3 Mart 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

3 Mart 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Haber'in tarini Romanı: 74 HABER — Akşam Postası M Rİ Yazan: A YE Ikimim ' Hiddetini yenemiyen Sultan Murad, evvelâ oğlunun gözlerini çıkarttırdı “Astlere bülend avaz ile dalrel i- taati kabul ettikleri halde mazharı af olacakları vandedildi. İsyan eden Savesi idi, Bu sedayı mühibi duyan ve du- çar olacakları mücazattan korkan Saras askeri cemiyetle firar ede- rok ga prensin emrine İtaat et . tiklerinden dolayı mazhar: af olma, larını taleb eylediler, Saveci yanım- da kalan sadık fakat kalilülmikdar rüfokası ve . kendileriyle beraber #syana İştirak eyliyon genç rum asilzadegânı İle Dimetokaya kapan. dı. İzleri sira kendilerini takip eden Sultan Murad meskür kaleyi mu - hasara ederek erzasızlıktan müte . vellid kaht sebebile teslime icbar etti. Müverrih Franzes bu hâdise et . rafmda sultan Muradı itbam eden tarsda yazı yazmıştır. Fikrimizi söylemeden önce ente- resahı bir tarih vesikası olan bunu yazmağa lüzum görüyorum: "“İmparatora vermiş olduğu ye - mine tevfikan teslim şeraltine mu- halif olarak hiddetini teskin ede - miyen sullan Murad evvelâ oğlu nun göslerini çikartlırıp badehü £- dam ettirdi. Muvacehesine getirttiği (1) genç rum aslizadezinm: cümleten kale- nin balâsından Meriç suyuna attı- rırkon nebri mözkürun sevahiline kurmuş olduğu ordugühmdan bilâ. teessür ve soğukkanlılıkla bu müt, hiş manzarayı seyretmiştir. (1385 tarihi). İkişer ikişer veyakut Üçer Üçer yekdiğerine morbut olan bu HMçarelerin süratle suda kaybol - malarmdan mütelezziz olurdu. O aralık bağteten ordugühta zu- lr ile köpeklerin takibinden müş- rülâtla kurtulan bir tavşanm fira. | ıms gülmek gibi anlaşılmaz bir halde bulunmuştur. Bu korkak kayvanm firarın: şar, ka mahsus nükteli (2) bir surette işkenceye maruz rumların mütova- zıane tevekküllerine teşbih ile gad- darane bir surette eğlenmiş ve bu vakada mevcut olan genç rumların kendi elleriyle idamlarmı pederle- rine emroderek zulüm baddi mün- tehasma vâsıl olmuş ve bu vahşiya ne emri İcradan içtinab öden iki pe. deri idam ettirmiştir. İntikamını tapiamon ahzettikten er Saveciyi tedib ettiği torun da oğlunu tedib eylemesi lüzumunu bildirmiştir. Vaadine sadık olmakla beraber DU 7 EE ET ZE EC (2 KG GE 0 DR EE EE ZE mühip müttefikinden havf eden im- parator Andronikosun gözlerini sr- cak sirkeyle yaktırtmıştır. Emrinin âcllen icra olunduğun - dan memnun olan padişah prensin gözlerinin tamamen 4mâ olup ol - madıklarmı tefekkür bile etmemiş va yalnın imparatorun Ikinci. oğlu Manoelin pederine halef olacağını anlamakla iktifa eylemiş vö bira, raltk her iki hükümdarm mevklini tehlikeye ilka eyliyen isyan şu Su- retle hitam bülmuştur.,, Filhakika hünkâr Murad isyana iştirak edenler arasından 6le ge - gebilenleri idam ettirmiştir. Fakat bu 6 hâdisenin çok tabii bir tezahl- rüdür, Gerek Froyes ve Duka ve ge . reksa Bizans müverrihi OKalkandil ve bunlara istinat ederek bu bahsi tarihine geçiren Hammer, mal bul, muş Mağribi gibi bu bâdiseyi hün- kâr Murad sleyhinç imal etmişler « dir, Buna mukabil Bizanslıların Os - manlılara herhangi bir galibiyeti halinde tatbik ettikleri mezalim zik. redilince tüyler ürpertecek kadar çok ve ağırdır, Fakat bunlar bir kenara bırakan ve bitaraf olmıyan bu müverrihler bu hâdiseyle hün, kâr Muradı zalim bir padişah ola- rak göstermeğe çalışmışlardır. Hünkâr Murad zalim değildir de- miyoruz, ama; bu: hâdisede zalim değildir. İsyan edip Osmanlılardan birçoklarına karıları, kızları dahil olmak üzere skla gelebilen bin bir egnaati tatbik eden asilerin hakkım- dan gelmiştir. Müsamaha edecek de ğild ya! Bilâkis bu Dimetoka isyanı tama men Muradm lehine kaydedilecek! bir vakadır. Hünkâr Murad, bu hâdiseyi e'i- İ ne alarak hakikaten bütün tarih bo. | yunca Osmanlı sultanlarına ibanet- lor, sulkaztler, hücumlar yâparak Osmanlıları iz'aç vaziyetinde bulu- nan Bizanslılara adamakrl): bir ders verebilirdi. Halbuki Murad buns te- nezzül etmiyerek bu hâdiseyi, ye - rinde bastırmış olmakla kaldı, Hünkir Murad hâdiseyi bastır . dıktan sonra Ahililerin isticvabmda bulundu. Lala Şahin, Evranos, Ece, Abdür- tahman, Çandarlı hünkâr Muradın huzurunda hazırdılar, İsticvahı biz | zat Çandarlı Bursa hâkimi sıfatiyle yapıyordu. Ahiler işin başlangıcından teşeb- büslerine kadar olân #nfhaları an. tat : Murad ve bütün erkân tekrar | man ettiler ki Karaman Hâkimi Os- manlı saltana tehlikedir ve bunnu önlenmesi lhermdır. Murad, dört Ahilinin de iple iğa- mini irade etti ve bütün halk Bur- sada asılan bu casuslarn uzun müd Jet teşbir eden cesetlerini kin ve yayala seyrettiler. için bir İ ! Fakat tarihin en karışık hidise, terine sebeb olan Dimetoka isyanı hünkârr yeni ve bazı çok tedbirler ittihazma sevkotmi Yunuyor. Sultan oOMurad, Abdürrahmanı bu hizmetinden dolayı yanından 8- İ yırmamağa karar vermiş ve bü Eoh bâdiselerde de elebaşı olarak ça 2 ıştırmağı düşünmüştü. İlk defa Abdürrahman fillen hün. kârdan emir alarak alelâde bir yeni. çeri çavuşu gibi işe başlamış bu - lunacaktı. Abdürrahman sevinç İ - şindeydi. Şöhreti bir kore daha yayılmıştı, Yalnız Bizahelilern çıkardığı bir. gayla hünkâr da beyninden vurul- muşa döndürdü. Bu, ittihaz ettiği kararları teşvik eden bir mahiyet | arzodiyordu. Güya Murad kendi oğlu Bayazıdı öldürmek istiyormuş. Bu haber korkunç bir sayin ha. | Çapraz eğlence: Zocucurun 1 — Şark vilâyetlerimizin kasa larından biri. 2 — İsimler - Ana- nir erkeği, 3 «e Martlan sonr len . Kaş. 4 — Kilonun küç Bayağı. 5 — Bir Türk ırk. 6 — Kırmızı renklerden (birinin adı - iŞirketleri sattnalan bir “vekilim. sin soyadınm yarar. 7 — Krala men Isub - Ben, $ — Zamanla mukay . den hayat - Suvariyi avlandıran hay van . Bir Türk harfi. 0 — Halkdi. ge linde lay ve İstihğa ifadesi linde bütün Osmanlı yurdunu sar;, işti. Bu tarih vakası ne Osmanlı mü- verrihleri ne de ecnebi müverrihler tarafından bitaraf bir şekilde teba, rüz ettirilmiş değildir, halbuki kün- kâr Murad saltanatınm en mühim hâdisesi halindedir. Sultan Murad $on ramanlarda ev- lâdına karşı son derecede giddet İ gösteriyordu. Fakat bunda yerden göke kadar haklıydı. Çünkü sultan Muradın siyaset aleyhine dört bir tarafla hazırlıklar, teşvikler, ter - gibler, plânlar, hileler, hud'alar tör. İib olunuyordu. Savecinin isyanı ül tan Muradı, en yakmları hakkmön da şiddetli tedbirler almağa 8 ketmiş bulunuyordu. Netekim sul- tan Murad oğlu Beyazıda şöyle bir mektup yazmıştı: (Devamı var) (1) Duka da ayni tarzda mütalea yürütmüş ve Hammer Osmanlılar a. leyhine bulunduğu için bu iki mü laleayı tevhid eğerek yazmıştır. Yal buki hâdise katiyyen böyle değil. dlir, Her İki muharrir de bitarat de- tildirler, 2) Osmanlılar tahkir makamda ramlara tavşan derlermiş. (Ham, mer tarihi elld sayfa: 208), Bir nevi körüklü çalgı. 10 — Elbisele- ri kirşıklarından kurtarmak için yapılan iş, Yukardan aşağı! 1 — Anadolu sabilinin güzel yer- lerinden biri, 2 — Hürriyetini bir başkası almış - Bir nevi sulu yaz meyvası, 3 — Mangalın lâzımı gay. ri müfariki - Cem işareti, 4 — Tes- bihin başı - Ölmekten (oemrihazır. 3 — Leke (kusur) « Kayak 0 Bir romancımızın baş İsmi , Sebat etme. T — Sonsuzluk. $ — Subay- Jar . Yayım mütemmimi, 9 — Bu - Tut - Yaym mütemmimi. 9 — Bu. ” nizi mımtakası. pe pale seir >> ieleliele almis « beh>lu PET Tes (o hi İri iii) İİ İsiebi bise zi EB 8 MART — 1699 Bsağ efendi Suavi “Basiret” matbaastndan çikrp Babi- âli endd en inerken Ahmet Mit hat efendiye rasiamış; “Hasan İMellâh,, müeliri telâyia babüme: — Essi efendi, demiş, harıl hari #eni arıyorlar, Babam anlamamaslıktan gelerek için arıyacaklar? avi vakası Kıyametler kopuyor - yahu! Bu vaka dolayısiyle seni arıyorlar herhalde, Esad efendi cevab vermiş: imetler kopuyorsa kıya « enin gibi “dal” larlâ. sumdır. Beni sana benrierek ara - olacıklar! or mu. metlere m Mevkutların etfevabı dü ve evvelâ üç gün kadar de-| am etmek üzere - Yıldızla, zabtiye kapısında müstantik Fındık. İle Mehmet efendi Jpddı. Mevkuflar bilâhâre serasker, ük kapısmda kurulan iderei örfi- ye divanıharbine teslim olundular. Alyansk Mustafa peşanm reisli- ginde olan divanıharbde hasas mü, İsiri Topal Rauf, sonraları Manastır valisi olan Ferik Abdülkerim, Ne- cib (Mösyö Necib dedikleri) paşa. lar vardı. günlerce İ sonra tarafından ya- ESAD EFENDİNİN ISTİNTAKI Esad efendinin isticvabı şayanı| dikkat safhalar arzetmiş ve bu saf. halar hep onun medeni cesaretine birer delil teşkil etmiştir. “Basiret, başmuharriri. tevkifini omüteakip errolâ zaptiye nazırı Ö, Mehmet! paşanın yanına çağırılmış ve paşa derhal tehdide başlamıştır: — Doğru etiylerve bütün bildikle- rini derhal anlat, Yoksa seni polise sokarim.: (Polis diye © zamanlar dolap kadar daracik münferid ha- pisbane hücrelerine denirdi.) Ağm- ni burnunu farelere yediririm. Ça. buk itiraf et! Feat efendi soğukkanlılığını kay betmeden cevab vermiştle: — Garbda bize canavar dedikle. ti zaman kızıyorur. Fakat bu asır- da Türklerin ağzını burnunu fare- Jlere yedirmekten bahseden bir nr- zir olursa onları haki: bulmak lâ. zımgelir! Beni Bokadar tehdid ot - seniz ben bildiğimden başka bir şey yliyemem. Bunun üzerine Esad efendi m turtik Mebmed efendiye teslim o - lunmuş ve İşticvabına onun tara - fidan devam olunmuştur. Fakat 43, tintak başlamazdan evvel mevku - İun maneviyatı, sinirlerini harab ederek onda mukavemet birakma - mak için elden gelen her geyi yâp- miştır. Birkaş gece, hileresinin ö- İntinde mütemadiyen gürültü yapı. larak uyumasına mâni olunmuş, aç| Yüzüm bir ölü çelresinden daha soluk; bütün kan damarlarımda donmuş; yerim- den kalkmak için büyük bir kuvvet sarfına mecbur oldum. Bir adamın hayatında « bemmiyeti olan yalnız dakikalardır; ben de bu anda hayatımın en acı dakikalarını ya" şıyorum. Artık çekilmeğe hazırlanırken tit- tek bir sesle özür diledim: — Hatkınız var Melike, Ben affolur” maz bir suç işledim. İnsan her vakit hisle rine hâkim olamıyor. Hâdiseler bazan bizi istemediğimiz şeyleri yapmağa icbar edi: yorlar. Bugün çektiğim ıstırabı ve heyecan ları Allah size çektirmesin. İnsan bazan bir an içerisinde değişiveriyor. Bu sabah çok mesuttum, çünkü hiçbir şeyden (haberim yoktu. Kalbimde sevgi ve tinnetin yanyana oturduğunu sezememiştim. Fakat ne olur” sa olsun Melike, hakkınızda derin bir hür metten bâşka bir his beslemediğime emin olunuz. Eğer fazla ileri gitmiş, sizi mütces sir edecek acı sözler söylemişsem bunları yüreğim yana yana söylemişimdir. Emin olunuz, bürları söylerken hislerime hâkim değildim. Ağzımdan çıkan Okelimeleri de farketmiyordum. Melike sert bir czvap verdi: — Peki efendim. Bütün bunlar ar'aşıldı. Fâka buradan gidiniz artık. Bu münse oersız sahne Jüzumundan fazla uzarr. — Doğru söylüyorsunuz, Melike, gidiyorum. Fakat hâlâ şaşkın bir haldeyim... Böyle bir vaziyette buradan nasıl çekile- bilirim? Şimdi buradan çekilmek aramızda her şeyin bittiği manasını iade eder. Artık bir daha görüşmemize imkân kalma? Bu düşüne ile yeniden kendimden geç miş bir halde; — Melike, diye haykırdım. Lâtlediniz. Bu Suçumu da bağışlayınız. Biribirimizden bu halde ayrılmıyalım. Melike sert bir çehre He tekrarladı: — Buradan gidiniz artık! Derhal cevap verdim: — Evet, evet gidiyorum. Fakat ondan evvel, bu gece buraya geldiğimi ve size söy» lediğim kötü sözleri unutacağınızı vande" diniz. Eğer şime! kalbimden geçenleri anla- manıza imkân olsa ne kadar rtırab çekti Zimi öğrenir ve beni derhal o allederdiniz. işte İçten gelen bir heyecanla Melikenin hid- detli yüzü mosmör kesildi: — Evet, dedi. Sizi affediyorum. daha bu meseleden bahsetmiyelim. — Teşekkür ederim.. gidiyorum. Sesim düğümlendi, gurur, izzeti nefis, bir erkeğin iftihar edeceği her şey bu dakikada benimle beraber mezara gömülüyotdu. Bir hıçkırık boğazımdan kay'dı, dudakla” tımdan döküldü: — Melike, bana acıyınız, beni böyle koğ- mayınız, » Fakat sabaha kadar burada kalamaz” #niz, — Hayır, gideciğim.. Fakat yarın hara belere geleceğinizi vaadediniz bana, Ara mızda her şeyin bitmediğini söyleyini: Melike tuhaf bir bakışla bana baktı 1e“inde heri sıkıntı, hem de keder o vardı. Yüzüne karanlık bir gölge çöker gibi olmuş” tu. Düşünceli bir tavırla kapıya doğru yü" rüdü: — Bay Bülent, haydi gidip uyuyunuz. Eğer imkânı varsa ikimiz de bu gece olar ları artık unutalım. Ben elimden (geldiği kadar bunu yapmağa çalışacağım. Kapiyi açtı.. Gecenin kocaman gölgeleri odanın içerisine doldu. Melike fısildar gibi: — Bu gecenin bu saatinde buraya gelme" | niz hiç münasip değildi, dedi. Şimdi gidiniz ve artık bunları unutalım, Yeniden hıçkırıklar boğazımı sarstı, De e ile bu kadar soğuk sözler söy“ şürüz inşallah, Melike de dim. Bu gece çok, mustaribim.. Sizi üzdüm, sizi sıktım; cehennem azapları içinde yanı- yorum. Elimi Melikeye uzatırken, gözlerim. göz- leritiin içerisinde yalvarıyordu. Melike gül- dü ve elini bana doğru uzattı. Buz gibi donmuş parmaklarım Melikenin ateş gibi yanan €ini kavradı, Fakat ne bu eli biraz daha kuvvetli sıkmağa, ne de dudaklarima götürmeğe cesaret edemedim. Melike nazik hir sesle: — Bay Bülent, dedi. İnşallah bu gecs ra hat uyursunuz. (Devam var) Yazan: Asaf Belge vakası günü ş ih Milâttan:memnu birakılmış, niba: yet istintak başlamıştır. Bu istintaktan kısmen malümet vermeği dikkate değer buhiyorumt Müstantik efendi soruyor: — Suaviyi tanır mısın? Müstantik, mevkuftan hiç urms* dığı bü cevabları alından onun bef şeyi bülbül gibi söyliyeceğini sana“ rak sevince düşüyor ve Esad efen” dinin boynuna sarılıp yanağından Ös perek heyecanla: — Aman, diyor, anlat nszri oldü? — Kilyanti ndeki bu rus Limni adasında aden İmtiyasf Işi takip ediyordu. Dairelerde igipİ is İ süratle çıkaramıyor. Maden de vik fa nit olduğundan evkaf mümeY * bir yizlerinden Aziz bey namında zatı görmek icab ediyor, üstantik efendinin sevinç ve b€* yocanı son dereceyi bulmuştur. BE ikinci öpüş ve sarılma sabnesi 9 Tuyor: — Aman anlat, nasıl oldu? Halbuki Esad efendi, müstani” İc, o farkında olmadan alay etmeli? te ve “Aziz bey komütesiyle aliks#” lı Kılyantiğen değil, başka hir Bİ” yantiden bahsetmektedir. Devami © diyor: nit, gazeteci olmam MÜ” & pek çok dostum buld duğunu düşünerek bana geldi Ye şi intaç edebilirsem banada hisse ve nakdi mükâfat yandi Bon de bu iş için Aziz beyi arad” “| Makamında bulamayınca evine tim, — Noküdar oluyor? a — Bir buçuk sane kadar oldür * Hâdisenin bu kadar eski olifi müstantik efendiyi sukutu hay düşürmüştü. Yeni bir suali onü ni bir sukutu hayale uğratıyof” — Suavi ile dostluğun? — Suavi ile dostluğum yoktüf”, —Onu tanıdığını biraz eri söylemiştin? — Tanıdığımı söylemiştim, det olduğumu değil, Aramızda hatt kir ihtilâfları ve kalem mü: art yüzünden düşmanlık bile dir diyebilirim. Mehmet efendi istintaks bir mecra vermek istiyor: — Nakelbend kalfayı tanır “İİ sm? — Evet. — Aman anlat, — Biraz evvel anlattığım 9 yi Aziz beyin evine gittiğim se z daha o zamanlar Murad henif ye ahttı) bir hanımefendinin cs” arasında merdivenlerdön inmek ve teşyi edilmekte olduğur” e İ düm, Sorduğum zaman kendi eder şslzado Murad efendinin bö?” Nakşibend kalfa olduğunu 19 “tu beyin röfikaamın “kapı yo! unduğunu söylemişlerdi. ve” İstintak bu gekilde bir â9 sürmüş, mevkuflar yüzle$i bir netice alınamamış, 4845“ hepsi divanıkarbe gevkolus” İ(1) Lâkin komite erkin ne keşfedilebilmiş, ne dö mev lardan herhanzi biri taratmd”” verilmiştir. Esad efendinin aranma) ticvabı dn şayanı dikkatlir. müliim sun) olarak hmeğ efendirin sunlini 90 — Suaviyi tanır yaşan Esat efendi cevab veriyor! — Evet, tanırım. pa Ardan hassa müşiri topal paşa atılıyor: 2 w o. gr) 4Devem ye xe simdi fatanbulun on yo. yafl y M9 harriri olan kay SüİeY 0 bu mevkuflâr arasında ai uyb ve bu hüdiseden geceni! ra dülkamidin Cinel hocssi ye Ci ys | bastık seri mahalelerind0 bahsetmişti.

Bu sayıdan diğer sayfalar: