13 Mayıs 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12

13 Mayıs 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kp e HABERİN TARİHİ ROMANI: 46 Yazan: uris kaakitöin! Hakan Osman yanındaki okla amcası Dündarı öldürdü İktiyar Bey, beyaz sakallarınt sıvazlıyarak, bu ayakta kendini tu- tamıyacak kadar hurdahaş olmuş adama haykırdı : — Bire bidin, söyle bunu sen mi yaptm ? Bu kim olduğu meçhul adam ko- nuşmak Üzere ağzımı açmea dudak- İarmm kenarlarından da İnce birer! kan çizgisi çenesinde birleşti Ön! dişleri parçalanmıştı. Anlaşılmaz kelimeler söylüyor. du. İhtiyar Bey etrafındakilere hay- kırdı : — Bü ntel'unu Iâf söylemiyecek hale mi getirin dedim, Bundan bir fayda yok, Vurun boynunu ! Herif bu emri duyunca dizleri ü- zerine kapandı ve dilini çıkararak ihtiyar sergerdenin ayaklarmı Yya- lar gidi bir tavır ve hareketle yal. vardı; ama, bir dakiks sonra bir si. pah elindeki baltayı biçarenin eğil. miş kafasma yapıştırdı ve dibinden kopan kelle dişler kenetlenerek ve gözler çukurundan kanla fırlamış bir halde sergerdenin ayaklarma doğru yuvarlandı. İhtiyar yine haykırdı £ — Diğerini getirin ! Yirmi yaşında kadar tahmin edi- ebilen bu genç, odaya girince bu — Sen bilirsin. Bu mel'unun aki. betine uğramamak için hakikati #öyle, Seni affederim. Alleddinin esir düşmesi için alman tertibat Saltık Alp m idare etti ? Gazan hanla kim temas etti 7 Çenesi ve dudakları #triyon genç vevay verdi : — Hayır, böyle bir şeyden malâ- mstım yok devletlim. İlhanm bü. cumu ansız oldu, ordular mağlâp oldular, sultan esir düştü, Halktan başka bir şey bilmiyorum ki söyl- yeyim. Ihtiyar haykırdı : — Söyle bire domuz, seni de ka. gığa vurdururum. Siz on mameri- mâşsiniz öyle mi? Birdenbire garip bir hal zuhur e- divermiz ve bu doksanlık ihtiyar olan Hakan Osmanın amcası Dir. dar hayretler içinde şaşalamıştı. Genç adam bir kaç adım ileri fıri. yarak : — Maksadm nedir? Şevketlü ha- kan Osman bana karşı bir hile mi hazırlarım ? Alâeddin esir olmuş, esir edil. miş, bunun için Saltık veya biz ça- ışmışız bundan sana ne ? Kan içmekten bıkmadın mı? E- Wndeki kudretini ardına koyma! Ne durursun, bir şehid daha ver mel. un bunak ! Dündar yerinden fırladı ve zaten artık bir sarboş gibi kendinden geç- miz mütemadiyen sayıklar gibi söy- iiyen genci boğazından yakalayıp yere çaldı ve bağırdı : — Karnını deşin ! Yühakika karnımı deşmişlerdi, 0- daya pls bir bağırsak kokusu ve baygınlık veren kan kokusu yayı! mıştı, ama, yerin kulağı var derler. Bir saat sonra bütün bi olup bi tenleri odasında bir sipahtan Köse Mihal dinliyordu : — Eceli gelen gocunur! diyerek başmı sallıyan Köse Mihal, bu de fa da başma bir Dllndarın musallat olduğunu görmekle muazzeb olu yordu. Zaten bügüne kadar Dündar, e inden kaçırlığı saltanat yüzünden 8sla hakana dost olmamış, dalma bin bir entrika İle yapmadığını koy- mamış, Osmani malümatı olmadan ne açmazlara, ne müşküllere düşür. mügtü, Köse Mihal buna da bigiine değil di, dağilâl, ama ne yapsın ? Bu A- nita gibi bir düşman kızı değil, hünkâr amcasıydı. Onun Selçuk hükümdarı Alâed. dinin esareti hâdisesini bu kadar tüyler ürperten bir mezalimle takip ve tahkik etmesinin elbette gizli bir hedefi olmak gerekti, Köso Mihnl bunu anlamak yordu. Ve Dündarın, 6 gün on kişiyi yerlerde sürükleterek hu. zuruna getirtip muhtelif suretlerle katlettiğini bütün tafsilâtile öğren- miş, ama, sebebini bir türlü anlıys- mamıştı, Köse Mihelinen büyük hususiyeti, bir şeye kendi inanms- dan başkasmı inandırmağa kalma. yazıydı. Bu hâdiseyi bilmeden, öğrenme. den hünkâr Osmnna söyliyemezdi. Filhakiks Osmanm, amcası Dün- dar hakkında hiç de iyi bir #ntibar yoktu, ama, nihayet buna Köse Mi. hal âlet olamazdı ve olmamıştı. Şimdi yine bir müşkül içinde sa- yilmdr, Mahaza bu hâdiseyi henüz tazeli- ğini muhafaza ettiği bu devirde, ha- kana iblağ etmeğe karar verdi. Bu suretle daha henüz terli taze isti. olan Osmanlı devletinin tarihi bir| daki ok ile amcasmı vurdu ve öldür.| kısa müddetçik durulmuşken - yeni. | dü. İşbu siyaseti şedide ve fecia| den içinden çıkılmaz entrikalara| girmiş bulunuyordu. Hemen hemen denilebilirki hün- kâr Osmanın tarihi de tabii bir tak- arzeder, Oxmanm babası Ertuğrul-| dan emaneti tevarüs etmesi ile istik lâl kazandığı tarihe kadar olan de- vir hakan Osman tarihinin birinci safhasmı teşkil eder. İkinci safhası çok kısa geçmiş bu-| Tunuyor. Osman İlünt istiklâl ettik. | ten #onra evvelâ memleketi entrika- lardan kurtarmak ve yurd ideale. rinde muvaffak bir vola girmiş ola» temin etmek lüzumunu hissetmiş ve | bu onda bir monarşi idaresine karşı meyil uyandırmıştı. Hakan Osman tarihinin birinci safhasında, her türlü harekât ve dev Jet islerinde silâh arkadaşlarının topluca fikirlerinden istifade gibi nevema bir meclis idaresi tezahürü görüyoruz. Fakat istiklâl kazanıldıktan sonra tarihin manzarası değişmiş bulunu. yordu. laraftan Osmanm istiklâlini çokemi- yen Tekfurlar ve öbür taraftan bü-| tiği yerde ot bitirmez savletleri karşısında tam mütavastla hir sul- (a temin lüzumunu hisseden hakan Osman, bu tarih manzarasına göre hakacz değildir. Bu itibarla entrikalarma Ribayet vermek manasını ifade eden bir ha- reketi ikinci safhanm da sonu telâk- EY el Hakan, amcası Dündarm İlhsn Azam ile kendi saltanat ve yurdu hakkımda sulniyetlerle hareket etti. Zini ve bilhassa Selçuk hükümdar. sime tabi tatulsa üç belli başlı safha | Bir taraftan hasud Dündar, diğer | tön dünyayı akinlarile ürkütüp yık | | diran İlhanı Azamın kudretli ve se) | tığınıh İnkirazına Âmil olan Osma. un ailâk arkadaşları bulunup bu- Tunmadığını aramak gibi kendisini | alâkadar etmiyen işlere burnunu | sokmağa kalkıştığını Köse Mihalden İduyunca Köprthlisar Üzerine bir se. fer münasebetile bir içtima aktcde- rek Dündardarı dn buraya davet et. ti ve onun sefer ileyhine vey verme. sini bir bahane telâkki ederek bü. tün yurda şamil bir itaat mecburiye tini ikame eden mllessir bir hare. kette bulundu. “Osman han ordu içinde tefrika husulüne bais olması da melhuz bu- Duman bu israr üzerine hemen başın- Ertuğrul Gazinin (ovofatındanberi İbündar beyin fariğ olmadığı hafi Furlong ertesi sabah Farreni ©! vinden alarak onunla beraber “Ak. şam si,,na gitti. Telefonla ga” zete sahibini buldu: — Bonjur Sir Peter. M le beraber gazetedeyim. tamamile dinlenmiş ve işe başlama” Za hazır bir vaziyette, — Öyle mi? Onunla beraber lüt. fen yanıma gelin. Furlong, telefonu kapattıktan son İra genç kıza döndü — Soğuk kanlılığınızı muhafaza ediniz. Hava fırtımalı görünüyor Sir Peter biraz bağırıp ç: Farren mağrurane başını kaldır | dı: — Haydi gidelim. Beraberce Sir Peterin odasına bilmek için geniş mikyasta bir itaat | girdiler. Mis Farren orada Doyl ve 'Terri Vansı da görerek duraklar gi hi oldu. Fakat kendini çabuk topla” dı ve sual sorulmasını önlemek için söze kendisi başladı: — Bonjur Sir Peter. Bana lütfen verdiğiniz mezuniyet sayesinde ta. mamile istirahat etmiş bir vaziyette yim. Derhal işe başlayabilirim. İşi me tekrar başladığımı mis o Yunga haber vereyim mi? Mal Hatun 3 üncü Safha i Esrarengiz i İmparatoriçe... Yazan: Muzaffer Muhittin! | adiyle başlayacağımız yeni safha, büsbütün ayrı, | yepyeni bir mevzua temas et- mektedir, Lügati takip vien | yeni okuyucular, yeni bir İ tarih tefrikmer bulmuş ola. | caklar, ve evvelden takip e- ; denler de iki safhanın mü. temmimi olarak okuyacak- | ar, v6 celi entrikalara nihayet vermiş- tr. (0) Böylece hakan Osman mütavaât prensibine ta tün tezahürleriyle tam müstebit bir idare kurmuş oldu. İKİNCİ SAFHANIN SONU (1) Tarihi Osmani Encümeni, Os- manlı tarihi cild 1 sayıfa 591, NABER Edebi Romanı — Zaten hayatta mıyız?.. Değil miyiz.. Bunu gene bildiğimiz yok ama.. Açı patlıcana kırağı çalmıya- cağı için, henüz mürur ve uburdan çekilmiş değiliz. Fakat Odur sana şöyle bir bakayım. Sen epey yol yap ioşen,, Üstünde smokin. o garson Yoksa banka müdürü mü Ali garip bir gururla: 0. ne de öteki dedi. Bir müessesede muhasebeci oldum. Ya sen.. Sen, ne yapıyorsun.. — Bilirsin. ben - temiz ve kibar bir ailenin çocuğuyum... Beni çe cukluğumda izci yapmışlardı. İzci. likten bir itibar kazandım. Hergün iyi bir hareket yapmak, ve sonra düğümü bağlamak... Ahır öm rümde izciliğim akirma geldi. Her gün iyi bir hareket yâpmakla meş gulüm.. Bir tek iyi işi. Ali gülüyordu. — Hâlâ eski çocukluktan vasgeç- memişsin. Hâlâ muamma gibi ko nuşuyorsum, Nedir bu iyi hareket. — Kemtan konseri, o Azizim ke man konseri. Fakat Nasreddin ho. canın konseri gibi, ses ertesi sabah Ali kahkahalarla gülüyordu. — Gevezeliği bırak diyordu. Doğ im söyle ne yapıyorsun. Ne ile meş gulsum. — Herhalde senin gibi zengin de ğ — Zengin mi?.. Zengin değil mu. kasebeciyim. Başkalarının parâsın hesap edene zengin denilir mi?.. ondan | — Yaptığı hesabın şekline göre... — Sana sen ne oldun diyörum.. — Görünen köye kılavuz İster mi? Senin eski bildiğin gibi eshabı em lâktenim. — Üniversiteyi bitirdin mi? | — Evet., o Uzun senelerdir. 80 kaklarda sürünüyorum ve hep bera, İber iki sene de hapishanede yattım. İ Hava rutubetliydi. İnce ince ya- gan çiğ yüzlerde halif bir nem ta İ bakası yapıyordu... Muammer arka. daşına; Böyle acele, acele nereye gidi yordun, diye sordu. Eve mi.. Ay şimdi senin bir e vin mi var? Neden bilmiyordu. Birdenbire bir wi olduğu için özür dilemek ihtiya | cnı hissetti: * — Annemi yanıma getirttim de Şimdi bir evi olduğu için kendini wi hâlâ olmaz bir şey telâkki ederi arkadaşına karşı ihanet etmiş gibi mahcup hissediyordu. Itihar ediyorum. — Doğrusu, Artik n olmuşsun. Acata med xesedeki hayatımızı hatırlıyor mu İdun? Hani bir tek yorgatımız var. Soğuk gecelerde üstümüze kıra* haneden aşırdığım gazeteleri ör terdik. — Aşızdığımız desene! — Havdi beceriksiz, N kisi, senin dr. aman mâni Ben. — İkimizin bir çift kunduramız vardı diye güldü. İsin için birimiz kundura" yı giyer kütüphaneye giderdik. Hayatının en kötü hatıraları zan nettiği bu hatıraları o zamanın ar. kadaşile tekrarlamak ona geliyordu. Birden âdeta geçmişe günlerin hasretini mede hissetti Meğer o günler âdeta iyi gi İlermiş. Diye yüksek sesle düşündü. 5 edileceğine i gün biteceği anla ler.. Mücadelenin zaferle pe inandığımız günler.. | Ve daha gene yüksek sesle Füşünmek! vam etti — Ümit inler,. Hayatla mü | i n olduğu, fakat —3l— Sir Peter öksürdü. Kekeledi. Nakleden: F. disesini anlattı. Doyl yu! — Bir dakika,, Dönüşünüze mem: | sıkarak murıldandı: nunun, Fakat bazi karanlık roktar ları > etmenizi rica edeceği. de size izah etmiş olduğum gibi ba. zı hareketleriniz beni (şaşırtmıştı. Bu sebeble belki de Sir (Peter de yanlış bir intıba husule (o gelmesi ne sebeb oldum. Sir Peter şaşırdı: — Yanlış bir intiba mı? Siz bana aracak. | öyle şeyler anlattınız ki.. — Tamamile yanlış şeyler.. — O halde neden bu şekilde ko- nuştunuz. ? — İnsan kusurdan salim değildir. Mis Farren şayanı takdir bir cesaret gösterdi. Vansı, yanlış hareketi yü. ründen düştüğü vaziyetten kurtar- mak için neler yaptığını biliyorsu- nuz, Fakat benim teşebbüslerime ehemmiyet vermiyordu. Siz de öy- le.. Neyse şimdi mesele burada de. Zil Pettigrevin Mandarene devam et* üğinden şüphelenen mis Farren Vansın masumiyetini isbata yara- yacak bir ipucu bulmak ümidile 0- raya gitmek cesaretini gösterdi. Böy le kadınlar sık sık görülmez, örün. de hürttetle iğilirim. Bana hepsini Herifle: işi azıttılar. BİCİ bulabildiniz mi bari? — Rid elden geleni yaptı. Bs i | cryı yakaladılar. Fakat herif b j affediniz mis Farren, biraz evvel söylemiyor, suç korktuğu besbelli... — Vang, çeteye dahil olm& — Evet, ihtiyar Çinliden D€ şüpheleniyorum. Lâkin bu a€ Farreni kaçırmakta ne m olabilir, kız zaten onun evin0 Kilmiydi? xx Komiser Rid, Fârrenin kapa” ğı binanın kiracisını tahkikat (yaptırmıştı. u Corç Morris isimli bir doktor na yapılmıştı. Bina kiralayan acentaya, sinir hastalıkları hassısı doktor Morrisin kâtibi tile biri müracaat etmişti. © iazı hastalarının teğavisi kir. bir semtte bir kina yo Kütip kirayı da peşin olarak ce acenta hiç ç yı teslim etmişti. Mükavele b ,” ay evvel (o yapılmıştı, Bina hinatim bilhassa Anjelâ Fare kiralanmadığı anlaşılıyordu. Rid, Polis arkadaşı Hi ie” ber otomobille civarı dolaştı. anlattı. Vans şimdi serbestisine ka” İllerin izini balmak mümkün © vuştuğu için artık mis Farren müs- | dr Dektor Corç Mesri: terih ve tekrar işine başlamağa ha” zırdır, Sir Peterin sevinçten yüzü gülü. | duğu »ihaya döndüler. s ise bü cen.-yetlerince meçhüldü, Iki polis, Farrenin mevkuf * Ot yordu. Vans samimi bir tavırla Fur- | bahçe kapısı önüne geldiği longun elini sıkıp kendisine teşek” | bisikleti bir postacı görerek Üğ , kür etti. Bir müddet konuşuldu. Fakat Furlong teferrüata müteallik izahat vermekten ictinap etti, Sonra Doyl ile Furleng çıktılar. Rürlonz zabıta mukarririni kendi 6, dasına, götürdü, Doyi, yalnız kel | dıktan sonra: - Azizim, dedi, yalan o uydur-| kapıcıya teslim ederim. M gi dan j ei bir dâhisiniz. Patron fevka” | bir sabah kapıcı ile (görüştülü ari ettiler. Rid sordu: — Ben polisim. Bu binanın! asım biç gördünüz mü? — Doktor Merris değil mi Evet, Kendisini hic sörğ — Pek az mektup alır, b lâde memnun. Kumtular da buluş” | gördüğüm birinin doktor Mor tular, ve bahse girerim ki bu akşam | duğunu sanıyorum. Kapıcı of Bi neşelerini şampanya ile sulayacak. | şr pek hürmetkâr davranıyorüt kat kati, olarak emin değilim” — Nasıl bir adamdı? Uzun boylu biri.. Yü Doğru.. Fakat asıl (o meseleyi | ze çarpan bir şey olmasaydı bö lar. Furlong güldü: — Daha başka ne İstersiniz? unutuyoruz, fail bulunamadı hâlâ? bet yakında unu da buluruz. Dn gayet heyecarlı geçti. Sir Pe- ona dıkkat etmiyecektim. — Neydi o? — Yanağında büyük bir #* tam bir) tere sakın söylemeyin: Farreni ka: İzi vardı. ait ve bül | çırmışlardı. Eğer Rid onu nezaret| — Sahi mi? Sağ yanağındaığ * altında hulundurmamış olsaydı kız | gıncan çenesine kadar uzayfi cağız bugün aramızda bulunmıya. | yara izi değil mi? caktı, Ux.yi sarardı? — Kaçırıldı mı? diye (söylendi. — Evet, evet. Tan mek? — Galiba.. Teşekkür ed Ne söylüyorsunuz? Kim - kaçırdı? | kın du maltimatı kimseye söYÜ Cr ben öğrenmek Furlong, kaçırma ve kurtulma hâ- Muammer: — Bu akşam yetişecek kadar, isterdim. | yin. — Geçen ve gelecek günler. Ha-| Karanlığın içinden o haval4 yatm hergünü ve hergünün, her sa. İrinliğine göre pek yazlık £ (Devam * — Hey babalık rerelerdesifi (Devami da Razy la sti güzeldir. dedi. Fakat onun tadır | bir adam çıktı... N nı çıkarmasını bilmek şartile; — Bir hapishane arkada$i © iy Ali, kendisini birez evvelki düğün Bir üniversite arkadaşt.. | in İ evinin havasından kurtaran bu te | Onları biribirine böyle t& Ke sadülten çok memnundu. takdim ederken herhalde bü z — Seni bunca sene sonra böyle | kadaşının onu nasıl karşıl 2. gördüğüme çok memnunum dedi. | görmek istemişti; keyi — Çok memnunum ama. hisse.| — Memnun oldum görüştü” kana diyorum. Niyetin evine gitmek. Bir | zel. k an evvel benden kaçmak istiyorsun. | Ali, elini uzatmıştı. Thtiyaf Nİ — Çocuk musun, dedi, e Nedenİdisine uzanan eli âdeta © e) böyle şeyler aklına geliyor. tuttu. İleti, — Öyle yal,. Demindenberi ayaz| — Müşerref oldum beye'© Bu kestiğimi görüyorsun... Muatnmer | Muammer ihtiyar adamın” alg gel bir yere gidelim — iki kadeh bir | na vuruyordu: i -İ şev iç demek aklına geliyor mu? - Kendisini dünyanın © e ; » Emredersin kardeşim, dedi hatlisi addeden, dünyanın ©) ö Koluna kolunu zeçirdi, sum adamı! Evet. Şu karşi da ! - Gel dedi. Gidelim. Nereye İs-loturan oOonu öldüren, nt tersen., İkızını, çoluğunu çocuğunu çi — O halde evvelâ şuraya girelim. | adam, karşısında oturur. v Sele, — Orada ne var? disini ora karşı suçlu adde De — Bir arkamlaş,. Ona veda etmek | nun yüksek kalbinde bir e) necburiyetindeyim, İsterse kendisi» | koparmak ümidile bu gec DE ni de davet ederiz. Tutuyor musun? | gelmiştir. Bu geet. iL içlik

Bu sayıdan diğer sayfalar: