5 Temmuz 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6

5 Temmuz 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ingiliz fıkrası Kadın Talebe — İmtihanları muvaf-| Adam, sabahleyin uyandı, ya” fakiyetle atlatacağımdan eminiri |takta bir ciğara Bu işe bütün kış hazırlandım. |uyanan karısına; — Sikt çalıştın değil — Bu gece rilyamda milyoner 'Talebo — Hayır. Profesörlin | olduğumu gördüm. dedi, karısiyle sık sık briç oynayıp ye-| Karısı sordu: nildim!, Bana neler aldın, rüyanda? BİSİKLET MÜSABAKASINDA KAZANANLARA VERİLEN MÜKAFATLAR Birimi: On sekiz yaşında bir sarışmı öpecek, İkindi: Yirmi iki yaşmda bir esmeri öpecek, Üçüncü: Yirmi altı yaşmda bir kumralı öpecek. — İtalyan karjkatürü — Sarhoş hayvanlar i Şarab mahzeninde devrilen bir © gişe şarabdan tatmış olan küçük © fare sendeliye sendeliye ortaya çıkıp bir nara attı: — Var mi bana yan bakan! O © kedi olacak mendebur gelsin de kafasını patlatayım!, ... Bay Yengeç, bayan Karidesle © evlenmeğe talib olmuştu. Şu ce. vabı aldı: © o — Seninle evlenmek mi? yan yan yürüyen bir mahlükla ben/ #vlenirmiyim hiç! Bay Yengeç mahzun ve meyus uzaklaştı. İ oo Ertesi sabah, bay Yengeçin geç “dlğini gören bayan Karides onu| çağırdı: —Seni dün gete gördüm, pek! “ tuheftın, dümdüz yürüyordun. Hasta mi idin? Bay yenğeç içini çekerek cevab © verdi: — Derdimi unutmak için 1s-| “ miştim, sarhoştum!. — Bay komiser, üstü aranacak — Canim, sen benim işlerime Kendinden menkul —İşte, cemiyetin en faal sza- — Cemiyette bu kadar faal ol- İduğunu kimden öğrendin? — Kendisinden. O söyledi. Vücutları bir değl!i! İki kadın arasında: — Yeni hizmetçin demek işi bırakıp gitti. Hoşuna gilmiyen ne | imiş? — Roblarım!, — Denizellik hayatınızda kimbi- lir nekadar çok tehlikelerle karşı, | — laşmışsınızdır? — Kibette! Hattâ bir defasında — boğulmama ramak kaldı, İ a — Sahi mi? Nasıl oldu? — Yirmi sene evlilikten sone — Banyomda musluğu açık unu, | karısından yeni ayııldığı için kolu yaktı ve henüz | — Evet, — En fazla sevdiğin sey üzeri ne yemin et bakalım, ederim ki çok seviyorum! Çocuk mızı gören babası sordu: — Ne o Necdet? Nen var? gururana yediremeği: oarak uyuya kalmışım! Hapishanede kibar mahküm! — İtalyan karikatürü — Mahküm — Affedersiniz, sakuli çizgili elbiseniz yok mu? — İalyan karikatürü — me vermek âdetini henüz ferkede medi, — Fransız karikatürü — 'Fotografçıda | Poz veren adam — Yarım dü- zine kaç kuruş olacak? Fotografçı — Bunu sonra mü. nâkaşa ederiz, şimdi siz gülüm. semeğe bakın!.. . Nişanlı Delikanlı — Haydi sevgilim, | müsaade et seni öpeyim. Kiz — Olmaz, Annem öpüşme ge muhalif, Delikanlı — Anneni öpmek £. tediğimi sana söyledim mi ki? — Karınla münakaşa ettik!, TEVKİF HANEDE kadm buydu” karışma... — İtatyan karikatürü — SABIK GANGSTER FOTOĞRAFÇILIĞA BAŞLAYI? — Kımıldamayın: Yoksa Iş! il. DÜELLO — Tıbbiyeden iki arkadaşım dü «llo etmeğe karar verdiler, — Kılıçla m? Tabanca ile mi? — Ne münesebet canım? biribir leri için tertip edecekleri teçele ile" — Italyan karikatürü — — Sahi beni çok mu seviyorsun? — Para cüzdanım üzerine yemin Küçük Necdet, annesinden da- yak yemişti. Onu gözleri kıpkır. Çocuk dayak yediğini itirafı Evvelâ Iş Fabrikatör, karısının cenaze me rasiminde pek müteessirdi. Mezat andı, ceset konulacağı sirada kanm işbaşı düdüğü işitildi | Fabrikatör hemen O gözyâ İsildi ve mez: İdi. tu: tıktan ir arkadaşı onu kolundan tut- Nereye gidiyorsun? Karının ce toprağa konulmadan (gitmek olur mü Ne yapayım birader? Fabrika tin değil lamıyım, benim İçin A iş gelir, sonra zevk | sedi nm mi? Ber İevvet günü 1 SORMAĞA NE HACET Hasta — Dişçi evde ml bayan? Hizmetiçi — Dişciyi ne yapacak- siniz bayım? tmeğe davran| oktorda | Hasta kızarıp bozardıktan son | İra nihayet doktora #çılabildi!. > | —— “Atfedersiniz döktoftuğum ameliyat Oo hayatımı kurlara- cak diyorsunuz amma karım ic reti çok fazla buluyor. | Doktor mukabele etti: i — Fakat, sanırım ki siz haya tın:'za karınızdan daha yilksek bir değer biriyorsunuz. CA aleş ederim! — Amerikan karikatürü Sarhoş aneye uğrayıp içmek itiyadındadır. Lâkin inti. zamı da o kadar gever ki, bir sa atten fazla meyhanede kaldığı görülmemiştir. Karısı du bu se- beble onun içmesine kızmaz, her akşam ayni saatte eve döndüğ ne memnundur. Fakat, geçen gün böyle olmadı. Akşam üstü eve mutad vaktin- iden iki sant geç döndü. Bermu- tad yalpa vuruyor, sokakta gelir ken de “bu kaldırım senin, bü kal dırım benim” usulü ile yürüyor. du. Evde karısı merakla sordu: — Nerede kaldın ayol? —Geç kaldım, yol uzak, — Her zaman nasıl geliyor dun?.. — Yolu genişlettiklerini unut- tun mu karıcığım? 5 TEMMUZ — 1939 Yemeklere neden soğan katarlar? Dr. G. A. Soğan tazesi salatada yahut büsbütün çiğ olarak lez- zetle yenir. Kurusunu da çiğ olarak yemeği sevenler varsa da âdet onu başka yemeklere karıştırmaktır. Şeker ve yahut pekmez karişmıyan yemekle- rin hemen hepsine soğan tkr. Bunun sebebini, biç düşündünüz mü?, İlk hâtıra geler, ğanın yemeklere Yazan: ka” bilmem, tabii 30 lezzet mesidir. Fakat kendi kendileri- ne kâfi derecede lezzetli olan yemeklere de çök zaman soğan katarlar, Meselâ et yemekleri soğansız olarak lezzetli olduğu halde, soğanlı yahniye de rağbet edilir. Bir rivayete göte, yemeklere soğan katmak, eski Mısır lar zamanından kalmış bir âdettir ve soğanm göz yaşları döktürmek hassazmdan gelmiştir. İnsan oğlu gıdasını daima mihnetle ve meşakkatle kazandığı için, bunu dalma hatırda tutturmak üzere, eski Mısır rahipleri yemeklere soğan kattır- mağı halka emretmişlerdir.. Fakat bir taraftan da bayram ve şenlik günlerinde göz yaşlarını hatırlatan soğanr yemeklere katmak doğru olamıyacağından halka bayram günlerinde de soğan yer, diye düşünerek mabetlerin boştanlarından bâşka yerde soğan yetiştirilmesini yasak etmişler. Bu suretle halkın her yemekte yemeğe mecbur olduğu soğanı yetiştirmek hiplerin elinde kâr bir inhisar olmuş.. Pek te kolay edilemiyecek bir rivayet.. İsterseniz inanırsınız. ver ra” kabul Her halde yemeklere soğan katmak âdeti hiç te fena bir şey değildir. Soğan az çok baharlı olduğundan yemeğe bir çeşni vererek iştahı arttırdıktan başka yüzde on nisbetinde şeker olacak maddeleri bulunduğundan bunlarla da yemek- lerin besleme kudretini arttırır, Azotlu maddeleri, sarmısak” taki kadar olmamakla beraber, yüzde 1.5 nisbetinde olduğun» dan yaş sebzelerin bir çoğundan daha iyi besler demektir. yağı hiç hesaba katılmıyacak kadar az, yüzde ancak 0.2 nisbetindedir. Fakat madenler bakımından soğan sarmısaktan Ve taz3 sebzelerin bir çoğundan üstündür, Bir kere, fosforu ile kire” cinin yüzde 35 miligra: yani ayni nisbette olması pek mü- him sayılır. Bilirsiniz ki, bir yemekte bu iki maden ayni nis- bete ne kadar yakın olursa ikisinden de istifade o kadar ta- mam olur, İkisi ayni nisbette olunca cü iyi demek. Köylü an- nelerden bazılarının, çocuklarmnin.bir eline çiğ soğan, bir eline de ekmek vererek onları böylece beslemleri, kimya tahllile- rinden çok önce halkın seğandaki hassayı tecrübeyle anlamış olmalarından ileri gelmiş demektir. Soğanda çinko madeninin yüzde 1,38 miligram olması da göze çarpacak bir hassasıdır. Gene bilirsiniz ki bu maden de İnsanın neslinin devamı için lüzumludur. Vücudunda bu ma” denden bulunmayan erkeğin çocuğu olamaz. Çinko madeninin soğanda bulunduğu nisbettekinden fazlasını sebzeler arasın- da ancak Jâhna verir, Onu da bütün yı) bulmak kolay değil dir. Vakıa etlerde ondan pek çok fazlası bulunursa da et yi. yemeyenler için soğan değerli bir gıda olur. Yüzde 0.022 mi- ligram nisbetinde iyot madeni bulunması, tiroit güddesi vası” tasiyle zekâyı işletmesine ve vücuda güzellik vermesine sebep olur, o Yüzde 150 miligram potasyom madeniylelie güzel vücudun etlerini dolgun ve sıkışık yapar. Vitaminlerine gelince, A vitamininden hiç bir şey verme. in mikroplara karşı bir faydası olamazsa da Bi Vvi- den 40, ve B2 vitamininden 32 ölçü ile sinirlerin sa” nen çocuklar gü lar. Fakat, soğan bir taraftan da idrar! arttırmakla meşhur- dur. Hattâ karaciğer hastalığından karmları şişenlere ilâç olarak verilir. Bundan “olayı soğan ekmek yeyen çocuk ge” celeyin yatağını ıslatırsa kusuruna bakmamalıdır, AŞIK TARİH PROFESÖRÜ — Bana aşktan bahset sevgilim. — Aşk esatirde bir ilâktı, Venüsün oğluydu, Küpldüs veyn Eros diye de çağrılırdı. — İtalyan karikatlirü —

Bu sayıdan diğer sayfalar: