi, dün Kudi v , Kudüs. Nötülere ateça e7 ktinde katledil | ı:m:ııekle Z 5!' olan bu | Üzerinde büyük bir _nnbaşlıyor li T lk harict seferi e Yaprlacaktır. Bu se, 7 Olduğu giti Tatan a muklak ve — tayyareyi büy T idare edecektir. (4 tnahü“ '_*') — Bir evlâdını Tümepi Sİle - validesi ve Sandıkburnundaki 11 gazinodan rinin sahibi c gençle beraber Y kapının kayık iskelesine doğru berbat bir soka eni teik. kenarında iki düzüne Jizilmiş olarak durduğu bir kumsala geldik Sandalların, yakın sanda sol tarafına düşe sımda sekiz on kişi sandalyeleri muş yorla Biraz ötedede iki görünüyor ve bunlardan birisinin ka pisini bir maltızın üzerine geniş tavada koca koca bahık dilimleri kızartılıyordu. kü Bitişikteki bakkaldan — elli dirhem ekmek alan bir çok kimseler, yüz para daha ve r, ortasından yardıkla rı bu ek meğin arasına koca balık par çalarından bir tane yerleştir!yor. Sonra bir köşeye cekilip, karınların doyuru yorlardı Sandalların sağ tarafına ah sım da isco, kömür ka boğaltılıyor , kaşları, göz çiler, yüklenip sabhile ür çuvallarını yüklenip, bu iskeleyi geçiyor ve get rip orlardı. Çuvallar yere brrakıldıktan güneşin yakıcı hararetinden taşrmaktan çok yoruldukları için, sim Si Ve sonra âyni yorucu İşe liyorlardı. Gözümü bir an bu acıklı manzara dan ayırıp, önümde duran odun yığın larının bulunduğu tarafa çevirdi zaman karşımda iğrenç bir süprüntü yığını gördüm. Bu yığının etrafı da pis kâğıt parçalariyle, karpuz, yemiş kabuklariyle doluydu. Bütün bunların arasında metruk bir seyyar köfteci ocağı duruyordu, sonra, ve yük h elleriyle yüzlerini şöyle bir siliyor tekrar baş *N.:'“uı—ı:. âİlesi Tütufkâr ta. | lu ? Paylasan dostla . | | nmî”.j' © teşekkür ve Etrafında yemek yenen, hahive içilen meydancıkta böyle çöp Dirikintileri de : İstanb Bir tarafta bir ceset, bir taratf- ta da çöp yığınları vardı Fakat bir yığın insan, bunlara hiç aldırış etmeden yemek yiyor, kahve içiyordu Yazan : Haberci Yenikapı sahilinde öğle keyfi! ul konuşuyor ! Yenikapıda sandalların grasında htiyari bir tiksinti ile dudak ten kendimi alamadır. o anımdaki genç hafifçe güldü: — Daha garibini görmek Şuraya bakınız, dedi. G in isterseniz j ! mi sağ şahadet par | mağiyle gösterdiği vete çevir dim İki sıra odun yığının arasında açıl mış bir yolda, âdeta seyyar lokanta kurulmuştu. | Bir kac alçak iskemlenin Üzerine oturup eski bir masanım etrafına miş insanlar, yolun ağzına yerleşti.li- | Bi tezgüt mütemadiy töfte kı | yar satıcıdan, alış veriş Eğer iki metre ötedekl süprüntül yığınlı Üç adım hberideki kömür Çuvalları olmasa belki bu pek te feyv- ir manzara sayılmazdı. Fakat bir tarafı balık, bir tara! lokantası, başka bir tarafı da kahve oları bu meydancıkta bana öyle bir manzara | daha göserdiler ki, buralarda değil, ye mek yeyip kahve içmek insanın civar | sebepti. | kötte dan geçmemesi için kâli vardı (Yenikapı - 2) Ben sağın solun resmini alırken, yalın ayak başı kabak bir çocuk yanıma so kulmuştu : — Ağâl dan hâber — Yool! diye hayret ettim. O zaman üç adım kadar yürüd. mndan karaya çekilmiş s; tara ların arasına girdi. Eliyle - kumların üzerinde duran bir çuval yığınını göster di: — İşte boğulan adamın cesedi... Bü: tün afallamış, hiç bir şey anla mamıştim. — Fakat yırtık çuvallara dik katle bakınca, uçlarından dışarı çıkmış bir kol, bir ayak gördüm. Bu korkunç ve iğrenç manzara garip değil mi benden başka tiksinen hemen de yoktu. dan, Sandalların arasına atılıverip üstüne r, tahki i, yahut ta alıp götürecek bir çuval örtülerek, kim ya katın ikmali arabanın gelmesini bekliyen cesetle alâ kadar olan bile yoktu Herkes rahat rahat yemeğini yiyor, ka'vesini içiyordu. Yalnız bir iki metre öl bir polis memuru dürüyor, ölüyü bekl'yordu. Bu garip dekoru görmeğe daha faz Ya tahammll edemi a. Yanımdaki gen ce: — Aman, dedim, rica ederim. Başka bir tarafa gidelim. O zaman bana; semt gazinolarmı ve lâğım önünde seyredebilmek mizi teklif etti. denize giren çocukları çin bir sandala bin Cesedin yanmdan geçtik, kumların üzerinden denize atılan bir sandala bi denize açıldık. Ve biraz rahat ne İcs aldım. HABERCİ Yarın : Yenikabı 3 | N.ekme'ciğin içindeki mkilâp runu Ahmet Barin Van son rakya maney. güzeteside ralarımızdan edindiği Hntbuları bir seri halinde yazınaktadır, $ dekinden uldığımız şu parça, kudret ve kabiliyo şayanı dikkattir: poelemeni bakı Bizde ağk irde 'Tür yor. Ancak son iki de e ayrılı eri da: tazrruza cabında gerilerde mevzi almayı öğreniyor. Aanevralara x eden askerin mühim Kısmı anö ni £ Üç ay evvel silâha alınmş. tır. Bunun için taarruza alt bütün hareket, her parçıusı bir mrada iştiyen bir motör intizamlde yapılmıştır. Bazon geri gitme ha. reketleri yapmak lâzım gelince llk talim dev relerinde bulunan asker, harp oyununda bile ter, gertlemeyi güze alamamıştır. Buna mukabü tami devreyi dolduran erler, her verilen va, zifonin bir manası ve lüzumu olduğunu tak, dir öderek gerlde mevzi almak hareketlerini hüyret verici bir intizamla yapmışlardır. Ma, araf bu bakımdan mükemmel bir c imtihanı geçirmiştir. Yakdâp ruhunun be kadar fühar — veriei kilde orduda yerleştiğinden ve az za. nda çok Iyi neticelere varıldığımdan bah. Jik inkişafında son merhaleys düla etmek iİstemiyoruz. Bugü. kle, aakı netr vardığımızı nün aakerlik sanati, çok İnce ve zor bir sa. nattır.. Rir diüzüye çalışmayr ve uğraşmayı icap ettirir. Elde ettiğt kendimizden m neticeler, bize mnun kalmayı, durma, 4 telkin etmez, Bize ancak; İsa. i bir yolda ilerlediğimizi öğ. kça daha geniş ölçüde çalışmıya evara için şevk ve kuv N 9 v ©x & z o n . a c 3 c 3| & Hakkı Süha Gezgin, 26 ağuslas zaler yıl. dörümümüz dolayısile kendi hatıralarile bir. likteğ tarihin hakikatini, gu yolda anlatıyo, Her yıl, bügünlere girerken, ilk rar duyar gibi defaki yü. olurum. vuruşlarım: çbir heyecan, gönlümde bunun kadar tazâ ve canlı değildir. Her şey eskidiği, — rengimi soldurduğu, belirsizlime düştüğü — halde, 26 ağuslosun her yıldönümünü, ayını kexkin ve Bert çarpıntı İle karşılarım. Afyonda toplar patlar, kum torbaları tam isabetfer altında erirken yalnız tablatin bir sabah olmıyor. Bütün bir tarihin nlık da parçalanı: Büyük savaşın sekiz on cephesinde insan gücünü, osntir barikalarına ulaştıra t son dişini, son tırnağını ordu. Slâbazdi, yaralıydı, sınırtarı bazkınlara uğramıştı. — Ölüm için hergey bazırdı, Avrupa bu büyük — ölünün, kaniyle yazdığı eşsiz destanda kendi küçük. döğüşen Türk, ur da burcadı sanılr: dnü okuyup kudurmuştu. Mezarı, — önün dar. Hattâ “Bevr.. lüğ rin, çok derin kı adük sandılar. ağustos, bu inanışları da kökünden yı. kan kutlu bir gündür. Bundan bir gün' önce büyük rütbeli murghbaslarımızı kabula te, z gün sonra — İzmir kıytlarında nefleri mağa koştular. C Hava bayramı havada yapılmalıdır Abidin Daver, berkes üzerinde gerçekten moazzam bir tesiri olacak göyle bir teklifte bulunuyor: | Evelâ şunu batırlatmak isterim ki askeri tayyare bölüklerimizin evvelki sane yaptık. 'Türkiye turu müsabakasını tekrarlamak llzımdir. Ezasen bu müscabaka ilk yapıklığı zaman, her yıl tekrar edileceği söylenmişti. Halbuki geçen sene yapılmadı. Önümüzdeki | Havacdık Haftasında, bu müsabaka, pekâlâ tekrarlarnşbilir. Azkeri tayyarelerimizin uçuşlarından baş | ka, Ankarada Ergazi kampında Pilotluk ve İnönündeki Plânörcülük kampında — yelken n gençler de, öğretmenleri de 'aparak Hâavacılık bayram ve hafta. tirak etmelidirler, k Haftaşımda, Devlet Havayolları tayyareleri de çok ucuz fiyatla halka, İstan. bul ve Ankara fizerinde uçuşlar yaptırmalı. dirlar, Hotâsa, Havacılık Haftasında benzine act. mamak ve bu bayranır yerde lâkırdı ile de. g, havada uçuştarin kutlulamak Tâzımdır Kü hava bayramı, havada yapılmak ge. ktir. Göreceksiniz, o zaman halk nekadır heye. canlanacak, Türk Havh Kurumu, ve memla. ket havacılığı bu heyecandan ne büyük isti. fadeter temin edecektir. 40.50 tayyareden mürekkep filoların uçuş. Jarile yapılan canlı propagandanın ondş biri. ni bütün Türkiye muharrirleri, konferansçı. farı, hatipleri bir araya gelseler gene yapa, mazlar. ÜUmilt ederim ki alâkadarlar, bu seneki Ha, ik bayram ve haftasına, — Avrupadaki ernseli gibi, çok canlı bir şekil vermağe mu. vaffak

Bu sayıdan diğer sayfalar: