27 Ağustos 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

27 Ağustos 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

srare aa S AŞR ve macera romanı — —-'10 — Nakleden : (Vâ-Nü) ım'e Bi ilkemleden yere kaymış 'Hvımı Kibi, Rüştü beye alvaran gözlerle ba- ahat me hametine dokunan | x.u"“ Beyi sinirlendirdi bakayı L*İ ZUMUnd h! - dedi » dan fazla sürdü, ten gözü açılmamış bir çocuk Saliyetinizi — suüstimale eler gelir. Burada si vı’m'nıhn bahsediyor- “tün hayatınızı mı veriyor yti t d Rözleri arasında bir te a belir; : M Devcudiyetiyle kendini veri- KSa 6, B'mıı-, Yit ” MYatımı burada geçirmek İtdi - Açıık, soğuk hisset Üt di am ılııı—ıh xıpnınx ve ken | yumruklarını sık- bu kız, * mağiüp ediyordu. u kom. tmmak arzuları, d'hı Of art din ik, Nermin, Rüş- anlamalı , kendisiyle etmemeli — değil Habey / Slersa çocuğun — muka- d Ve c zliği bir felâket ya- | ÇİĞ , İ gürliyecek: "'!denı:" l yavrucuğun b taçar qıeg o" u bütün ha- lâ, öbürü düşünceye dal- | llıeıjı t *Yim, bahtsanız ben & AYatta yalnız kalmak Sünüz varsa, yarısın: al Hayatınızın n sah * v Aklamayınız. Ben sizin ükâş kilçük dostunuzum.. ki © gerginlik | * —-şımıı ıll]u')lll’DA— Kd Yalıı lik, şefkat ve de yilik, şef tatlı yüzünü ona İN bi Sir elem çirgisi çizil- ı"’ 'l'h)cr sanki İ | Mecburiyetinde adal X € kuvvetiyle bir & tepelem ek arzusunu du- M bir an uzaklaşıp gözleriyle Ürdi., Nerelere — sü| Nini sikt $ "' Siktı Sonra, nazarla- © tastladı. Onu orakda "' Süretinde görüyor- a: * Ve dikkatle baktı. £ de tayf değil, şirin, © ferah bir mevcu- M tuhi Safiyeti çehresine de , Ş "’?'n _f'd'_ Bürada ille k , T ediyorsunuz?.. Arsu- ,k "'::ımu ne kadar ba> | ağır bir yükten böylelikle kurtarmış o- lacaktınız! Nermin cevap vermedi. Yalnız iki görü de su Iki dam- la yaş kirpiklerinin ucuna birikti, sonta maklarından aşağı kaydı ve bu verdi- ği yegüne cevap oldu. Bu, verilebilecek en şiddetli cevap- | tan daha müessir oldu Ev sahibi deyam etti: — İnsaniar bana daima aaaflarile kar | şt koyup beni hep o suretle mağlüp edi. yorlar. Benim de tecellim, alnımın ya: sı bu! Ne yapalım- Ellen ne — gelir Yarabbi! Bu dar böyle mi devam edecek? Gözlerini semalara doğru — çevirdi. nki bir dua okudu, Nerm'n, ev sahibi- ne bakıy Onda feveranlı bir huşu gördü. Sonra Rüştünün haliı- de bir yumuşama olmuştu. Ve kendi de | dua etti: "— Allahım! Aman on kalbine ilham et. Beni buradan kovmasın... Ben buradan ayrılmıyayım. Çünkü başka yerde yaşamam kabil olmryacak! İhtimal bu dua kabul olmuştu. Rüş- tü tatlı bir halle kıza döndü. Fakat. ndı. hal, ömrümün sonuna ka- ordu. evvelâ İüzerine müthiş bir akın İkisi de birdenbire titrediler. Odanın arları arkasından bir 8- lık duyuldu, Rüştü ile Nermin burada | birinin konmtrolü rida mıydılar? Nermin, endişeyle ayağa kalktr Bu garip ve beklenilmeyen rslığın ne- reden gelebileceğini Bir türlü anlıyama mıştı, Bunün aynını ilk geldiği gün de işitmişti reyişten Sonra, kabarttı. Yeniden iç geçirdi.Terliyen alnın- i tırdı. Sonra esrarengiz ve vemet edilmez bir kuvvetin altında balın 1 Rüştü bey ise, gayrilthiyart bir tit- | işitilen gürül | tesiri | ea se9e sasgr l gÜÜ “— Allah yardımcım olsun.. Ne ya- paltım?... Diğer insanların takip ettikle. ri voldan pek ayrı bir yolu takip etmek yetinde kalıyorum. Ama, Allah yor...,, diye söylendi Allaha bu sığınış viedanını teskin et miş gibi rahatladı. Deminki zebunluk bali üzerinden zail oldu. Yüzünün çiz- gileri her zamanki vakur, kuvvetli ve muntazam halini aldı. Tekrar Nermine döndü. Şimdi ona | artık haşin haşin bakmıyordü. — Demek ki söylediğim bütün söz- lere, gösterdiğ'm bütün sebeplere rağ- men burada kalmağı istiyorsunuz? Genc kız, heyecanla titriyerek: — Evet, evet efendim. — Öyleyse haydi.. Ağlamayın.. Ba- na soğuk kanlılıkla cevap verin, Cevap- | larmız, kati düşüncelerinizin makesi ol- sun. Demin, bana, bütün hayatınızı ve- | receğinizi söylüyordunuz, —Evet, evet, — İyi düşünün: bütün hayatımızı, Bü tün hayatınızı..... un ne demek oldu anlıyor musunuz? Bütün hayatının burada, bu münzevi yerde geçmesi.. -Bunu iyioe di söylüyorsun? —Buraya geldiğim ülk gündenberi | saadet hissediyorum. Aynı saadetin daima dev isterim. — Sizi burada ancak bir şart altında alakoyabilirim. | — Bu şart her ne olursa olsun kabul ediyorum. Kız bu cevabı öyle azimle söyledi ki — Hatta bu şart istikbalinize mâni olursa bile.. Öyle mi? — Eğer ölümlüme kadar temin edilirse, demek i istikbalim de ünüp de mi mm etmesini burada yaşamak benim için buraatdır. (Devamı var) 373 sene evvel bugün Ispanyollar Korsan yalağı olan Penon yaptılar Müthiş kalede üç asker bir Zenci hademe kalmıştı Penonun irtifar sinde duran bir insan rünür. Bütür kadar fazladır şağıdan kuş küvreti ile bağıracak| ancak sesi İşitilebilir ginde küçük dalgalar zamanında suy Navar xK Korsanı er, med b âara M Piyer dö tür türtül hristiyan an| an donanması, Kara Mü urtaram adıkları ma dilerini * için taptetmek için datm rdrm latiyor r verdi. 1564 ydı| günü bugün bütün| hazırlanar toplandılar ve bur tiler Askerin karaya Kumandan hracı zırlanmışt: çekilerek k aaker bazı rak tan sonra da SA durulac Plân, hiçbir mesinde denizden lerlei tü yet elde Bu vaziy edilmi bir işi h ine bir| arkadaşını vekil lede nlara ni dinletemiyordu. bir fırsatını bularak 1 sirakmıştı. Fi K, ka| bulu: e muhafızlar esasor ACI hağa karar vermiş| bu İirsat, şimdi « bir kayık * Afrika sahillerine #ttıl: yaklarına gelmişti Gece yarısı larak — kendilerin İspanyollarım bundan haberleri bile yoktu. Yalnız sabil muhafı konarındı. yürür | ken denizde yüze yüze gelen silâha: Börüü. Derhal licm) çekerek davrandı. Yahancı ı del öli Beni öldürmekten ne iye yalvarmağa başladı. — Öldürmemekten cağm.. cevabını verince yabancı — Bayır, dedi. Beni Mühim bir gey kazanacıksınız. — Ne kazana! , Mükâfat.. Kalede kimse kalmadı. Kalede kimse mi kalmadı. - Kumandan yoktu Kumandan bir şey ka; öldürmemekle çok Hepimiz kaç. tari, hakikaten hayatımı kurtarmıştı #ahil kumandanı, doğru daDanma kumanda Rina koşarak müjdeyi verdi. ye gidenler, üÜç muhalız ile eden başka kimsenl bir zenci a kalmadığını gür düler. Onlar da bey teslim — olduklar Bu muzafferiyet, ehemmiyetli Lir koraan yatağını mahvetmiş z bir Mendil sallayarak iyorlardı. İspanyollar — için tahlike olan gok idi. Her zaman için otuyorlardı leri Türk halde burayı üzün müd İspaayollar sonraları birço lete zaptettirdikleri det muhafasa ettiler, Ponon kalesinin | zaptı, kumandan emir Mek olduğunu pek hariz olarak göstermek dir. Pğer Kara Mustafa kalede Mnyollar Larafmdarn| e Hüfuzunun he de bulur Lurası belki zaptedilem ©e herhalde düşmana çok halıya mal ola.| | | Niyaz . Zaptı Ahmet Tonton — amca Ve hayalet yirminci yık | Arkadaş belâsı )lmamıştı ki, mek. lep arkada 1 olduğumuzun miz müşterek ziyafet ğa çıktık. Hepimiz de Galatasaraylı idik en ayrıldık. So- o mektepteki bütün yaramazlıkla. zi andık. Azdıkça azdık, Ben, kendi hesabıma, hayatı o da. kikada gayet mes'ud büluyordum gece Ia T sik olmamıştı. rdı. kı, Yalnız ziyade olan | O da rakı! bizim Galibin başmna n küvvetile hsykıyw irdu bağe gödel &-4 var das “Dünye var imiş yaki Yoğ 3lm vmüe Daha yem zimkisi mımı Fikretin tarihi kadimini okumak işe başlamıştı. Haydi, bunu dineldik. Lâkin yemeğin sonlarına döğrü baş ladı efendim; — Dazır duzurun dersini uz bakalım? başlarke kiva bulmuş Tevfik biliyor Bilmiyorsanız Siz.. İşte ben ezberledim. biden okuyordu fiskun, suğlün rahme, kudretün, dava, zikre, nün, birmanün, gufra- kezibün, si-arun, hüden, musu: dört i dirayetün Sonra Farisiye geçli: — Beni âdem Azayı yekdi; ki der aferiniş gi yek gevhe bederd avered rüzigâr Diğer uzvha ra ne mened mihneti tige ed ki nanet mihen nları da nasıl unutmamış, hay. rettir. Fakat nasıl da israrla baştan n dersleri okuyordu. “bir müsellesin iki ZAVİNA Jı c hendeseye gecti. Sonra da ki faslı başladı: — İki elde on parmak! dmsuz mü görünür ; El dursun, da bak! Ovünür stası? Kimdir yapı 1 Ki mtuyor mermeri? ler elması Tahta veya demiri .: Çocuklukta ezberlediğimiz bu şar- l Bankalar caddesinden indiğimiz srrada öyle hayı aşağıya bağıra bağıra Baktım, olacak K nların, evlerin pen. kimdir, ne oluyoruz ye bize bakıyorlardı. Altmcı dalre. ye gelince, bi m. Onu çeriye yordu ki.., &partn ğil, taksi dun zorla soktum talimat vererek Boförün yanına bin, dim. O arkada yalnız kal sızsın diye,, Otomaobil hareket etti. dar gitmiştik ki, birde ne göreyim ? Bizi: Meğer ben onu içeri atınca goförle konuştu. NUZ sirada, ve © Yüz metre Galip otomobilde .'r—gı r almaz makine et etmek fırsatını bulmadan, o i kapıyı açmış, Nah? adük arama sladık. Bir ştr. r bağır £ Sesini tâ uzaklardan işitip düştüm. aları karvasnı gamem Diyerek Fuzuliden okuyordu. Otomobile bindirmek istedim dedi peygamber demedi riye atmadı. Ben de çarnâçar, fırlamız, y a sapm Davudi sesile Nuh Biraz Kendim şoaföre ın da yatıp | t toka etmek mecburiyetinde kaldım. Artık, Bankalar yokuşundan aşağı tutturduk: vi — Ticaret sermayesinin zuhurun. dan sonra, mali sermaye başlar... di. ye yüksek sesle konferansa 'başladı. — O kadar çok bağırıyordu ki şirndi- ye kadar polislerin bizi nasıl tevkif etmediklerine şaşıy ular köpürüyordu fer de Abdülhak Hâmidin Fin. aız badı ıvr—rr)_ ceketini dan paçasından çe- kerek Eminönü meyds tirdi Şu oğlanı nasıl eve atarağ kestiremiyordum. Lâf dinletmenin im. kânı yoktu. | v ” Bağı önünde, kolları göğsü üzerin- de çaprast duran biri orada bekle, mekteydi. Kimbilir o vaziyetle ne dü- şünüyordu. Bizim oğlan: — Birdirbir! . diye koştu. Onun omuzundan atladı. Herifi yere düşürdü. Polis de bunu gördü. Bizi ikimizi zirden posta oderek yal. lah karakola, 'Tam sekiz saat, evet tam sekiz sa- at mevkuf kaldık, Sonra tahliye edil. dik. Ah, o gece neler çektiğimi bir ben bilirim, bir de Allah... Tahliye edildiğimiz zaman, Galibe sordum: — Dün gece yaptıklarını musun? — Hayır! Katiyyen birşey hatırla, rum, Ne yaptım Allah aşkıma ? — Hiç, canım. . Polisin Işgüzarlığı! dim. ra, korkuyordum: Ya anlatırsam da, Galip bu yaptıklarını lâtif ve za, rif bularak gülerse İşte o zaman, alimallah onu bir tra yın altına asabiyetle itmek işten bile olmazdı, Nakleden: Hatice Süreyya biliyor Abdulhan isimli 43 yaşmda bir Hintli Belgrad polisi tarafımdan ta. banca tehdidi altında yakalanmıştır. Bu adam hipnotizma Kuvveti İle Mar ya Kratkazı isminde bir kadmı uyu, tup onu kendisiyle evlenmeye meçbur ediyormuş,

Bu sayıdan diğer sayfalar: