15 Eylül 1937 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

15 Eylül 1937 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

FRANSIZCA DERSİ işmey Tamaydanar türlü türlü - 9 bitiriyoruz. Bu derste yine, gimdiye kadar parça parça ve ayrı ayrı ders, sörand < moyred lerde mütalca ettiğimiz mevzular gibi bir mevzu üzerinde SA u yasygk — (fypbsa — Hağo :39p1 - ağando :>maşred-ınuy fransızca kelimeler &a. DERSLERİ GEeğmuoy Tekte VOZLENV ü0 - * K TKIMENANY — Pft arg ziuyek DERS: 90 izle, resimler üzerinde ve 1000 kelime üze, — SULLYUOY SPpUNnözn 19)SLUNSyY IUBA FPRANBIZCA Kendi kendine 1000 kelime ile VHer hakkı Huber Latetemne alttir) mcağız, fakat, öğrendiği yesinde, bunu bir derste ve ax izahatla tamamlıyabilece, Yalnız, evvelâ, geçen dera, üzerinde iki ders çalıştıktaş sonra bitirdiğimiz mevzaun toplu tercümesini görelim. Her akşam birçok temaşa salonlarında, Na “yezreknyo YKNaçUNe; UUD PARU TöTe MaynAnğ 826 tpoKkper Ju lsusa rine tertip edilen fransızca — dersler Geçen dersin tercümesi gareli YY YIN drşam ganaynoo3 p Wçef san p p SROd y UN P SPÇE T V “TAANOĞ SNOA ÇCEvajsıp w0 PS #XX NP BosnaynyaKIDLU Sayyd Jpuu çuLlara ©p HUf öT guLLAd vy “Jasas) V) yennrod mmb “ 4 S 0L VI Çamıod 9) :zmof DERSLERİ sap SUn | dU0 OYANRIRUCA aAdı9 gnad 'SODUEISIP SOULIDUZ,P Ç xno op suafl xnu Türkçeye çeviriniz N est trojs heures, Radio.Paris ne passe rien en ce mo. ment, mais nous allons prendre Daventry, Voulez.vous faire le reglage? SUONUYE 9P N öpernytremy vo must (purturnl) Çrausru AğuuĞ izca HMP KoğOJ WOE MEP şeT) opuynozg uı)so; Saguey3 ANOA Swep ginaynez UN Surp ErEsy 1HHTBHUTA VOZLENYUĞ *aprety Tn İnpyo Sawcnyo VİNyoR A9 EPZİLEPO FRANBIFZCA “ejazcağ DPO MEZİS AMAĞŞ YAJON A SPMYÖ SULAN O, Avec plabir; il fandra blen güs Sappreme  faire MARKENEK aN (16 reğlâj an © tre fasil,) *“ayar ondan dir çok kolay., Ayarı çok kolay, *oLuşuu “İğte küçük manivelâ kolu, levha ve düğme.,, İşte çevrilecek yeri, levhası ve düğmesi. “benim var görülmüş bir anlen üzerinde sizin dam.,, "evat, biz geliyoruz dan, almak bir tesisdl lı. allı löm. “are tamlna (s06 (EpoAptu) ÇUDĞNNCA KOSYUA,, Damınızda bir anten gördü — J'ai vu üne antenae sur votre toit, Çje vü Üün anten sür votr tua.) Voici la manette, le cadran et le bouton. (mi, nu vönoN daşöle ön post a ai lünp.) Evet, altı lâmbalı bir Le rözlağe en est trds facille, Çwnasi lâ manet, 15 kadran © 16 buton.) A DofDED YAÂNA “HOP SUŞMO DPAEDLD YOULAĞ DPOGOCUU Ta0 “Oipoon ea Y01b Çap9opDE) İUYİDE YDULYO pi “uop Süyunsuş >v sapa SPWUSMU ŞY NOJAPII DS Serwoy oyAraayamdı Bo( SUOçyuaALII apabıununuo) | j , 163 PARDAYKNIN KIZI PARDAYANIN KIZI 163 —a ea manam a ai yor, Dalbaranla diğer ikisi de tüfekle bekliyordu. Kapı açıldığı anda ateş e. deceklerdi. Bütün bunları düşünen ve yapan Faustayla sadık hizmetkârı Dal baran, neticeden yüzde yüz emİndiler Onlar, kayık işini bile her ihtimale karşı yapmışlardı. Çünkü mahzenden kurtulmanın Pardayan için dahi im. kânsız olduğuna, gövalyenin burada kapana girmiş bir fare gibi boğulaca. ğma iman etmekteydiler. Valver dü . şünen Pardayana sordu: — Neye karar veriyorsumuz möayö? Pardayan kaşları çatılmış olduğu halde yavaşça cevab verdi: — Canım — sikiliyor. Bü heriflerin kaç kişi olduklarını görememek içimi sıkıyor. - Valverin yüzüne dikkatle bakarak lâkırdısma devam etti . — Nasıl, mücadele edebilecek kadar kendini toplryabildin mi? Delikanlı kendine güvenir bir tavır. la: ünle beraberken her şeyi yapa. hilirim, yapılamıyacak şeyleri bile... — Her şey yapılır ama, unutmama. lıdır ki, muvaffak olmak şarti — Anlıyorum ö, kuvvetimin ye rine gelmiş olup olmadığını anlamak için bir tecrübe yapalım. Bu gözleri aöyledikten soura iğildi, hüyük kaya parçasını kolları arasına alarak kaldırdı. Bunu yaparken çok müşkülüt da çekmemişti. Taşı yerine bıraktıktan sonra: — Zannederim ki, bu h kuvvetimin oldukça yerinde olduğunu ispat ettim . dedi. Pardayan memnundu, gu cevabı ver. di: — Eğer biraz evvel seni yarı öldür. | müş olmasalardı, acaba neler yapabi. Tirdin. Yumruklarına kargi gelecekle. ! SÖĞ dda vi 35 re cidden acıyorum. Şimdi ilk işimiz yapacağımız manevrayı kararlaştır . maktır. Bakınız şimdi ne yapacağız: Ba birkaç sözle na yapmak lâzım. geldiğini anlattı; Valver bunları bü yük bir dikkatle dinledi. Sonra h kisi de işe başladılar, Pardayan deli. kanlının kuvvetine güvenmekle bera . ber vaktinden evvel yorulmaması için i parçalamak işini kendi Üzerine almıştı. Çubuğun parçalıyamadığı ka. pi, taşın kı tli bir vuruşu İle yerin. den aynadı, kilit koptu. O vakit Par. taşı kapmın önüne yere bırak. ü de kayanın arkasına yere u . zandılar, Pardayan birdenbire kapıyı kendine doğru çekerek açtı. Ümit et . tikleri gey de olmuştu. Dalbaran ka. pının açıldığını görünce “ateş” — diye bağırdı ve bir anda üç tüfenk birden patladı. Valver ile Pardayan önlerin. deki büyük taşı dışarı doğru itliler ve bör lühza sonra da kendilerini aşağı attılar. Onlar, kayanın sandal üzerine düşerek sandalı devireceğini ümit et. mişlerdi. Halbuki böyle olmadı, kaya nehre yuvarlanmış kendileri ise san . dalın içne düşmüşlerdi. Ayakta ku. manda eden Dalbaran, iki kiş'nin at. | lamasiyle hâsıl olan sallantıdan mu - vazenesini kaybederek nehre düştü, di- Rer iki tüfenkli ise ne olduklarını an. lamıya vakit bulmadan biri Valver, diğeri de Pardayan tarafından Dalba. ranın yanıma gönderildiler. Bütün bu işler bir saniye içinde olup hbitmişti. . Kürekteki adam şaşkın şaşkın bakını. yor, fakaş hiçbir ge anlıyamıyordu. Pardayan bu herifin yakasına yapışti. demir gibi koluyla onu da ayağa kal. dırarak nehri gösterdi ve sert bir ses. l — Atlat!.. serseri . diye - bağırdı. ———-——— . . Herif itiraz edexedi, kendis.ni suya bıiraktı. Valver bu sırada küreklere geçmiş ve sandalı — yürütüyordu. Gerek gövalya, gerekse delikanlı Bülüyorlardı. Onları sevindiren şey i. #in süratle ve kolaylıkla görülmüş ol. ! masıydı, Muhakkak bir ölümden o ka. dar kolay kurtulmuşlardı ki... Valver dedi ki: — Madam Fausta elbiselerimizle banyo yapmamızı münasip görmemiş olacak ki, bu sandalı emrimize gön . dermiş. Eğer bu almazaydı epeyce is- lanacaktık. Pardayan da'şu cevabı verdi: — Madam Fausta nehrde değil, Mahzende banyo yapmamızı istemişti ama, olmadı. Bu sırada Dalbaran ve arkadaşla. | rı dibine kadar gittikleri nehir suları. nın ne çıkmışlar, ve şitratle yü . zerek kayığa doğru geliyorlardı. Elbi. Boli olmalarına rağmen - böyle yüz. melere alışık olduklarından - hiç sı. kıntı çekmeden yüzebiliyorlardı. Fa « kat kayığa yetismeleri de çok müşkül. dü. Her saman muyaffak olamaması, na rağmen inatçı bir adam olan Dal. baran vaziyetin böyle olduğunu görü. yor, fakat takipten vazgeçmiyordu, Bazı bazı akıntının — tesiriyle san- dalın yanına kadar gelebiliyorlardı. Fakat Valverle Pardayan küreklerle onlara vuruyorlar ve sandalı tutturmu yorlardı. Yüksek tabiatlı birer kahra- mân olan gövalye ve delikanlı rakiple. rin! öldürmek için çok kolay olan kı- hç kullanmayı kendilerine yakıştıra. Tmmamaktaydılar. Şövalye sudakilere dönerek alayla dedi ki: — Mejisüri rıhtımına gideceğimizi evvelden habar vereyim. Eğer cereyâ- ni yukarı çıkacak kadar kendinize gü veniyorsanız keyfinize bakınız. Bu gözlere Dalbaran müthiş küflüre lerle mukabele etti, fakat cevab altk madı. Bir miiddet daha takipten sol- ra bu işin sonu olmryacağını anlıya$ İspanyol ve arkadaşları nehirden çti mak için en yakın sahile doğru yüt meğe başladılar. İlk rasladıkları mef* divenlerden sudan çıktılar. Dalbaranfi inadı yüzünden milkemmel bir bany? yapmışlardı. Yegâne kirları da buYy* | du. Pardayanla Valver de Sussosi $0* kağının altındaki rıhtıma yanaştı't?? buradan Sendeki sokağı gayet yaklie du. Doğruca Gran Paspartu otelin! Pardayanın odaarna gittiler. Şövalye orada elb'selerini değiştir “ melerini ve güzelce karınlarını doyür* malarını teklif etmişti. Yemek yerlel' * ken Valver, Jan dö Pardayanıtı yist Luiz hakkındaki bildiklerini de atl” tacaktı. Lokantaya girdikleri zaman Janif çök sadık iki uşağını buldular. BUM lar eserimizin başında da bıhM"g: miz Eskargas ve Grengaydılar. BU Xi sadık inaan efendilerini bekli: Pardayan onların otele gelmeleri ’:" evvelce emir vermişti. Onlar dâ gün evvel oraya gelmişler ve Pardt” yanı bulamayınca beklemeyi ki Ş tırmışlardı. Pardayan eğer yolda F3 uştaya raşlamamış, bu işler de HÜ na gelmemiş olsaydı, o da bir gü cw vel oraya vâsıl olmuş olacaktı. 1xi şak Pardayanın gecikmesinden )'o'; çat mıya başlamışlardı. Bu korkü y'i yavaş lokantanın fındık kurdü :l:v miz, faket güzel sahibesi olan a_ Nikol'e de sirayot etmişti. Bu j

Bu sayıdan diğer sayfalar: