14 Mart 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

14 Mart 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

t kada bi | eri ki Mae Açmadan A Ye u MART ASİ kanma. 1939 “ülyat salonları e romancı Şükâfe Nihal, leştiğimiz yerler,, adlı bir İzde edebiyat salanları ol- Me #ikâyet ediyor. Madame diy e Dier, geçen yıl şehrimizde yirk konferansta © salonların 28x'da da kalmadığımı söy- kâfe Nihal onu dinlerken iiş,, ve içinden: “Şimdi deki gibi, briç sa- Ks ediyor; yak > açtık,, demiş. ei en yani evin efendi- a Oğrusu hanımı elrafında diy fikir, sanat adamlarının arı.bir yer... Kibarlar, veya big Sinler, evlerine . şairleri, edi, alıştırmağı o eskiden pek edi, Onları himayeleri allınâ Eörünürler ve onların şöh- ime kendile, ine bir şeref geldi- derlerdi. Bir düşünün ora» Ka ! Büyük bir salon, birta e. 16, kimi güzel, kimi çirkin ara kara giyinmiş, zengin» “ltakları kabarmış erkek- Tın arasında da, o salona iş olmak şerefini birta- lerle, parlak cümlelerle ö- hn olan kalem sahiples İZ oralara düşen adamlar- Ru tak, İndar metret Metretim Min ederim; hattâ geçmiş asırlara Vr ve dünyanın en sevdi- rinden biri olan La Fon* *debiyat salonlarına de çin garaz kesilirim. Atırların âdetleri başka #- yasi onun için rahat iş Fakat bugünün sünlü salon SN davetlerine inanmak ca- $ Onlarşairi, sanatkâr F » *evdikleri için değil, sırf 8. evlerine o çağırırlar. nde fikir veya sanat ada Mubitlerinden olan insan- #tibe diye o gösterdikleri ür. Onun Ç çalışmasının a arsam lüzumlu bir İnanamazlar; asıl ken- Fine, insana bol para ka” re kıymet verirler, onlar için bir | süslen, he geevlermeğe © hizmet edecek Yeetlen başka bir şey des di mahitlerinin en büda- İR gene herhangi bir şar Hidra tercih ederler. Hep tu ç > Sanatkâra karşı (sti Ai, tebessümlü istihfafe Bühat adamının, yani diye değil, onu ken- inerek uğraş adamın a , a ın, Zenginlerin an briç oynansın, in, dansedisin; size ne? Yalın, sanat münakaşa- Ni çalışın. Oralara, bir sebeble giderseniz, siz çep oturua, on tan,sizee hiçbir #hemmi ha m. bahsedin; si- irinizin, eserlerinizin t bile siz gülümsiyerek, Sömerelerini birer hiç #anbettirecek cevap veri- “üşüncelerinin sise biç İf etmesine imkân bırâk Siz de'onlar gibi kârlı, * ye İşlerle meşgul olmağa Km, hattâ ruhumuz” Mi emeğe mecbur olduğu" #eylana satarsınız. in salonları vi İS olursa, salon Kar a0, fikir adamlarını 157 lkarinrsa — üzülelim; 2€ sanat adamı onlarin Ancak bricin veya poke- İlir, T ? iki k Üni Slim İle I diy he > t İki, 5 Metlekte, Kiş Biye, di kiki Üs b e Bebi Ml tesi Nurullah ATAÇ meri rik inniiiniii HABER — Akşam Postası mama mam mM, Not Seyyar satıcı dümanlığı UMHURİYET gazetesinde Muhiddin Birgen “Seyyar sa- tıcılar” başlığı altmda bir yazı yazmış. “Borç pars İle şehir imarma takıl erdiremediğini” söyliyerek İmar için öfce ne, recda başlamak lâzmgeldiğini tebarüz eltirmeğ çalıştığı bir iç- timai etüd yapmak daiyesine düşmüş, Uzmumiycie seyyar satıcılığın gayrimedeni olduğunu, şehrin sükünunu bozduğunu, bunun serserilik, başıbozukluk, perakende hayatım bir anarşisi olduğun, hayat pahalılığında rolü bulundu. ğuna izaha çalışmış. Muharririn bu seyyar satıcılık düşmanlığı, bilhassa Türkiyeye gelen Avrupalılarm “haklarmda bütün iyi şeyler işittiğimiz Türkler bu muydu7,, diye hayıflanmalarmdan geliyor. İstanbula, gayrimedeni bir manzara çökerttiğini idin ettiği seyyar satıcılığın tembeller işi olduğunu da ilâve eden Muhiddin Birgen, bunların bilhassa şehrin temizliğini, esnaflığın dürüstlü. günü ihlâl ettiklerini de tebarüz ettirmeğe savaşmış, Bu yazmm bir yerinden de anlıyoruz ki Fransa, seyyar sa- tacılığı muhafaza etmiş muhafazakâr ve İntizamsız bir ülkeymiş, Meva, binlerce Türk evlâdının emeğine, binlerce Türk aile, sinin işine müteveccihtir, İddiaları ayrı ayrı tetkik edelim: Seyyar esnaf sıkı bir kontrola tâbi tutulamaz mı? Polisin, halkım, belediyecinin, gözü, evi önünde, sokağında dolaşan seyyar satıcınm, bir dükkândan fazla kontrola tâbi tutu- labileceği meydandadır. Bu kontrol biraz ds, her mahalleye gö- re değişebilen halkın muhtelif görüş ve kanaatlarına göre tetki- ki gibi bir manayı da taşır, Seyyar esnaf, büyük caddede de, s0- hakta da satar. Fakiri de, zengini de, hasisi de, müşkülpesendi de onun miişterisidir. - Bu kadar muhtelif gözönünde iş yapan seyyar satıcı, yalnız alâkadarların değil, alâkasızlarm bile kon, trol ve tenkidi altındadır. Seyyar satıcı, kapkaççı demek değildir. e Muayyen “sahada, mevsimine göre, muayyen İş üzerinde çalışan, musyyen yerler. de müşterileri balunan esnaftır. Birçokları, toptancılarm hims- yesi ve nezareti altımda ve batfâ birçokları tacirlerin, büyük es. mafm, toptancılarm kefalet ve kredisi altında çalışırlar. Bugün İstanbulda gördüğümüz müesseselerin çoğunun #a- hibi önce seyyar satıcılık İle işe başlamıştır. En küçük mikyasta ticaret demek olan seyyar &atıcılık bir taraftan da şehrimizin yapılış ve kuruluş bakımından, pazarlara müsait olmamasma göre, muhtaç olduğu bir İştir. Seyyar satıcı, malmın üzerine dükkân kirası, müesseselere düşen kazanç mü, kellefiyetleri ve saire gibi maliyeti arttıracak fazlalıklar koymu, yan ve bu itibarla dükkâncılarm flatlarmdan daha ucuz satan ve binaenzleyh hayat ucuzluğuru temin eden Vasıtalardan biri. dir, Ucuz satan ve bu suretle cirodan istifade etmek vaziyetin. de bulunan seyyar satıer, belediye talimatma o harfiyyen riayet mükellefiyetine, dükkünlardan daha çok bağlı kalır. Çünkü ce- zaya tahammülü yoktur ve bir dükkân gibi muhtelif şeyler üze, ridne satietiYk yaptnadığ iiçin birinin yararmı, ötekinin fazla kâ- Tı ile mavazene ettirecek vaziyette değildir. Seyyar satıer her türlü İş üzerinde istihlâke yol açan, yemiş” berimizin, yiyeceklerimizi, böylelikle bütün mahsulât ve mamu, lâtımızım satışını, revacını kolaylaştıran bir vasıtadır. Bundan bir müddet önce sebzedi ve yemişçilerin, sırt satıcılığının kaldı. rılması yüzünden uğradıkları zararlar gazetelerin mühim mevzu. lardan biri olmuştu. Kaldı ki seyyar satıcılar olmasa, hatiâ ekmeksiz kalacak, bunu fedarikte bile müşkülât çekecek çok semtlerimiz vardır. Seyyar satıcılar ve yani küçük esnaf, muay- yen cemiyetlere merbut, müstemirren belediyenin, sıhhat idare- sinin kontrolu altmda sabit ve dürüst iş sahibleridir. Ne serseridirler, ne başıbozukturlar, ne de perakende ha, yatımız İçin anarşidirler. Vüs'ü, parası ve kredisi nispetinde mal alir, Mahalle mahal- İs dolaşır, halkın ayaklarına götürür, gözlerinin önüne serer, al, nmın Leriyie satar, kazanır, sile geçindirir. Bu suretle iş bulur ve işiyle de hem halka, hem de müstahsillere hizmet eder, Halk, aldığı mala dikkat etmezse, ne verildiğini tetkik etmezse, hakkı- nr aramazsa, dükkân sahibi de hile yapabilir, kandırabilir. Bu suç Yarla yalnız seyyar canafı İiham etmek ne haksızlık olur. Zorla satmıyor ki, beğenirsen alıyorsun, Tartısı, terazisi ayarlanmış, kontrol edilmiş bir haldedir. Böyle değilse esnaf değil, alâkada, Yı mes'uldür, Seyyar satıcılığı bir tembel harcı telâkki etmek pek garib olur. “Tabanı sızlıyan, alnım teri sahahtan akşama kadar kuru- mwıyan, evine yorgun, argın dönen seyyar satıcı, belki bu mem, leketin en çalışkan, en yorcu işini yapan İnsandır. Sonra, bir Avrupalı şöyle dedi diye memleketimizi onun hükmü ve kıyası İle tenkide kalkmak zihniyeti de pek acıdır. Biz ne satılık koyun, ne de koca bekliyen bakireyiz. Biz bize benreriz. Bugünkü hayat şeraltimize, yaşayış tnr- zrmıra, memlektimizin kurulaş bünyesine göre kuvvet ve iradeyi ve tenkidi kendimizden bekliyerek iş görürüz. Seyyar satıcmmızdan dolayı bizi beğenmiyen Avrupalıya İzin versek, halkmı, Türkiyede seyyar satıcı yapar. Neyse, son söz, şimdilik Fransa kadar bu İşle mizamsız ve muhafazakâr kalalım, Zarar yok. msarsayenesıserearaseneanamane sess sme sararma Ölüler yaşıyor mu“ AZETEMİZ “Ölüler “yaşıyor ma?” 7 diye çok meraklı mevzulardan top- | lu meşriyata başlıyacak. Bitinbi okumuşsu. * nuzdur. İlim bir yerinde şöyle yazılı» * yor: (e imi imleselesi Bir teneke gaz 240 kuruşa satılacağı yerde neden 210 e satılıyor? Toptancılar da, perakendeciler de kum- panya ve şirketlerin İktisat Vekâletinin tebliği veçhile hareket etmediklerini, benzini ve gazi bahalıya söylüyorlar İktisat vekâleti bundan bir müd- | görülmelidir. Çünkü onlar teneke ile det önce, bir tebliğ neşrederek göz İ değil kilo ile satıyorlar. Bu gazdır, ve benzin fiyatlarının toptan ve.pe | akar, dökülür, fire verir. Eğer fiya” rakende fiyatlarını tayin ve tesbit | ta bunların zammını yapmazlarsa, etmişti. Bu tebliğ hükümleri bir şu | zarar ederler. battan muteber olacaktr. Bu münasebetle karilerimizden | biri şöyle bir şikâyette bulundu: “Büyük teneke gazın çift tenekesi için perakende olarak 480 kuruş &i- yat konmuştu. Bu da şubat birden itibaren tatbik olunacaktı. Halbuki tatbik edilmiyor. Üzerinden bir bu" çuk ay geçtiği halde bugün peraken- de bir gaz tenekesinin fiyatı 270 ku- ruştur, Halbuki vekâletin tayin etti- kuruş olmak lâzımgelir. Görüyor” sunuz ki arada 30 kuruş fark var. Bu neden tatbik edilmiyor?,, Dikkate şayan gördüğümüz bu şi- kâyetin. bugünün mühim mesele lerinden biri olduğunu görüyoruz. Perakendecilerie görüştük. Diyor lar ki: “Biz gaz ve benzin kumpanyala- rmdan eski fiyatlarla alıyoruz, Bit- tabi zarar edecek değiliz. Yalnız nak Jiye masrafını koysak gene 270 den aşağı satamayız. Zaten gaz üzerinde, çok az bir komisyonçuluktan başka kârımız yoktur. Bize gaz tenekesinin maliyeti 240 dan çok fazladır Ne yapalım?,, İktisat vekâletinin bu tebliği İstan» blu,İzmir,Samsun, Mersin ve demir yoluna muayyen uzaklıkta olan bazı gehirlere gamildi. Halbuki İstanbul- da mahalle bakkallarında değil, bü- yük bakkallarda bir teneke gaz 270 kuruştur. Mahalle » bakkallarında daha pahalıdır. Bilhassa mahâlle bakkalları ile ile sattıkları için bir tenekesini 300 ve haltâ 350 kuruşa getiriyorlar, Büyük mikyasta zahire ve gaz ü- zerine iş yapan tacirlerden biri di yor ki: “İktisat çok yerindedir. Kumpanyalar ve şir* ketler gerek gazı ve gerekse benzini, Amerikanın yardımı MERİKADAN bütün dünyaya yayı, Jan bir söz duyduk: vekâletçe t edilen fiyatlar üze“ rinden verdikleri takdirde de, epeyce kârdadırlar. Yani bu fiyat, onların zararını mucip değildir. Fakat beri tarafta bakkalları ve hattâ bu iş üzerine toptancılık o yapan bizleri mesul görmek de yanlış olur. Gaz ve benzin gibi şeylerdeki mevkiimiz, vasıtacılıktan ve daha doğrusu ko- misyonculuktan ibarettir. Kumpan yalardan şirketlerden kaça alıyor” sak, ona muayyen ve pek az mik- yasta bir zam yaparak satıyoruz. Küçük bakkalların nisbeten daha yüksek fiyatla satmaları da mazur | ii fiyat üzerinden o bir teneke 240| Biz de vekâletin bir kanunu mah» susla kendisine verilmiş haktan is tifade ederek tayin ettiği bu narhın tatbik edilmemesinden dolayı hayret içindeyiz. Bü ,tebliği ve narkı değiştiren muahhar bir tebliğ olduğundan da haberimiz yok. Şubat birde tatbik edileceğine gö" re bugüne kadâr (üzerinden şubat dahil olmak üzere tam 4l gün geç miş bulunuyor. Biz de halkın, esnafın şikâyetleri” ne muhatab oluyoruz. Nasil hareket edeceğimizi aldıklarını Kumpanyalara ve şirketlere söy“ lüyoruz. Aldırmıyorlar. Fiyatlarda tenzilât tarafına asla mütemayil de“ tildirler.., Not: Biz bir kariin şikâyeti üze” veli öğrendiğimiz gibi yaz dık. İktisat vekâletinin evvelce ver» diği tebliği değiştiren mahiyette bir iş'arına biz de vâkıf değiliz. Bu tak- dirde benzin ve gaz perakende ve toptan fiyatlarının bu tebliğ müci* bince olması lâzımgetdiği aşikâr- dır. Gazın çift tenekesi 480 kuruş ok mak İâzımgelirken büyük bakkallar da yaptığımız tahkikata (göre 540 kuruştur. Bu suretle arada 60 kuruş kadar bir fark vardır. Bu hususta tenvir edilmemizi alâ“ kadar makamlardan rica etleriz. lik mektep muallimlerinin tekaütlü müddeti - Muallimler, bu müddetin 15 seneye indirilmesini Maarif Şürasından istiyorlar İlkmekteb müualiimlerinin maarif şürasıma bildirmek için dileklerini tesbit etmek ve şüraya gönderile- cek raporlari kararlaştırmak üzere, Maarif memurlarınm yaptıkları top lantılar sona ermiştir. Maarif memurları raporlsrini iki bakımdan hazırlamışlardır. 1 — Muallimlerin terfi işleri, 2 — İlk tahsilin inkişafı için ted. | birler. vekâletinin bu tebliği | Bundan başka: 1 — Tekaütlük müddetinin 15 se- neye İndirilmesi, 2 — İlk teğrisat mualllmlerinin umumi muvazene bütçesine alınma, Jarı, 3 Köyde çalışanların köye bağ- lanmalari için tedbirler alınması, 4 — Mesken bedellerinin arttı - rilmasi, veyahut kooperatif usulile munllimlerin ev sahibi olmalarının temini, 5 — Kıdem zamlarının tam vak- tinde verilmesi, eski kıdem zamla. rına dikkate alınması, 6 — Muallim çocuklarının eyi mecçani imtihanlarda kazandıkları takdirde diğerlerinden Östün tutul. maları ve muallim çocuklarından harb malzemesi satmalı mıyız? Yüzde 52 cevab: — Evet! Ey demekrasiler, anladınız ya, Paranız varsa düdüğü çalarsınız! alınan leyil ücretlerinin ucuzlatıl MESI, 7 — Muellimlere yüksek kapılarının açılması, 8 — Muallimlerin naki vasıtala» rından isifadeleri. 9 — Devlet bakimevinin neşret, tiği kitabların ucuz olarak muallim. lere verilmesinin temini. İLK TEDRİSATIN İNKİŞAFI İÇİN ” i — Talimatnamenin bat wi, delerinin değiştirilmesi ve buzüs kü vaziyete uydurulması. 3 — Tik tedrisat vaziyetinde ie tibat temin ettirilmesi. 3 — İkinci devre grup usulünp ve ihtisas işlerine yer verilmesi, 4 — İlk mekteb kitaplarında e anal: tadilât yapılması, $ — Türkçe tedrisatınm takviye» si çareleri. ö — İlkmektebi bitiren çocuklar. dan hayata atılanları için ikmal st- nıflarının tesisi, ECNEBİ VE EKALLİYET MEK, TEBLERİ ORTA KISIMLARI Ecnebi ve ekalliyet mektebleri- nin orta kısımlarında şüradan pilması istenen dilekler hakkında komisyonların hazırladıkları rapor- ler dün Alman © lsesinde yapılan toplantıda okunmuştur. Kat'i eti- ce tesbit edilerek Ankaraya gönde, rilecektir, Bugün de #mat 14 do ecnebi ve #kalliyet mektehleri ilk kısım Öğ- retmenleri Notrdam Dösyon kız Wi. sesinde toplanarak komisyonların hazırladıkları raporları İneeliyecek lerdir, tahsil — Demokrasilere yardım edeceğiz. Dekor Galley tarafından yapılan Te- ferandum neticesinç göre bu yardımın şekli anlaşılıyor: — Demokrasilere o yardım etmek için ordu ve donanmamızı göndermeli miyiz? Covablarm yüzde 83'ü: — Hayır! — Avrupada harb çıktığı takdirde Yanmaz elbiseler TFAİYE için Almanyadan yanmaz elbiseler getirtilmiş ve tecrübele- Tİ yapılmış. Şa su meselesini halledinceye, bina- larda otomatik muhbirleri yapmcaya ka. dar halka da bu yanmaz elbiselerden da- frtsak fena mr olur sanki? Mim, Elim bir ziya Eski Konya valisi ve: belediye iktısat müşavirler heyeti reisi B. Hüsnü Zadil, elim bir kaza neti- cesi vefat etmiştir. Cenazenin kal dırlacağı gün ve saati yarın ay- rıca ilân olunacaktır. Zadil ailesi “Hazreti Muhammed, Musa, İsa, Vik- tor Hügoya meler anistmışlar?,, Ne söylediklerini bu neşriyatı takip edince öğreneceğiz, ame, herhalde öyle şeyler söylemiş olacaklar ki, koca Fransrr şairi de dünyayı terkedip onlara iltihak et, .. İpek idare üze“ pe fiil olduğuna millet e İlmedikçe kalk ide Milemez. Bu kanaati mi, leri milletin seçimler -

Bu sayıdan diğer sayfalar: