7 Ocak 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

7 Ocak 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Askerlik Sunday Express'den: yor, Senelerdenberi kanaati raüdafa edenler vardı. 'mân tayyaresinin harpte bir tolü Bombardıman fayyaresi ehem- miyetini kaybediyor ! Bombardıman tayyaresinin verdiği korku yavaş yavaş azalı" bombardıman tayyareleri halkında iki ayrı Bunlardan birine göre bombardıman tayyaresine karşı hiç bir mi dafaa silâh kullansinmazdı, Di-ğerleri ise bombardıman tayyares inin hiçbir rolü olamıyacağını :1-dia ediyorlardı. Bugünkü karmate göre bunların ikisi de yanlı,tır. Bombardı- olacaktır, Fakat müdafaa vası- taları da, ona karşı bir silâh teşkil edebilir, Bu suretle, tayyare bir müddet için faaliyet gösterebilir. Fakat, ondan sonra müdafaa silâhları onu durduracaktır. Bundan bir kaç hafta evvel İngiliz hava nezareti düşmanla çarpışacak tayyare filolarınn arttırılacağını habet verdi. Buna se- bep, tayyarelerin hücumdan ziyade bir müdafaa silâhı olduğunun ihtiyaç gösterebilir, © Şimdi, bir tayyare filosunun mrüdafaada nasıl iş göreceğini göz- den geçirelim : Londranın müdafaasına tahsis edilmiş olan tayyareler küçük tip- tedir ve saatte 300 mil sür'atleri vardır. Tek satıhlı olan bu tayya- reler tek metörlüdür ve motörleri 1000 beygir kuvvetindedir. Pilotun oturduğu yerin üstü şeffai bir madde ile örtülüdür. Bu suretle pilot, önünü ve etrafını gö- rebilecek vaziyettedir. Tayyarenin her iki kanadına dörder makineli tülek yerleştiril. miştir. Makineli tüfeklerin (ateş istikametleri o suretle tanzim €- dilmiştir ki, hepsinin hedefi bir noktada birleşmektedir ve bu nük- ta tayyareden 200 metre kadar & tesidir. Makineli tüfekler müteharrik değildir ve onlara istikameti tays yare verecektir, Silâhları, önünde ki bir âletle istikameti ve mesafe yi tayin ederek bizzat pilot idare etmektedir. «Pilot. bir düğmeye basmca makineli tüfeklerin sekizi birden ayni noktaya ateş edecek” tir. , Filonun #aşındzki tayyarenin pilotu, bulunduğu yerde kulakla» © rındaki telefonla râsıda bağlıdır. —— Kendisine bir aralık şöyle bir emir gelir; “Düşmana yaklaşıyorsunuz!,,, Pilot gözlerini ufka çevirmiştir. Hakikaten, karşıdan alçalıp yük- selcrek gelen bir takım siyah nok — talar vardır. Bunlar, dünşmanın bir bombardıman filosudur. Pilot derhal kendi filosunu da tam onların istikametine çeviri yor ve ateş mesafesine gelir gel- mez, önündeki düğmeye basıyor we bir anda sekiz makineli tüfek « hep birden ateş ediyor, Saniyede yüz kadar makineli tülek mermi © si hedefe saplanıyor. Bâştaki tayyareden sonra filo- başlamışlardır. Ni Bu ateşe bir iki dakika devam © Getinek kâfidir. Çünkü relidalaa © tayyarelerinin vazifesi bitmiş, ka- — başlamıştır, Tayyarelerin ateşi karşısında Bombardıman tayyareleri faaliyet — kabiliyetlerini nisbeten kaybet- ri A Bu anda müdafaa torları kar- © Şısında bulundukları işin bombar- dımana da lâyıkiyle geçemiyecek- erdir. Esasen, havadaki çarpışma ve © aşağıdan başlıyan top ateşi kar- şiswda düşmanın bombardıman © tayyareleri hedeflerini şaşırmış) © lardır. Hedelsiz bir şekilde yapacak- Tar bombardrmanların da tesiri, ancak tesadüfe baği olacağı için, iyük olmıyacaktır. © Düşman, bu ilk teşebbüsü aka © mete uğradıktan sonra tekrar bom obardıman tayyaresi (o göndermiye pek cesaret edemiyecektir. Ç kü, netice almmadan yapılan bom! i nun diğer tayyareleri de ateşe | tayyarelerin çıkarılması, anların" soktu. "Yunan gemisiyle aramızdaki | ra müdafaa vasıtalarının vazifesi | kolay mağlüp edilebilir birer silâh varlmiz Besim, Yunan vapuruna büyük zarara uğramış «ldukları| © muhakkak sayılabilecek düşman! anlaşılmış bulunmasıdır. Çünkü, hücum gayesi olmiyan ve sırf müdafaası için hazırlanan İngiltere, tayyareye ancak bu maksatla Mü'afaa tayyaresinin makineli tüfekleri ateş eltiği zamın 200 metre ileride bir noktada birleşmektedir. bardıman seferleri düşman için büyük bir zarar olacaktır. Diğer tataftan, bu çarpışmada ölen bom bardıman tayyaresi (o pilstlarının yerine diğerlerinin konulması ke- lay bir iş değildir. Demek oluyor ki, bombardıman tayyarelerine o karşı müdafaada,' yukarıda tarif ettiğimiz şekildeki tollerini büyük bir mikyasta © hemmiyetsizleştiriyor ve bu suret-' dörtte gidderlenen firtma ile her | tar ve simidlerini çıkardım, Yelek- bom-'an tehlikeli bir vaziyet olması ihti. |leri birer birer bütün gömlcilere bard:man tayyarelerinin oldukça mali başgöstermişti. Bu sırada sü- İ giydirdim. Kendim de bir yeleği ar- le yeni nazariyeye göre, oldukları isbat ediliyor. Victor Burnett — Avda şans iyi giti mi? — Fevkalâde! Satıcı yüzde 20 iskonta yapmağn razı oldu, HARFR — kurtu l Atala vapurunda kendilerini karşılıyan gazetecilerle ve hattâ dostlariylo dahi görüşmek isteme- mişler, herkesten kaçarak va bir- kaz #andal değiştirerek OKaraköye geçmişlerdir. Karaköy rıkhtımında çok hazin sahneler olmuş, Millet vapurunda boğulan kimselerin tanıdik ve ak- rabaları ağlaşarak iki gericinin bo- | yürlarina sarılmışlardır. Ahmet ve İ Sabri buradan doğuca Barziliy 3. ecnlasına gitmişlerdir. yi görünce kendini tulamumış, hrç- İsirarak boynuna sartlmiş ve: “ — Babalarımı, kardeşlerimi kay- bettim,, diye ağlıyarık gemideki arkadaşları ve gemicilerin kaba di- ye hitab ettikleri sivarilerinin ö. Tümüne karşı duyduğu tecsürü meydana vurmuştur. Babri, arkadaşı kadar (o teemür duymakla beraber, ondan daha 80- Zukkanlıdır, Esasen tek başma yü. zerek karaya çıkan ve bu (o #irada çok beyeeanlı dakikalar geçiren Sabrinin anlattıklarını okuyanlar dahi onun ne kadar soğukkün': bir gemici olduğunu anlıyacaklardır. Acenta espek'örü Remsi iki ge- micinin hatırını sorduktan sonra on» ları istirahatlerini temin edecek tedbirler almış ve daha başka istek. leri bulurup bulunmadığmı da öğ- renmek istemiştir. İki gemiri ob karşı tegekkür (o etmizler ve başka bir dilekte bulunmamışlardır. Facıanın en doğru tafsilâtı Bu sırada evvelâ Ahmet ve son- rada Sabri başlarından geçen hü- dizeyi en ufak telerrüatına varmca.. va kadar gazetemize anlatınağı ka bul etmişlerdir. İki gemirinin an - lattıkları şimdiye kadar şehrimize gelen malümatır. Sir çok noktalar- da yanlış olduğunu göstermiştir, Evvelâ, hâdisenin oşahitlerinden Ahmedi dinliyelim: " —Biz pazar günü, yani fırtma gecesiaden bir gün evvel, Ereğli jilmanam içinde rıhtıma yakm bir yerde demirliydik. Mevkiimiz Buz- hane önlerine isabet eden kısımdr. Ve ayni gün öğleden sonra Yuran bandırslı Marya Nomiko vapura da bizim arkamıza gelerek yüz metre kadar açığımızda demirledi, | Fiülvaki bu vaziyet gündüz için tehlikeli değildi, Çürkü rüzgâr poy. rasdan esiyor ve gemilerin arasın” daki mesafe bir tehlike vukuuna İmeydan vermiyecek tir hadde bu- Junuyordu. Fakat © geceyarısmdan sonra saat üçte çikan yıldız karayel Liriması vaziyeti tehlikeli bir şekle mesafe az geliyordu. Bilhassa saat LL ğrmağa başladı, biz de feryad edi- yorduk. Bp Baştaralı 1 nede Ahmet âcenta espektörü Remri- © e şa Akşam postası anla DE ; ss » Güv “— Yunun vapuru dört numaralı | sünü de aldı. Ben kafama vuran bir biribi imize sarılıyorduk. Fakat anbara çarptı, batıyoruz, diye ba » ğırmaya başladılar. Ben derhal kiça koştum, Anbar kapağını açıp baktım. Bir kapı ka. dar büyük bir delik açılmış, bura" | dar sular hücum ederek anbarı dol. durmuştu. Derhal Besim kaptana haber verdim. Fakat iş işten geç - miş, Çünkü müsademede vapurun dümeni de parçalanmışi.. Sahile baştan kara etmek için bütün uğ. raşmamız boş olmuştu. Gemi başr boş ve serseri bir vaziyelle sular. la sürüklenmeğe başlamıştı. Firti- ne da şiddetlenmişii Dalgalar gü. verteyi aşıyordu. Müthiş bir kar ti pisi etrafı göz gözü görmez bir ha- le getirmişti. Sular 3 numaralı anbara hücum ediyor Bu atlarda dört numaralı anbar- dan sonra sular Üç numaralı anba- re da dolmağa başladı. Biz artık | sasınmış, hangi deliği füayacağımı #0 Mengi tarafa koyneeErmize İ miyorduk. Mülsademenin vukuun - İdan hir saat kadar geçmişti. Saat 5,5 vardı. Dört numaralı anbardan sonra Üç numara da doldu ve Si tar bü defa makine dairesine hü . cam ©lti Buradaki arkadanlarımız İda yukart fırirvarak canlarını kur” tarmağs çalıştılar, Gemi artık batı- yordu. Sahilden 7.8 yüz metre eçıkta i- dik ki, kp taraf birdenbire sulara gömüldü. Burun yukarda kalmış - tr. Bu veziyefto hemen (okaplan köprüsüne ve baş kasaraya koştuk. Artık sulara gömülmemizi belkiyorduk İ Kaptan köprüsünde 6 kişi toplan- mistik. Burlar, süvari Besim, çark- gibaşı Şaban, ateşçi İzzet, ateyçi Rİ, geli Dursun, Okamaret Kayserili Dursun ve bendim. Artık her an batmamızı bekliyor- duk. Bu sırada ben tahlisiye man- İkama geçirdim. En son olarak Be- sim kaptanm yanma yaklaştım. O 18 yelek, ne de tahlisiye slmak Is- Ya aa “Millet, vapurun şehri erte lostromosu “Ahmet Aydın bu sabek vapurdan çıktığı sırada... dalgaya sersemlemiş bir halde #u- lara yuvarlandım. Can hevliyle yüzmeğe çalişirken. süvari Besim kaptanla çarkıçıbaşı ve iki aleğçi bir tahtaya #ardmişler, sırpmıyorlarâr, Tutundukları tahta çok küçüktü. Hepsini taşıyamıya - cağı belliydi. Sonr. içlerinde hiç yüzme bilmiyenler de vardı. Ben i- Yİ yüzme bildiğim kalde başımdan | * yaralandığım için onlara yardım e- eg A TİKİNCİKANUN — 1990 dan mizde Halit, atesçi Rizeli Sabri, o ateşi gözereli Osman, ateşçi Görereli san, gemici Amasrelt Ahmet, g Rizeli İsmail, gemici Rizeli AB, rangoz Rizeli Osman, ahçı Julu Hüsnüydü. Biz bu vaziyette batacağımız el beklerken birdenbire büyük bir Ğ ga kaptan köprüsünü parçaladı. BP razlakiler denize döküldüler, 4 Kamarot çarmıhta beş dakika köğd da: kalarak sonra dalgalarda &â) boldu. Ateşçi Dursun davlumbaz 2 edi altında kaldı ve bir daha gi Bu vaziyet bizi kendimizden gö” girdi. İçimizde yüzmek bilmiyen feryat ediyor, hepimiz de ağla; vi lâ geminin burnu batmıyordu. BEİ böyle durmaktansa biran evvel de rize atılmağı göze aldım. Bulu duğum mâtaforanın üzerinde dı gemici Aliye: “gel denize atla; um,, dedim, O aldırmadı. Ben aşasğ! ndim. Diğer arkadaşlara,: , “.« Benimle geen varsa ( gelsii Yoksa burada soğuktan öleceğiz» yerek denize atladım. Benden vel ikinci kaptan Tahir ile : ai, Bir o " nı Paz 0 decek vaziyette değildim. Yüzmeğe | Amasralı Ahmet denize atlamışlakğ nış başladım. Bu sırada denizdö bir taklisiya simidi buldum. Boynumda dı. Baktım beş metre ileride ikinÖj kaptan bize bakıyor ve bir tü ok iş bir tane vardı. Bumun da üzerine | gemiyi terkedemiyordu. Ben yüzdü g, oturarak bir müddet dinlendi, Son ra uzaklarda gördüğüm bir vapura diyen su yutuyor, dalgalarm beni | bir havaya, bir de aşağıya doğrul, .x Jadım, O da bana sarıldı. Faks indirip kaldırmasiyle sersem oluyor” dum, Bir saste yakın bir zman yüzdükten sonra isminin Şadan ol- duğunu gördüğüm bir vapura yak- Taştım. Bir ince İp attılar; tulamas dim. İRİREYİ yükalağım, fakat BE defa ön yukarı çıkmamı için uzatitk- ları ip merdiven kisa geldi, yetişo- miyordum. Ucuna bir halat bağir. yarak uzattılar, tırmandım. Ölümle karşı karşıya. Fakat tam güverteye yaklaştı- ğım sızada ip merdiven birdenbi- re en yukarısından koptu tekrar sulara yuvarlandım. Hemde bu sefer, çok feci bir hale girmiştim.) Ip merdivenin tutunduğum par çalarındar bir halkası boynuma geçmiş diğer bir halkası da belime dolanmıştı. Sularda hareket edemez bir hâle gelmiştim. Son bir gayretle panta- lonumu ve bütün elbiselerimi par- şaladım. Evvelâ belimdeki halkayı şıkardım. Fakat boğazımdaki be- ni boğacak derecede sıkıyordu.” Bunu da güçkalle çıkarabildim. Fakat artık kuvvetim kalmâmiştı.. Bereket sahile yakın bir yerde idim. Biraz çırpındıktan sonra & yaklarımın kumlukta yere değdi- ni gördüm. Ka'lkarak kıyıya kadar yürü- düm. Fakat orada yuvarlandım. Bu sırada iki kişinin beni yerden kaldırdığını batirlıyorum, Bun meğe başladım, On metre kadar ileğ' ie ride de gemici Amasralr — Ahmedâğin doğru yüzmeğe başladım, Mütema. | rastladım. Ahmet çırpınıyor, boğuk Ma mak üzere (bulunuyordu. Hes bu defa ikimiz birden sulara bati yorduk, ben kendimi kurtarmak çin on dakika mücadele ettim. M buren bu arkadaşımı sularda b bitap bir halde yüzmeğe ladım. 1,5 saat kadar sonum kendi; kalktığım zaman dizlerim tutmuydfğ, du. Kıyıya kadar ellerimle emekliy emekliye gittim. Oraya düştüm. Gö8İ lerimi açtığım zaman Ahmetle ayni, kulübede bulunduğumu anladım: Sonradan öğrendiğimize göre, ci Amasralı Ahmet de sahile kad yüzmüş fakat buna rağmen bir di ga oru alarak gözden kaybetmişu İki gemici de batmalarına sebe! olarak Yunan vapurunu göstermeli tedir. Buarada: nan vapuru bizden sonra demirlem *ir., Bundan başka da fırtına zami nunda feryatlarımıza, düdükle |, lerimize rağmen bizden biraz olsuf açılmamışlır.,, demektedirler, üçüncü defa ameliyata yatan artist Holivuttan bildirildiğine göre mâ Fırtma, gemilerin baş terufların: | ismedi. Fakat ber israrla bir yelek | dan sonra kendimi bir klübede s0- hur artist Vilyam Pavel tekrar ar rüzgüra karsı çevirdiği iin Yunan |de ona giydirdim. Ve birkaç tabli, | ba başmda gördüm. Bu, Uzunkum | 'iyat olmak üzere hastaneye girmi$*) gemisinin burmu bizim vaparun kiç tarafına yakım bir kale gelmişti, her İsiye de yanma bırakarak: da Kireççi Mustafa Kaptanın ku- “Tekrar,, diyoruz, çünkü Vilyari pa Bey babacığım, ne olur'ne ol. | Jübesi, beni kurtaran da onun iki| Pavetin bu üçüncü smeliyatı, Bun hangi bir manevra muhakkak su - | maz. Bunlar da yanmda dursun, de- | oğluydu. rotte çarpışmaya röticeleneeekti. dim. Başımdan, belimden ve yüzüm dan evvel iki kere daha ( ameliyai! olmuş ve ikisinde de tehlikeli bir V Yunan vapuruna biraz açılması, Tahilisiye sardallırımı İndirmek | den olan yaraların tedavisi ve tah- ziyetten Kurtulmuştu. için yaptığımız feryatlardan bir ne- | teşebbilalimüz de yarıda kaldı. Müt- | kikat için bugüne kadar Ereğlide tice çıkmayınca Besim kaplan: “— Çöruzlar, onlar Mf anlamı- yor. Hiç olmazsa biz kalkalım, yok. sa cârpişacağız!,, dedi. Derhal vira demir kumandasiyle demir almağa ve demir Üzerinde seyre başladık, Yunan vapurile çarpışma Saat dört buçuk olmuştu. Bu sr rada manevramızia vaptrumuaun kıçı Yana doğru düştü, Herhalde Yunan vapuru da manevra yarmak ta olacak ki, arka farafrmızda bir Jsarsntı işittik. XKoçta bulutun tay- falar eüvariye: İhiş dalgalar sandalları bir anda de- İ virdiler. Bu vaziyette hepimiz artık ölüm- je pençeleşmeğe hazır bir vaziyet almıştık. Bu anda şiddetli bir dalga kaldık, Sabri nasıl kurtulmuş? Ahmedi. başısdan geçenlerden Bu seferki hastalığınm ne oldu” ğu bildirilmiyor. Hattâ gizli tulW tuyotmuş. Çünkü, sıhhati hakkın da endişe artarşa siçorta şirketleri nin Hisse senetleri düşecektir , Diğer taraftan, artist yeni bir fil? ki “kaptan köprüsünün yan parmaki:k- | sonra kurtulanların ikincisi olan | 'evirmekteydi. Hastalığı yüzünde” İlarını yarçelndı. Sulara stılmağa o hazırlanmıştık. Kazanlar söndüğü için Irdad düdü- Sabri de kurtuluşunu şöyle anlat te: “.— Geminin artık. batacağını Du film de yarı kalatıştır ve hasi acdan çıktığı zaman devam edil mek üzere bırakılmıştır. Başarti9 i#ü de çalamiyorduk. Fakat çalsak | anladıktan sonra on üç kişi baş) o olduğu ve onsuz hemen hiçbir sah Ân İmdads gelecek kim olabilirdi? Hezin bir veda... Birinci dalganm arkasından be- pimiz Biribirimize sarıldık, ağlaşa * kasatada toplandık, Hepimiz tah- Msiye yeleklerini giymiş hazırdık. Bu on üç kişi, benden başka Bu on üç kişi benden baska ikin © kaptan Tahir, ikinci çarkçı Mu ve bulunmadığı için o Vilyam Pa” vel hastanede iken filmin başka #8“ caflarının çevrilmesine Ge yoktur. ş Şimdiki halde, artistin çabuk İY yak vedalaştık. Bu anda İk'rel bir| rat, makine lcstromosu Bahaeddin, | olup hastaneden çıkması beklenii cisimle sersemlemiş bir halde su - | yağcı Gerzeli Hasan, ateşçi Rizelijyor mi kumlukta buldum. Fakat ayağijı “Denizcilikte bir şart vardıfğ. Çe O da sonradan demirliyen o vapufı da olacak kazadan mesuldür, Yi & m ha m #REEESEŞİLEZİL E.A - a a 4 tay İK

Bu sayıdan diğer sayfalar: