11 Eylül 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

11 Eylül 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇA Y İ bi Bl — Güzel Fransız kadını gecs yarısından sonra yarı çıplak bir halde odama girmişti. Ren şaşkın bir halde idim ... Ayak sesleri gittikçe yaklaşıyordu. Bitaz sonra Bayan Henriette'in daiçe . sine götüren gizli kapıyı örten büyük kadife perde ikiye ayrıldı. Gördüğüm manzaraya inanmıyacağım — geliyordu. | Bayan Henriett elindeki elektrik lâmba sını karanlık odanın her tarafına dolaş . tırdıktan sonra, karyolaya döndü ve onun boş olduğunu görünce yavaş ses. le: — Dışarıya çıkmış olacak.. Nerede ise şimdi gelir.. diyerek kadife perdenin arkasma saklandı.. Fransız kadınmın gece yarısından iki gâât sonra yatak odama girmesinin se. bebini bir türlü anlamıyordum. İlk an. da bu kadının beni öldürmek istediğine hükmettim. Fakat bu kadım beni niçin öldürecek. ü? Şu halde bu kadını odama sevkeden sebep büsbütün başka bir şey olacak . tı. Bir türlü kat'i bir karar veremiyor düm. .Bu müddet zarfında kadın arası. ra başını perdenin arkasından dışarıya gçıkararak lâmbasın: yalayor ve beni bulamayınca — sabırsızlanıyordu. — Bir müddet daha geçince artık tahammül e. demedi ve: — Başına bir şey gelmiş olmasın, diyerek saklandığı yerden çıktı; salo . nun lâmbalarını yaktı, her tarafta beni aradı. Beni bulamayınca bitişik odaları dolaştı ve biraz aonra tekrar salona gir di. Büyük bir hayrete düşen kadın, ken di kendine mırıldanıyordu: »— Bu çocuğa ne oldu acaba? Elbise. leri burada olduğuna göre dışarı çık . maması icap eder. Yoksa Hraç bu çocu ğa da m: bir oyun oynadı?, Bu sözleri işitince, kadmıt bana karşı fenir bit niyeti olmadığım anladım. Tabancamı karyolanın yanı başındaki halının altına saklıyarak karyolanın al. tından çıletım ve halmmın Üzerine uzan . dım... . Henriette, az sonra beni yerde görzlün ce hemen eğildi ve beni sallamıya baş. ladı: y — Ne oldu, diyordu, bir şey mi oldu. nuz?, Gözlerimi zorla açar gibi yaparak: — Benden ne istiyorsunuz? Bemni ra. hat birakın, dedim. — Kallkın yerinize yatın, burada ü , şüyecek, hasta olacaksınız.. Henriette koluma girerek beni kal | dirdi ve yatağıma girmeme yardım etti. Artık tamamiyle uyanmış bir adam tav riyle, gece ziyaretçisine sordum: — Burada ne arıyorsunuz? Fransız kadını şayanı hayret bir ya, lan uydurarak: — Tarabyadan biraz evvel döndüm.. Yatmıya hazırlanırken odanızdan ağır bir şeyin yere düştüğü hissini uyandı. ran bir gürültü işittim. Burada yattığı nızı hatırİryarak, yarı soyunmuş vazi . yette olmama rağmen yukarıya koştum. Sizi karyolanırdan düşmüş vaziyette görünce uyandırdım... dedi. Bu esnada Bayan Henriyette'in gör . leri parlryordu. Damarlarındaki kan yüzüne vurmuştu. Gece yarısından son ra karşıma çıkan bu kadın henüz Bakır köyünde içtiğim şampa'ıyalarin tesiri al tında bulunan zihnimi altüst etmişti. Herşeyi unutmak üzere olduğumu his . sediyor, kendimi zaptedebilmek için fev kalbeşer gayretler sarfediyordum. Karşımdaki kadının da ayni hissin esiri olduğu anlaşılıyordu. Bir taraftan dekoltelerini kapatmıya çalışırken, o. darmda daha fazla kalmak için bahaneler icat ediyor ve ara sıra bana yosma na. rarlarını çevirmeyi unutmryordu. Sarhoşluğuma rağmen, gündüz Hraç Ja bu kadım arasında cereyan eden mu. havereleri hatırlıyordum. Bu hatırlama metanetimi muhafaza etmeme yardım ediyordu. , Her nevi hissiyat avanslarına rağmen herhangi fiili bir harekette bulunma . dığımı göten kadm gözlerini bana di . kerek: - wmnn AHedersiniz, diyerek perdeli kapıya doğru ilerleme . ge başladı.. Bu dakikada duyduklarımı etmek kabil değildir. Fransız kadınının esrarengiz perdeye € uzattığını görünce herşeyi gözüme ala Tak, yatağımdan fırlayıp kadının iki el lerini yakaladım.. Kalbim göğsümü de. lip dışarrya Jırlayacakmış gibi çarpı. yor, nefesim kesiliyordu.. Boğuk bir ses let — Henrlette, doğrusunu söyle. Bura. ya ne yapmıya geldin, diye sordum. Beni bu vaziyette gördüğünden do. layı duyduğu sevinci belli etmemeğe çalışan Henriette şu cevabı verdi: — Hiülâ anlayamadınız mı?. — Demek ki... Henriette'in ağzını ateş gibi yanan dudaklarımla kapattığımdan cevap ve. remedi.. Esasen haşka izahat dinlemek istemiyordum.. Sabahleyin, güneş bizi yanyana bul. du. Yekdiğerini takip eden heyecanlar yorgunluğumu yenerek uykuyu gözle. rimden kaçırmıştı. Bir kaç saatliık be. taberlik bana esrarengiz bir kadın ru. hunu tanıtmıştı. Hayatına vâkıf olduk tan sonra âaşk ve merhamet bağının be. ni sımsıkt bu kadına bağladığını hisse. diyordum. Benim vaziyetimde bulunan bir ada mrn aşka fazla yür vermemesi lâzım geldiğini bildiğim halde kendimi bu kadının tesirinden kurtaramıyordum. Vaziyetin içyüzünü bilmiyenler beni şiddetle tenkit etmişlerdi. O zaman ce vap bile vermediğim bu tenkidin tama. miyle haksez olduğunu ve Henriette'in yalnız İstanbulda değil, Parite, Ce - nevrede ve Berlinde bana büyük hiz. metlerde bulunduğunu ve Berlin facia sından-şonra bergetimi temin için mü . racaat etmedik yer bırakmadığını kim se bilmiyordu. Hapisaneden çıktıktan sonra Henri. ette'i zalim bir hastalığın pençesinde buldura ve bütün gayretlerime rağmen Blümden kurtaramadım tasvir meydana çıkarmaktan ziyade, bu temiz yürekli Fransız kadırının büyük h'z . metlerini, fedakârlıklarını burada kay detmeği bir vazife addediyorum. Bu iti. barla, Henriette'in husust hayatını bir tarafa bırakarak, mütareke yıllarında Istanbuldaki siyast faaliyetini ctasvire çalışacağım.. Bunda muvallak olabil . mek için daha ilk tanıştığım gece Hen. riette'in bana anlattıklarını aynen kayd edeceğim. , Henriette, aşkıına ayni hararetle- mu. | kabele ettiğimi görünce, büyük bir itimat beslediğ gu itirafatta bulunmustu: bana - karşı “— Şu dakikada ne kadar mes'ut öldu | PÇumu tasayvur edemezsiniz. Seneler. | deneri yorvcu bir hayat yaşıyorum.. Bu hayata istiyerek atıldı. yin.. Bir Fransız zatb Harp bitince kocama iltil ü. dan buraya geldim. Kocam ihbarat şübesinden — bazı, üm kocamın da resinden bazı, | zarnetme . k cok mühim vesikalar *bolmaratu Kayboları vesikalarin $i ini söylüyerek | ulunduğu | lukfa itham ederek vapsettiler. İk: ay süren tahkikat neticesinde elde edilememişti.. - Fakat k'inler tarafından çalımed-”ı da mevdana dan, ihba ; vetten kurte'me', ti kocama vütletti!. onu kurşuna dizd bir ip et vesizaların | ! Hayatımı medyun olduğum bu kadın hkakkındaki dedikoduların haksızlığını kaşanın anahtarı kozamta anduğun. dan kendisinden şüphelerdiler, crsez U ! benden iki (” nün 1 kikati öğrenirt öğrenmez Franchet d'Esberay'ye müracsatla iza. hat istedim.. General heni tesk'n etme ğe çalışarak dedi ki: | | — Bir insan sıfatiyle kocasıtı kaybe, den kir kadına acırım, Fakat unutma. yanez ki bir Fransız kadım casusluğu sabit olan kocasının ölümünden müte. essir olmaz.. (Devamı var) l hirirde | | general Haber, okuyüucuları araaında bir fikra Müsutakası açmıştır. Gönderi, tecek fıkraların kişa ve hiç olmazan &7 işitilmiş olması Tâzımdır. Fıkralar. gönderetlerin imzaları yabut milatesr adiarile nenredilecek ve her AY O AY İçinde — cıkacakların €n iyilerinden beşine muntelif ve kıy. metli sediyeler verllecektir Bize bildiğiniz güzel - fıkraları gönderiniz. Belki teravihi de hatırlarlar Bir kasabanm kadısı gayet zampa- ra olduğundan kasabanın kadınlarına musallat olurmuş. Oranın delikanlı - ları bunu hazmedemediklerinden ka - dıya bir oyun oynamıya kararlaştıra- rak onu çivardaki bağlardan birine da vet ederler. Kadı memnuniyetle bu daveti kabul eder ve odacısı ile beraber ziyafete gi- der. Yenilir, içilir, yemeğ'n sonunda ka- dinır elleri ayakları tutularak bağla- nır. Delikanlılar bağlanmış ayakları kâl- dırırlar, sabah namazından başlıyarak yalsı namazmıma kadar beş vakit na - muzda kaçar rekât varsa o kadar s0- pa atarlar. Sonra da serbest bırakır. lar. Kadı güçlükle kasabanm yolunu tutar, arkasından koşmakta olan oda- visI: — Kadı efendi, kasabaya yaklaştık, artık koşmryalım ! Diye bağırırsa da kadı! — Aman çabuk ol, teravi namazını unuttular, belki hâtırlarma gelir de arkamdan yetişirler, demiştir. $. Esmer Şimdi ikiyi vurdu Bir kış günü saatçi dükkünmm ca- M kırılır. Saatçi de araya kâğıt yapış: tırır. Beş dakika gsonra müzip bir Ço- cuk kafasımı kâğıttan içeri sokarak: — Amca, saat kaç? der. Saatçi de orada duran bastonla ço. guğun kafasına İki baston vurarak: — Şimdi ikiyi vurdu. oğlum. Der. Errvet Olnay Şikâyetler, temenniler : — Bir nüfus cüzdanı Bir ayda mı çıkar, bu ne biçim işlir ? Cibali iahisarlar kutu Tabrikasında oku. yacularmrmdan Kümit Sakin bize yolladığı bir meklupta diyor ki “Afustosun üçüncü günü Bir — çocuğum dünyaya geldi. O gündrnberi işlinl torkede. rek çoruğuma nüluş cürdanı almağu uğra. kal Mmaalçoef HÂJİ buna muvar. u, Foner nüfun — memurluğunda gn halde Buradan mülrlelif yer. lere gönderiliyorum. Fakat hir türlü — *şim görülmüyor. Sürüklenip dürüyorum. — Çulış. mazasm ailem aç KAlRCAK, nilekim bir aydır BU meyele yüzür gahgamıyorum. Rittabi 00 para da kazanmadım İşi lakipten vazyeç sem wbaru ceza alacakla . Ben ne yapayrm ?,, * * Çocuğuna nüfva cüzdanı ietiyen bir vatan düş ve bilhasma bir gündelikçi — İşçiyi tam Vir ay işinden gücünden etmek hiç doğru de. Şildir. Bu vatandaşm işi biran evvel görül, ma'i ve ktiçüğün nüruş cüzdünı verilmelidir. Foner nüfus memurluğurun ve alâkadarların nazatı dikkatlerini çekerken okuyucumuza da bir, istida ide İstanbul vilâyetine mürack. atle vaziyoti etratile an'atıp işküyette bulun masınt tavsiye ederiz. Hu Lakdirde bu gecik mede herhangi bir Kına? varan bunun memulü lâyık olduğu cezayı görecektir. HABER AKŞAM POSTASI İDARE EVİ: Iştanbul Ankara Caddesi istenbul HABER lerı telstonu; 23$TE 1aste, ilân : 24370 ABONE ŞARTLARI Türkiye Eenebi YAMI Kel 2700 Kr. 140 » 1480 & 400 » K00 4 150 » 300 « | Sahibi ve Neşriyat Müdürü: Hasan Rasim Us Basıldığı ger (VAKIT ) Matbassı aamerr | aa el Elimi sürmedim ! Daire müdürü odasına girdiği za- man masası üzerindeki cigara kutusu- nun hayli boşalmış olduğunu görünce, odacısını çağırarak sordu! — Buradaki cigaralar ne oldu? — Elimi sürmedim bayım! — Sürmedin mi? Kutunun yarısın- dan fazlası boşalmış, Kala kala beş. al- ti cizara kalmiş... — İşte elimi sürmediğim cigaralar da onlardır bayım! — Ah, ondan sonra atlamakla ne Hüyük budalakık yapmışım! İ ve 8 Bir otormubil sahibi, şoför ehliy>tna mesi almak üzere muayene oluyordu. Doktor, siyah tahta Üzerindeki bü- yük bir dalre ile bir çizgiyi göstererek: — Karşıda ne ğöıiıyvrıun? diye sordu. Şoför ehliyetnamesi alacak adam: — 18 cakamı! diye cevap verdi. Doktor: — Yanlış, dedi. Karşıda gördüğün meşhur şişman sinema artisti Mey Ves- tin Greta Garbo ile könuşmalarının teemidir. 1 gibi gördüğün Greta arbo, 8 gibi gördüğün de Mey Vesttir! — Ne oldu? — HRizmetci tayyare piyankosunda kasanmış! Talilisin ! — Benim hizmetçi iş görürken ho- yuna ıslik çalar. — Sen gene talilisin. Benim hizmet- çi işi görmüyor, sadece mslık çalryor! - Kefil Banka kâtibi nazik, fakat kati bir edayla, karşısmdaki ihtiyar kadına hi- tap ediyordu:? — Maalesef bayan.. Getirdiğiniz çeki, büviyetinizi ispat etmedikçe ödiyeme- yiz. İhtiyar kadın bunun üzerine? — Hakkınırz var, dedi... Yanımlaki arkadaşım, size hüviyetimi bildirir. ve hakkımda tekeffül eder. — Fakat bayan.... Biz sizin arka- daşınızı tanımıyoruz. — A... Bak ben de ne kadar dâigr- nrm, Size arkadaşımı takdim etmeği unuttum! İ ÖOyle ise sen V Mordohay, Yasrfe telelofi du: — Bana y tıdayım. — Allah allah telefonda bozukluk olacak. Ne dedikli yorum. Anlıyamıyorum. Bu suada santral memurü P reye karışarak — Nasıl işitmiyorsunuz ”_' — Ailo Yazet, ben Mordlüf” — Alla.. Nasılsın Mordobüf” /| — Pek sıkıntıdayım destülP' liT lira Tâzım. Bunu bana verebilif ? gb — Telefonda bi bozulduk VW di. Ben pekâlâ iş'tebiliyorum: Yasetf hiddetlendi: — İşitiyorsan yirmi liray? Tedbir — Burada, içme suyu içİN sıhhi tedbir alıyorsunuz? M dan türlü hastalrklar gelebilir — Gayet kolay.... Evvelâ yoruz. — Mükemmel.... — Sonra filitreden ııçiflw'“ — Aâ., Bakır bunu da bt — Sonra bira içiyoruz! Cığım, atomağil altında min ve resmin gazetelere Futbol maçın eli Birdenbire bütün ahalinin bir # karşı çıkıştığını, bağırıp ** zdiP y Küçük çocuk ilk de raretli bir futbol maç işitti. Küçük çocuk babasına $0 — Baba... Niçin bu yorlar? — Oğlum, bu adam hakemit ğ Ka y — Ama taş isabet € bir taş attı, — İşte isabet et çıkışıyorlar ya.... yüzüme bak, ö Kârlı bir İ$, , * İki hırsız biribirine risi ötekine sordu: — “İşler" nasıl? — Fevkalâde... DÜN ların açamıyacağı iddia a 1 bir kasayı tereyağından açtırm. — Hiç bir şey! — Nasıl olur? diyor dedin. — Bırsızların eden mucidin kasasını Şimdi herifçi oğlu bana her gün muayyef kakki — İçerde ne yardı? Halbuki bir — Beninle iftihar - ediyorum geçtik da venaği * dit ! ıff haldt .d t .,.4 -© kayrak” yeki

Bu sayıdan diğer sayfalar: