2 Ocak 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11

2 Ocak 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| ; Fener - Beykoz uncuda) (Baştarafı 9 larına zn Fenet ki Sall elde ediyı dada yazdı hap bunları kaçırmakta biribirleri- le Yarış ettiler, Fenerliler daha tehlikeli * Fenerliler Beykozlulardan daha a2 hücüm ettikleri halde tehlikeli nüç tanesinde üç gol attı. Bir da Şaban gene kale Önünde havada yakaladığı topu ha- #if bir kafa yuruşile dördüncü de- ta Beykoz kalesine soktu, Bu dört gölde hemen tamamile tuttuğu to- Pu elinden kaçıran Kandillinin ha” tâsından İleri geldi. Beykozlular bütün iyi oyunları- mâ rağmen yalnız galibin ayağil bir gol çıkarabildiler ve birinci dev reyi 4-1 mağlüp bitirdiler. İkinci devre Bu devre başladığı zaman oyun” Gular soğuk ve çamurla mücadele” 'den bıkıp usanmışlar ayni zamanda da artık tabiatin bütün bu şiddetli âletlerine mukavemet o edemez ol- muşlardı. Oyuncular hastalanıyor Hemen ilk anlarda o Fenerbahçe- den Naci ve arkasından da Beykoz* dan Turhan rahatsızlanarak oyunu terkettiler, Oyun bu şekilde cereyan eierken Beykozlular tekrat hâkim vuyorlar ve Fener kalesini müle- madiyen tel Yorlardı. Fakat bu ârada her akın da çok uzaklardan şüt çekmeğe sx maları ve gelişi güzel vuruşları nden &lerine ( geçirdikleri fır rorlardı. Arka arkaya goller Buna rağmen İsmail Hakkı toplu halde yapılan bir akında topu Ya” varak ikinci Bevkoz golünü de Fikret arka Müddet son z muvaffak oldu, Oyun bundan sonra daha Siyede retlendi, Beykozlular Yi daha 2jyade hâkim oldular. Fi bi sırad il Hakkının Gi kozu dokuz k Oyun Fener nısıf o sahasında de vam ederken o mü inin uzun bir vuruşunda topu yakalıyan santr (oc Yaşar Beykoz kalecisi ya kaldı. Kandilli Ya; &larına yatarak gole ma: Sa da yerinden fırlamak istiyen Yaşarı sıkı sıkı tutarak birakma" ezasna | böylelikle | İ masi yüzünden o penaltı siyet verdi, Lebib beşinci Fener golünü de yaptı. ozlular gole en tekr: li Fakat hâki- ri boşuna gidiyor bir türlü çıkaramıyorlardı. Devzenin son dakikalarına doğru santr çizgisi üzerinde ve boş vaziyette topu ya” kâlıyan Fikret, müdafilerin çok £ leride oluşundan istifade ederek ka” leye indi. Ve Kandillinin elleri a- rasından altıncı golü de yaptı. Oyun bundan sonra zevkini tas fak ol- | hlikeli vaziyetlere soku” | maâmen kaybetti, Fenerbahçeden de Niyazi ve Muzaller oyunu terketti ler. Oyun da böylelikle 6-2 Fenerin lehine bitti. Takımların oyunu Fener takımı kazanmasına rağ men hiç de iyi oynıyamadı. Bilhas- aa çök bozuktu. Yalnız for Fikretin güzel oyunu ee geçen fırsatların hemen tama” istifade etmelerine yaradı. Beykozlularsa Fenerden daha iyi oynadılar. Bilhassa forvet hattı mu valfak oldu. Yalnız müdafaada ba- zı oyuncular çok oaksadılar. Eğer şansları olmuş olsaydı dün hiç de- ğilse bir beraberi min edebilir- lerdi. Lâkin Beşiktaş » Galatasaray ve hattâ Güneş karşısında bile her zaman müvaffak olan fakat Fener- HABER — Alpan poster, Gayri federeler | 425 arasında (Başlarajı 9 umcuda) dolayı çıkardı. İ ilkine devre | kişiyle oynuyor. Bu devre b devr Kurtuluşlular, on ve nazaran daba heyecanlı ve İ ediyor. cereyan "Bir ara Kurtuluşlular, nısıf | sahasına yerleşir gibi oldular. Bu sıra boş kalan Pora kalesine çeki- len şüt arta gitti, Oyun golsüz devam yuncular arasıra sertliğe oriarsa da hakemin yerinde ve kat'i kararları bu harekete mânl ö- luyor, Netekim Peralı bir oyuncu yu da hakem bu devrede çıkarıyor. Her iki taraf da 10 kişi. Oyun or» talsrda. Bir Pera akınını (o kesen Kurtuluş müdafileri topu muhacim- lere geçiriyorlar. Oyunun bitmesi- ne on dakika var. Seri bir akınla Pera kalesine inen Kurtutuşlular, kalecinin tereddüdünden ve geç hareketinden istifade ederek oyu, atıyorlar. Ve Pers ediyor. O. | Xaşmak nun yegâne golünü birkaç dakika sonra da maç, Kur- tuluşun 1:0 galibiyetile neticeleni- yor. a 1939 Resimli Hafta Yeni yıl nüshası fevkalâde bir şekilde çıktı 52 Sayfa 5 Krş. bahçe karşısında da hemen ber za man şanssızlığa uğrıyan Beykozlu” | lar dün de kaderin bu — cilvesinden İ güzel adamlardır. İçok canlı sülün gibi enamlı | kadınlardır. Samoslar, uzun boylu, bir sek- sen boyunda, mütenasib endamlı, iraz etlice bacaki zleri | zarif vücut ayet güzel Zeytuni esmer renkleri, kuzgun! siyahtan açık siyah kadar tahav. vül eden dalgalı veya kıvırcık saç- ları, kısa, biraz; genisçe, delikleri yuvarlak burunları ve kalın dudak- Ir, etli ağızlariyie bu kağınlar ke- mer umumiyetle güzeldirler. En garibi bütün bu Polirezya ti. binin tamamiyle Mogol tipini andır- masığır, Şaşılacak cihet gudur ki bu ada. lar İnsanlarının Mogollarla gerek tip, gerek âdetleree pok çok ben- işleri oluşudur. Moğollarm mi bunlardan, yoksa bunların mı Me gollardar geldiğine hükmetmekte İnsan şaşırır. Fakat aralarında 8 sene yaşadı. Zım bu insa karakter itibarl- benzedikleri Mogollar- rine şaşılacak derecede ayrı- tırlar. Zira Mogollar gibi * cenkşi, sert insanlar olrsaları şöyle dursun, bilâkis gayet halim, selim, intizam ve temizlik sever, namuslu ve bil hassa güzelliğe düşkün insanlar - dır. Esasen bizim bu günkü medeni, yetimizde en yüktek zaafımız ola- rak gördüğümüz süs ve lüks, bu insanlar arasındaki süs ve Jüks ip- tilâsı yanında pek sönük kalır. Ne gariptir ki bu yarı çıplak, hattâ A» vüstralyanın en vehşi yerlerindeki tamamile çıplak İnsanların güzelli- ğe dilşküinlükleri korkunç bir de - receğedir! Bugün riedeniyet ve beyaz ren* gimiz üzerinde “ IYdUĞUMUZ gurur 7 yacak 0- lursa olsun, her şeyden evvel gu. nu söyliyeceğim ki benim edindi- ğim kanaate göre bugünkü Avrupa- nm beyaz, meğeni ve nazik insan- ları arzm ilk zamunlarda kat'iy » yen bu vabşi adalarda, ayni şekil, de, ayni hayatı yaşamışlardır. Bugün yüzlerimizin ve derileri - mizin hayli değişikliklerine rağmen gerek insan ipleri itibarile ve ge- rek bir çök âdet ve itikatlar bakı. kurtulamadılar. B.A. mundan hâlâ Avustralyada yaşadı. ğmiz zamanlara sit bağları muha- | —2a— etmekteyiz! o Nakledeceğim hakikatler benim gibi Hütür dünya iya da bu "aşikârdır. Ben kendi hesabıma çok defa or- ta Avüstralyanm vahşi Ormanla, Jrrmdaki kabileler ârasında bile öyle İyüzler gördüm ki onların Londra İve ya Berlinde tanıdığım profesör. ler ve madamlarm akrabaları olup olmadığından çok defa şüpheye İdüştüm, Benze gırtıcıdır. faza kanaatini verecek kadar il Bir Havayh kadın, milli danslirı olan Hula dansında, Yarı esmer, beyazlara en yakın bulunan Polinezyalların da daha vahşi, Avustralyanm en vabşi yam. yam kabilelerinden gelme oldukla. rını da isprt eden hâdise benim son derece tehlikeler içinde ve #on de- m A, KY A ie vi man MA m m... RA GEREN. RM. EEE A Tar Kızıl Gölge HABER'İN RESİMLİ ZABITA ROMANI: 48 MEYTAN TEOMAN» ER İZADANI YAKADA, SEYTAN LEOPAR. a B0a4v$u HAYATINI || KURTAR»)! Dilim Bien vi dv Hiç İK 2 AN DA” ÖĞRENE, i, Der SEJ çiğ NİL Er SELENDİ HAYYAM, ği Rİ ŞEYTANA SNBEN GİDİYIR SY. EFENDİM UZUN A AĞAM MAİS B/SDEN KARAR YENEREK | ORMANA OK Gibi Keli, se. —S A m. , MYAM BiGMeLEAn AN SANDER iy sp Gir ama Şeyi AN, Sapan , KAŞE NE YAZAN:L. Busena 35 Yılını vahşiler arasında geçirmiş bir alir ez rece büyük heyecanlarin öğrenebile diğim hakikattir. NS lin selim ve yamıyamlıktan eser kalmamış insanların yamyam” cedleriyle hâlâ bağlılıkları “Yvac.* Onlar pek eski mazilerine nit bus bağları gizli cemiyetler ve gizli â- yinler yoluyla muhafaza ediyorlar; Son derece gizli tuttukları bu an aneleri ben ölüm pahasına keşfede» bilmek için pek uzun ve pek muha taralı bir surette çalıştım, Ben 0 tarihlerde inci toplamak ia. çin Marian adalarına bir yerleşmiştim. Bir akşam üstü ada- nm şimali garbisindeki kayalıkları 4a balık avliyan bir yerliyi tife- ğimle rdüğüm bir köpekbalığıs am hücumundan kurtardım. Bay - gm bir halde sahile çıkardığım bu adamcağız 6 andan İtibaren bura yerlilerinde âdet olduğu veçhile ha yatını kurlarmış olmama mukabil, esir olarak benim hizmetkâirliğma girdi, (Pohua) isminde olan bu Marian isi 30 yaşlarında, fakat son de- rece halim, selim, iyi bir adamdı. Beni hakikaten bir köpek sadakati. le seviyordu. O derece ki yanım. dakika ayrılmıyordü. dan bi Fakat hizmetimde bulunalı bir ay kadar bir müddet (geçmemişti ki, b6 nde bu adamı son derece merak etmeye başladım. ira bans bu kadar sadık bir ms dam her 15 günde bir birdenbire kayboluyor, kendini arayıp bula r. mayıs: — Vay mendebur vay! kaçtı!.. Diyordum, Fakat öç gün sonra Pohun tekrar geliyor, sessizce, hiç bir şey söylemeden işlerine devam. ediyordu. Pobua tekrar yanıma döndüğü zaman adamım hali son derece gü şilacak bir değişiklikteydi. O ha ” lim adamın yüzüne bir cani yürü gelmiş bulunuyordu. Gözleri kan çanağına dönmüş bir halde, uyku» süz, yorgun ,korkunç korkunç be- kıyordu. Yüzü gözü yırtıklar, vü . cudu yaralar, bereler içindeydi. O* üç gün zarfmda fevkalâde zayıfla. mış, svurdu avurduna çökmüş, ve* son derece yörgün bi? halde 'yani- ma dönüyordu. O vakit o kadar yor*. gun, sihnen o kadar meşgul görüs” nüyordu ki, canı adetâ konuşmak Bile istemiyor, maksatlarını hare». ketlerle ifade ediyor, tek bir keli- me bile söylemiyordu. Fakat bütün bu bitab ve berah haline rağmen gâyet mes'ut ve Tâ. hat bir görünüşü vardı. Pe Bu civar adaların âdetlerini, â“ yinlerini pek güzel bildiğim için Pohuanm böyle diğer yetlilerden * ayrı oldrak muayyen zamanlarda kayboluşlarına hiçbir mana veremi” yorum, * Evvelâ Pohuanım bazı caniyane” işler yaptığından şüphe ettim. 25 ra çıplak ovlcudunda yıkanmağs” çalışılmış olmasına rağmen ekle ri çıkarılamamış taze kan izleri 8$ görür gibi olmuştum. vi Bu şüphe beni rahatsız etti ve, günün birinde kendi hayatım için» de şÜphey edüşer gibi oldum. sp Bunun üzerine kendisinin cinayet İşlerine karşı ne derece hassas Ol” duğunu anlıyabilmek için vabşiy ne bir tecrübe yapmağa karar Ver: dim. d Bir gün yelken gömisinde, Po-” huanım gözü önünde; ipleri karış termış olmasını behene ederek Yef- li adamlarımdan genç birisin hid. detle üzerine saldırdım v8 kaba e” Vini bıçağımla deşerek kanatiım. © * Genç yerlinin diri ei üzerine kırmızı kan fışkırmca Pohusnm bir” denbire harikulâde bir. heyecanla * gözleri kaydığını, titriyerek yere « düştüğünü ve ağzından köpükleri geldiğin ihayretle gördüm. Kan manzarası Pohuaya yıldırım gibi vurmuştu, (Devami var) ©

Bu sayıdan diğer sayfalar: