August 4, 1938 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

August 4, 1938 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yazan: E.13 ün limanda Rahmi YAĞIZ meydana getir- diği karışıklık istanbul halkını büyük bir dehşete düşürmüştü. eğe — Dür, daha bitm. Yarından itiba- ren Sakızlı Yakup reis diye tanıyacağın bu zatı, kapiten Pelmeri bekliyeceksin. O, bura er yaptığı seferde yetecek ka dar malzeme getirecek. Benzin, motorin, vakum yağı, etzak ve Ce a ibaret olan bu malzemeyi burada muhafaza e- deceksin ve.. Buraya gelecek gemileri. mize birer senet karşılığında istediklerini vereceksin, Ben, arada fırsat buldukça uğrarım. Mister Palmerle birlikte sen bu işi idare eğdeceksi — Başüstüne kapiten, Sen rahat ol, Hiç merak etme, Her iş senin arzuna gö- re, hazırladığın plân üzerinde yapılacak. tar. Bundan sonra Davistle da gizli konuştular. Palmer, kendisinden gizlenilen bu konuşmayı merak bile et- medi Yeraltı garnizonundan çıkarlarken Da vist tekrar Romilo ile arkadaşının elini sıktı. Sandala doğru yürüdü, oSandala binip ayrılırken bir defa daha ihtar etti: — Dediğim bibi Romilo... Çok dikkat et., Can damarımız sana anlattığım işe bağlıdır. Suya dalan küreklerH Davistle Palme Ti tekrar yelkenliye götürdü. İki İngiliz yelkenliye çıktılar, o gece gerisin geriye, İstanbula doğru yola çıkan iki İngiliz, Davistle Palmer, Marmarada binbir fa. caya yol açacak tahtelbahir faaliyetinin candamarmı kurmuşı bu işin başarılma- $t için icab eden tertibatı almış, kendi- sinden beklenilen €sas vazileyi yapmış, gizli istasyonu kurmuş bulunuyordu. E 13 ün limanda meydana getirdiği ka rışıklık İstanbul halkını büyük bir deh- ! l yane Romilo biraz şete düşürmüştü. Herkesin ağzında dolaşan tek fikir: — Tahtelbahirler donanmayı bombar dıman etmiz.. Sarayı da tehdit ediyor. Ya sulh yaparsınız, yahut padişahı da sarayile birlikte havaya uçururuz, diyor- larmış, dan ibaretti. Karargâhı umumi, polis müdürlüğile merkez kumandanlığına verdiği emirler. de bu kabil dehşet havadislerinin men" ini, bunları söyliyenlerin tevkifini bil dirmiş, her iki makamca sarfedilen büyük gayretlerle bu sözlerin biraz önü alınmış- tı. Maamafih, Bahriye nezareti gerek saray ve gerekse umumi karargâh tara- fından şiddetle müahaze (ediliyor, mâ- tuh tacidar Sultan Reşadın bir iradesin- de: “ Bu işi mihverine koyamıyan Bah. riye nezateline esef olunur.,, cümlesile sarayın kuşkusu tebarüz e*tiriliyordu.. Bahriye nazırı Cemal paşa Şamdaki 4 üncü ordu kumandanlığına gitmiş, Filis. tin ve Gazze muharebelerini idareye uğ. Taşıyor, İstanbulda, bahriye nezareti u- muru bilfiil müsteşar Vasıf beyin mukte- dir ellerine bırakılmı şbulunuyordu. Vasıl bey çok müşkül bir mevkide kal miştir: Donanma birinci o kumandanı amiral Şoson (paşa) Vasıf beyin nezaret ramı- na 1sdar ettiği emirlere istemiyerek baş- eğiyor, fırsat buldukça kendi bildiği gibi hareketlere kalkışıyor, bazı (o nezaretle kendi arasında çıkan ihtilâflarda da AL man karargâhı umumisine baş vuruyor, oranın müdahalesile kendi arzularmı tat. bik ediyordu. Şoson, son vaziyet üzerine şöyle bir te. tane tutturmuştu; — İstanbulda çalışan gizli eller, gerek ordunun gerekse donanmanın bütün ha- reketlerini hattâ tasavvurlarını düşmana haber veriyorlar. Bu vaziyet karşısında ne dlonanmadan, ne de ordudan bir mu- vaffakiyet beklemek imkân; vardır. Ev- velâ, Osmanlı umum! karargâhı, istihba- rat şubesi bu melünane ve esrârengiz el. leri meydana çıkarsın... Bu şartlar da. hilinde Osmanlı donanmasında amirallik | etmek mümkün değildir. i Vasıf bey, bumun çok kuvvetli bir se. | beb olmadığını pekâlâ biliyordu. Fakat, | Şosonla açıktan açığa mücadeleye giriş- meği de istemiyordu. y Almanların o zamanki nüfuzu hükümet üzerinde o kadar kuvvetle müessirdi ki böyle bir ihtilâl Vasıf beyi müsteşarlık- tan ayırtabilir, bu takdirde de zaten hiç bir iş göremiyen donanma büsbütün Şo- sonun elinde kalır, hattâ donanma neza. rete değil, nezaret Donanmaya tabi bir şekle düşerdi. İşte bu sebeble Vasıf bey içinde bocaladığı zorlu duruma ister İs. temez idarecilikle karşı koymağa çalışı. yer, bir taraftan Şosonüu, ve dolayısile Al man umumi karargâhı idareye çabalı. yor, diğer (taraftan da Enver paşa ile Osmanlı umumi karargâhına meram ân- latmağa uğraşıyordu. İşte O bügünlerde, bilhasta son ( vaziyet üzerine Osmanlı bahriye erkânmın ağızlarını açıp da ge- rek donanma kumandanıma gerekse iske. le ve limanlar umum müdürlüğüne atıp. tutmağa başladıkları sıralarda Enver pa. şa eniştesi kaymakam Zeki beyi iskele ve limanlar umum O kumandanlığından al- muş, yerine İzmir liman komodoru Şükrü (1) beyi getirtmişti. Sarıkamış muharebeleri, şark o cephe- sinde Osmanlı ordularını eriten ateş ve kar fırtınaları arasında Osmanlıların a- leyhine inkişaf ediyor, her (oyandan ta- arruzlarını ilerleten Rus orduları Erzu. rum, Erzincan, istikametlerindeki İşgal taarruzlarmı aktif bir mesai ile beklet- meden ileriye doğru götürüyorlardı , Kafkas cephesinde Rus kurşunların - | dan, güllelerinden, bombalarından ziyade tabiatin şedit ve insafsız hamlelerine da- yanılmaz soğuğa, bora ve kar tipilerine karşı vasıtasız, yalmayak (o başı kabak taarruza kaldırılan Osmanlı orduları dur r, eziliyor, mahvoluyor; ye- taze kövvetler kötü bir sevk ve idare ile hergün veni diri kalile. leri şehitlere ilhak ediyordu. Enver paşa Sarıkamış taarruzlarını ni çin bu kadar ehemmiyet ve ısrarla takip ediyordu?, “Bu tarihi mesuliyetin o cevabını bu tefrikamızın ikinci faslında kati delille tile birlikte okuyacaksınız, Hindistan yoluna sarkmak, İngiliz (idaresindeki Hint müslümanların kıyama kaldırmak, İskendervari bir hamle ile büyük harbi bir çırpıda Osmanlı imparatorluğu, itti- fak devletleri lehine — halledivermek için mi? Hayır... Bütün bunları ve buna mü. teletri siyasi ve askeri sebebleri bir tara. İ fa bırakatak şurada şu kısaca cevabı ve rebiliriz: Genç kumandan kendi ihtirası. nı tatmine uğraşıyordu. Şükrü beyi daha limanlâr urnum kü- | mandanlığına tayininin (ikinci günüo zamanki seyrisefain idaresinin üç kapta» nı, sarı Etem, İsmail ve Osman kaptan. lar, komodora başvurarak şöyle bir rica Şarkı derleme heyeti Akhisarda çok kıymetli şarkılar toplandı Akhisar, (Haber) Kültür bakanlı, ğınca halk türkülerini derlemeğe me mur edilen mütahassıs bey'et burada, dir. Bu hey'et otuz Beş gündenberi fa. aliyet halinde bulunuyor ve Ege vilâ, yetlerini dolaşıyordu. İşe ilk önce Kü. tahyadan başlâmış, sıra ile Afyon, De- nizli, Aydın, İzmir,, ve Manisaya ge- Unmiştir. Beş kişiden mürekkep olan Mutghassıs ehy'et azasile konuştum. Bara şunlar: söylediler:: Şimdiye kadar yüz otuz yedi lehçe, dörtyüz altmış Beş türlü tespit ettik. her yerin kendine göre hususiyetlere malik bulunduğunu gördük. Bilhassa afyon da milli cidali terennüm edetek eski hatıraları canlandıran türkülen, Denizlide bağlama ile söylenen halk şarkıları, İzmirin zeybek havalarile Manisada aldığımız (genç Osman) şarkıları kaydedilecek kadar krymetii- dir. Şimdiye kadar âltı vilâyet gezdi; görüyoruz ki şehirler büyüdükçe hu - sutiyet azaliyir yâni Lehçe ve türkü- lerdeki orijinal hassa kayboluyor. bu - nun için büyük yerlerde derleme ya- parken mevzuu küçük yerlerin bilhasssa küçük yerlerde oturan eski adamların okuduğu parçalardan aldık, Bazı yer lerde de eskiden aşiret halinde iken Zonguldak Halkevı | Fakir köylülere ilâf kitap ve çamaşır veriyor j Çaycumada tarihi bir şehif” harabesi Sağlık müzesi, veremle mücadele cemiY” | kurulacak ve modern bir stadyuf yapılacak Zonguldak, gi ; a ç Zonguldakta elişleri sergisinin o açılma merasiminden bir indibE (Hususi) — Halkevimiz zi büyük bir faaliyetle çalışmakta içtimaf ve kültürel sahada muhite çok geniş faydalar temin etmektedir. Bu faaliyeti kısımlara ayırarak osirasiyle anlatıyo- sonradan köylerde iskân edilmiş adam- | yum: lar buldurarak eyi parçalar elde ettik., Mütahassıs hey'et kıymetli kültür- cületimizden,, tarih Dil Coğrafya fakül KONSER Zonguldak Halkevi, tanmmış halk musikisi sanatkârı Osman Pehlivanm tesi Türkoloji Doçenti,, Doktor Tah- | memlekete gelmesinden istifade ederek $in Banguoğlu, Gazi tersiye enstitüsü İ bir konser tertip etmiştir. Çok zengin öğretmenlerinden Cevat Memduh Ak bir proğramla verilen konser, büyük tar ve Halil Bedi yönetgen, Riyaseti | bir alâka ile karşılanmıştır. Osman peh: Cümhur Filârmonik Orkestrası şef mu- avini Haşan Ferit alnar ve teknisyen Riza Yekşen den müteşekkildir. Akhi- livan, halk türkülerinden henüz plak- lara geçmemiş olan mühim bir kısmını, Zonguldak Halkevi adına doldurmayı sarda dündenberi otuz beş kadar türkü | kabul ve vâdetmiştir. ve onbeşe yalın da lehçe derlemişler ve yanlarda getirdikleri fenni vesaitle derledikleri parçaları ayni zamanda hal ka dinletmişlerdir. da bulunmuşlardı: — Beyefendi, biz, idarenin paşa, Bezmiâlem, Bahriahmer gemileri süvarileriyiz. Umum müdürlükten veri, len bir emirde Karadeniz boğazı sahille- rinde bulunan x inci kolordu kıtaların dan mürettep bir RESİM SERGİSİ: Halkevi, ikinci büyük resim sergisi- ni açmağa karar vermiştir. Ressamleri- miz, Halkevinin kararımı, sevinçle kar- şılamışlardır. Bir yıl önce yapılan bi- rinci sergiye, Müstakil ressamlar ve Heykeltraşlar Birliği 150 ye yakın & Mithat. | serle iştirâk etmişti. Bu resim ve tablo- lar, büyük bir rağbet kazanmış ve mü him bir kısmı satın alınmıştı. Müstakil ressamlardan (D) gurupu da ikinci ser giye iştirâk edecektir. Bu suretle sergi, kuvvetle bir kısım | çok zenginleşecektir, Sanatkârlarımızın harp malzemesini irkâp etmemiz, bun. | Maden Kömür Havzasının husüsiyetleri İ ları şark cephesine götürmek üzere Trab zona doğru yola çıkmamız emrolundu.. (Devamı Var) (1) Şükrü bey, şimdi Denizbank man işletmesi işçiler servisi şefi Yavuz süseri liğinden müfekait albay Şütrüdür. R.Y. Yurttan manzaralar Karamamn meşhur kalesi twristlerin sık tetkik mevitu olr. Karaman oğula uğrar ve taman Zaman bu büyük eser kasabanın nk ziyar yaptırdığı en kökim yerinde ve âdela bir şalo tar sındadır. Resimd ebu büyük eseri gös rüyorsunuz, emil ni belirten yeni tablolar hazırlamakta oldukları anlaşılmaktadır, Sergiye, arzu eden bütün ressamlarımız iştirâk ede- bileceklerdir. seginin 29 ilk Teşrin Cumhuriyetin 15 inci yıl bayramı gü- nü açılması kararlaşmıştır. FUAT KUMAY'IN KONFERANSI Çocuk Esirgeme Kurumu Başkanı Kırklareli Saylavı Fuat Kumay, sonhaf- ta içinde Zonguldağa gelerek Kurumun faaliyetleri etrafında tetkiklerde bulun muştur. Fuat Kumayn temaslarından ileri için kıymetli neticeler elde edilmiş- tir. Fuat Kumay, Halkevinde,, Çocuk,, mevzuu üzerinde çok değerli bir konfe- rans vermiştir. SOSYAL HAREKETLER: Halkevi, köy gezilerine ve sosyal ça- Yışmalara hız vermiştir. Son zamanlarda Filyos'a yapılan büyük geziden çok fe yizli neticeler niştir, Başta Vali ve Parti Başkanı olduğu halde Halkevli - lerden mürekkep (150) kişi trenle Fil- yos'a gitmiştir. Burada İncikum Plâje bahçesinde şehirli ve köylü yüzlerce halk, içiçe ve can cana birbiriyle kaynaş muşlardır. Köylü ile alâkak belli başlı hükümet adamları, imütehaşıslar bu ge- side bulunarak köylülerle konuşup onla ri işleri üzerinde aydınlatmışlardır. köylü ve ökul çocuklarıdan (500) kişiye Balke vi adma gâzete ve çocuk mecmua ve ki" taplarr dağıtılmıştır. Halkevi hekimleri (200) basla köylüye bakup parasır $ lâçları vermişlerdir. Mili havalar çalmışlar ve yeli oyun 4 AĞUSTOS — 19 bulundu | lar oynamışlardır., Halk istekleri ve köy il edilmiştir. Halkevi Köycülük kolu, Y" lerine hazırlanmaktadır. i “Kozlu” köylerine yapıması © miştir. Halkevinde hastalara p1' ve ilâç dağıtma faaliyetleri dir, Zonguldak merkezinde iri bir dispanser ve (18) hel” Kendilerini canla başla üİKÜ” bağlıyan kıymetli hekii vimizde seve seve kabul yal vazife ve hizmetlerinin » gittikçe genişletmektedirler” Halkevimizin teşebbüsü i€ bir (Veremle mücadele Çe” rulmak üzeredir, hazırlıkla “ lanmıştır. Halkevi, cezaevinde yeğ lara ve fakir köylülere çam#f” 3 mak hâzırlığındadır. Ş YAYIN: Zonguldak Halkevinin, bolluğu ile takdir edilen yay” ları, gittikçe ilerlemektedir. den köylüye öğütler” adi bir ne başlarımıştır. MÜZE dg”. Zonguldak Halkevinde, gs” *) vleri bayrammda açılan «“Tarib | deniyat Müzesi” epey zeng” Halkevinin rmüracaati üzeri Bakanlığı, bu müzenin eyilâyet si” haline konulmanı kabul Müzenin pek yakmda, birçok tarih eşerlerile doldurullacağ edilmemektedir. Çaycuma i€ arasmda, 10 uncu Hik il degerli tarih parçaları elde bir şehir harabesinin ana miş olduğu haber alınmıştı. hey'eti, yakında tetkikine 6 Ayrıca bir “sağlık nikzesir kararlaşmıştır. DÖŞEME, SİNEMA VE * Halkevinin bütün oda v€ nn modern bir surette döş teahhide verilmiştir, İki aya Je teslim alınacaktır, Sin: peleri gelmiştir. Salonda YAP “dilâtı müteakip sinema işlet” lanaçaktır. Sahne tertipat ta da aynı zamanda yapılmış 9“ y SPOR VE STADYUM: pg Spor faaliyetleri için esas <d İar devam etmektedir. öf *, Eski parti binası, spor * tahsis edilmiştir. Hususi g fından yaptırılacak olan yePi 2 bir binada spor için bir (sa. mıştır. Stadyum için şim gü (40) bin lira toplanmıştır. B9 gi! eyes” eni BÖ ai se ederse arttırılacaktır. So de, maden direklerinin bul&”" saba üzerinde, etağdyumu? uygun görülmüştür. " “5 Ml ul

Bu sayıdan diğer sayfalar: