26 Temmuz 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

26 Temmuz 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Galatasaray resim sergisi münassbetile Yazaı: Nizamettin Nail Dün, yirmi ikinci Galatasaray resim sergisi açıldı. Beni hatırlamak ve davet etmek nezaketini gösteren, güzel sanat- Jar birliği resim şubesinin üstad ve ar- tistlerine teşekkür etmek için kalemi 8- lime alırken şu sözleri söylemekten kendimi alamıyorum: “Eserler niçin daha gürel neden bü kadar 427, “ Kenarlarma “K. h., inisiyali konmuş olan tablolarm ressamlarını hesaba kat. maztak bu sergiye tam 58 artistin İş. tirak etmiş bulunduğunu söyliyebiliriz. 38 fırça, bize bir yılda ancak 120 tablo verebilmiş... Ne randman! Duvarları güçlükle doldurulabilmiş üç küçük oda. İşte bütün sergi. Bunlardan birine. girince, çok sevdiğim artist Âli Karsanla karşilaşıyorüm: — Hangi eserlerinizi teşhir ettiniz? evvelâ örlart görmek isterim. Genç arkadaşım, beni moyus öden pu cevabı veriyor: — Biz, karı koca, bu yıl birer natir- mort getirdik. O kadar. Bilmem beğene- cek misiniz? benimki işte şu. Parmağmı uzattığı istikamette gözü « me bir kelvaer kabağı bir testi ve bir Dekmez şişesinden mürekkep bir kom - Pozisyon ilişiyor, Eğer 6 rnda Karsan; bir-başka dostunu ağırlamak için yanım. dan uzaklaşmamış olsaydı, kendisine di. yecektim ki; — Elime srkıştırılan minimini brogür. de 7 numarayla mukayyed olan bu ese- rin basit bir natürmort değil Şu testi, boynunun parlayışiyle yemek yapan bir &v kdmınm bulaşık ellerini hatırlatan $u pekmez şişesi ve sarih batları İle kendisini kesen bıçağın keskinliğini gö- 29 vurun şu kabak dilimi o kadar bizden, © kadar evimizden ki başka bir detay i- lâve etmeden buna “mutfağımız, hattâ bir kadm katmadan “mutfakta kadın. demek mümkün. Bu yılı tenbel geçirmiş olman empressiyonist dostlarımız bü - yük bir kaybı addedilebilir, değil ve Ayetultah Sumer Sergiye bol eserle iştirak etmiş olan- | ların başında hermütad Ayetullah Su- mer geliyor. Rökor önde (1). Aynl oda nin sol duvarma boy sırâsiyle asılı olan İ ? tablolğrın içinde ilk göze vuran, şüphe, siz “odalık,, oluyor. Güzel ve eski kumaşları tanıyan, bil- bassa atlasm gönle ılıklık sunan sırrına ulaştığını bize her yıl İspat eden artis- tin takdim ettiği odalık bir zenci. Elân- 56 bir vücudu ndali ve atletik bütün me- ziyetlerini muhafaza ederek "odalık,, ke limesinin ifade ettiği azami, passiviteye uyar bir şekilde göze sunmakla Ayetul- Ish Sumer, şüphesiz muvaffak bir mana v kazanıyor, Fakat bana öyle geliyor ki “çıplak” larmı hor yıl ayni kanape, ay- si yastık ve bazan renkleri değişen, fa- kat batları asla değişmiyen örtüler ü - zerinde teghir etmesi, bu tabloların alı, j cdarma, temellik ettikleri atmösferi kıskançlıkla taklamak zevkinden mah - rumi ediyor , Ayetullah Sumer "odalık,, mı modelle işlemiş. Ayni güzel zenci kızm bir parça pudeur yarı çıplak bir portresini de Greta Sperkonun teşhir ettiği tablolar arasında görüyoruz. Bu bayanm, mödeli : daha fazla #oymağa lüzum görmeden, ; Yalnız göbeğin üst taraflarında, srrtta, z kollarda, göğüste, boyun ve kafada do- > laşmış bakışlarla yaptığı etüd, ve hepi- mizde, hiç şüphesiz, daha passive, ve “odalık,, m tahrik ettiği telleri daha çok Ge Devamı 4 üncüde (1) 1 tabla, Nizameddin Nazif Almanyadan sürülen san'at adamları içlerinde sinema yıldızları, büyük muharrirler bulunan Du insanlar eskisinden daha iyi şartlar iÇi >. nde ME yaşayorlarmıŞş Soldan sağa: Zomas Man, Viki Bon, Emil Ludvig, Erik Maria Remark, Aynştayn, Madariaga. Avusturyanm Almanyaya ilkakından sonra memleket dığma sürülen yahudi Almanların sayısı art. Almanya ve A- vusturyadan çıkmağa mecbur olan yüz- Jerta, binlerce yabudiyi bir tarafa be- rakın, ilim, sanat ve siyaset sahasmda mühim şahsiyet olan kimselerin sayısı bile bir hayli fazladır. Aynştayn, Tomas Man, Viki Bom, EB- mil Ludvig, Erih Marya Romark Alman. £ yadan; Froyd, Zernatto, artist Luiz Rey- ner de Avusturyadan çıkmağa mecbur olan vöys cebren çıkarılan meşhur kim- seler arasındadır. Hitler iktidar mevkiine geldiği zaman Tomas Man İskandinavyada bulunuyor du, Memleketteki bödiselerden haber. dar olmuştu, srkadaşları da kendisine mektup yazarik Almdnyaya dönmeme - sini tavsiye etmişlerdi. Tomas Man İskandinayyaya karısı i- le beraher gitmişti, fakat Almanyada al. ti çocuğu vardr. Romager, bunları kür- | tarmak için Almanyaya gelmek istiyops du. Fakat, gün harârr veridi ve çocüklari da mem leketten dışarı çıkarıldı. Bugün Tomas Man, bir Çekoslovakya pasaportu Ze seyahat etmekte va ökse. ri vaktini Amerikada geçirmektedir. Ka- zanemı yomanları ve vördiği konferans, larla teminediyor, Avrupaya geldiği z8- man İsviçrede Zürihte oturur. 'Tomns Man, bir gün olup Almanyaya dönebileceğine emindir 've bu günün 1942 de kabil olacağını düşünmektedir: “Almanya kültür, ruh ve siyaset iti- Bu katil, hem kocasını öldüren bir ka. dındır, hem de bir avukat... Süzan De. laris bir İki sene evveline kadar meşhur bir avukat olarak girdiği mahkeme salo.. nuna bugün jandarmalar arasmda giri- yor.. Evvelce bir çok suçluları, müdalaz ettiği Yerde bugün kendisini müdafaaya çalışıyor... Süzan Delaris 34 yaşındadır. M. De- laris'ile bundan 4 sene evvel evlenmiştir. Bu adam ikinci kocasıdır ve kendisi de onun ikinci karısıdır. O sene kocasından boşanmış olan Süzan, bir bankada müdür Mmüavini olan Delâris ile tanışıyor. Bu adam, Süzanm annesinin bir para işini takip etmektedir ve bu münasebetle sık sık onlarla görüşmektedir. Delaris evlidir. Fakat ibtiraslı bir ka. dm olan Süzan onu karısından boşatıyor ve kendisi evleniyor... Bir yuva bozularak kurulan ba aile. nin saadeti uzun sürmilyor. Süzan ihti. raslr olduğu kadar da kıskançtır. Koca- sının hareketlerinden - şüpheleniyor ve #ralarında Kavga başlıyor. Bir müddet sonra Delaris ile karısı geçinemez oluyorlar. Kadın bir gün, şid- detli bir kavga esnâsında, köcâsına: “— Sen beni biliyor musun? “e balı. p ei (5 Konrat vayt ve Tuiz Reyner | tariyle değişecek ve o zaman ben mem | leketime dönebileceğim, demktâir. ik geçmeden hakkında sür- | “Garb cephesinde yeni bir şey yok,, İsmindeki romant ile şöhret kazanan E- rih Maria Remark bugün İsviçrededir. Vo şimdi romanları sinemaya çektir « mektedir, Bunda, Marlen Ditrihin koca- sı $ieberin biyik tesiri olmuştur. Sieber romancinın çok iyi arkadaşıdır. Bunun İ- çin Marlen ile kocama da srtık Alman- yadan çıkmış ve bir daha oraya dönemi- Yecçk nazsriyle bakılmaktadır. Hattâ Marlen Ditrihin yakmâda Ameriksn tâbi. İyetine geçeceği söyleniyor. Bu habere göre, ertist bu hususta müracaatta bu - lünmuşlür vo rösmen Jâzimgelen müd- det ağuslosla bitecek, artist eylülden & tibaren Amerikan tabiiyetine geçecek « tir, Memleket dışında kalmış artistlerden biri de Luiz Reynerdir. Aslen Avustur. Yalı bir yahudi olan artist uzun zaman Viyana ve Berlin sahnelerinde çalışmış riyor. Ben kızarsam izsanm kafasını pat- latırım.. Aklını başına gl ve ana göre ha. reket et.. Fakat adam, bu tehdide aldırış etmi. yör ve gene eskisi gibi hareketinde devam ediyor. Süzan kızmıştır. Fakat sinirlerine hâ. kim oluyor ve cinayeti o sırada işlemek- ten kendini alıkoyuyor. Güvendiği şey onun avukatlığıdır. Ko- cast aleyhine dava açıyor: Kendisini bo- şamasını ve bir yaşındaki çocuğuna nâ- faka vermesini istiyor, Fakat, avukatlığı burada tesirini gös termiyor: Kadın, en müşkül davaları ka. zanmış olduğu halde, kendisine ait olan bu davayı kaybediyor, Mahkeme, karı i. İe kocanın bir müddet ayrı yaşamalarına karar veriyor. Süzan Delaris öfkesini alamamıştır. Bu sefer kocası aleyhine başka hir dava açı- yor: Delaris evvelce, annesinin para işlerini takip ediyor. Süzan, o zamanlar Delari- sin bazı süiistimallerde e bulunduğunu, ve on.bin Jiraya yakın bir parayı zimme geçirdiğini iddia ediyor. Kadın, bu davayı da kaybedecektir. | kalmıştır. Bugün dünyanm en büyük bestekârlarndan biri olarak Pariste ya» | samaktadır. il Madarlaga da, sivil bir mülteci sıfatı ve göhretini orada temin etmiştir. Bu- gün de meşhur yıldızlardan biridir. Kon- rad Vayt da Almanyadan uzak düşmüş bir Alman artistidir. Meşhur kadın romancı Viki vaktiyle Berlinin büyük gazetecilerin. den biriydi ve ilk romanlarını orada neş- retmişil, Bugün o da, vatanından uzak. laştırılmış bulunuyor. Emil Ludvig de Almanyadan dışarda yaşamaya (mahküm bir mukarrirdir. Kendisi bilhassa Napolyon hakkındaki eseriyle meşhur olmuştur. Ondan sonra birçok büyük kimselerin hayatlarını yaz- mıştır. Son olarak Ruzveltin hayatını neşretmiştir. Almanyadan sürülen veya bir daha çeri giremiyen bütün bu sanat ve İlim a- damları bugün eskisinden daha iyi şart- lar içinde Yaşamuktadır. Fransa, İn- giltere, Ameriku gibi demokrat memle- ketler bu büyük adamları belki daha # yi takdir etmesini bilmiştir, belki do ta- lerinin bu cilvesi onlara daba fazla gölret teminine 'yarımıztır. Bom dn Buzün, memleketi kalmaya mecbur olan diğer milletten kimseler a- rasında eski ispanyol hariciye naztrı Ma- darisge İle Rus musikişinas Rahmani, nof da #ayılabilir. Rahmaninof, Şalya - pin gibi, ihtilâlden sonra Rusyadan uzak dışında ile geldiği Pariste İspanya kavgasna uzaktan bakmaktadır. Kocasını öldüren avukat kadın Kendini idamdan kurtarabilecek mi . Süzan, bir evli erkeği karnsından boşatarak ev.enmişti... Saadetleri pax az sürdü Mahkeme, suçu sabit görmüyor ve Sü- zanin kocasını beraat ettiriyor. Kocasına hınç besliyen kadm, avukat. Yığın para etmiyeceğini görünce, intikam almak için diğer vasıtaya baş vuruyor: Delaris ayrı yaşamaktadır. Karısı ile dargındır, Fakat Süzan, kocasınn ailesi ile görüşmekte ve evlerine girip çıkmak- tadır. İşte, cinayetini de kendisine | gösteri. len bu müsamahadan istifade ederek iş. liyecektir. Süzan Delarislerin evinde o gece geç vakte ködar kalıyor. Adam, onun yanı- na gelmiyor ve her zamanki gibi, ayrı bir odada oturuyor. sonra yatak odasına Şe- kiliyor, Kocasının uyuduğunu (tahmin eden Süzan, diğerlerinin de bülunmadığı bir sırada, yatak odasına giriyor. Delaris derin bir uykuya dalmıştır. Kadm, ya- vaş yavaş yaklaşıyor ve yatağın baş W- cuna gelerek, tabüncası ile, adamın ka, fasına iki el ateş ediyor.. Ne Silâh sesleri üzerine koşarlar, kadını Şaşkın bir halde buluyorlar. Derhal tev. kif olunuyor. Adam ölmüştür. Bugün Süzan mahkemede suçunu iti. vam gi işkence ile tedavi! . H ASAN Kumçayı yazıyor: “Hastanelerde tedavi ücreti ale rar verdiği için Şehir Meeliy kitlere uğrıyor. Eskisi gibi parasi ği &sulüne devam edilmesi stem imkânları mebetinde maji kudreti © gl fakirleri parasız tedavi etmek yal değil, aynı zarında insanlık vasi Fakat parasız tedavl edilnek ÜTÜ, #enelere kabı) edilen fakirler yapılacak daha büyük bir iyilik a d bü da koğuş ledüvisi usulüne nihil *| meklir, Zira esaseh yalağa düsen yet tanın kendi ıstırabı kendine kâfl T nıbaşında yatan hastaların inilti ger) röek hekikelen taharımdı edilmez Oy kencedir. Bu tarzda ıstırap ini t sında bir hastayı tedaviye çalışı? ce İle tedari gibi bir şey olur. Öyle zünnediyoruz ki kej na yalan bastaların aralarını BİÇ “iy hirer paravana İle ayırmak bu b alınacak bir tedbirdir. UN sa Beden terbiyesi ve futbol d po Safa yazıyor: ll “Bizde spor denince futbol AKİ, şeydir. Polis romanını — halis © yat çerçevesinin dışında bırekbii K de, futbola sporun bütün kapi hattâ onu içeri alırken dalma P“ Tatimle karşılarız. Sporlar arasında futbol, insan en az yarıyanlarından biridir. galebe hırsı, ekseriya, uzyiyetin şafına zıt, hor bir faaliyet nevi İnsan vücüdü kendi normal geliş siplerine tabi değil, topun lu dir, Gol yapmak hirsi, her zaman: sağlığına git endişeleri ve hesapli yi aşarsk, futbolcuyu, sıhhatine 3 p emelin peşinde kendini zorlem#1 maya ve hirpalimaya sevkeder: Sporun faydatından ziyade temsil ettiği için futbolun tam3 suzluğu ileri sürülmese bile oni plândan alarak daha gerilere genüliğe verilerek beslen kükürü” /! GWNK“aşüneceğimiz Şey 7 #1 —a Aradıkları sır A HMET Emin Yalman yari MAYA OİL ILO SEL LES EİD DEP ETİEX—E Fs 55 Pr. ğ “Yirmi sekiz kişilik bir Aszeriköii . yeci grupu İstanbul ve Ani kaldıktan sonra metmleketimis" Bu terbiyeciler şimdi Rusya ve gidiyorlar, bundan evvel İtal: etmişlerdir. J Bu kiymetli misafirler, mer”. den gözleri arkada kalarak #T. dır: İçlerinden biri demiştir Yi” cennet... Ne çare ki cenncl!e iç yok, Hayatımın geri kalan ei di kiyede geçirmek lJâzımgelse, gözle yapardım.,, m #| İsinci bir Amerikalı terbiyeye p celerini şöyle ifade etmiştir? 7 bir memleketiniz var da m gizli tutuyorsunuz. Türkiyede Pa “ caklarını, ne kadar raasralia ceklerini cibana düyursanız lerle seyyah gelir. Siz istifad€ Onlar da dünyanın hakiki bİr iindeki bir köşesini görürler i yerlar,, » “Ileyet relsi Profesör Vats0". gef söylemiştir: “Türkiyede biribir' ve ayrı İki âlemi yanyans rada kale içine çıktıktan $09 Yenişehire doğru giden bir İğ Yenin #irmi sene içinde gl bır yolda bıraktığı ialer müş olur, İnsan derhel şu ki yenilik ve iyilik sel half", Herşeyin yeni ölçülere uy8v? “3 si nihayet kısa bir zaman ” ” “Türkiye; bu muvaffakiyei? gi dı? Amerikalı terbiyecilef» ziyade bunun sırrımı anlam lerdi. Temasları ve görüşleri arı kanaat şudur Ki: mı, başkaları tarafınd” boğulacağını, acı tecrübeler Yamıy, vakit ve emek israf eme mek ve kendine Yiyık bir m* İçin deha sâhibi bir mili fında bir zoilli birlik kart nin elde ettiği | muruffaki “eyi sırrı, bu birliğe tazyik ile bir sevgi ve kanaatle va! Bundan sonra Türkiye korkmaz, irticadan korkms. 4 tehdit edebilecek yegâne tebii di liğinin her ne suretle olur masıdır.,, ral ediyor. Pakat bunu b, | ğını söyliyerek kendisini r lişıyor. Bununla beraber, ğ ton davasını da kaybedetifi ti BİLE DAİRE EL 2 SSL İPE EA RAK p,

Bu sayıdan diğer sayfalar: