16 Temmuz 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

16 Temmuz 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: karargâh, her tasav- Umum Rahmi YAGIZ vurum düşman tarafından duyulduğunu gördükçe çılgına dönüyordu pr — Ne zaman olmuş bu iş? — Üç gün evvel. Fakat Davist daha donanma Erdekte iken buna karar ver. iş.. Din ve tabiiyet (değiştirecek; çok sevdiği Osmanlı denizcilerile daimi dost- luk tesis edecekmiş! — İsmi ne olmuş? — Abdullah! — Çok iyi.. Onu evlâtlık alan kim? — Zengin bir Türk armatörü imiş! — Onun ismi? — Armatör Rasim bey! Çanakkaleli.. Istanbulda İAİ Marmara hat tında trânsporunun sahibi olan bu adam şimdiki o hükümet partisi tarafından sevilen bir adammış! da ayni zamanda.. | — İşte bu din ve tehan değiştirmek bunun için kolaylıkla kabil olmuştur. — Orasını bilmem.. Size bütün duy - duklarımı, bildiklerimi anlattım Albay. Artık müsaadenizi rica edeceğim. 'Halifaks gitmek Üzere ayağa kalkar ken harita mütehassısı yerinden fırla- dı... Arkadaşının yanma koştu: — Bir dakika daha!.. Çok rica ede rim Mister Halifaks bir dakika daha bir | Davist, Umumi Harple beraber baba: kkale İ- lığının, Armatör Rasimin simli nakliye gemisine kaptan olmuşt Genç ve güzel evlâtlığının bir sözünü iki etmiyen babalığı, onun ilk teklifinde ge- misinin kaptanlığını Daviste Davist, Abdullah ma - İstanbul seferine başlamıştı. Harbin birinci yılı bütün şid vam ederken, dönme Abd vasıta ve fırsatla OÇanal saran, itilâf devletleri Ar bek) e haber uçurtmağa, gizli malt: vermeğe koyulmuştu. Bu sırada genç kaptan, Dörebek'ten bir şifre aldı. Bunda kendisinin bir yel- | kenli tedarik etmesi, içersine de yetecek kadar kendi adamlarından bindirdik ten sonra Marmara adaları civarında bunu hazır bulundurması, 17 Nisan gü- nü gelecek tahtelbahir süva en ala cağı mektuba göre hareket etmesi bildi- riliyordu. Davist hemen tedariklere girişti. ye Tükle satılık bir yelkenli bula p di, nu limana Sakızlı Yal tescil ettirdi. Güvendiği adan verdi, yey soracağı Halifaks — Buyurun Albay. — Amiral Limbos duydu mu bunu? — Tabii! — Nasıl karşıladı?.. — İyi karşılamış olacak ki merasim. de bulunmuş! — Yaaa... Çok güzel.. Artık benim İ çin burada yapılacak bir işi kalmıyor demektir. İstifa edeceğimi — Niçin Albay? — Davist meselesinden sonra İstanbul da milliyetinden utanmıyacak tek İngi lizin oturması caiz değildir.. Bu, en bü- yük izzetinefis darbelerinden biridir. — Anlamadım Albay! — Bunda anlaşılmıyacak bir şey yok.. Herkesin ârasında eğik başla dolaşacak 7 Şimdi nezarete istilamı | ifaks bu mevzu üzerinde fazla ko- naktan çekindi.Tekrar Treskortun mü #aardesini aldıktan sonra nezaret divanı- hanesinden çıktı, İstinyeye döndü. O akşam da da harita mütehassısı İle ara- larında geçen konuşmayı Amiraline söy- ledi, Bundan sonra adada, Treskortun evin de iki gece toplanan İngiliz talim heye- ti ayrılma kararını verdi. Hep birden ile İngiltereye döndüler. Harbi Umuminin ilk günleri yaklaşır- ken cereyan eden bu hâdiselerden sor ra Müslüman olan Davist yeni ismiyle Armatör, aÇnnakeleli Rasim beyin ev- lâtlığı o Abdullah yi Taksimde, Fi- ruzağada bir apartımana yerleşti, Hiç bir işe baş vurmadı.. Osmanlı donanma subaylarile dostluğunun ilerlemesine ça- Ve... Şoson gelip te Osmanlı de: nası Amiralliğini kabul ettikten son İ ra da bu dostluğunu el altından yürüt: | tü. Donanmaya eskisi gibi gidip gelme- mesine rağmen denizci dostlariyle sik sık buluşmaktan, konuşmaktan geri kak madı. Osmanlı İmparatorluğunun oBüyük harbe atıldığı, Osmanlı ordu ve donân- masının bu kör dövüşüne katıldığı sıra- larda Davist memleketi nam ve hesabına yepyeni bir vazife almış bulunuyor; hu- susi teşkilâtla İngiliz istihbaratının İs ! tanbul ajanlığına başlıyordu. l İn; donanması Abdullahım faaliye ti kısa zamanda'kendini gösterdi. O za mana kadar istihabarat teşkilâtmı nok- san bulunduran Osmanlı karargâhı ümü misi, her tasavvurunun düşman tarafın- dan haber alındığını duydukça çılgına dönüyor; baş kumandan vekili Enver paşam bütün tedbirleri fayda vermi- yor, İstanbulda verilen her karar, «e daret, saray ve nezaretlere ait her iş Lon — drada duvuluvordu. kişiyi de buna tayfa verdi. Sonra bütün hazırlıklarını tamamladı. Hareket gü- nünü âldığı şifreye göre tanzim etmek için beklemeğe başları. Davist İstanbuldaki faaliyet plânını çok iyi tanzim etmişti. Muhtelif merkez- lerle görüşecek mükemmel telsiz s yonları kurmuş, ber vasıtadan islifade edecek surette kaberleşmeyi temin et- mişti. Hattâ « ozamanlar Karadenizdeki Rus donanma faaliyetini Amiral Kolçak (1) dan ziyade Osmanlı imparatorluğunun payitahtında gizli bir elin idare ettiği kanaati bilhassa donanma erkânı arasın da inanç keline gelmişti. Osmanlı deniz kuvvetleri noksanlarma, hurda Omate men - Karadenizdeki Rus donanmasına faik bulunuyor; bilhassa zamanının en modern zırhir krovazörlerinden biri olan Yavuzla bu üstünlüğünü fazlasivle elde etmiş oluyordu. Yavuz, Amiral Şosonun elinde, peşine oğlu Midilliyi (2) ve ikiz hemşirele- ri (2) takınca Karadenize açılıyor, Rus limanlarına korku sarhaları geçirten ce- / velânlar yapıyor, bazan hiç umulmıyan | bir Rus sahil şehrini topa tutuyer, önü ne çıkacak Rus gü bulutmadığı için Karadenizde hâkimiyetle Türk bayrağı nı dalgalandırıyordu. Fakat, Yavuzun İstanbula dönüp, İs- tinye konyunda demirleme: mütea- kip Rus krovazör fırkalarmın oOEreğli, Kozlu, Ezine, Fatsa ve diğer Osmanlı şehirlerini topa tutuğu haberleri (osrka arkaya İstanbula geliyor; Yavuz hareket Dilekleri Eskişehir halkının bir ihtiyacı Her sene Eskişehirden Kütahya Çamlıcasına tenezrüh trenleri tertib edilir ve halk bu trenlerden son dere- ce istifade ederdi. Bu yıl hermedense Türkiyenin birçek yerlerinde mahal- li ve umumi tenezzüh trenleri bulun. dağu halde Eskişehir bundan mah- Yü kalmıştır. Halkımız bilhassa Gazlıgöl ılıcaları- na kadar nuszanacak bir tenezziüh treninin tertibini çok arru etmekte. dir. Gazlızöl iıcaalrı ayni zamanda sıhhi bir ithiyner da tehvin edeceğine göre böyle bir tren birçok dertlileri sevindiresektir, Eskişehirlileri sabah erkenden alıp üç saatte Gazlığöle götürecek ve ak- sam yine getirecek olan bir tenezzlih “ treni pek çok rağbet görecektir. Hs, kişehirliler Devlet Demiryolları ida- resinden böyle bir tenezzüh treni ter- tibini dilemektedirler, Eskişehirli — Akhisarlılar » İOrdumuza 2 tayyare daha hediye ettiler Akhisar, (Hususi) — Akhisarm dör. düncü beşinci tayyareleri de alınmış. tir. Bu tayı iyle temin olunmuştur. Türk hava ku- rumu genel merkezi bu münasebetle li halkına şükranları- nın bildirilmesi için burada bava kuru- muna bir emir göndermiştir. Kurum, merkonden aldığı emri köylere kndar duyurmuş ve'bu hâdise muhitte büyük bir memnuniyet uyandırmıştır. Akhisarın hamiy Kaza hava kurumunun ©34 senesinden İibaren başlıyan gelirinin, eski yıllarla mukayese edilince, arttığı anlaşılmakta- dır. Cemiyetin mubasibi Ahmet Ünal ile Azâ arkadasları bu hususta çok çalışmış- lardır, ederken onun boğazdan çıkışmı Rus! ihbar eden gizli bir dudak Amiral Ki çağa kaçı tulmak imkân ve fırsatını verecek habe- ri uçuruyor. hülâsa Rus donanması her vartadan, her felâketten bu tanımadığı dost muhabir vasıtasiyle kurtuluyor, Ka radenizde Osmanlı - Rus donanmaları pkı esir almaca OOynar gibi huruç hâreketleri yapılıyor - (Devamı var) (1) Amiral Kolçak Büyük Harpte Ka radenizdeki Rus donanması Amiraliydi. (2) Osmanlı bahriyesinde Midilliye ye de Midyat, (Hususi) — Değerli idareci k aymakam Akif Rahmi Aksulan Midyatlılarda derin bir »skerlik şubesinin kıymetli başkanı Ral kuma ve gisi ve zevki uyandırmağa muvaffak olmuşlardır. Bu yüksek muvaffakıyette gizlile. rin nüfusa kaydedilmeleri kadar köylüye telkin edilen ku hissesi vardır. Midyatta Soran, -Heskân, Havarik gibi Osma; Lenberi tek asker vermemiş köyler vardı. Bu ve vatan aşkının da imparatorluğu kurulduğu tarih, lere mersup ve askerliği gelmiş delikanlılar bu yıl yalnız bekçinin tebliği üzerine şubeye adetâ koşmuşlardır. Yukardaki resim, altı yüz senedenberi asker vermiyen bu köylerden bu yıl as. | gösteremeyiz. kerlik şubesi önünde şenlik yapan bir ksfileyi tesbit odiyor. areler son birkaç yılm geli- | i , tehlikeli bir takipten kur- Seyahat notarı hemehal Konya, (Ansdolu muhabirimizden) — Konyada kaynaşan bir gençlik gördüm. Vali Cemal Bardakçı, gençliğe, gerek vilâyet ve gerekse parti kanalından bü- yük alâka ve yarım göstermiş, Konyas da müteazzıv bir gençlik vücut bulmast- na hayli çalışmıştır. Muhltte bu günkü gençlik hareketi bu kıymetli alâkanm eseridir. . Halkevinde geçirdiğim birkaç saat Konya gençliği hakkındaki ilk görüşle. ximden mütevellit müsbet kanaatimi pek iyi tahkim etti, Vali bay Bardakçmın bir konferans cabasında gençliğe hita- ben irad ettiği birkaç elimle, gençlerin ceb defterinde yazılmış ve saklanmıştır. Konya gençliği biltistisna bu sözlerle a- mel ediyor. Pek güzel söylenmiş ve bir bilginin e- seri olan bu birkaç cümleyi bu satırlara alıyorum : “Gençliğin vasıfları! “Tam bir inan ve given, Pürüzsüz bir samimiyet ve sevgi. Bilerek, anlıyarak, | duyarak çalışmak, Biribirimize kenetle- nerek, biribirimiz için, vatan uğrunda yaşamak. Gözle, kafayla, iradeyle dalma ileriye, dalma yükseğe doğru gitmek. İyiye koşmak, kötüden kaçmak ve kötü- lükleri yenmek. Barış için yaşamak; fa- kat harb için daima hazır ve dalma üs- tün bulunmak!...,. Gençliğe her şeyden ziyade alâka gösteren ve her geyden ziyade gençliğe kıymet veren bir mühitin, yarına hazır. landığından gilphe edilemez.Konyada, mu hite kendisini tahmin edilemiyecok dere. cede sevdirmiş olan Cemal Bar - dakçı, bu nüfuzunu nekadar iyi bir mev. zuds kullanmıştır! Halkevinde gençlerle tomasım ve övİn genç ve münevver baş- kanı Tahir Mere ile oyaptığım bir konuşma esasda validen büyük bir sevgiyle bahsolunduğunu ( görmekliğim, Cemal Bardekçıdan bir mülükat isteme- m6 yegâne teşvik vesilesi oldu, Onu yi me parti binasında ve birçok müracsat- ları kabul öderken ziyaret ettim, İlbay, beni bermutai güler yüzle ve kendisine has nezaketle kabul etti, Fakat müruca- atların fazlalığı tek sun! olsun Sormama imkân birakmadığından onunin ancak yemekte konuşabildim, — Konya gençliğinin bu günkü olgun hale nasıl kavuştuğu hakkmda beni ten- vir eder misiniz? diye sorduğum #uali Cemal Bardakçı hafif bir tobessiimle karşıladı ve: — Mayhay... diyerek aşağıdaki şaya- ni dikkat beyanatta bulundu: — Gençlerimizi, birikmiş kütleler ö- nürde serbest söz söylemek, münaka- şalar açmak, konferanslar vermek, gezi- lere alışmak; tetkik, müşahede, intikal kabiliyetlerini arttırmak ve bu suretle hâdivelere tam ve ayrı ayrı mana vere- bilecek vaziyete getirmek, bulunduğu mwwhiti muhtelif bakımlardan gibi faydalı çalışma ve hareketler ba- gında görmeyi pek arzu ederim. Bu bir askerlik sev. | ihtiyaçtır. Hem de mevzi! değil, muhak- kak ki ümuml bir ihtiyaçtır, Gençlik de- mildiği zaman aklımıza behemehal mem- leketin mühim gelmelidir, Çünkü bu mesele memleketin hemen her yanında ötedenberi takip edilege. len im bir meseledir, Esasen cüm- huriyetin inkılâpçılık vasfından biri de gençliği bugünün ve hatlâ yarınm i - cablarına uygun şekilde yetiştirmeğe dayanır. Gençliğe alika göstermek re- jime hizmet etmek demek olduğuna göre, bu şerefli vazifeyi ihmal edecek bit mu- Ait tanımak istemiyeceğimiz de mubax- kaktır. Zira, “mazi” denilen gerilik dey- ri 6 “bugün” ün arasma büyük bir ta- vir İnkılâb tarihi gerilmiştir. Buna binaen baglinkü genç nesli dünkü zim. renin ekseriyotinoe benzetmeğe de riza bir davası Gençlik denilince, biraz tanımak | Konya'da gençlik nasıl yetişiyor? Konya valisinin beyanatı . “Gençlik denince aklımızâ memleketin mü” him bir davası gelmeli Kanga valisi Cemal Rardakçt söylediği mgibi, yarmın ihtiyaçların 2 tra gotirmemiz icab edeceğine m bu davayı en ufak teferrüatme ye” benimseyerek üzerinde o mıhl gi semt semt inkişaf çareleri aramak “ kiinde olduğumuz şüphesizdir. H“* Yi inkılâp merkezinden beklemek, < râ konmağı istemek gibi bir $€7 Konyada kalabalık bir gençlik e vardı. Acaba bü zümrenin yüzde kaf peti tam randmanlıydı7 Ben Konyara geldiğim zaman, © te serpilip nüma bulmağa muhisf genelikle karşı karşıya kaldım. si nm temiz ve şuurlu çocukları bir iü bekliyorlardı. İstiyorlardı ki kuvwö © bir el kendilerine yardım etsin, 5 Bilmem bilir misiniz? Bizde bir Türkün pek eski tarihindem meri nümunelerine raslanır. Bizde bir Gö” mesi İstenir. Bu biraz da kam 3 sanılan işleri halle yardım Li 68503 bulunduğu yoldan yürümeği * yoruz. Bugün Ki — Mekteplerin szadı münasel söyleniyor, doğru mudur? Jet baba” telâkkisi vardır, Bu Sd Bilhassa Etiler tarihi teikik “Devlet baba” zihniyetinin en a Gılacak mı; muhakkak surette bük mümessilinin önayak olmasi, yol iz loji meselesidir. Ben sahısan bu t€ ye pek tsraftarım; çünkü en İşte Konyada gençliği harekete sy mek için “Devlet baba' sihaiyotnbili ettim. Bu şekildedir ki iz mulandan fazla tahakkuk ettiğini ada, kam mamen huzur duyabilecoğimiz bir liğin içinde bulunuyoruz. şehirde sayısı artan genç talebelfi iğ araya toplyarak vilâyet o dahilindf sık köy ve kasabı gezileri yapı — Çocuklarımızın mektepte j malümatı müşahedelerio takviye “Üye hada parti ve halkevi faaliyet dir. Bilhassa kalkevini yeni yeni peşine sovketmek mevkiindeyiz. niz ki halkevleri, bütün vatand serbestçe tomasa gelebilecekleri. yağ hevverle köylünün ve halkın kayi” g4 sını temin edecek yegâne müos$! d düğüne göre, gençlikle, talebejii mektepsiz kalmış olan zümreyi8 ” dan alâkalanabilecek variyetteği” / nun içindir ki son aylar içinde ye j işleriyle şahsen alâkadar olarak ei nın arttırılması için ne Jâzmss Ze Şimdi genç ve çalışabilecek um” la beraberiz. Binaenaleyh çal ve istediğim tarzda yürüyeceğinö ! etmekteyim, Değerli valinin son cümlesi 99 masiyin beraber bitmişti. Yan! rüirken gülerek: — Sizinle, dedi, söyle bir yaptık. Gazeteye yazmaymığ. Cevab verdim: 1 — Tamamen müsterih olabi Eğer sözümü tulamadımi8 bende ve benim gazeteciliğimil ii valiyi sevenlerin beni teşvik eb” dedir, d m, GÜN? için böyle hir şey düşünüyoruz. il hali ei Vi

Bu sayıdan diğer sayfalar: