3 Mart 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

3 Mart 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

istanbullular Cumhur Reisinin huzurun (Baş tarafı 2 inride) — Dahilen kurtarıyor efen - Cim. Fakat masrafı kıstığımız işin kurtarıyor. Yoksa istenilen derecede azametli film yapmak, bü vaziyette kabil değildir. — Türkçe filmler diğer mem. Jeketlerde geçiyor demiştiniz? Me #rlâ Yunanistanda türkçe zevkle dinleniyor mu? — Evet, — Başka? — Misir, Suriye, Irak, İran. — Epey geniş bir piyasa.. Bi. zim için bunları memnun etmek iyi bir şey.. Bu memleketler türk. çe filmi istiyorlar mı? — İşi olmak şartile isterler efehdim... Büyük film yapmağa küğretimiz kâfi değil, — Büyük film yapmak için ne kudret istiyorsun? İ — Altmış, yetmiş bin liralâ .| zım.. İyi bir film için oyuka- rıda arzettiğim gibi milyonlar sarfediyorlar. Yüz binlerce metre çekiyorlar. Biz bir Xaç binle çevi riyoruz. Artist sarfiyatı, elek - irik sarfiyatı da ona göredir. — Altmış; yetmiş bin lira 1&.! zim diyorsunuz. Bunu siz vere - mezsiniz. Ne kadarmı verebilir. siniz? “Yirmi binden yukarısı kur . tarmaz, — Komşularımızda film sana. yil nasıldır? — Bellibaşlı Mısırda vardır.| Bol para sarfediyorlar. —“Parayı kim veriyor? | — Kısmen sermayedarlar milli bankalırdan yardım görerek ya- Piyorlar. — Seyyar sinemacılık neden yapmıyorsunuz?” Seyyar tiyatro var. Seyyar.sinema yok. Köylere gitmeğe heves etmiyor musunuz? — Efendim bu, ayri bir iştir. Hesapları kontrol etmek Viz. Bir adama bir film veriyorsu - nuz Bir yerde göstereceğim di. yor. On yerde gösteriyor. Şim. di #kser yerlerde fırkalara gön. deriyoruz. Onların makineleri var, gösteriyorlar. — Seyyar olarak yapabileceği. niz bundan ibaret öyle mi? — Evet, * — Köyleri dolaşacak seyyar sinemacılar yok mu? ", — Niçin yapmıyoruz? İstifade. İdeğil miz — İstifadedesi vardır. Fakat heves eden yok. — Resmi vasıtaların seyyar a yardım etmesi için bir maksat olmak lâzım. maksadı, yahut öğret istediği bir şey.. Böyle bir yapabilir miyiz? Meselâ içi için öğretici filmler yapa. E miyrz” -— Buhları bizim sermayemiz etmez. Çünkü ufak serma. “ile idare edilecek bir işde - İstediğimiz gibi terbiyevi, filmler yapmak için ne ka. oda para İster? — Mesele yalnız parada değil; kniztedir.. Bu işi bilen, anlı. pedagok ister. Bizim tüccar anlıyacağı iş değildir. — Ne gibi bir iştir? Etrafile anlat... Evvelâ para... Kaç para ister? t Ne söylesem yanlış olur. 'Takribl bir şey canım. — Takribi dahi bir gey söyliye. miyeceğim efendim. — Sonra ne meselesi var? — Teknisyen, — Bundan maksat nedir? Ma. kine kullanan adam mı7 Sanat . kât mı? Mevzuu hazırlıyacak kim semi? — Evet mevzu. — Bunu yazacaklar elbet bu. ludur. Bu eseri yazacaklar olur. #x filmi çevirecek adam yok mu? “— Yoktur efendim. Bizde ti, yatro için var, Film için yok. Öğ. biyevi filmler için ihtiyaç varsa da gayet azdır. , HABER Âkişam Postasr - — Motör bozulur; tâmir cde- | fabrikalarla iş yapamıyoruz. İngil. riz. Kırılır; yerine koyarız; yapa-| tere, Fransa, öyle... Ortada bir Al - — Yukarıda söylediğiniz mem. | sız. Yalnız dişlileri yapamıyoruz. | manya kaldı. Biraz da Çekeslovak- leketler orijinal olarak Türk fiL mi mi istiyorlar? Yoksa memle . ketimizde türkçeye çevrilmiş o - lanlarıda mı? — Türkçeye çevrilmiş olanla . rt göndermeğe hakkımız yok! j Filmi satan adâm müsaade et . mez, — Peki oğlum, sen git. Otomobilcilerin mümessili neler anlatıyor ? Müteakiben, otomobileilerin mü - messili dinlenildi, Şoförler cemiyeti relsi Hakkı Erdemir, temsil ettiği sanat erbabınm ihtiyaçlarını, dilek- lerini Cumhurreisine şöyle arzetti; — Sanatımin en mühim ihti, yacı olan mesele parça meselesi. dir, Memleketimizde motörlü ve. Saite ihtiyaç vardır, Bu metörlü vesait kısmen mevcuttur, Fakat kırdmca (o bulamıyoruz. Bunun için alâkadar makamları müra. caat ettik. Anadolunun herhangi köşesinden < parçalar isteniyor gönderemiyoruz. Kısaca, yedek aksam tedarik edemiyoruz. 'Tür. kiyedeki otomobileiler, otobüsçü.. ler, yedek aksam müşkülâtı yü . zünden sıkıntı çekiyorlar. — Başka ne söyliyebilirsin? — Blendim; İstanbul belediye. si hududu dahilinde 750 tane hu. susi otomobil vardır. — Dur bakayım. Sen şoför mü. sün? Otomobil ticareti mi yapı. yorsun? — Yirmi iki senedir otomobil. ciyim. Hem şoförtim. İstanbul be. lediyesi hududu dahilinde 750 hususi otomobil, 850 taksi, 115 otobüs, 600 kamyonet vardır e fendim. Ceman 2650 tane... En büyük derdimiz parçadır. —Başka ne derdiniz var? — Eelediyenin plâka rüsumu? — Onları bırak... O, belediye ile aranızda halledeceğiniz mese. le... Rakam nev'inden verdiğin malümata devam et. İstanbulda otomobilcilikle alâkadar kaç kişi var? — 5000 kişi vardır. 400 tanesi mal sahibidir. 500 tanesi hem $0. för, hem mal sâhibi... Mütebaki. si şoför olarak işler, — Yani bu işte beş bin aile ge. çiniyor, Otomobillerin ekserisi ne | markadır? — Amerikan marka... — Demek hemen hepiniz Ame. rikan marka alıyorsunuz. Parça meselesinde müşkülâta uğruyor. sunuz. Sebebi? — Sebebi son defa yapılan tah. didattır, Yani döviz meselesinden parça gelmiyor. Mesmuatıma na. zaran parça gelmesi İçin bir mik. tar döviz verilmiş. Fakat bu da! kâfi değil. Vatandaşm mali kı . rilmış, elinde duruyor. —En çok alış veriş eden Ame. | rikan firması nedir? “Ford,, mu? — Anadolunun her tarafında şimdi “Şevrole,, rağbet bulmuş- tur, — Burada Ford'un bir müesse. sesi vardı Duruyor mu? Ne ya. pıyor? — Evet, duruyor. yor. — Parçaları içerde yapmağa te- şebbüs edemez miyiz? — Büyük teşkilât Hizm efen- Satış yapı dim. Lâzwmgelerleri yapıyoruz. İ Fakat yapamadıklarımız var. İca- beden çeliği temin edemiyoruz. Çeliğe onlar gibi su veremiyoruz. — Demek en mühim ihtiyacı" nız bu... Benzin için bir diyeceği" niz var m? — Beş bitrelik şişesi 76 kuruja satılıyor. Evvelce 120 kuruştu. AL lah devletimize zeval vermesin | Benzinden şikâyetimiz yok. — Benzin hilkümetin müdahale- e ucuzlamıştır diye not alabilir im? retiei filmler icin Avrupada bile pek ax tekhisyen var, — Başka ne mesele var? Ar. İstemi? Artist blunur mu? Fösint #ilaler içiri bittabi ar. tike ibtiyaç olmıyacaktır. Ter. — Evet efengim. — 'Tamir işleti nasıl? — Ufak mikyasta tamirhanele- rimiz var, * — Her tamiri. yapabiliyor mu- sunuz? Kan almann ki AMA O amman m ae 5 Yukarda arzettiğim sebepten, — Anadoluda tamir meselesi ne suretle halleğiliyor? — Büyük tâmirler için tamirha- nesi olmıyanlar buraya geliyor. Olanlar da yapıyorlar. Vilâyetler- de büyük tâmirhaneler var. Ekmekçilerin ihtiyaçları ve dilekleri lerin mümessilini. çağırdı. Fırın #a- hibi olan ve işe:simitçilikten başlı- yan Ahmet Riza, mensub olduğu sanatın ihtiyaçlarımı, dileklerini, gi. kâyetlerini anlattı. Ahmet Rizanın bildirdiğine göre, tedirler, Diyor ki: — Fırmlar fazla geliyor. Belediye kontrolunda yaşıyoruz. Belediye, İ, maliyeyi az veriyor. Para kazana- mıyoruz. Bir gene evvel 190 firm vardı, Zarar ettiler, kapattılar, İ- maliye ücreti un fialı üzerinden he sab ediliyor. Belediyenin verdiği matku ücret yetmiyor. Fırınlar aza lırsa, bu ücret kâfidir. Yunanistan- da filân fırınlar tahdid elilmiştir. Doğrusu bu yüzden zarara uğruyo. ruz, Bu sırada Vali Lütfi Kırdar, İs- tanbulda fırmlarm çokluğuna işa - ret ederek dedi ki: Her firma isabet eden satış mik. tarı ax düşüyor. Kazanamıyorlar, (130) kadar fırın olsa, idare ede - bekler, Sihhiye vekâleti ayni ted . biri eczanelerin miktarını azaltmak suretile aldı, O gündenberi şikâyet eden bulunmuyor. Cumkurrelsi Ahmet Rizaya hitab ett: — Fırmlar yart yartya kapanırsa, ekmek nekadar farkeder? — Yirmi, otuz para farkeder, — Ekmeği kaça saliyorsunuz? — 9 buçuk kuruşa. — Demek fırmlar çoktur diyor. sun, — Evet efendim... İsmet İnönü, Vali Lütfi Kırdara döndü: — Görüyorum gazetelerde. Ek - mek İşile meşgul oluyorsunuz. Ben de bir zamanlar, bu mesele üzerin. de esaslı totkikat yapmıştım, Sonra, tekrar fırmct Ahmet Ri - zaya dönerek susllerine devam et. ti: — 192 firinda kaç kişi çalışıyor — Sekiz on kişi çalışır her firım- da... — Ekmek fikrin nedir? Yani fabrikası hakkımda izm mr, değil — Lâzımdır, Fakat İstanbul bü- yük. Bu fabrikaları muhtelif yer - lerde yapmalı. Bir fabrika kâfi gel mez. Çünkü fabrika büyük olursa, ekmek masraf: olur. Bir çuval unu on kuruşu naklederiz ama, bir çu . “al unu okmek olarak nakletmek i- çin elli kuruş ister. Her muhitte bir fabrika bulunmalıdır. Fatih, Beyoğ- lu ve Eminönü için ayrı ayrı afbri. i kalar lâzım, Her semtte ufak sis - item fabrikalar kurulursa olur. Çün kl, ekmek için kaba ambalâj ider, Bu da pahalıya mal olur, Ithalâtçı söylüyor İthalâtçıların mümessili Sait Dor- man, diyor ki: İ — Avrupa sanayi makineleri, fab rika malzemesi getirtirim. Son za - manlarda, malüm sebeplerden dola- yı müşkülât çekiyoruz. Fakat bu dert., sade bizim değil, beynelmilel, Mili Şef, bundan sonra ekmekçi. |râ, pehirde 182 firm varır. Bunlar | y. günde üç bin çuval un sarfetmek- İ ya... Başka memleektlerden bu tah- — Hususi takas işleri, büyük spe- kül, mevdan açmıştır. Muse. vi vatanda dürler. Bununla meşgul tek Türk yoktur. Günxü bu karışık hesapla- an başkasının aklı ermi" ar, Mese- ilâ bi laka Yahudiye gitmeliyim, İngiliz takasıma yüzde 75 - 80 nisbetinde dan tahkik ettim: Takas, yüz de 35 üzerinden hesap ederek ge - tirttim. Fakat mal, Mersine gelince- ye kadar takas fırladı. Ben bu ma- li satmış bulunuyordum, Müşteri i. İse onu gümrükten çıkartamıyor, a -! radaki farkı sen ver diyordu. — Peki, bü aradaki fark, nereye gidiyor? — Bir kısmı ihracatçıların, bir İ kısmı da mutavassıtın veya muta - vassıtların eline gidi Alâmera - ibihim taksim ediyorlar. — Çare nedir? — Fikrim yok. Bütün memleket- ler bundan müteessir, Umumi dert olan bu meseleye umumi bir çâre İS- ter. Mes Romanya da aynı va- siyette.. O da #yni ıstırabı çekiyor. Petrolü, arpasr, buğdayı, mısırı var. Ihracat yapıyor. Fakat istediği gibi ithalât yapamıyor. Romanya firmalarının bu yüzden İngiltereye olan 8 « 10 senelik borç: ları tediye edemediklerini geçen” de işitmiştim. Sebebi, Romanya hü- kömetinin döviz müsaadesi vere - mesi... te -— Bu takas işini yapanlarla yarm için görüşsek... Bakalım, onlar me düşünüyorlar? Sanırsam bu vaziyet, daha ziyade hususi takaslardan son ra hâsıl oldu. — Evet. Fabrika mal gönderdiği zaman, bazan yüzde elliye kadar takasa gittiğimiz oluyor, —tünalâtçılarla ihracatçıların bir araya gelip konuşması ile bir ko. laylık bulunabilir sanıyorum. — İş, zamana göre tedbirleri tayin mektetlir. — Muayyen b miyor demek — Hayır! Bu cihanşümul dava, cihanşümul bir tedbirle hallolunur. — Mekanizmayı ihracatçılar kul- lanıyor, ıstırabını. 8İZ ithalâtçılar | gekiyorsunuz!,, Otelcilerin dertleri ve dilekleri nelermiş ? Otelcileri “Özipekpalas) otelini işleten Biğalı Osman Bedir temsil ediyordu. Yirmi beş sene bu işle Meşgul olduğunu söyledikten ve modem bir üslüp üzere yaptırdı- ğr otelinin ücretleri hakkında bir fikir verdikten sonra memlekette bir “Otelcilik mektebi,, kurup Av rupa mikyasında otel işinden a: İayan adamlar yetiştirmek | mundan bahsetti. Sermayedarların otel yaptırmayıp apartman yap * tırdıklarına işaret etti. Reisicum- hur sordu: — Memleketin her tarafında nir, iyi otel aradığımız bir şey..4 Neden apartrman yaptırıp otel yaptırmıyorlar? Sermayedarlar, otel yaparlarsa 82. Her ihtimale karşı yüz-| dokuz senedir kunduracıyım. Beş senedir kendi kurduğum bir ko. operatifin müdürüyüm, 217 mü. essese işletiyorum, Çiy mal tevzi , ediyorum. Yaptırdığım kundura, ları Anadoluya sevkediyorum. «— Yalnız memleket içine mi sevkediyorsun. Harice kundura gitmez mi? — Hayır, Kontenjan ihdas e - dilmeden Amerikaya işlemeli ter. lik ve balet için dans terliği ih . raç ederdik. — Amerikanm kontenjanı yok. Itur, Neden göndermiyorsunuz? — Sebebi şu ki, bu terlikler üç dört firmanm elindeydi. Bunlar | daha çok kazanmak için her gün —. İdaha ucuz mal istediler, İşçi, her gün kaliteden biraz daha çaldı. !İş seviyesinden ve itibardan diiş. tü. — Yazık.. Güzel bir şeymiş. Ka Çırmışsiniz., — 'Teşkilâtsızlık yüzünden kaç tr. O zaman kooperatifimiz yok. tu. — Yazık, çok yazık, En kârk iş dışarıya ihraç edecek mal yap mak. — Arzettiğim gibi efendim. A. rada mutavassıt var, Onlar se - bebiyle iş seviyesini kaybediyor. Burada bile doğrudan doğruya halka ayakkabı yapmak imkânı. nt bulamıyoruz. Mutavassıtla iş görüyoruz. O da “arasma kâğıt koy yirmi kuruş ucuza ver,, diye teşvikte bulunuyor. Bu gekilde milli servet, kıymet ifade eden servet hiçe İniyor. Doğrusunu söyliyeyim, böylece köylüye yap- tiğimiz ayakkaplar için yediği « miz ekmek günah... Satıcı bize hâkimdir. Satıcı aşağıya yapma mızı istiyor. Deri yapan tüccar daha aşağı kalite mal vermeğe savaşıyor. Bu dahi konteol-edil. TEİYOF, — Köseleciyik ne &lemde? * si lâzımdır. Mili fabrikalarımız, yeni cerayanı “takip etmelidir. Köselenin en yeni usullerle iş . lenmesi icap eder. Bundan başka bir köselenin kemale gelmesi için no kadür zamün lâzımsa o kadar (beklemelidir. Halbüki yirmi gün. de kösele çıkartan fabrikalar var,.. Deri için söyliyecek bir 46. yin yoktur, Bir de işçilik mese. lesi var. — O nasıl kontrol edilebilir? — Çok yakında çıkmasını bek. lediğimiz kilçük sanatlar kanu - niyle derdimizin yüzde yetmiş beşi halledilecektir. İsmet İnönü, Abdullaha soruyor: — Çarık yapar mısmız? — Yapanlar vardır. Köylü son senelerde, çarığı yalnız tarlada Ça, ışirken giyiyor. Onlar da, şimdi şe birliler gibi İskerpin kullanmağa | — Bu neyi ifade eder? — Köylünün refabmı... Bir tütün amelesi ne diyor ? İsmet İnönünün huzuruna ksbul edilenler erasmda bir de tülün a- melesi bulunuyordu. Cumhurreisi, Bp d 145 kuruş gündelikle bir tütün şir ketinde çalıştığını söyliyen amele « nin işve alle hayatma dair birçok sey sordu. Ve, bir aralık, konuşmâ sırasında şu muhaverö geç — Ailen kaç kişi? — Bir validem var, — Evli değil misin? — Hayır. Sonunu düşünüyorum! geçinemeyiz diye... Mili Şef, işçinin bu sözü üzerin? söyle dedi: — Bu, cesaret meselesidir. Be$ yüz lira da kazansan cesaretin ol” mazsa evlenemezsin! X. sam heyet ayaği kaiktı. Notlarını topladı: — Sizi yordum ariadaşlar, deği yarm sabah tekrar buluşur, görü şürüz. (Cumhurrelsimizin ba gün hel mümessileriyle yaptığı temaslar? ait tafsilâtr diğer süt bulacaksınız.) Emniyet müdürünün yanlış ( aksettirilen beyanatı Sabah gazetelerinin birinde ÜĞÜ darda bir karakolun, civar hal ianesile tamir edildiği hakkında, f tanbul Emniyet Direktörü i tin'in beyanatıma atfen bir yazi g mıştı. İladenin yanlış tesbit edil 4 mesi yüzünden bir sul müh, davet edebilen bü yazı Emniyet 0” rektörü Sadettin Akanın sö)” mek istediklerinden puani İ birinünayz ifade eder ) rilmüştür, vi p. Emniyet Direktörü, polis MÜ, tebatınım sıhhatlerini koruyacık a tirahat sebeplerini bir an öne min edebilmek için, kendi | tahsisatları dahilinde er e her türlü tedbire tevessül ol ğmın tabii bulunduğunu gi” miştir. Karakollardan tamire gil taç bulunanların 'da biran > tamir olunmaları teşebbüsü bU fi ledendir. Yoksa, Emniyet Umum ye dünün, Emniyet teşkilât safhasının icabına göre tevzi” e müş tahsisatt ve bütçesi mev© ie karakol vesaire gibi emniyet küllerine ait binaların tamir iğ» de halkın İanesine ihtiyaç mıyacağı tabiidir. A“ ti yit edecek mahiyette beyan ir İceğtini düşünmek dahi yanlı$* Kendisine müracaat etiği” ya dettin Aka keytiyet! y bit ettiğimiz gibi tavzih elif ye Buyor. Türkiye Naft Sanayii Türk Anoni” Şirketi Idare Şirketimizin 1938 senesi muamelâtı için umumi hissedar” meclisinden : | ar Adi surette 14 mart 1988 salı günü saat 11 de Galatada Bankalar desinde Danüp Sigorta Handa 3 cü kat 19 numarada topla. 53 İşbu âdi hissedar umumi heyet toplantısma niz pci maddesi mucibince asgari 100 rak edebileceklerdir. Bundan ötürü nisabı ekseriyet miyede zezlik olanla” A in anlaşılması için, işbu heyeti dıl hisse senedatıra dir... Çaresi elmizde değil. Para, kalarma kiraya veremiyecek- klering, kontenjan vaziyeti, her şeyi serim kle a yok. tahdit etti, Eskiden serbest ticaret | ote) yaptırırlarsâ kime verecek. zamanında, her şey rahatça mem -İjer, Otelin işletilmesi apartıman. 'eketimize girerdi. 1983 € kadar Va -' dan zordur. “yet böyle devam etti. Sonra kon -İ Osman Bedir bu suretle profes. ienjan ve kleringle beraber hususi yonel otelci Mizumuna bir kere 1okaslar başladı. Ticaret komplike daha işaret etmiş oldu. Sonra 0- bir hal aldı. İstenilen bir malr ge-| tellere ne kadar seyyah geldiği trtmenin bugün imkân: yok. Biz -| hakkında izahat verdi. gen mal alanlardan mal getirtmek | Bir kunduracı anlatıyor #mecburiyetindeyiz. Kuhduracı Abdullah Arıman Bugün meselâ, Belçikadan almak | İsmet İnönünün süallerine şöyle istediğimiz malı alamıyofuz. Çünkü | cevap vermeğe başladı: evvelâ, parasını nasıl' gönderecek || — Konya Ereğlisindenim. On: sin diye soruyorlar. Çalıştığımızliki senedir İstanbuldayım, On nleten veya vekâleten hazır bulunacak hisşodarları. ipe? oldukları hisse senetlerini hizamnamemizin 57 nel Pei girkelimizin eğrisine içtim * günün bir aft evsel tef makbuz almaları icap eder, RUZNAMEİ MÜZAKERAT id yı” 1. — 1938 devresi muamelâtı hakkında geelisi idare raporu ati ve lasdiki, wi 2. — Murakıp raporunun okunması. : piti 3. — 1938 senesi devresi miüamelâtı hakkında tanzim edilen ve kâr ve zarar hesabınm okunması ve kabulü. 4, — İdare Medlisile murakıp ve müdüriyetin ibrasr. 5. — 1989 senesi için meclisi idare azalarına verilecek tesbiti, : , a 6. — 1989 senesi muameldtr için bir murakıp intibabı ve — tayini, , ZAR MECL wi yeli iz f ed

Bu sayıdan diğer sayfalar: