14 Temmuz 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

14 Temmuz 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

m e ie ZMN 10 TEMMUZ — 1938 —— — AKŞAM POSTASI “Sahibi .weNeşriyot” Müdürü .., HasaniRasimsUs #İDARE EVİ: istanbul Ankara csdd. Hüdiseer, ikizler se Kımya sanayii Ekonomi Bakanı B, Şakir Kesebir 10 temmuz pazar günü İzmit'te Türk kimya sanayiinin temellerini atmıştır. İzmit klor ve sudkostik fabrikaları malüm olduğu “zere ilk beş senelik en- düstri plânmnın beşinci ve son şübesini teşkil etmektedir. Yeni fabrikaların istihsal edeceği kimyevi maddeletle mürekkeblerinden birçok sanayi işlerinde istifade ettikten "başka milli müdafaa ihtiyaçlarımız bakı- mından da büyük bir eksiğimizi tamam- hyacağız: Zehirli gaza zehirli gazla karşı koymak veya gazlı bölgeleri te « mizlemek imkânlarını bize klor fabrika- sının istihsalleri verecektir. Sekiz sene kadar var, büyük bir memleketin baş- ca hükümet adamlarmdan biriyle ye- ni Türkiye hakkında görüşürken mu- hatabım bir aralık bana sordu: — Kimya sanayiiniz var m? — Henüz başlamadık. — O halde milli müdafaadan nasıl emin olabilirsiniz? Fakat o zaman ne tüfeğimizi ne de mermilerimizi henüz memlekette yap- mıyorduk. Silk stokları bir memleke- tin kendi harbına ancak mahdud bir zaman için kâfi gelebilir. İspanya'nın her iki cephesi de ecnebr sadakasiyle çarpışıyor. Çin dahi idhal maddeleriy! harb etmektedir. Fakat bir ân Çin'e yardım edenlerin onun mukavemetiyle alâkası kalmadığı- ni, yahud genöral Franko'ya Alman ve İtalyanların silâh ve malzeme gönder- medikdiklerini farzediniz. Birinin mu- kavemeti ve diğerinin taarruzu derhal durur. Milit müdafaa sanayli namına hiç bir şey bulmıyan yeni Türkiye zaruretlerin Webrettiği merhalelerden geçti, Evvelâ her şeyi dışardan #atın aldık; sonra tâmirhaneler kurduk; nihayet milli i- malât işlerine sıra geldi. Dâvamızı ta- mamlıyacak olan iki esaslı işten biri Karabük'te diğeri de İzmit'te tamam- lanmaktadır. Hiç şüphesiz pek yakım zamanlarda ve başlıca hususlarda milli müdafaa ihtiyaçlarımızı kendi kendimize temin edeceğiz O zaman Türkiye'nin nüfuz ve ehemiyeti yeniden artacak, taarruzu imkânsızlaştıran Türkiye, sulh vazife- sini daba iyi görecektir. Demir ve çelik ve ona tâbi sanayi ile kimya sanayiinin bir milletin kültür seviyesine icra edeceği tesiri de hesab etmek lâzımdır. Bunlar ince ilim, fen ve ihtisas unsurlarının çoğalmasına yiz. met edecektir. Böyle sanayii olmıyan milletler için, mekteblerin nazari dets- leri ne kadar mükemmel olursa olsun garb, dalma bir muamma olarak kalır ve bu muamma ancak kimya ve elektrik pratikleriyle çözülebilir. Da Türkiye inşasmım iskeleti çok itmiştir, Bu sanayi ile şimdi onun kaplamalarına geçtik. Bu bina, üniver- site ve sanayi kültürünün esaslanma- #iyle tamamlanacak ve İşte o zaman yeni Türkiye yeniçağ medeniyetinde Atatürk'ün işaret ve tayin ettiği yerini alacaktır, F.R. ATAY a m e Trakyadu kuraklık Trabzon 13 (A.A.) — Sıcak ve ku- rak olanca şiddetile devam ediyor, İki aydır yağmur yağmadığından müstah- sil, rençber büyük bir zxluk içinde dir. Bu yıl mısır tarlaları yarı yarıya ekilmemiş ekinler de verimsiz kalmış- tır. Bu sene dörtte bir derecesinde fmâık mahsulü de kuraktan yer yer dökülmektedir. 938 fındık rekoltemiz 100 bin kantar tahmin edilmektedir. Fındıklarımızın satış işlerile uğraşmak üzere şehrimizde bir fındık satış koo- peratifi kurulmuştur. nl Amerika cum 'turreisinin otomobiline saldıran adam o Ruzveltle alay etmek istemiş! Şöyle diyor: “Memlekette hayatın can- landırılması Ruzveltin Iskarpinlerini parlatarak ba$- lamak arzusundaydıml!,, Geçen cumartesi günü, Amerikada Oklahom, hurreisinin otomobiline bir adamın atıldığını ve derhal lev. kif edildiğini telgraflar haber vermişti. tir. Ruzveltin arkasındaki otomobilde gördüklerini şöyle anlatıyor: Sokak kapısında! kalan Kraliçe... el üslünde taşınıyor! Karnavalda, eski bir an'aneyi can - Jandırarak, at üzerinde çıplak gezdiği için, İngilterenin bir şehrinde bir genç kızın mektepten kovulduğunu yazmıştık. Kız sokakta dolaşırken üze. tine bir adamın hücum etmesi de bu hikâyenin sofi ve meraklı safhasını teş- ki! ediyordu. İngilterenin başka bir şehrinde kar naval kraliçesi olan bir genç kızm ba şından böyle meraklı bir macera geç. 1 miştir, Her yerde olduğu gibi Dorçeskerde de karnaval kraliçeliği için müsabaka yapılırken Aytis Leg isminde bir genç kız buna iştirak etmek istiyor. Bu, 15 yaşınd bir kızdır ve böyle eğlencelere iştirak için kendisinde tabil bir arzu vardır. Fakat fakir bir kızdır, bir aile. nin yanında hizmetçidir. Çalıştığı evin bayan: ise böyle bir hakkı olduğunu ta- nımıyor, | İşte mesele bundan çikiyor; Ayris, bu müsabaya iştirak edeceği- ni söylüyer, fakat bayanından bir gün. lük bir izin istiyor. Kadın: — Hayır, olmaz! diyor, Pazar günü izin yaptın. Hafta içinde bir yere çika- maasi, Ayris bunu dinlemiyor. Çünkü mü- sabakaya girmek hevesi kendisinde git- tikçe fazlalaşmaktadır. Hizmetçi kız evden kaçıyor. Müsabakaya giriyor, kazanıyor, kar, Bu sabah gelen İngilizce gazetelerin verdiği tafsilâta gö. re, hâdise hakikaten çok meraklı bir şekilde cereyan etmiş- bulunanlardan biri, “Cumhurreisi, her zamanki gibi, etrafındakilere gülüm- süyor, şapkasını çıkararak selâm veriyordu. “Bu sırada sol taralta bir hareket oldu: Kalabalık ka- Tıştı ve bir adam, hızla ileri atılarak, cumhurreisinin otomo. biline doğru fırladı. Fakat kendisini derhal sivil polis me- murları tultu ve cumhurreisi o tarafa doğru şöyle bir baka. rak, otomobilini sürmesini şoföre işaret etti. “Ahali büyük bir galeyana gelmişti, Adamın üzerine â. tılmak, kendisini lincetmek istiyordu. Polis memurları hal- kı güç yaptettiler ve adamı alarak götürdüler. İ /Basit bir hizmetcisi bugün lâzımdır. Cum demiştir. Kendisinin deli olduğuna hüküm verdirecek olan bu söz lerin altında ince bir istihza gizlidir. Hokadey sözlerine de- vam ederek şöyle demiştir: — Cemhurreisinin ayakkaplarını boyamak istiyordum, zusundayydım... Polis, tal: Londrada çevrilmekte olar bir filmin kutuplarda, ayılar arusında geçen bir İ, ki sahnesi geçen gün Londrada hayva- nat bahçesinde filme çekilmiştir. Sıcak bir güneş altımda terliyen aktörler, hay. vanat bahçesinin beyaz ayılariyle bera- ber bu sahneleri oynamışlardır. Bu sah- nelerde bir beyaz ayı makinenin objek- tifi karşısında gayet güzel pozlar almış filmden iki sahneyi göstermektedir. naval kraliçesi oluyor ve.. eve geliyor: Kapı kapalı... Nesi v. si yok, bütün eşyaları da kapının önüne yığılmış. Gece yarısı sokakta kalan kızcağız bu kapının önünde kraliçeliğini dinlete. miyor ve eski bayanı kendisini, bütün | yalvarmalarına rağmen, içeri almıyor. Fakat, böyle bir güzellik kraliçesi gece vakti, sokakta kalır mı? Kendisi- ni içeri alacak birisi bulunuyor. Ertesi günden itibaren de şehrin yeni kraliçesi el üstünde taşınan bir şahsiyet olmuş | gibi gelini kucakta taşımanın da bir tur , “Bütün bunlar iki dakika ya sürmüş, ya sürmemiştir.,. Tevkif edilen adam, 52 Kendisine hareketini — Cumhurreisinin ayakkaplarını boyamak istiyorum, çünkü memlekette programa Ruzvetin iskarpinleri: Hokadey siyasi partilerin tahrikâtına âlet olarak kulla- nılan bir adamdır. Evvelâ kendisinin deli olduğu zannedil mişse de sonra maksadının böyle bir teşebbüsten ibaret ol. duğu've sulkast yapmak istemediği anlaşılmıştır. Atçıların kimler olduğunu araştırmaktadır. G elinler kucak- | rek Amerikada, gerek Avrupada yeni İ bile katlandı. ve film çok güzel olmuştur. Resmimiz, | i kıyıldığı bu kilise bir iki asırlık bir sikilme Makine adam devri H ASAN KUMÇAYI yazıyor: “Amerikada işsizliğin artmasını uc olan sebebleri tetkik edenler şöyle bir Bö ticeye varmışlardır: Bu memleketle makinesinin icadı üzerine bir daktilo kâtip - yerini almıştır; — yazıbanelerdiği müöstahdemlerin öçte ikisi açıkta tır. Sonra diktafon çıkmış, bununla da adem iki kişi yerini tatmuş, her yazahsn$ ye giren bir diktafon ile iki stenografiif bir tanesi işsiz kalmıştır. Daha sonra hesap makinesi icat edilmiştir. Bü makif* ile de iki muhasebeci üç #muhasebeciri” işini görmeğe başlamıştır. Bundan son bir fatura makinesi; bu nevi iş üzeri çalışan müstahdemlerin dörtte üçünü © çıkta bırakmıştır. Bir statistik makinesi meydana çık” bu da beş memurdan dördü işe yaral ölmüştür. Nihayet şimdi kayıt ve taksi işine yanıyan öyle bir makine daha edilmiş ki bu da on iki kişiden on birin ihtiyaç bırakmıyormuş! ve daha şimdi bü cins makineden Amerika memleketi rinde 25.000 lane kullanılıyormuş ki, dece bu yüzden işsiz kalan kimselerin 8 yası 300.000 i büluyormuş! j Bu vaziyete bakınca Yeni dünyayı ik” sadi buhrandan kurtarmak için mücad' eden cumhurreisi Ruzveltin © alacağı müessir tedbir az emek ile çok iş çıkari” makine icadı gayretine bir nihayet verni olduğu hatıra geliyor. Bununla | berebö” bu meselede fazla ümitlere kapılmak © doğru değil. Zira bir takım ilim adamlı” ihtira yolunda daha İleriye giderek (NM kine adam) yapmağa (çalışmaktadır. makdalla çalışanlar muvaffak — oldukli gün yazı makinesi, diktafon, hesap mak nesi, statistik makinesi gibi işlerden so0f” günün birinde işçi yerine — (makine işe” memur yerine (makine memur) bülâsa gönkü canlı İnsanların gördükleri işleri” başına (makina adlamlar) geçecek de: tir, O sakli sadece makine adam çalış canlı adam her tarafta istirahate çeki cektir. Daha doğrusu, bütün insanlık B işsizler #lemi haline girecektir. TAN Gençlerin derdi ABİHA Zekeriya, münevver - geiti iin bir derdinden bahsediyor; X nesil, elnsl ahlâk meselesinde bir evuei” nesille bir türlü anlamıyor. Pariste lahillden dönen bir genç, Mm harrire, bu derdi şöyle teşrih ediyor; “Biz hayatta kadın erkek farkı tanım” yoruz. Bir genç kızla tanı manasile arkadf* olmayı, yeni yetişen genç kızlar da erkek” Je arkadaş olmasını biliyorlar. Fakat # veya sizden evvel gelenler kafes arkasın!” çocukları olduğunuz, cinsi terbiye ve ci” si morali iptidal manasile anladığınız İ bizim bu arkadaşlığımızı çirkin şüphelef” le karşılıyor, bir moral haline gelen kodu bütün taassubu, muhafasakârlığiN? faaliyete geçiyor. İnkılâbın bizlere verdi hürriyeti, siz muhafazakâr zihniyetlerin” le bizden geriye almak istiyorsunuz. Sabiha Zekeriya diyor ki: “Bu çocuğun söyledikleri hepsi doğr” Fakat yeni dediği nesiller, iddia ettiği gidi insi moralde bu kadar iradeli,bu kadar K retli bir morale sahip oldular mı? Eğer dularsa, cinsi ahlâk tekâmülünde çok İ küdemelere çıkmışız demektir. Fakat b sala baktığımız zaman bunu aynen bö” sörmlüiyoruz. Hiç şüphe yok ki namus © meselesinöf çok muhafazakâr bir muhitteyiz. Genç larla erkeklerin beraber gezmesi hiç Sİ musla alâkadar bir mesele olmadığı hs! buna bir namus meselesi yapar, hattâ bisi daha neşeli, biraz daha (o ldübali olani?” “tekeli, telikki ederiz. Bu muhftin hami. hakkındaki geri bir görüşüdür. Fakat Y€” gençler arasında da, tanıdığı veya tamı” Bı herhangi bir kım, ilkönce elde el onun saffet ve masuniyelini istismar mek, onu cinsi bir temaylile arkadaş Yö” mak hissinin hâkim olduğunu görüyor” Hattâ eskilerin bir tabiri vardır. “Alet barut bir arada yanar.,, Kadın ateş, ©! barut zihniyeti ve iradesizliğini taşıdık muhitin bu hususta biraz endişeli olmi” ta hakkı var, Yukardaki genein dediği bi kadıdı veya erkeği arkadaş telâkki ©d€” esk cinsi bir moral, ancak iradesi, k9' teri, elnsi morali kuvvetli muhitlerde ma bulur, Bizde daba cinsi terbiye d: ie terbiye gençlere verilmemiştir. Bu veli yi almadan hayata atılan gençlerin bil ii Mmüşküllerle karşılaşması zaruridir. moral, cinsi terbiye görmiyen, hayal yak kındaki telikkileri, kökünü maziden İyi parmıyan, hayatın — değişikliklerine k? eskiyi muhafaza etmek istiyen muba kâr muhltlerde teessiis edemez. Yeni nesiller bu arkadaşlığı tesis erik zaman muhitin mukavemeti kendiliğind yıkılır. İstedikleri hürriyete kavuşmak gir cin bu hürriyete lâyik olduklarını İÜ. etmeleri, muhitin içtimai terbiye ve *€ yesini, cinsi ahlâk telikkilerini, yük iseleri lazımdır... u programa yaşında ve Hokadey ismindedir. sebebi sorulduğu zaman: alın canlandırılması lâzımdır. Bu ni parlatarak başlamak ar- ta taşınıyor! Bu yeni âdet de, ekzan- trik Amerikalıların buluşu... Amerikan Cumhurreisinin oğlu Con Ruzveltin düğününden sonra şimâi ge bir moda çıkmış gibidir; En eski kiliselerde evlenmek.. Ruzveitin oğlu ile evlenen kız, ni. kâhlatının memleketin en eski kilise. sinde yapılmasını istemiştir. Bunda bir uğur görüyormuş. Bunu Con da, baba. $ı da kabul ettiler, Hattâ Ruzvelto şehre gitmek için uzun bir seyahate Con Rüzveltle karısının nikâhlarınm yerdi. Pakat İngilterede ondan çek daba eski kiliseler vari Geçenlerde evlenen bir çift te nikâh merasimlerini 10 &$tr- Ik bir kilisede yaptırmışlardır. Fakat, Mister Mils, nişanlısı (oOMiş Gicin ile evlenmek için bu bin senelik kiliseye girerken eski bir âdeti tatbik etmiş, kızı kucağına alarak götürmüş. tür. Eski kileselerde nikâh kıydırmak âdet olacağı zannediliyor,

Bu sayıdan diğer sayfalar: