27 Ağustos 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

27 Ağustos 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

Sayfaya ait küpürler

 rîqiîrkwa: kamamen hâkımdır DIRA Aımkz” I/a-»l[(“ıl neşrettiği bir mak ;ı/(/'z’(/ böyle diyor Ve ilâve ediyor “Akdenizin...
 KDikkaatlerıiı Hortliıyan tabirler Geçen sene bügünler Di Kurultayı toplantı halindeydi. Bu sene, bugün (dün), Anadolu...
 Hatay Türklerine her türlü eziyet yapılıyor İşlerini takib etmek istiyen Türklere hükümet kapısını kapadılar Adana 26...
 Kuruçeşme cinayetine sebeb para meselesi olduğu anlaşıldı IBaba ve kardeş katilini yüzlerce | adam Adliyeye kadar takib etti
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 Si En ucuz ve en tesirli ilân vasıtasıdır 4 defası: 125 kuruş KÜÇÜK İLÂNLARIMIZ Akşam ilân servisi, telefon 24249 Doktor ŞEVKET HÜSNÜ TARAY Haydarpaşa hastanesi (Kulak, burun ve boğaz miitehassısı) Cağaloğlu Nuru- osmaniye caddesi 32, her gün saat 3 den 6,5 e kadar hastalarını kabul eder. Sah günü 5 - 6 ya kadar fıkaraya meccanen Sene 19 — No, 6775 — Kiati her yerde-5 kuruş CUMA 27 Ağustos 1937 : Şarki Akdenizde vazi Türkiye tamamen hâkimdir Bir Fransız gazetesi neşrettiği bir makalede böyle diyor Ve ilâve ediyor: “Akdenizin şarkında statükoyu müda- faa için Fransanın Türkiyeye istinad etmesi lâzımdır,, Fransanın Toulouse şehrinde Çi- kan Döpöche gazetesi «Fransa, Tür- kiye ve Şarki Akdeniz» başlıklı bir makale neşretmiştir. Eski Fransız Başyekili ve Fransanın eski Ankara sefiri B. Albert Sarraut'hun gazetesi olan Döpâehe bu makalesinde diyor ki: «Fransada Türkiyeyi sevenler, iki hükümet arasında, asırlarca süren İt tifakın ve karşılıklı anlaşmanın hay- tığı Türk - Fransız dostluğu- asından birkaç ay evvel Fransız ran nun Sal endişe ettiler. Şimdi Türk - dostluğunun yeniden sağlamlaşması- | nı büyük bir inşirahla görüyor ve Ha- “| riciye Nazırı B. Delbasun Sancak me- selesini halletmek için sarfettiği me- saiyi takdir. eyliyorlar. Fransanın Türkiye ile anlaşmadan neler kazana- cağını tedkik edelim. Akdenizin garbinde oynanan dra- mın tesirine kapılarak bazan bu de- nizin şarkının Avrupa devletleri için çok mühim olduğunu ve burada dik- katli bir adamın gözünden kaçmıya- cak entrikalar çevrildiğini unutuyo- ruz. Burada, genişlemek isteyen dev- letlerin hırsları bazı davletlerin ka zanmış oldukları vaziyetlerle ve garp demokrasilerinin sulh arzularile çar- pışıyor, İtalya, Almanya, İngiltere ve Fransa arasında şiddetli bir rekabet devam ediyor. Faşizmin emperyalist emelleri ma- lümdur. B. Mussolini «Akdi İngil- tere için bir yoldur, İtalya için bir ha- yat işidir» demişti. İtalya Başveklli Akdenizi, eski zamanlarda olduğu gi- bi, bir İtalyan denizi haline sokmak istiyor. Bu denizde iktisadi tefevvuk kendisine yetmiyor. İtalyanın elinde Trablusgarp vardır. Fakat Mısır hak- kında emeller besliyor. Bu iki mem- leket yeni İtalyan imparatorluğunun bir blokunu teşkil edecektir. B. Mus- solini, sahillerimizden bir tayyarenin bir merhalede katedeceği mesafede gayri meskân yerler vardır» demişti. Bundan başka İtalya Suriye üzerinde | de emellet besliyor. İtalya, emellerinin tahakkuku için hararetle çalışıyor. Pantellaria adası- nın tahkimi Sicilya - Tunus boğazını kapamaktadır. Trablusgarpte Tobruk ve Adalar denizinde Lerios ve Rodos yeni bir seddin iki ucunu teşkil edi- yor. İtalya bundan başka Yugoslavya, Türkiye ve Yunanistanla muahedeler yapmak için uğraşıyor. Fakat, şimdi- ye kadar yalnız Yugoslavya ile bir muahede yapabildi. Bütün bunlardan başka Suriyede faşist tahrikâtı yapılıyor ve İngiltere (Devamı 4 üncü sahifede) ei Akdenizde İngiliz, Fransız ve İtalyan deniz ve hava üslerini gösterir harita Istanbul saylavları dün de esnafın derdlerini dinlediler Hamallar: “Evvelâ yol yapılmalı .başkatürlü nakliyat olamaz,,diyorlar B. Ziyaeddin Hakkı Şinasi ve Yaşar İstanbul saylavlarından B. Hakkı | Şinasi, B. Ziya ve B. Yaşar dün öğle- den sonra Esnaf Cemiyetleri binasına gelerek Esnaf mümessillerile hasbi- hallerde bulunmuşlar, esnafın dertle- rini, dileklerini dinlemişlerdir. Saat üçte başlıyan görüşmelere bir çok esnaf teşekkülleri mümessilleri iştirak ettiklerinden esnafın bir hay- li dertleri olduğu anlaşılıyordu. Filha- kika dün mümessillerin hemen hep- si tahriri şifahi dertlerini saymışlar- dır. Dertler anlatılırken belediyeden şikâyet edilmiştir. Bilhassa son Za” manlarda belediyenin aldığı tedbirler mevzuu bahis olmuş, hamallar kendi- lerine halâ bir araba tipi gösterilme- diğine işaret ederlerken hamamcılar düştükleri acıklı vaziyeti anlatmış- lardır. (Devamı 4 iü sahifede) Bir deli Dikkatleri: Hortliyan tabirler Geçen sene bugünler Dil Kurul tayı toplantı halindeydi. Bu sene, bu- gün (dün), Anadolu Ajansı, devlet- lere verdiğimiz iki notanın tercilme- sinde şu tabirleri kullanıyor: «... ıttılama arzetmekle kesbi fah- reyler... ildirmekle iktisabı mubahat ey- ler» «Şereflenir», «Şeref duyar» demek kabilken bu sözlere ne hacet var?. Bunlar, diplomatik tabirler midir? Değil dil inkılâbı hattâ daha evvelki dil hareketleri bunları yirmi sene ev- vel türkçeden silip süpürmüştü. Ge- ne nereden hortladılar? Kim hortlat- & —— Telefon: 24240 (İdare) — 24249 (Tahrir) — 24248 (Müdür) — 20113 (Klişe) yete Kuruçeşme cinayetine sebeb para meselesi olduğu anlaşıldı Baba ve kardeş katilini yüzlerce adam Adliyeye kadar takib etti İhtiyar baba, parasını çocukları arasında taksim etmişti. Katil kendi hissesini yiyip bitirdikten sonra babasından yeniden para istiyordu Yukarıda katil tevkif edildikten sonra, aşağıda cinayetin olduğu er, ortada dün güçlükle kurtulan Sıddık Boşta gezen 35 yaşlarında bir ada- | dığımız mütemmim tafsilâtı da bugün mın; mal ve para yüzünden dün sa- | neşrediyoruz! bah babasile erkek kardeşini öldürdü- Harbiye nezareti muhasebatı umu- günü dünkü gazetemizde bildirmiştik. | miye müdürlerinden mütekait Hacı Bu çifte cinayetin iç yüzü hakkında al- (Devamı 5 inel sahifede) Hatay Türklerine her türlü eziyet yapılıyor İşlerini takib etmek istiyen Türklere hükümet kapısını kapadılar Adana 26 (Hususi) — Antakyada korkulu ve kasvetli bir hava var. Türklere karşı tedhiş ve tazyih hâlâ durma- mıştır. Usebetülkavimciler de tedhişlere devam ediyorlar. Şehirle köyler arası yollar kapatılmıştır. Hiç bir vesait işlemiyor. Bu yüzden köylüler şehire inemiyorlar. İşle- rini takib etmek üzere hükümete giden Türkler içeriye sokulmuyorlar. Mahalli hükümet bütün bunlara göz yu- muyor. Türklere karşı her türlü eziyet yapmaktan geri durmuyorlar. SEE ŞEN

Bu sayıdan diğer sayfalar: