13 Ağustos 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8

13 Ağustos 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

: HABER'in Tarihihi Romanı: 7 Başlar iki tarafa sallandı, dudaklar| Yazan : RAHMİ YAĞIZ oynadı: geliyorlar 100 ü mütecaviz zil, 50 kadar ney, 25 © yakın kudüm Hüseyni peşrevini çalıyor, önde ilerliyen meşayih tehliller ve tekbirler getiriyor, bu karışık ahenk, senfonik sir yerine iç ürperten bir ha, va yaratıyordu. Divanyoluna varıldığı zaman kaldırımlardan taşan ve caddeye kadar akan kalabalık alayı dur- durdu. Polis, asker ve kanın neferlerinin elbirliği İle dakikalarca uğraşmaları ancak oylu açabildi Bir saatten fazla zaman sarfiyle ve ağır adımlar. İn katedilen yol Beyazıd meydanında nihayet bul. du. Beyazıd meydanda büsbütün başka bir serik göze çarpıyordu. Meydanm Boyazıd esmii 6. nüne tesadüf eden kısmında tribünümsü bir salaş inşa edilmiş, bunun basamaklarma halılar serilmiş- t. ha- İlk basamakta şeyhülislâm Hayri eföndi, sad. razam Telât paşa, harbiye ve bahriyo nazırlariyle k ve cübbeden mürekiteb bir kalaba. ere, koltuklara yerleşmiş, alayın gel- arkasında nezaret eli inemurlar, paşalar ve ku, mandanlar mevki almışlardı, Eller sik sik tentesi güneşi sızdırdığı için bu bekleyiş Osmanlı imparatorluğunun nazlı vükelâsme Üzüyordu. Uzaktan uza akseden sil sesleri, ve tekliller, biribiriyle kafa kafaya verip fısıldagan rical kals- balığında bir kaynaşma, kıpırdanma - me rine çeki düzen kalpaklarnı elleriyle yoklıyan, nin meydana girmesini, masını bekliyorlarör, azırlar mevlevi a > bağla. Nihayet (Sabâ devri) nin ahengi Divanyolun- inn taşarak Beyazıd meydanın: kapladı. Kaldırım. istilâ eden halkın alkışları tzaktan yakma doğru gelirken alayım kol başında bulunan 32 tari kat şeyhlerinin toplu ve ağır heyeti göründü. Meydan, alayın gelişiyle #ükün debdebenin, manevi hisleri içinde bir giciklıyan bir huşu in için hissediyormuş gibi uhrevi bir mişte, ürpertile havayla kapla Yüzlerce sikkenin kahverengi boruları andıran r dürder sıralanışı Divanyolu köşesini kıvrı, ybülislâmm yanmda hürmet duruşu ile Veled çelebi müsaade aldı, tribün: rıldı, meydanı başlan başa geçerek alay: vardı. Kalabalığa karıştı, kendisine mahsus mevkii aldı, yen k lirken bekliy Mevlevilerin Tehliilerle ilerli- Taburu tribüne doğru zamla nazırlar bulundukları yerde ar, selâma kazırlanmışlardı. ye nyak uydurdu. Ba hazırlanışla bekleme uzun sürmedi. Baş. bulunduğu halde, taburun mizı- dn durdu, © adamakıllı yorulan * Behire o yakıt martılar senin için dü şünen, belki ıztırap çeken kuşlardı, Onlar öttükçe bu ötüşlerden şikâyetli bir mana çıkarır, martıları, iş saatlerinin azalması nı isteyen işçilerinize benzetirdin. Rica ederi deli bir kız olduğumu her daki Yurmayınız, Bilâkis Behire, bunları çok düşünen ve düşüncelerini zeng Jetle süsleyen bir kız olduğunuzu göster- mek için söylüyordum. Behire eski günlerinin safvetile a RE den bir çocuk insafsızlığile Fakat düşüncesi da ince bir hayal kendisine çocukça lelerini dinleyen annesinin hayali. Şimdi hatırlıyorum Necdet Bey annem çocukken istikbalimden çok ür - kerdi. Hayatta gözlerimin çabuk cağı, ve bu yüzden betbaht ola söylediği anlar da olmuştur. Siz de b . Ve sl - radan kalkarak odanıza çekilirdiniz. O vakıt annenizle beraber odanıza gelir ve size barışıp sofraya gelmeniz için yal - varırdık. Behire gözlerini ağaç dallarındaki ışık canlanıverdi: Şimdi ağımı oyunlarında Necdeti dir tn sesi Behireye şimdi çok munis, çok musikili geliyör. Necdet bugün maziyi is- le bağlayan sihirli sözleri müstesna bir talâkatle söylüyor. — Eskiden perilerle konuşan ve sihirli hiz rübap çalan bu hulyalı ve hayalperest kızcağızın rübabmı âleminden el, etek çekti edebilirdim. Süsü hendesi çizgilerden ibu- ret olan modern bir binada soğuk bir ha- şamak zevkli bir şey değildir Behi- — Fakat niçi la iddia edi killerden ze kastiniz ne! — Hi lunda sikkeli başlarını kesiyor, ssğ ellerini gö lerine bastırarak: — Hu! Diyorlar, y Etraftan yükselen alkışlar nin, kalpakalrmın <ilerini fesleri, kenarınde tutarak önlerinden göçen mevlevilerin selâryma muk; razamla nazırların kulaklarında Alay, tribünüs önünden geçti, tinin dev ağzmu andıran kapısından k kayboldu. Son mev safı da önlerinden geçtikten son. ra; selâni vaziyetini bozan, elini yanına indiren Talât paşa başın: çevirdi, gözleriyle tunması lâzumg. yanmda bu mazirını &radı şaya sokuldu sevinçle ıiklan arkadaşına fısıldac — Enver, muvaffak olduk! Yol boyların alkışlarls alayı uğurin imizin deli endilerinin nden geç indiler 1ât paşa otomobil! harlı sordu oşnutluktan çi gö mâl paşa da burada. İsterse bizim dalre- | de istirahat edelim. t otomöbiline Talât paşa gitmekt ti. Döndü” Dedi, arabasına doğru ilerliyen şeybülü yaver Mümtsz beye işaret etli: — Mümtaz, koş! Efendi hazretlerine söyle, harbiye nazırı Cemal Hayri efen. yanımıza teşrif etginl, Emrini verdi, Şeyhiüllizlâmn da iltihakiyle 4 kişilik bir heyet teşkil eden İttihat ve Terakki sacayağı, önlerinde yasakçılık eden, yol açan kanun neferlerinin ardı sıra harbiye nezareti avlusuna yürüdüler, Boş meydandan, parmaklıkların yânıra otürmuş mev harbiye nazırmn o, rdiler, den koridorun levllerin uzağından geçerek turduğu kapının solundaki köşke Veled Çelebi, nazırm odasma g başında, sofanm köşesinde duruyordu, Enver paşa ile Sadrazam ve arkadaşları odaya n başku mandar vekilinin gözü çelebiye ilişti. İşaret etti — Çelebi efendi, siz de bayru Veled çelebi onlara iltihak etti mal, Talât ve Enver paşaları (Ci akviye etmek fikriyle mevlevi taburunu kurma kararlaştırdıkları salona geçtiler. (Devamı var) İlk defa Ce. adı mukndde MASAL ÇOCUKLARI HABER'IN AŞK xw Nakleden: iyordu. Necde » dam mı demektir? Hayır. Fakat bir insan değildir. dünkülere kuran adam ren, ciddi kırdığını ve periler ini nasıl kabul y düşünülmüştür, bu bina mimar değiştiğimi böyle plânları için örnek unuz. Yoksa hendesi şe - ân asri bir kız tabirinden KERE . Fakat mademki bir mimarla elenmek istiyorsunuz, Weg — Mimar sizce histen mahr Bücünün benzemiyorlar, o:acak mode forlu bir bina olmalı Bütün dünya avcılarının toplanarak yaptıkları atış müsabakaları olmak (üze r kalabalığın silâh ati tetede Bisley atış Mİ" sene orada düny: Harp sahalası müstesna dünyada en büyü üzere toplandığı yer İng danıdır. 1890 danberi her atıcıları avemları toplanır ve atış müsabakâl yaparlar. Bu müsabakalar yanız umumi yapılamamıştır. Çünkü hedeflere deği g esnasında dört sene günlerde silâhlar (o cansız insanlara karşı ulunuyordu. Bu sene Bisley müsabakalarma 1000 erk ve 13 kadın iştirak etmiştir. vardır ki, Mİ imdiye kadar âfatı,, nr kas Kadınlar Almanca ders i ve asri HABER Metodiyle tedil ücretle ders almak is sektupla gazetemize mü, | İnsanı gözünden anlarınk bir hayat adamı Için ne kadar üze” 11 bir çiftçi için de hayvanları gözünden anlamak o kadar elzem” Onun için, İngilterede bilhassa tavukçuluğu İle meşhur bir va linde pertevsizle tavuğun gözüne bakan gencin bu hareketini İngilterede “Köpek “adası, mdaki bu tavuk inde, uzaya tavuklara hakamak, Kadın — Daha dün tamamen başka bir adam olacağını söylemiş. tin. k irkek — Dediği Yaptım ama o başlın adam da görmek lâzımdır. ni yaplım şeke, | mek yolları lama kabiliyetinin gözünden nasıl terden bi ğretilmektedir, Tav hr” çocukça bakışlarını MW. : abi gözleri dumanlıyaı, $ i ni pek iyi tayin edemiyor, fakat ruhu? bir geceye yavaş yavaş gön Zünü hissediyordu. Artık Necdeti GE, meğe tahammülü kalmamıştı, Onun *© söz söylemeğe hazırlandığını görki aretile genç doktoru di waran gözlerle: yi sunuz, dedi. Artık bir keliMö söylemeyiniz. Ruhum melâlle doldü” © tırabımı bir kat daha koyulaştırmak "e 3 uğum İstikbal hulyaları" çin kırmak istiyorsunuz? İstikbald& gi baht olacağımı isbata çalışarak ban çeklinmenin size he faydası var. — Behire, ben yalnız nazarı dik 5 celbetmek istiyorum. İşte o Ki h tle karşı karşıya gelmekten yorsunuz. Bana öyle geliyor ki çocukluk arkadaşımı ha tırmaktır. Hattâ bu hakikat, insaf pertecek kadar korkunç bile oli faza eden eli HİS ROMANI: 57 MUZAFFER ESEN bir a- ror da bu ka un âile ocağı hakkındaki lerini fi halde vurdu ve asdik etti; hulyadan ati yn. ürk ki vesile” her şey hesaplıdır. elendinin m duyg nit gi bile bile söylemiş r. Duva bir zuma mü öld , Behire basını salladı: yaşamak genç Hayır, hayır. Artık söylem yun değildi. Böyle son mo- o fi, Bu bahse dair bir kelims b it evde is- oyo'um. . (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: