6 Eylül 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

6 Eylül 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Israr ve halal sayesinde Meşhur ve zengin çocuk olan İyİ Bartholomev, iki genelik Müddet içinde, sinema âlemi Yala simalarından biri oldu. a * de Londrada doğmuş o- ai, ÜC yaşındaki büyük adam & m i P e, Wazzam bir servetin sakibi- *k, şitebeye erişmesi için, ona hiç ii Adım, etmemişti. Vücutça'da ie p iyeti yoktu. Onda sadeğe « Mimimiyet ve içine iyice yer Bread İngil z haysiyeti vardı. : lg hiç bir şey içindeki bu a 3 yret cevheri müjdelemiyor- Sine, * olan babası, ise bir köy a- ag ruptu. Anmesinin ebeveyni ty, SA Sösyetesinde iyi tanmıyor- Le inin it çocukluğu Londrada | Gayet zayıf ve nahif bir ço- Mai İçin, annes'yle © babasma Ey endişe veriyordu. Tonde Mo. tozu ve rütubeti esasen lan. Mİ bünyesini büsbütün tehlike» v Mir, madan, kendi. ikamet etmekte Sİ crada ikamet eden baba *r'ie sönlerdiler, Sâvgiji il 1, ,38vni1! halası - İredkli içni; bambaşka bir: ha- | in *Kicı oldu. Çocuğun yanak- Mm renk almağa ve bünyesi * e 2 başladı. Bilâhare kendi yl been ilhamı içte bu yer- ka U İlamı gayet kibar ve gü Man olan ve bu küçük şehrin e büyük bir hürmet kaza- 4 Milisen Rarthomev'den aj- * EM Preddiy son derece seviyor My bir ihtimam gösterdi. a. Sek arzu ve niyetlerini anla- giy Mahirdi ve Preddi ona iti- ya daha ilk günlerde ka- t Ma ârtist, mektebe gitmemiş iy ÜR, Bili halası hocalık ediyordu ın bu işte büyük bir ciddi Saç *kte ydi. Kışın soğuk günle Kai halasiyle başbasa, sa- pan çalışırlardı. Ve kısa Epi le Fr en, hak liz Gedebiyatını “a, 0, Verilen bir çay esnasında eş MAN bir giir söylemesini ri: Na a © kadar küçüktü ki, W Yellen, #otla çıkarılmış olduğu Ebi Şmemesi için onu tut- İç tügi “İYetinde kaldı. lak 3zat kendisinin yazdığı Sl bu, “Muvaffakıyet,, adını hibe 7 © kadar beklemediği Kg” tür "alfalıyet kazandı ki, şeh ek Na, bütün hususi ziyaret & MP Antılara onu çağırmağa *. e de bu davetlere dai- b Bağ, Yetle icabet etti, Kü, il ler, aydan aya fazlala- şili g, “diyordu. Diğer taraf- Ki iyi, onun Werminster'de ka, vâkit geçirdiğini ve eğlen A İ tabi, bare alarak, Londraya a i nihayet bu avdet e ” e bile Freddi, yil tin, bü şöhreti ça Tâ tey, “3na vermadan, Şeks li Sn, İn bi b. , r çök parçalarını 4 den 1» Dikens'in roman- diğ; | “*bsini okumuştu. En way wer “David Koperfild” Ra yü Pe, iyor ve “ Biz ön Ni Be Çontlar du ve ük bir halası okurken Yaşları döküyor- mh ısrarı Üzeri- , pdraya götürdü ve 0- €rle bir iki filmde kü- etti Bu teşebbüsler * elde edemedi ve hala- beşi, iş © Detbağenş | < tdi ahtlığı onu son derece Freddy Barthölomew'in bir porlresi ve Küçük artist “Anna Karenin” ds Greta Garbo ile beraber... siyle küçük Freddi cesaretleri kırılmış vaziyette geriye döndüler. “David Koperti aranıyor 1934 senesinin yaz mevsi; baş- langıcında, İngiliz gazeteleri "Metro * Göldvin - Meyer, sinema şirketinin. "David Koperfild” rolünü yapabilecek bir çocuk aramak üzere David O. Selz- nik'i İngiltereye görlderdiğini yazdılar. Birkaç gün sonra da, gene ayni ga- zeteler meşhur rejisörün, aradığı çocu- ğu bulmakta güçlük çektiğini bildirdi. ler. Preddi bu havadisleri büyük bir katle takip ediyordu. Bir akşam hala- özleri içine baktı ve her zamanki vetle ona, şöyle dedi: — Bana öyle geliyor ki Koperfild,, rolünü yapabilirim. Ailesi bu iddiayı ciddi telâkki etme di; fakat ertesi sabah, kahvaltı esna sında Freddi ımsseleyi tekrar ortaya at- tı ve mütemadiyen ısrar etti, Nefsine son derece itimadı vardı ve ona öyle geliyordu ki, dünyanm bütün çocukları arasında, "David Kopertild., i oynamak ona mukâdderdir. Bu kadar ısrar (o ve nefse itimadın terisi altında kalan halası, nihayet onu Londraya götürmeğe karar verdi. Fa- kat muatteessüf geç kalmışlardı. Meş- hur rejisör bir İç gün evvel Ameri kaya avdet etmişti. Fakat ne çıkar mademki, çocuk kendisine bu kadar itimat ediyordu. rejisörün peşine takı- lacaklardı. Hezimete uğrasalar bile, Freddi ne de olsa, bu güzel ve uzun 6€- yahatten bir hayli ist'fade edecekti. Bu kararı mevkii fiile koydular. Nevyorka geldikleri zaman, rejisö- rün birkaç saat evvel şehirden avrıldı- ğını öğrendiler. Artık buraya kadar gelmişken geri dönemezlerdi ya... Holi- vudun yolunu tottular, Freddi, kaldıkla rı şehirlerde, kabil oldukça, tiyatrelar- da küçük roller istivordu ve bu işi na- rasız yantığı icin tabiatiyle tiyatrolar esasen ehemm'vetsiz olan bu ricasını keh"l #Ayiorlardı. Halası onun "büyük bir mukave- le,. imzalıyabileceğine * pek de fazla ihtimal vermivordu ve hiç olmazsa bir az kendisini sösterebilmesi irin, ona bu rol'esin temininde vardım ediyordu. Nihavet Holivuda geldiler. Freddi mütemadiven helsemı O sıkıştırıyor ve meshur retisörn, Baliyeda selditlerini, teli Protdimin "Dayid Kensefild., ro- Vini yarı” vehivette olduğunu, yar masenr söylüyordu. : Bu mektup. "M. G. M.,, şirketi di- "David HABER — postası azan Koca bulmak Sanatını öğreniniz! Asri bir genç kız için bu mühim bir iş olmuştur Aşağıdaki yazıyı bir Amerikan gazete. sinden sidik. Müşrhedeleri, mütalen ve tavsiyeleri tnbiatile Amerikaya, oAmeri. kan genç kızlarına göredir; genç kızları, mızın bü tavsiyeleri aynen tatuik etmele. ri mevguubaks olamaz, Fakat bunların çök makul tarafları olduğu da inkâr edi. lemez, bu itibarla alâkayu değer buluyo. ruz. “Koca bulmak,, devrimizde bir geçn kız için ciddi surette iştiğal edilecek bir mevzui olmuştur. Eskiden bu kendili - inden halledilirdi. Bu işr, meselâ bir meslek intihabı kadar ehemmiyet veren genç kızlardır ki çabuk koca buluyor ve mes'ut bir sile yuvası kurabiliyorlar, Koca bulmayı bazı genç bayanlar kendileri için bir tenezzül ve bu yoldaki mesaiyi de boşuna sarfedilen bir emek telâkki etmektedirelr, Halbuki kadın için eninde sonunda izdivacın herhangi bir meslek kadar € hemmiyetli bulunduğuna evlilik baya- tında - bittabi kendine uygun eşi seç- miş olmak şartiyle - meslek hayatın dan kat kat daha mes'ut ve rahat yaşa. mak kabil olduğuna göre bu o mühim mevzua bayanların lâyık olduğu ehem- miyeti vermeleri lâzımdır. Bu yolda bir genç kızın herşeyden evvel kendince erkekler arasından inti- hap ettiği tipteki delikanlılara hoş gö. rünmek ve bu tipleri kendine cezbede- bilmek üzere hazırlanması şarttır. Ay- ni zamanda hoşa giden tip delikanlıyı kendine bağlamanın da yolunu öğren. mek şarttır . Erkekleri kadına cezbeden, en mü him müessirlerden biri hiç şüphe yok ki “&'nsi cazibe,, dir Ancak bu cinsi ca», zibe nötmial olmalıdır. Aklı başında hiç bir erkeği cinsi cazibts'ni herşeyin fevkinde tutan bir genç kızla evlenmek istemez. Evlenmek istiyen genç kız ikinci mü- lâhaza olarak züppeliği ve hoppalığı terketmelidir. Erkekler bir çocukla , ya. but henüz mektepli halini terketmemiş genç kızlarla evlenmek İstemezler. He- yecanlarını henüz bir erkekle paylaş- masını bilmiyen, belki de böyle bir pay laşmadan çek'nen genç kız koca bulmak hususunda son derece müşkülüta uğrar. Evlenmeği aklına koyan delikanlıla . rm, en korktukları şey evlenecekleri kızların kendilerine itimatsızlık göster- mesidir. Bundan genç kizlar son de « rece ihtiraz etmelidirler. Erkek kendi. ne itimat etmiyen kadına çok zor alı - şir. Ayni zamanda sokulgan olmıyan ve tabiri mahsusunca “soğuk., telâkki e- dilen genç kız tipleri de çok güç koca bulurlar , Bekâr kızlar, evlenmek hususunda tahsillerine ve mektep şahadetnamesine fazla güvenmemelidirler.. Çünkü erkek kadında tahtilden ziyade sevgi; bilgiç, likten fazla da tatlı huy.ve İyi geçim arar. Bunların ise mektep diploması ile hiç alâkası yoktur. 250 den fazla meş - ut çift arasında yapılan bir anket neti- sesi kocaların müttef'kan zevcelerin o emin klz İŞ RA seni ER Yİ rektörlerinin ve rejisörlerin, artık Da vid Koperfild rolünü yapabilecek bir şocük bulamadıkları için, bu filmi çe- virmekten vazgeçmek Üzere bulunduk- ları bir sırada, stüdyoya geldi. David Kperf'id bulundu Mis Bartolomev, Freddiyi stüdyoya getirmesi için, meşhur rej'sörden bir mektup aldı. z Kıvırcık saçlı, nahif, fakat ateşin çotuk sinema âleminde bu büyük şah- sın bürosuna girerek, karşısında dikildi ve emin bir tavırla şöyle dedi: — Ben "David Koperf'ld.. imt, Birkaç saat sonra, stüdyo Şu haber- le çalkandı: — "David Koperfil Bugün, sinema âleminin en me: ,hut simalarından biri o'an 13 yaşında Freddi Bartolomsv, şöhretini, büyük bir muvaffakıyetle çevirdiği bu filmle kazandı. bulundu! Kadının erkeği cezbetmek üzere işve ve neşe saçması çok eski devirlere dayan- maktadır. Bugün için dahi vaziyet ( değişmiş addolunamaz. bir mahzur telâkki edilemezse de, bu şe- kilde hareket belki de pek fena neticeler daha büyük erkeklerle dostluk tesisine bikmalıdırlar. Kendi yaşlarındaki de « likanlılar ekseriyetle biraz eğlence, biraz Ka hoşça vakit geçirmek sevdaşin- dadırlar. Halbuki otuz yaşındaki erkek daha ciddi ve daha olgunlaşmış bir insan sa- yılır ve bu itibarla bunlar arasından koca bulmak daha gençler arasından koca bulmakla mukayese edilemiyecek derecede kolaylaşmış olur . “ Ukalâ , olmayınız! İzdivac meselesinde şu mühim nokta da su götürmez bif hakikattir. Erkek - lerin çoğu kendilerinden daha az tahsil ve mektep görmüş kızları tercih ederler. Fazla bilgiç, hele “ukalâ,, takımından kızlar koca bulmakta herkesten fazla güçlük çekerler, Böyle olmasaydı çir- kin kızların koca bulmalarma imkân o- Yur mu idi? Ne yaparsanız yapınız, hiç bir vakit erkekten daha akıllı, erkekten daha bil. giç olduğunuzu ona ihsâas emeyiniz. “ünlü ku takdirde kota bulmak me. selesini yüz kat daha güçleştirmiş olur» sunuz. verir. Sakın erkeğe fazla âşık olduğunu Çok erkekle ahbaplık etmeyiniz zu hisseltirmeyiniz. deki en büyük vasfın iyi geşimlilik ve iyi huyluluk olduğunu söylediklerini düşünecek olursak bu ince noktanın iz- d'vaçta ne kadar mühim bir rol oyna- dığımı anlarız. Bir zevce olarak, hoşa gitmek isti . yen genç kadının kocasının heyecan - ların: okşamasın; bilmesi lâzırddtr, Ko- casındaki benliği ve bilhassa onun şah. siyetini tenmiye etmeği bir kalın vazife edinmelidir, Erkeklerin bu ince noktayı anlayan ve onları bu hususta tatmin eden #xdr na karşı sonsuz bir hürmet ve muhabbet * bağlayarakları muhakkaktır. Yaş meselesi İzdivaç meselesinde genç kızları dikkat etmeleri lâzımgelen bir nokta *a3 yaş meselesidir. Lise ve üniversite tah- silini ikmal edeyim derken yaşı yirmi Genç kızların yüzdetj7 ah eta etaoi eta beşi bulan bayanların evlenmesi biraz ev.lenme işinde yaşın büyük rolü var , dır. Genç kızların yüzde doksanı 20 yaşı- na kağar evlenmiş olurlar. Ehemmiyetli bir nokta da 25 yaşın - daki bir delikanlının 22 yahut ta kendi yösınlaki bir kızla izdivaçta tereddüt etmesine mukabil otuz beş yaşında bir erkeğin mutlak surette 25 yahut en fazla 28 yaşmda bir kızla evlenmek istemesidir Ko:a bulmak istiyen kızlar bunu hoş görmelidirler, Esasen erkeğin ka. dına nazaran on yaş farklı olmasında bir mahzur da Omevzuu' bahsolamaz. Hattâ evlenecek kızlar kolay koca bul mak istiyorlarsa ndilerinden yaşça Evlenmek için bir çok erkekle ahbap olmağa hacet yoktur. - Mutlak surette tanımak ve müstak- bel zevci bunlar arasından seçmek diye bir manevra mevzuu bahsolamaz. Bilâ, kis “fazla erkek tanıyor, diye sizinle evlenmek ihtimali olan erkekleri de eli- Pizden kaçırmış olursunuz. Esas mesele hayaliniz de beliren müstakbel zevç tip- lerini tanımak ve bayat arkadaşını da bunlar arasmdan seçebilmektir. Genç kızlar şuna Ida dikkat etmelidir ler gözüne kestirdikleri erkeğe karşı fazla bir inhimak, yahut ta belli olacak şekilde fazla kompliman yapmamalıdır- lar. yüzlerce erkek Çünkü kadının erkeği teshir etmek ü zere mümkün olduğu kadar cazip ve şuh bir mahlük olarak oynadığı rol ci- han kadar eski bir roldür. Bundan inhi- raf işin bugün dahi bir sebep mevzuu bahis değildir . Ne de olsa erkek kadının arkasından koşmaktan zevk alan bir mahlüktur. Erkeği lüzumundan fazla yormadan arkasından koşturmağı bilen genç kir. lar çok geçmeden izdivaç teklifleri kar- şısında bulunurlar, : Kadının bir erkeğin Üstüne fazla düşmesi ne kadar münasebetsiz ise, bir delikanlının da kadınlara karşı lâ - kaydisi o kallar çekilmez bir şeydir, Bu, nun için de kibirli ve lâkayt delikanlı - larla evlenmemek bütün genç kızların kulaklarında küpe olması lâzımgelen bir tavsiyedir, İşte görülüyor . ki koca bulmak akıl ve bas'retle hareket edildiği takdirde ne o kadar güç,nede kadir sikter bir iştir. Elverir ki “Manevra, esna - sında bir hata işlenmemiş olsun!, / 5

Bu sayıdan diğer sayfalar: